• Sonuç bulunamadı

Romanya’nın Savaş İlanı ve İtilaf Devletleri Safına Geçmesi

3. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ VE ROMANYA

3.5. Romanya’nın Savaş İlanı ve İtilaf Devletleri Safına Geçmesi

Ekim 1915'te Romanya'nın rakibi Bulgaristan, İttifak Devletleri safına katılmış ve Almanya ile birleşip Sırbistan'a saldırmıştır. 1916'da Galiçya'da gerçekleşen Rus zaferleri, Müttefiklerin toprak sözleri ve Almanya korkusu sonunda Romanya'yı, İngiltere, Rusya, Fransa ve İtalya tarafındaki savaşa katılmaya ikna etmiştir187

.

Büyük Savaş’ın patlak vermesinden sonra geçen iki yıl tarafsızlığını sürdüren Romanya, 1916 yılında İttifak ve İtilaf Devletleri’nin baskısını iyice hissetmeye başlamıştır. Romen coğrafyasında yaşayan halkın yarısının Slav ve diğer yarısının Latin olması hem halkın hem de Romen Hükümeti’nin İtilaf Devletleri’ne sempati ve yakınlık duymasına neden olmaktaydı. Geçmişten süre gelen davaları sebebiyle gözlerini Avusturya topraklarına diken Romanya’nın bu arzusu, İtilaf Devletleri’nin safında yer almasını gerektirmekteydi. Daha öncesinde İttifak devletleri safında yer

185Erdem, s.205.

186Birinci Dünya Harbi Avrupa Cepheleri, Romanya Cephesi, s. 26. 187

55

almış olduklarını hatırlamak istemiyor gibiydiler. 27 Eylül 1914’te Kral Carol’un ölümünün ardından 28 Eylül’de tahta çıkan yeni Kral I. Ferdinand’ın188

eşi Lady Marie189 İngiliz Kraliçesi’nin torunuydu ve durum ister istemez Romenlerin taraflarını seçmelerinde önemli bir rol oynamaktaydı. 1915 yılına girilmesiyle birlikte, Romanya’nın savaşa dâhil olması için iki blok tarafından yapılan baskılar artmış, Romen Hükümeti Çanakkale Savaşı’nın sonucunu beklediğini ileri sürerek zaman kazanmaya çalışmıştır190

.

Bulgaristan’ın savaşa girmesinden ve Sırbistan’ın işgalini müteakiben, ittifak devletleri, Romanya’yı kendi taraflarına çekmek ve Romanya üzerinden Osmanlı Devleti’ne silah ve malzeme yardımı yapılması hususunda destek olması teklifinde bulunmuş, ancak Romanya, tarafsızlığını öne sürerek bu teklifi kabul etmemiştir. Bu durumu göz önünde bulunduran Avusturya-Macaristan sınırlarını Romanya’ya kapatmak suretiyle, sınır gerisinde büyük ölçüde kuvvet toplamaya başlamıştır. Bu tehdidi gören Romanya bütün ordusunu Karpatlar’da toplamaya başlamıştır. İttifak güçlerinin bu sert ve kırıcı politikaları nedeniyle, Romanya giderek bu devletlerden uzaklaşma eğilimine girmiştir191

.

Somme cephesinde müttefiklerin geniş çaplı taarruza kalkışmaları ve genel durumun müttefiklerin lehine olması, Fransa’yı, Romanya üzerinde baskı kurmaya itmiştir. Rusya’nın Romanya’da bulunan askeri ve deniz ataşeleri, bu devletin savaşa hiçbir surette hazırlanmamış olduğunu bildirmelerinin yanı sıra, Rus yetkilileri de Romanya’nın Rusya’nın yanında yer alması halinde, Rusya’nın sağlayacak durumda olmadığı yardım taleplerine başvuracağı görüşü içindeydiler. Ancak, Rusya’da gerçekleşen dışişleri bakanlığındaki değişiklik, Rusya’nın Romanya’ya bir ültimatom vermesine neden olmuş, bu ülkeye kararlarını hayata geçirmesi için kısa bir süre tanımışlardır. Bu esnada, 1916 Haziran’ında Doğu cephesinde sürmekte olan General Alexi Brusilov’un komutasındaki Brusilov taarruzu ile bütün Bukovina ile Galiçya’nın bir kısmının ele geçirilmesi, Rusların bu yolda sert bir tutum

188 Hohenzollern-Sigmaringen Prensi Leopold’un oğlu olan ve 1914–1927 yılları arasında Romanya

Krallığı yapan I. Ferdinand, 24 Ağustos 1865’te Sigmaringen, Baden-Württemberg, Prusya’da doğmuştur. Amcası olan Kral Carol 1889’da evlat edinmiş ve veliaht ilan etmiştir. (http://tr.unionpedia.org/i/I._Ferdinand_(Romanya) (1Kasım 2017)

189Kral I. Ferdinand 1893’te,Kraliçe Victoria ile Rus Çarı II. Alexander’ın torunu, Edinburg dükünün

kızı Lady Marie ile evlenmiştir. http://tr.unionpedia.org/i/I._Ferdinand_(Romanya) (1Kasım 2017)

190Namık Doymuş, 130 Yıllık Zorlu Yürüyüş: 1789’dan 1919’a Dünya ve Osmanlı İmparatorluğu,

İstanbul: Doğan Kitapçılık, 2010, s. 255.

56

takınmalarına yol açmış ve bu durum Romanya’yı etkilemiştir. Dolayısıyla, Brusilov’un Orduları’nın Romanya’ya kendilerini veya diğer tarafı seçmesi konusunda artık karar verme zamanının geldiğini bildirmesine yol açmıştır192

.

