• Sonuç bulunamadı

Rekabet Kavramı ve Lojistik Sektörüne Rekabetin Etkisi

III. LOJİSTİK SEKTÖRÜ

1.11. Rekabet Kavramı ve Lojistik Sektörüne Rekabetin Etkisi

Lojistik faaliyetler, hizmet operasyonları, operasyon faaliyetleri, dışarıya yönelik lojistik işlemler, siparişlerin işlenmesi, müşterilere mal gönderilmesi, pazarlama, satış, promosyon faaliyetleri, müşteri servisleri, personelin eğitimi ve benzeri bu gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, dolayısıyla farklı bir şekilde, farklı bir şey veya faaliyetin sunulması rekabetin kendisi olarak tanımlanabilmektedir (Porter; 1998: 25).

Rekabet kavramı ile ilgili tanımlar üç açıdan incelenmektedir (Saraçoğlu ve Köse; 2001: 7):

1. Rekabet analizinde ele alınan gözlem biriminde ülke, sektör veya firma şeklindeki farklılaşmalar,

2. Politika önerimi, sektör verimlilik artışı, ihracat performansı gibi amaçlarla yapılan analizler,

3. Mal ve mal grupları için yapılan analizler.

Rekabet kavramının tek bir kavramsal temelinin olmaması, bu kavramın ülke, sektör ve firma ölçeğinde uluslararası platformda tanımını etkilemekte ve dolayısıyla ilgili bulunduğu değişkenlerin farklılık göstermesine yol açmaktadır. (AtalayveBirbil;2001:7).

Rekabet, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak işletmenin pazarına mal veya hizmet sunmaya çalışan işletmelerin faaliyetlerin bütünüdür. Genel anlamda rekabeti

- xxvii

iki temel faktörün belirlediği söylenebilmektedir. Bunlar: İçinde bulunulan pazarın

yapısı ve pazardaki davranışlardır (Luffman, Sanderson, Lea ve Kenny; 1987:38-39). Rekabetin faaliyetlerin gerçekleştirilmesinden oluştuğunu söyleyen Porter, daha sonra, "bu resim, en basit haliyle, işi faaliyetlere bölme çerçevesidir" şeklinde açıklamada bulunmaktadır (Porter; 1998: 25). Bu açıklamalar doğrultusunda rekabet kavramı; alışılmış işlerin daha farklı ve daha etkili yapılması olarak tanımlanabilmektedir.

Kalıcı olabilmek için, sadece rekabet etmek yeterli olmamaktadır, rekabeti yaratmak şarttır. Yani sadece rekabet eden değil, rekabet yaratan bir konuma sahip olmak da günümüz koşullarının en önemli talebi haline gelmiştir. (Aliyev; 2002: 224 - 226).

Küreselleşmenin sonucu olarak günümüzde kilit kavramlar haline gelen rekabet esneklik ve yüksek kalite standartları, işletmeleri stratejik düşünmeye ve davranmaya zorlamaktadır. Her canlı organizma gibi yaşamak ve ayakta kalmak zorunda olan işletmelerin başarısı sadece yapı, stratejiler ve teknoloji gibi unsurlara bağlı kalmamaktadır. Günümüzde işletmelerde başarı, rakiplerden farklı ve özgün bir rekabet yolu bulabilmelerine bağlıdır.

Geçmiş yıllardaki çevre koşulları 21. yüzyıldaki ortama göre göreceli olarak daha durağan ve tahmin edilir nitelikteydi. O dönemlerde değişim, birçok endüstri dalında doğrusal olarak algılanmaktaydı. Başlıca rakipler, genellikle küresel olanlar değil yerli olanlardı; işletmeler hiyerarşik olarak yapılandırılıyordu ve bu yapı, seçim ve terfi uygulamaları ile destekleniyordu. Günümüzde ise; ürünlerin yaşam süreçleri kısalmakta, veriler artmakta, bu verileri bilgiye dönüştürme ihtiyacı artmakta ve değişimin şekli ve oranında farklılıklar meydana gelmektedir.

İşletmelerin içersinde bulunduğu rekabet ortamı günümüzde yirminci yüzyıla kıyasla daha dinamik ve karmaşıktır. Yaşadığımız yüzyılda ekonomik, sosyal ve teknolojik alanda meydana gelen gelişmeler, pazarların küreselleşmesine, uluslararası rekabetin değişmesine yol açmış bulunmaktadır. Bu nedenle işletmeler,

bu rekabet ortamında etkili stratejiler geliştirmenin ve rekabet üstünlüğü elde etmenin yollarını aramaktadırlar.

