• Sonuç bulunamadı

4.3 AZINLIK OKULLARININ AÇILIŞ VE GELİŞME SÜRECİ

4.3.1 Rum Azınlık Mektepleri

İstanbul'un fethinin ardından Fatih, Rum azınlığın başına atadığı Patrik olarak tabir edilen ruhani liderlere, kendi grupları için kilise, okul vs. gibi sosyal müesseseleri kurma ve yönetme yetkisi tanımıştır. Rumlar, Fatih'in kendilerine tanıdığı imtiyazlar ve hoşgörü neticesinde varlıklarını, din ve dillerini, kültürlerini muhafaza edip ilerletmişlerdir (Ergin, 1977).

Açıldıkları dönemde dini eğitim amacıyla kurdukları okulları, ilerleyen süreçte giderek gelişmiş ve geniş bir örgün eğitim şemasına dönüşmüştür. Papazların kilise yakınlarına açtıkları okulların yanı sıra yüksek öğretim de planlanarak, Fener Rum Mektebi, Heybeliada Papaz Mektebi ve Kuruçeşme Rum Üniversitesi gibi, siyasette etkin rol alacak personelin yetişmesi amaçlanmıştır (Ertuğrul, 1998).

Rumlar, Osmanlı sarayındaki nüfuzlu elemanları sayesinde küçük, sakin ama stratejik olarak önemli olan Ayvalık üzerinde bir imtiyaz elde etmişlerdir. Buna göre; Ayvalık'a Türk vatandaşlar yaşamak üzere yerleşemeyecek ve Ayvalık kentinde yönetim özerk

olacaktı. Osmanlı Ayvalık'a bir kadı tayin edecek, şehrin idaresi ise, halkın belirleyeceği üç kişilik bir komisyon sayesinde yapılacaktır. Rumlar bu imtiyazın ardından, komisyonda görev alacak üç kişinin kendi içlerinden tayin edilmesi için, Mora ve çevresinde yaşayan Rumları Ayvalık'a çağırarak, şehirdeki nüfus yoğunluğunu kendi lehlerine döndürmüşlerdir. Böylelikle şehir tamamen Rumların kontrolüne geçmiş ve Rum Akademisi" olarak adlandırılan büyük bir eğitim müessesesi açmışlardır (Tekeli & İlkin, 1999).

1806 senesinde gerçekleşen Osmanlı-Rus savaşında, Osmanlı aleyhine çalışmalar yaptığı belirlenen okul; ilk olarak kapatılmış fakat yapılan baskılar sonucu tekrar açılmıştır. Bir siyaset ocağına dönüşen bu okul, Yunan milliyetçiliğinin empoze edildiği bir müessese haline gelmiştir. Okulun içerisinde 1819 senesinde bir Rum matbaası faaliyete geçirilmiştir. Okulda, öğretmen mevcudu 6, öğrenci mevcudu ise 300 olup ayrıca 3.000 kitaplık bir kütüphane ve çeşitli laboratuvarların olduğu tespit edilmiştir (Ertuğrul, 1998).

1803 senesinde Kuruçeşme'de açılan Rum Okulu ise, ortaöğretim ile beraber yükseköğretim seviyesinde eğitim de yapılmaktadır. Kuruçeşme Rum Mektebi, Divan-ı Hümayun tercümanlarından birisi olan Dimitraşto Morozbeyzade’nin çabalarıyla açılmıştır. Okul genel olarak yoksul Rum kesimi eğitmek ve bilinçlendirmek gayesiyle hizmet vermiştir. Okulda, dil, edebiyat gibi derslerin yanı sıra matematik ve tıp dersleri de okutulmuş, felsefe dersi kapsamında ise Rum ve Yunan ideali öğretilmiştir. Okul, 1820 senesinde gerçekleşen Yunan ayaklanması sonucunda kapatılmıştır (Ergin, 1977).

1869 senesinde yayınlanan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin 129. Maddesinde önceleri de belirtildiği gibi, Rum okullarını kapsayan önlemler bulunmasına rağmen, dönemin Maarif Nazırı Zühtü Paşa'nın 1894 senesinde yazdığı bir belgede Rum mekteplerinin ders programlarının ve öğretmenlerinin belirlenme ve mezun olmak için yeterliliğe karar verme gibi işleyişlerinin tamamen patrikhanenin sorumluluğuna bırakıldığını belirtmektedir (Çetin, 2011).

Buradan da anlaşılacağı üzere, Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin 129. maddesinde belirtilen uygulamaların tamamı patrik veya metropolitlerin kontrolüne verilmiştir. Bu durum Rumlar açısından bulunmaz bir fırsat olmuştur. Sonuç olarak, Rumlar eğitim faaliyetleri kapsamında istedikleri çalışmaları yapabileceklerdi. Bu sayede devlet aleyhine çalışmalar için gerekli altyapıyı oluşturmaktan geri kalmamışlardır. Rum okulları, Yunanlıların devletleşmesiyle beraber, Yunan eğitim ve öğretim tarzını uygulamaya başlamışlardır. Cumhuriyet Döneminde hükümet; işgal zamanlarında düşmanla beraber hareket eden Rum okullarının eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmelerinin ancak siyasi çalışmaların içinde olmaktan vazgeçmeleriyle mümkün olabileceğini belirtmiş, Rum okullarının birçoğu bu şartı kabul etmiştir (Ertuğrul, 1998).

