C. Türk Edebiyatında Popüler Roman
I. BÖLÜM
2.2. ÇEVĠRĠ VE ADAPTE ESERLERĠ
2.2.1. ROMAN
2.2.1.1. Yasmina
“Theodore Valensi”nin, Le Final de la Symphonie adlı romanından tercümedir. Ġlk tercüme denemesidir. 191
2.2.1.2. Ayşe
Rider Hoggard‟ın Elle192 isimli romanından tercümedir. 1927 yılında Yeni Ses gazetesinde tefrikasına baĢlanmıĢtır. Tefrikanın bitimine 3-5 hafta kala gazete batmıĢ ve tefrikada yarım kalmıĢtır.
191
Yasmina‟nın tercümelerinden, baĢlangıç kısmını, bir gün Süleyman Nazif‟e verdim. Beğendi ve bana, İrakı Firak kitabını Ģu dedikası yazarak hediye etti: “Edebiyatımızın hadimei müstakbelesi Mebrure‟ye bir übüvveti fikriye bergüzarıdır.” Bk. Aynı eser, s. 7.
192
Mebrure Alevok, Mehmet Behçet Yazar‟ın, Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı adlı eserine verdiği hal tercemesinde “Ayşe” adlı eseri için Ģu bilgileri vermektedir:
“O aralık Pierre Benoit‟in Atlantide‟i dolayısıyla aralarında edebi bir dava açılan Rider Haggar‟ın
“ELLE” romanını “Ayşe” ismi altında dilimize çevirmeğe baĢladım ve yine kendim Babıâli
sahnesinde hiç görünmeden bu eseri “Yeni Ses” gazetesine, annem vasıtasıyla gönderdim.” Bk. M. B.Yazar, Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı, s.233.
Mebrure Alevok, 1971 yılında yazdığı ve kendi hayatını anlattığı Geçmişte Yolculuk adlı kitabının 257. sayfasında ise: “Rider Hoggard‟dan tercüme ettiğim “SHE” romanı “Ayşe” adı altında çıkaduruyor.” diyerek, M. Behçet Yazar‟a verdiği bilgilerdeki “Elle” ismi yerine “She” ismini kullanıyor. Bk. M. Alevok, Geçmişte Yolculuk, s.257.
2.2.1.3. Kadın Fazileti Erkek Zaafı
Henri Greville‟nin Les Epreauves de Raissa isimli romanından tercümedir. 1927‟de İkdam gazetesinde tefrika edilmiĢtir.
2.2.1.4. Niçin Beni Aldattın?
Alphonse Daudet‟in Fromont Jeunne et Risler ainne isimli eserinden tercümedir.1931928 yılında Suhulet Kitabevi tarafından basılmıĢtır. Henüz harf
inkılâbı olmadığından eser Arap harfleriyle basılmıĢtır.
2.2.1.5. Kırmızı Gül
2 Nisan 1933‟te Yeni Sabah‟ta tefrika edilmiĢ tercüme romandır.
2.2.1.6. Ana
1938‟de Nobel edebiyat ödülü kazanmıĢ olan Amerikalı yazar Pearl S. Buck‟tan tercüme edilmiĢtir. 194
193
“Mütercim mukaddimesinde bu romanın evvelce -hem de kendisinden otuz bir sene evvel- Ahmet Ġhsan Bey tarafından “Servet-i Fünun”da tefrika edilerek kitap halinde de çıkarıldığını bilmediğini ve garip bir tesadüf neticesi o tercümeyi sonradan gördüğünü söyledikten sonra Ahmed Ġhsan Beyin tercümesindeki fahiĢ hataları ileri sürerek o eski tercümeye epeyce keskin bir dille hucum ediyor. Misalleri Fransızca asıllarıyla beraber verdiği için bu hucumun haklı olduğu anlaĢılmaktadır.” Bk. Ġ. Habib, Avrupa Edebiyatı ve Biz, s. 378. Bilge Ercilasun da Mebrure HurĢit‟in çevirisinin daha baĢarılı olduğunu ve A. Ġhsan‟ın tercümesinde çok bariz hatalar olduğunu belirtir. Bk. B. Ercilasun, Ahmet
İhsan Tokgöz, s. 43. 194
BaĢından sonuna dek hiçbir ismin geçmediği bu eseri dilimize çeviren Mebrure Sami önsözde: “Sonsuz bir vecd içinde çevirmeye gayret ettiğim bu eseri okurken, Çini unutacaksınız. Gözünüzde canlanacak olan bir “Çinli ana” değil, bir “Anadolu anası” olacaktır... Eserin baĢından sonuna kadar, ismini bile söylemeyen bu “adsız ana”, zaten doğrudan doğruya “analığın” canlı bir heykelinden baĢka nedir ve kimdir ki?” demektedir.
