• Sonuç bulunamadı

Dr Refik Beyin Sağlık Bakanlığı Döneminde YapmıĢ Olduğu Hizmetler

5. Tanzimat sonrasında Osmanlı Sağlık Hizmetleri

1.2. Sağlık Bakanlığının KuruluĢu

1.2.3. Dr Refik Beyin Sağlık Bakanlığı Döneminde YapmıĢ Olduğu Hizmetler

Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde sağlık iĢleri örgüt olarak 1839‟da Beynelminel Sıhhiye Meclisinin kurulması ile baĢlamıĢ 1878‟de Cemiyeti Tıbbiyeyi Mülkiye kurulmuĢtur. Bu KuruluĢ 1906‟da Meclis‟i Maarifi Tıp adını almıĢ 1908‟de II. MeĢrutiyetin ilanından sonra yetkileri geniĢletilmiĢ ve adı Meclisi Umur-u Tıbbiye-i Mülkiye ve Sıhhiye-i Umumiye olarak değiĢtirilmiĢtir. Aynı sene içinde bu Meclis dağıtılmıĢ özel bir kanunla Dahiliye Nezaretine bağlı olmak üzere ve Ġtalya‟daki sağlık örgütü örnek alınarak Sıhhiye Müdüriyeti Umumiyesi kurulmuĢtur. Bu kuruluĢ 1915‟te Dahiliye ve Sıhhiye Nezareti adını alarak Cumhuriyet Dönemine kadar gelmiĢtir. Dahiliye ve Sıhhiye Nezareti emrinde Sağlık Örgütü olarak; Sıhhiye Müdüriyeti Umumiyesi Karantina Ġdaresi Hicaz Sıhhiye Ġdaresi olarak adlandırılan üç kuruluĢ vardır. Böylece Osmanlı Ġmparatorluğunun son zamanlarında sağlık hizmetleri Dâhiliye Nezaretine bağlı geliĢmiĢtir. Ve sağlık hizmetleri ikinci derecede bir devlet örgütü olarak idare edilmiĢtir92

.

90

TBMM Zabıt Ceridesi, Devre II, Ġçtima Senesi 6, C.5, Yıl 1936, s.189. 91

Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, s, 53-57.

Sağlık hizmetlerinin modern anlamda bir devlet görevi olarak ele alınması Milli Mücadele‟nin baĢlangıcında Ankara‟da kurulan ilk hükümet bünyesinde gerçekleĢmiĢ, 2 Mayıs 1920 tarihinde 3 sayılı kanunla Sıhhat ve Ġçtimai Muavenet Vekâleti kurulmuĢtur93. BaĢlıca amaçları koruyucu ve tedavi edici hekimlik hizmetlerini

düzenlemek, Sosyal Yardım çalıĢmalarını yürütmek, serbest hekimlik ve eczacılık faaliyetlerini denetlemektir94.

Ġlk Sıhhat ve Ġçtimai Muavenet Vekili Dr. Adnan Bey‟dir. 10 Mart 1921‟de Dr. Adnan Bey‟in vekillikten ayrılması üzerine bu göreve gelen Dr. Refik Bey, Sıhhat Vekâleti bütçesinin TBMM‟deki müzakeresi esnasında, ülkemizde görev yapacak doktorların bulunduğunu ancak bu doktorların çalıĢacağı mekânların az sayıda olduğunu dile getirmiĢ, mevcut hastanelerin de bakımsızlığını ve yetersizliğini vurgulamıĢtır. Özellikle Anadolu‟daki bu aksaklığın giderilmesi için çok büyük bir emek gerektiğinin ifade ederek, bu çalıĢmanın önce bir kısmının tamamlanıp kalanın daha sonraki bir zaman dilimine bırakılmasının yanlıĢ olacağını söylemiĢtir. Dr. Refik Bey, yapılacak çalıĢmanın bir defada ve köklü bir Ģekilde uygulanmasını önermiĢtir95

.

Cumhuriyet döneminin ilk Sağlık Bakanı olan Dr. Refik Bey, 1923 tarihinde 560 Doktor, 554 Sağlık memuru, 136 ebe, 69 hastabakıcı hemĢire ve 4 eczacı ile sınırlı olan sağlık çalıĢanları ile tüm yurtta sağlık hizmeti vermeye çalıĢmıĢtır. Amaç, halk sağlığını en iyi Ģekilde korumak ve yalnız Ģehirlere değil, tüm köylere kadar sağlık hizmeti götürebilmektedir. Bu nedenle Dr. Refik Saydam, devlet sağlık teĢkilatında çalıĢacak elemanların yetiĢmesi, onların tayin iĢlemlerinin düzenlenmesi, kanun ve nizamların hazırlanması ve bütçe iĢleri ile ilgili çalıĢmalar ve düzenlemeler yapmıĢtır96

.

O dönemde Ġstanbul‟daki tek tıp fakültesindeki eğitim harcamalarını karĢılayacak yeterli sayıda lise mezunu bulunmayıĢı üzerine Dr. Refik Bey bazı tedbirler almıĢtır. Tıp öğrenci yurtları açarak, öğrencilerin okuma ve yazma giderlerini karĢılamıĢtır. Böylece tıp

Eğitimi gören öğrenci sayısı artmıĢtır. Ayrıca Dr. Refik Bey tıp fakültesini bitirenlere zorunlu hizmet kuralı getirerek, devletin doktor ihtiyacını gidermiĢtir97

.

93 1945‟te Anayasa Terimlerinin TürkçeleĢtirilmesi ile Vekâletin adı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı olarak değiĢtirilmiĢtir.