Osmanlı coğrafyasında açılan birçok Rum mektebi bulunmaktadır. Bunların bazılarını incelemek gerekirse;

Zapyon Rum Kız Mektebi:

1870 senesinde Beyoğlu semtini tahrip eden büyük yangından sonra (Şekil 2.8) 1875 senesinde Hristaki Zoğrafos başkanlığında organize olan “Kızların Öğretimini

Destekleme Derneği”nin amacı doğrultusunda kurulan Kostantinos Zappas adlı

Rum’un maddi yardımları sayesinde 22 Eylül 1875 tarihinde Tepebaşı’nda, anaokulu, ilkokul, ortaortaokul ve lise seviyesinde eğitim veren bir kurum olarak faaliyetlerine başlamıştır. Çok geçmeden Meşrutiyet Caddesi 47 numaradaki binada eğitim faaliyetlerine devam etmeye başlamıştır. 31 Kasım 1876 tarihinde gerekli adımların atılmasının ardından bağımsız bir okul haline gelmiştir. 2 Haziran 1879 tarihinde okulun öğretmen yetiştiren bir akademi formatıyla tekrar elden geçirilmesi kararlaştırılmış ve bu durum yeni bir bina ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 1882 senesinde temelleri atılan bina, 1883 senesinde ruhsatlandırılmış (Şekil 4.1), 1885 senesinde tamamlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı döneminde okulun kullandığı bina hastaneye dönüştürüldüğü için üç sene boyunca İstiklal Caddesi‟nde bulunan bir binada eğitim faaliyetlerine devam edilmiştir. 1918 senesinde tekrar kendine ait binaya yerleşen okulda maddi sebeplerle 1923 senesinde yatılı kısmı, bir senenin ardından öğretmen okulu kısmıda eğitim faaliyetlerine son vermiştir (Erkan, 2009).

Şekil 4.1 Okulun rusatlandırılması için verilen çizim (Erkan, 2009).

Zapyon Rum Kız Mektebi, Taksim mevkiinde güneybatı tarafında Meşelik Sokak, güneydoğu tarafında Sıraselviler Caddesi ve kuzey tarafında ise İstiklal Caddesi ile tanımlanmış üçgen formundaki yapılaşmanın güney tarafında konumlandırılmış olup Aya Triada Rum Kilisesi ise okulun kuzey tarafında komşusudur (Şekil 4.2). Okula Meşelik Sokak tarafından girilmektedir. Okulun 1887 senesine ait gravüründe (Şekil 4.3) ana girişe mevcut halinde bulunmayan merdivenlerle ulaşıldığı görülmektedir (şekil 4.4). Binanın araziyle uyumu, aynı sokakta bulunan yine aynı dönemde yapılmış yapılarla kot karşılaştırılması yapıldığında planlanan merdivenlerin uygulanamadığını göstermektedir. Mevcut halinde yapıda iki basamaklı bir merdiven bulunmaktadır (Erkan, 2009).

Şekil 4.2 1905'e ait okulun konumunu gösteren Goad Haritası (Erkan, 2009).

Şekil 4.4 Okulun ana giriş cephesi (Erkan, 2009).

Bina Meşelik Sokak tarafındaki cephesinde zeminden yükseltilen bodrum kat üzerine anıtsal beş katlı bir yapı olarak tasarlanmıştır (Şekil 4.5). Binanın kat hizalarında katları ayıran silmeler olup binanın hantallığını kırmak için cepheler düşeyde bir sıra ileri bir sıra geri olacak şekilde planlanmıştır. Sıraselviler Caddesi tarafındaki arka cephede ise kademeli çıkmalar sayesinde oluşturulan yükselme etkisi, kesintisiz sıva kuşakları kullanılarak indirgenmiştir (Şekil 4.6). Bu cephede geometrik forma dayalı katılık, yalnızca ikinci katta bulunan beşik kemerli tarzda yapılan pencereler yumuşatmaktadır. Buradaki bütün pencerelerin eteklerinde balusterli paneller bulunmaktadır. Üçgen formda oluşturulmuş plan şeması giriş aksı doğrultusunda simetrik olarak düzenlenmiştir (Şekil 4.7). Güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda konumlandırılan iki koridor sayesinde paralel üç kısma ayrılan plan şemasının ortasında ve üçlü merdiven çekirdeği çözülmüştür. Ana girişe ait hol, Meşelik Sokak tarafına bakan uzun cephenin ortasındadır. Giriş holünün iki tarafında bulunan uzun kenarlarda müdür odası, kütüphane mekanlarıyla birlikte pinpon odası ve hizmet odaları çözülmüştür. Sekreterlik, revir, arşiv gibi hacimler, merdiven kovasının

Şekil 4.5 Meşelik Sokak tarafından okula ait bir fotoğraf (Erkan, 2009).