Aynı hususla ilgili olarak H. Cahit Yalçın da:
“Ġnsan ruhunun derinliklerine hitap eden bu eserde, tek bir isim bile geçmiyor: “Ana”, “Oğul”, “Koca”, “Nine”den bütün canlılıklarına rağmen, karĢımıza çıkan bir köy ve birkaç köylüden baĢka, tek bir ad yok. Bu bir Çin köyü! Biliyoruz ama… Okurken, onu, bizim dünkü köy, bizim dünkü nine sanıyor… Ve hala da bugünkü Ģarkın Asya‟nın köyü, köylüsü olarak görüyor, seviyor ve benimsiyoruz.” diyerek eseri baĢarılı bulduğunu belirtmektedir. Bk. H. C. Yalçın, “Matbuat Hayatı, Ana, Roman”, s. 345.
Eserin baĢarılı bulunduğuna dair diğer yazılar için Bk. Yazarı BelirtilmemiĢ, “Kitaplar/ Mecmualar, Ana”, Akşam, 14.02.1949. ; H. C. Yalçın, “Matbuat Hayatı, Ana, Roman”, Fikir
Hareketleri, 16.03.1940. ; V. Gültekin, “Eserler, Ana”, Yedigün, 13.09.1940. ; H. F. Ozansoy, “Güzel
Bir Eser, Ana”, Son Posta, 19.04.1940. ; Ġ. Hoyi, “Kitaplar Arasında, Pearl Buck ve Mebrure Sami”,
2.2.1.7. Gurbetteki Kadın I, Gurbetteki Kadın II
1938 yılında, Pearl S. Buck‟un, Ġngilizce The Exile adlı romanının Fransızca tercümesinden dilimize çevrilmiĢtir.195
Pearl Buck'un Gurbetteki Kadın ve Hak Yolcusu isimli iki eseri, Ġngiltere'de 1936 yılında, kısa bir ara ile yayınlanmıĢtır. Muhtelif dillere tercüme edilen bu iki esere "Kalp" ve "Ruh" denilmiĢtir. “Kalp” ana, “Ruh” da babadır. Yarım asırlık ömrü Çin'de geçen bu iki insan, Pearl Buck'un annesiyle babasıdır.
Babanın yaĢadıklarını Ġbrahim Hoyi Hak Yolcusu adı ile tercüme ederken, Annenin yaĢadıklarını Gurbetteki Kadın adı ile Mebrure Sami dilimize kazandırmıĢtır. Mebrure Sami‟nin tercümesi oldukça baĢarılı bulunmuĢtur.196
2.2.1.8. Napolyon’un Aşk Romanı Mari Valevska
1938 yılında sinemada oynanan ve beğeniyle karĢılanan bir filmden romana aktarılmıĢtır. Önce, Son Posta‟da tefrika edilmiĢ197, ardından da 1939 yılında İkbal
Kitabevi tarafından basılmıĢtır.198
195
1942 tarihli ilk baskıda eser, iki kitaptan oluĢmaktadır. Toplam 299 sayfa olan eserin, Dünya
Muharrirlerinden Tercümeler Serisi 51, Gurbetteki Kadın I adını taĢıyan ilk kitabı 176, Dünya Muharrirlerinden Tercümeler Serisi 52, Gurbetteki Kadın II baĢlığını taĢıyan ikinci kitabı ise 123
sayfadır. Eserin ikinci baskısında iki kitap Dünya Muharrirlerinden Tercümeler Serisi 51-52,
Gurbetteki Kadın adı ile tek kitap haline getirilmiĢtir. Mebrure Sami Koray'a ait bir önsöz ile baĢlayan
eserin sayfa sayısı da 254'e düĢürülmüĢtür.