Romanya’nın İtilaf Devletlerine yönelmesi, İttifak güçlerinin dikkatini çekmiş ve kendi saflarına katılması konusunda tehdit etmişlerdir. Avusturya’nın Bükreş sefiri, Romen Başbakanına, “Ölmüş olduğu sanılan aslan, bir pençe

darbesiyle Romanya’yı da ikinci bir Sırbistan yapabilir”, demesi bile, Romanya’nın

tutumunu değiştirmemiştir193 .

14 Ağustos 1916'da Bükreş'teki Cotroceni Sarayı'nda Romanya'nın kaderini belirlemek amacıyla Kraliyet Konseyi yapılmıştır. Kral Ferdinand, savaşa İtilaf Devletleri tarafında girmeye karar vermiştir, ancak doğduğu ülkeye karşı savaşta olacağını ima ederek, böyle bir karar vermek için kendisini bertaraf etmek zorunda kaldığını, Romanya'nın üstün çıkarları tarafından yönlendirildiğini belirtmiştir194

. İtilaf güçleri ile Romanya Hükümetinin müzakereleri, büyük güçlerin, Romenlerin çoğunlukta yaşadığı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içindeki topraklar Transilvanya, Bukovina ve Banat üzerinde Romanya’nın savaşa katılım şartlarını kabul ettiği 17 Ağustos 1916’da Siyasi ve Askeri Kongresi ile nihai şeklini almıştır. Macaristan, Macarların sadece veya çoğunlukta yaşadığı topraklara kadar çekilmediği sürece, Macaristan, Romanya için bir tehdit oluşturmaktaydı. Bu, 27 Ağustos 1916 tarihinde, Romanya’nın Avusturya-Macaristan’a karşı savaş ilanının anlaşılmasını gerektiren durumdur. Romanya, Romenlerin çoğunlukta olduğu Avusturya-Macaristan ve Avusturya’daki topraklar üzerindeki taleplerini savunmak için savaşa katılmıştır. Bu, ard arda gelen Romen hükümetlerinin uzun bir süreden beri çalışmış oldukları ulusal bir projenin sonuydu. Transilvanya, bu bağlamda Besarabya’dan daha önemliydi195

.

Büyük Savaş’ın patlak vermesinden neredeyse iki yıl sonra, 17 Ağustos 1916’da Romen Hükümeti, İtilaf devletleri ile bir antlaşma imzalamasından on gün sonra, içerideki bütün şiddetli muhalefete rağmen, 27 Ağustos’ta Avusturya-

192I.Dünya Savaşı Ansiklopedisi, s. 672. 193Armaoğlu, s. 437.

194http://enciclopediaromaniei.ro/wiki/Ion_I.C._Bratianu (17 Kasım 2017) 195

57

Macaristan'a savaş ilan etmiştir196. Romen Başbakanı Bratianu, Romanya’nın savaşa giriş nedenlerini şöyle açıklamaktaydı:

“Romanya, çatışmanın sona ermesine hız kazandırmaya katkıda bulunma arzusu ve ırk çıkarlarını korumak için kendi ulusal birliğinin gerçekleşmesini sağlayanlarla aynı doğrultuda katılmaya kendini mecbur bulmuştur. Bu andan itibaren Avusturya- Macaristan ile savaş halindedir”197

.

Romanya’nın savaşa girişini Türk basını şöyle değerlendirmekteydi: Romanya’nın Dünya Savaşı karşısında iki yıldır takip ettiği tarafsızlık politikası; Viyana Büyükelçisi’nin Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanlığına giderek verdiği notada 28 Ağustos 1916 günü gece saat dokuzdan itibaren Romanya’nın kendisini Avusturya-Macaristan ile harp halinde olduğunu belirtmesi ile sona ermiştir. Bu gelişme üzerine Almanya hükümeti de Bükreş elçisinden pasaportunu alarak ülkeden ayrılmasını ve bundan sonra Almanya ile Romanya arasında harp durumunun başladığını açıklamıştır. Alman gazeteleri Romanya’nın savaşa girişini soğukkanlılıkla karşılamış ve zaten bu yönde karşı hazırlıkların yapıldığını yazmışlardır198

.

Romen Ordusu, Rus ve Fransız genelkurmayları ile birlikte hazırlanmış harekât planlarını uygulamak için emir beklemekteydi. Romen Ordusunun hazırladığı savaş planına göre; silahlı kuvvetlerinin büyük bir bölümü ile Transilvanya ve Karpat Dağları üzerinden Avusturya-Macaristan’a taarruz edecek, başlangıçtan beri ele geçirmeyi istediği Romen azınlığının yoğun yaşadığı Transilvanya’yı işgal ettikten sonra, Budapeşte’ye doğru ilerleyecekti. Selanik cephesinde Fransız General Sarrail komutasındaki İtilaf kuvvetlerinin, Romenlerden 10 gün önce güneyden Bulgarlara taarruz etmesi ve düşmanın dikkatini ve kuvvetlerinin büyük bir bölümünü güneye kaydırması şartıyla, Romen Başkomutanlığı, güneyde Bulgaristan’a karşı taarruza geçmeyi, bu suretle savaşı düşman topraklarına taşımayı planlamaktaydı. Romen Ordusu, böylece ilerlemeyi sürdürecekti. İtilaf devletlerine ait kuvvetlerin taarruz etmemesi durumunda ise, Romenler, Bulgaristan cephesinde savunmada kalacaklardı199

.

196 Erdem, s.202

197http://enciclopediaromaniei.ro/wiki/Ion_I.C._Bratianu (17 Kasım 2017)

198“Alman Efkârı İtalya Harbini Vakarla Karşıladı”, Tercümanı Hakikat, 16 Ağustos 1916. 199

58