Şekil 4.7 Okulun zemin kat planı (Erkan, 2009).

Ayakonstantin Rum Mektebi:

Beyoğlu Sakızağacı mevkiinde bulunan bu okul Ayios Konstantin Rum Ortodoks Kilisesi avlusunda konumlanmaktadır (Şekil 4.8). Kuzey tarafında Kemer Bostan Sokak, doğuda tarafında Yeniçeri Ağası Sokak, güney tarafında Cezayirli Hasan Paşa Sokak ve batı tarafında Kalyoncu Kulluğu Caddesinin çevrelediği alanda bulunan yapı bloğunun kuzey tarafında yer alan kilisenin doğudaki avlusunda bulunmaktadır. Plan Şeması arsaya uygun bir biçimde konumlandırılmıştır ve zemin katta kilise avlusuna göre doğuda kalan cepheden girilince karşılaşılan merdivenlerden birinci kata ulaşılabilmektedir. Zemin Katta batı-doğu doğrultusunda yer alan holün çevresinde saat yönünde sırasıyla sınıf, öğretmenler odası, sınıf, bir diğer merdiven, sınıflar ve ıslak hacimler bulunmaktadır (Şekil 4.9). Birinci katta (Şekil 4.10) yine buna benzer bir sıralanma küçük farklarla tekrarlanmıştır. Okul binasına kilise ile aynı kotta bulunan avluya geçişi sağlayan bir kapıdan ve aynı zamanda bu avlunun güneydoğu tarafındaki köşesinde bulunan merdivenlerle ulaşılabilmektedir (Şekil 4.11). Kagir bir yapı olan okul binası sade ve bezemesiz bir tarzla yapılmıştır. Cephelerde yalın ve ince profilli, basık kemerlerle oluşturulmuş pencere düzeni bulunmaktadır (Erkan, 2009).

Şekil 4.8 1944 senesinde okulun Pervitiç Sigorta Haritası’nda konumu (Erkan, 2009).

Şekil 4.10 Okulun birinci kat planı (Erkan, 2009).

Kurtuluş Rum Mektebi:

31 Mayıs 1887 tarihinde erkek öğrenciler için kurulmuş bir okuldur. Öğrencilerine ücretsiz eğitim veren okul maddi olarak Rum cemaati tarafından desteklenmekteydi. Okulun bulunduğu bölgede 1859 senesinde faaliyete geçen bir de kız okulu bulunmaktaydı. Şekil 4.12’de görüldüğü üzere okul kuzey tarafında Ateşböceği Sokak, güney tarafında Dev Süleyman Sokak, doğu tarafında Safa Meydanı Sokak ve batı tarafında Ermeydanı Sokak arasında kalan alanda konumlanmış olan ve Şekil 4.13’te gösterilen yapı bloğunun kuzeydoğu köşesinde bulunmakta olup okulun girişi Safa Meydanı Sokak’tan sağlanmaktadır (Erkan, 2009).

Şekil 4.13 Okulun 1925 tarihli Pervitiç Haritası’ndaki konumu (Erkan, 2009).

Binanın çevresinde kaldırım bulunmamaktadır. Üç katlı olan bina kagir yapım tekniğiyle yapılmıştır ve giriş ve Ateşböceği Sokak tarafından sağlanmaktadır. Binanın sade sıva uygulanmış cephelerindeki pencerelerinin yan taraflarında beyaz söveler bulunmakta olup üst kısımlarında basık kemerler bulunmaktadır. Ayrıca pencere dizileri katlardan sade silmelerle ayrılmaktadır. Pencereler ahşap doğramalarla gridlere bölünmüştür (Şekil 4.14 ve Şekil 4.15 ve Şekil 4.16). Zemin kat planında (Şekil 4.17) binaya girişin doğu cephesi tarafından verildiği, güney tarafında bulunan duvara konumlandırılmış merdiven kovasının da bulunduğu geniş hole açıldığı görülmektedir. Zemin katın kuzeye bakan kısmında büyük bir salon bulunmakta ve bu salon, güneye bakan tarafta konumlandırılmış tuvalet ve hizmet odası hacimlerinden küçük bir koridor sayesinde ayrılmaktadır. Şekil 4.18 ve Şekil da verilen plan şemalarında gösterilen üst katlarda bulunan derslikler, kuzey ve batı doğrultusunda merdiven kovasını saran küçük koridorlara açılmaktadır (Erkan, 2009).

Şekil 4.14 Okulun doğu ve kuzey cephe çizimleri (Erkan, 2009).

Şekil 4.16 Okulun kuzey cephesini gösteren fotoğraf (Erkan, 2009).

Şekil 4.17 Okulun zemin kat planı (Erkan, 2009).

Şekil 4.19 Okulun ikinci kat planı (Erkan, 2009).