196
Çevirinin baĢarılı olduğuyla ilgili olarak Bk. Ġ. Hoyi, “Kitaplar Arasında, Pearl Buck ve Mebrure Sami”, Son Posta, 03.02.1942. ; Vâ-Nû, “AkĢamdan AkĢama, Mebrure Sami Koray‟ın Tercüme eserleri, Pearl S. Buck‟un Gurbetteki Kadın‟ı Münasebetiyle”, Akşam, 26 Kanunisani 1942. ; Ġ. Hoyi, “Kitaplar Arasında, Gurbetteki Kadın”, Son Posta, 05.02.1942. ; H. Z. UĢaklıgil, “Sanata Dair, Güzel Bir Eser, Gurbetteki Kadın Romanı Hakkında”, Son Posta, 27.04.1942. ; S. Ġ. Sedes, “Günün tenkitleri, Gurbetteki Kadın Münasebeti ile: Mebrure Sami”, İkdam, 19. 01. 1942.
197
Bk. Ġ. Hoyi, “Kadın Romancılarımızla Mülakatlar”, Son Posta, 13 Ekim 1941.
198
Üç kısım ve 15 bölümden oluĢan eser sinemadan romana tercüme edilmiĢtir. Bu yöntem ilk defa Mebrure Hanım tarafından kullanılmıĢ ve eserde filmden alındığı anlaĢılan pek çok resme yer verilerek anlatılanların zihinde canlanması sağlanmaya çalıĢılmıĢtır.
Ġbrahim Hoyi gibi bazı muharrirler bu eseri “tarihi roman denemesi” olarak kabul etmiĢlerdir. Bk. Ġ. Hoyi, “Kitaplar Arasında, Pearl Buck ve Mebrure Sami”, Son Posta, 03.02.1942.
Fakat Halit Fahri Ozansoy, bu eseri tarihi roman kabul edip edemeyeceğimizle ilgili çekincelerini uzun bir yazı ile belirtmiĢ ve tarihi eser ile tarihi roman farkını belirtmeye çalıĢmıĢtır. Bk. H. F. Ozansoy, “Mari Valevska ve Tarihi Roman”, Son Posta, 28.04.1939. Ayrıca Bk. M. Turhan Tan, “Tenkit Ve Tahlil, Son Hafta Ġçinde Çıkan Kitaplar, Mari Valevska”, Tan, 10.04.1939.
2.2.1.9. Yalan
Son Posta‟da tefrika edildikten sonra 1941 yılında Ġkbal Kitabevi tarafından
basılmıĢ adapte romandır. Dört bölümden oluĢan eserde, her bölümün baĢına “proloque” mahiyetinde birer “geliĢigüzel karaladıklarım” ilave edilmiĢtir. Roman, “epiloque” mahiyetindeki iki “geliĢigüzel karaladıklarımla” bitmektedir.199
2.2.1.10. Madam Curie
Radyumu bulan kadın Madam Curie‟nin200
hayatını iki kızından küçük olanı Eva Curie yazmıĢ, Mebrure Sami Koray da 1943 yılında dilimize aktarmıĢtır.201 Eser, Maarif Vekâleti tarafından faydalı bulunarak tavsiye edilmiĢtir.202
199
Hakkında çıkan yazılar için Bk. Ġ. Hoyi, “Kitaplar Arasında, Yalan”, Son Posta, 12. 05. 1941. ; V. Gültekin, “Kitaplar Arasında, Yalan”, Yedigün, 05.05.1941.
200
Madam Curie‟nin Radyumu bulacak kadar bilim kadını olmasının yanında ev iĢlerini de hiç aksatmayan birisi olması bazı yazarların dikkatinden kaçmaz: “Birçok kadınlarımız tahsillerini bitirmiĢtir; lisan öğrenmiĢtir; istidatları da vardır; fakat ev, bark, çoluk çocuk sahibi olmaları üzerine onları umumi hayat bakımından tamamile kaybederiz.” diye düĢünürüm ve cemiyet hesabına üzülürüm. Bayan Mebrure bu sahadaki nadir istisnalardandır. Münevver evsafta hazırlandıktan sonra, çoluğa çocuğa karıĢtığı için umumi hayattan el etek çekmenin zaruri olmadığını yahut tam tersi: “umumi hayatta bir vazifesi olduğundan dolayı ev iĢlerile evlatlarını ihmal etmenin zaruri olmadığını belirtmek maksadile kitapta dikkatimi çeken hususlara değinmeden geçemedim.” Bk. Vâ- Nû, “AkĢamdan AkĢama, Madam Curie”, Akşam, 13 Kânunuevvel 1943.
“O kaynanasının kendisine hiçbir kusur bulmıyacak kadar mükemmel bir “hanım hanımcık”tır. Ġnsanlığa en büyük hizmetleri eden ellerile kocasına omletler, yemekler piĢirmekte, onun söküğünü, yırtığını dikmekte ve “mösyöye ait” diye masrafları ayrı ayrı tutmakta, bütçeyi tanzim etmektedir. Hiçbir keĢifte bulunmadıkları halde evleri altüst olan kadınları kulakları çınlasın.” H. Feridun Es, “Bir Çırpıda Madam Curie”,Yedigün,1943.