Günümüzde bilgi akışını sağlıklı, doğru ve kapsamlı bir şekilde alabilen, bu bilgiyi doğru ve zamanında kullanabilen işletmeler, rekabette üstünlük elde edebilmektedirler. Elektronik iletişim, sektörleri dönüşüme zorlamaktadır. Her sektör ve her işletme bugünkü iş yapma şekillerini radikal olarak değiştirmek zorunda kalmaktadır.

1.11.1. Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler

Firmalar uluslararası piyasalarda faaliyet göstermekte ve rekabete etmektedirler. Bu açıdan rekabet gücünü belirleyen faktörlere firma açısından bakabilmek mümkün olmaktadır. Bu şekilde düşünüldüğünde ise, rekabet gücünün belirleyicileri firma içi etkenler ve firma dışı etkenler olarak ikiye ayrılabilmektedir.

1- Firma içi etkenler ; Kısa veya uzun vadede firma tarafından kontrol edilmeleri, değiştirilmeleri ve geliştirilmeleri mümkün olan faktörler olarak tanımlanabilmektedir (Özel; 1999: 187). İşgücü maliyetleri, verimlilik, kalite, karlılık, bilim ve teknoloji düzeyi, yönetim, nitelikli işgücü, uluslararası standartlar ve fiyat firma içi etkenleri oluşturmaktadır.

2- Firma dışı etkenler ; Firma tarafından kontrol edilemeyen faktörlerdir. Devletin ekonomideki yeri ve ekonomiye olan müdahaleleri, altyapı, işgücü piyasalarının esnekliği, dış ticaret politikası, yabancı sermaye, yurtiçi rekabet ortamı, coğrafi konum, ülke imajı, ülke içi talep yapısı, doğal kaynaklar, finansa sektörü ve teşvikler (devlet yatırımları) firma dışı etkenleri oluşturmaktadır.

Bu şekilde bir ayrımlamaya gidildikten sonra, rekabetçi gücü etkileyen firma içi ve firma dışı tüm bu unsurlar tek tek aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir:

- Kalite

- Bilim ve teknoloji - İşgücü maliyeti - Verimlilik

- xxix - Nitelikli işgücü - Yenilikçilik - Karlılık - Yönetim - Uluslararası standartlar - Fiyat - Devletin rolü - Altyapı - İşgücü piyasalarının esnekliği - Dış ticaret politikası - Yabancı sermaye - Finans piyasaları - Yurtiçi rekabet ortamı - Coğrafi konum - Ülke imajı

- Ülke içi talep yapısı (bilinçli tüketici) - Doğal kaynaklar

- Teşvikler (devlet yatırımları)

1.11. 2. Lojistik Rekabet

Geçmiş dönemlerde rekabette kullanılan stratejiler mamulün özelikleri ve fiyatı üzerinde toplanıyorken, günümüzde bu görüş lojistiği içersinde alacak şekilde genişlemektedir. Günümüzde pek çok işletme, kendileri için rekabete ilişkin önemli üstünlükler yaratmaktadırlar. Rekabetlerini de tüketiciye daha fazla hizmet sunmakla ve tüketicinin istediği her malı hazır bulundurmakla yapmaktadırlar.

İşletmeler tarafından, stoklama giderleri, işletme içi taşıma giderleri azaltılmak suretiyle rekabetçi bir üstünlük elde edilebilmektedir. Düzenli ve güvenilir bir

lojistik sistem pazarlama çalışmalarını kolaylaştırdığı gibi satışların artmasını da sağlamaktadır.

Günümüzde sürekli değişmekte olan pazar şartları, artan rekabet, firmaları etkinlik arayışına itmektedir. İşletme maliyetleri içersinde en yüksek masraf kalemini dağıtım faaliyetlerinin oluşturması da dikkatleri bu işlev üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Çünkü, kanalın etkili olması, üyelerin koordineli ve uyumlu çalışması sonucunda hem pazarlama masraflarından tasarruf sağlanmakta, hem de optimal fayda (yer, zaman, mülkiyet) oluşturulmaktadır (Baydaş; 1997:18).

Porter'e göre rekabet avantajı yakalamanın iki yolu bulunmaktadır: Bunlardan birincisi operasyonel etkinliktir. "Operasyonel etkinlik, aynı şeyi rakiplerden daha iyi yapmaktır" (Porter; 1998: 27). İkinci yol ise; lojistik etkinlik; diğer bir ifadeyle işlemleri daha etkin bir şekilde gerçekleştirmektir.

Lojistik etkinlikle anlatılmak istenen, bir dağıtım kanalında gerçekleştirilmekte olan fiziksel dağıtım faaliyetlerini, dolayısıyla bir kanal içersinde yer alan faaliyetleri en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışmaktır (Aliyev; 2002: 278).