201
Eserin önsözünde mütercim Ģunları aktarmaktadır: “Geçenlerde, iki tanınmıĢ muharrirle görüĢürken, adına “aĢk” kelimesi katılıveren kitapların, daha büyük bir okuyucu topluluğunu çekmekte olduğu söylendi. Bu, çağımızı üzen bir hal olmakla beraber, doğrudur da. Yalnız bunun yanı sıra Madame Curie gibi, değil isminde mevzuunda bile aĢka büyük bir yer ayırmıyan bir eserin, böyle kısa bir zaman içinde ikinci defa basılıĢını görmek de, gençlik ve kültür bakımından içlerimizi ümitle dolduran mutlu bir hadisedir. Söyliyeceğim yegâne Ģey, bu tarz bir eseri çabucak ikinci basılıĢına eriĢtirmek hususunda bize yardım etmiĢ olan bütün okuyucularıma, eserin ruhu, gayesi namına tahassüslerimi, teĢekkürlerimi tekrarlamak olacaktır. Bk. M. S. Koray, “Madam Curie, Önsöz”
202
Maarif Vekaleti /Tebliğler Dergisi / 17/1/1944 / Cilt: 6 . Sayı 259 /NeĢriyat müdürlüğü: sayı 182 06/01/1944
Özet: Madam Curie adlı eser hakkında
Mebrure Sami Koray tarafından tercüme edilen ve Ġstanbul Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan Madam Curie adlı eserin, bütün öğretmenlere, Orta, Lise, Öğretmen Okulu, Köy Enstitüsü, Meslek Okulları ve Yüksek öğretim talebesi ve bütün gençler için faydalı olduğu anlaĢılmıĢ ve tavsiyesi uygun görülmüĢtür. Maarif Vekili/ Hasan Âli Yücel
2.2.1.11. Bu Mağrur Kalp
Pearl Buck‟tan tercüme edilmiĢtir. Akşam gazetesinde tefrika edildikten sonra 1947‟de Remzi Kitabevi tarafından basılmıĢtır.
Sevdiği erkekle meslek aĢkı; kıskançlık duygularıyla gurur arasında çırpınan bir kadın kalbinin kuvvetli tahlilini içeren bir eserdir.
2.2.1.12. Dönüşü Olmayan Yol
Henry Bordeaux‟tan tercüme edilmiĢtir. Akşam gazetesinde tefrika edildikten sonra 1948‟de Remzi Kitabevi tarafından basılmıĢtır.
Günlük iĢlerinin yükü altında boğulmuĢ erkekleri bir his ve hayal âlemine, dönüĢü olmayan gençlik ve aĢk âlemine sürükleyen içli, hareketli bir eserdir.
2.2.1.13. Mandalı Çocuklar
Pearl S. Buck‟tan tercüme edilmiĢtir. 1948‟de Doğan KardeĢ yayınları tarafından basılmıĢtır.
2.2.1.14. Kıskançlık
Alphonse Daudet‟ten tercüme edilmiĢtir. 1948-1949‟da Akşam gazetesinde tefrika edilmiĢtir. AĢkın, ihanetin, ıstırabın, cinayetin karıĢtığı hareketli bir romandır. Aldatılan bir kocanın duyduğu çıldırtıcı kıskançlık iĢlenmiĢtir.
2.2.1.15. Tours Papazı
Honore de Balzac‟tan tercüme edilmiĢtir. 1949‟da Maarif Vekaleti‟nin “Dünya
Edebiyatından Klasikler” serisinde yayınlanmıĢtır.
2.2.1.16. Düşen Maske
Henry Bordeaux‟un romanından tercüme edilmiĢ, 1950‟de Yeni İstanbul‟da tefrika edilmiĢtir.
2.2.1.17. Teodora
2.2.1.18. Tereza
2 Ekim 1955‟te Yeni Sabah‟ta tefrika edilmiĢtir.
2.2.1.19. Sevgilerin En Güzeli
O. Prouty‟den tercüme edilmiĢ olan eser Amerikan romancılığının en baĢarılı eserlerinden biridir. Birçok dile tercüme edilmiĢ olan bu eser 1951‟de Yeni
İstanbul‟da tefrika edilmiĢtir.