94 ToktamıĢ AteĢ; Türk Devrim Tarihi, Ġstanbul, 2002, s. 205. 95

Süreyya Kadri Gül; Dr Refik Saydam, Poliklinik Aylık Tıp Mecmuası, No:61, Ġstanbul 1938, s. 252. 96 Sıhhiye Mecmuası Fevkalade Nüshası, Türkiye Cumhuriyeti Sıhhat ve Ġçtimai Muavenet Vekâleti Yayını, Ankara 1942, s. 16-17.

Doktorların yurt dıĢında çalıĢma imkânlarının kısıtlı olması da Türkiye‟de doktor sayısının azalmamasını sağlamıĢtır98.

Dr. Refik Bey‟in sağlık hizmetlerinin sunuluĢunda benimsediği temel ilke koruyucu hizmetlere öncelik verilmesidir. Ona göre, hekimlerin ve bakanlığın asıl sorumluluğu, hastaları iyileĢtirmekten çok sağlıklı olanların bu durumlarının korunmasıdır. Bu düĢünce ile tedavi edici hizmetlerin hükümetlerin değil yerel yönetimlerin görevi olduğu belirtilmiĢ, hükümetin bu konuda yerel yönetimlere yol göstermesi amaçlanmıĢtır. Dr. Refik Bey, belediyelere hastane iĢletmesi konusunda eğitici örnekler olması amacıyla Ankara, Ġstanbul, Sivas, Erzurum ve Diyarbakır‟da “Numune‟‟ hastanelerini açmıĢtır99

.

O dönemde koruyucu hizmetlerde özellikle kırsal bölgelerde çalıĢabilecek personelin yetersizliği önemli bir sorundur. Ebe, HemĢire ve Kadın Sağlık Personelinin yetiĢtirilmesi konusunda Dr. Refik Saydam‟ın yeterli çaba göstermediği yönünde eleĢtiriler vardır100. Bu konuyu o günün Ģartlarında değerlendirmek gereklidir. Temel

eğitim almıĢ genç kızların sayısı çok azdır. Ayrıca kadınların bu iĢlerde çalıĢmaları da toplum tarafından yadırganmaktadır. Bu nedenle Dr. Refik Saydam, erkekleri eğitmek üzere “Sağlık Memurluğu Sınıfını kurmuĢtur.”101

.

Dr. Refik Bey‟in önemli bir diğer hizmeti de Heybeliada Sanatoryumu‟nun kuruluĢudur. Sanatoryum yapma atılımı ilk olarak 1907‟de görülmüĢtür. Sultan II. Abdülhamit Etfal Hastanesi‟nden sonra birde sanatoryum kurmak istemiĢ ancak bu istek gerçekleĢmemiĢtir. Diğer giriĢim ise 1908 -1918 II. MeĢrutiyet dönemindedir. Ancak Bahriye Nazırı Cemal PaĢa‟nın bu atılımı da yarım kalmıĢtır. Ülkemizde açılan ilk sanatoryum, 1924‟te Dr. Refik Bey‟in Sağlık Bakanlığı sırasında açılan Heybeliada Sanatoryumu‟dur.102

Sağlık ve yardımcı sağlık personelinin görev ve yetkilerini belirtmek amacıyla çalıĢmalar yapılmıĢ, 11 Nisan 1928‟de “Tababet ve ġuabatı Sanatlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun”103

çıkarılmıĢ ve bunu 1930‟da Umumi Hıfzısıhha Kanunu izlemiĢtir104.

98 FiĢek, a.g.e. s. 160. 99

Bertan Güler; a.g.e. , s. 382.

100 Nusret Fişek ile Söyleşi (18 Mart 1986), Ankara, 1992, s. 18. 101 Bertan Güler; a.g.e. , s. 383.

102 Esin Kâhya-AyĢegül D. Erdemir; Bilimin Işığında Osmanlı’dan Cumhuriyete Tıp ve Sağlık Kurumları, Ankara, 2000, s. 322, 323.

103 Tababet ve ġuabatı Sanatlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun, T.C.3.Mıntıka Etıbba Odası NeĢriyatı, Ġstanbul,1930, s. 1- 34.

104

Daha önce belirtildiği gibi Dr. Refik Bey, 1929 senesinde Avrupa ve Amerika‟da yaptığı incelemelerden sonra yurda dönmüĢtür. Avrupa ve Amerika‟da edindiği izlenimler ve buralarda uygulanan baĢarılı halk sağlığı hizmetleri onu etkilemiĢtir. Dr. Refik Bey, bu uygulamaların Türkiye Cumhuriyeti‟nde de tatbik edilmesi amacıyla Umumi Hıfzısıhha Kanunu‟nun çıkarılması için çalıĢmıĢtır. 1930 yılında çıkarılan 1539 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu bu dönemin en önemli olayı sayılabilir.105

Ġçinde 309 madde olan bu yasa ile sağlık hizmetleri devletin yükümlülük ve gözetimi altına sokulmuĢtur.

Yandaki bu yasaları, 1936‟da Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı TeĢkilat ve Memurin Kanunu‟nun kabul edilmesi izlemiĢtir. Çıkarılan kanunlarla doktor ile hasta arasındaki sorumluluk iliĢkisinin azalması, doktorun devlet adına hareket eden Profesyonel haline gelmesi, sağlık hizmetinin devlet görüĢü oluĢu sağlanmıĢtır106

. Dr. Refik Bey, Türk kadınının her alanda olduğu gibi eczacılık alanında da baĢarılı olabileceği düĢüncesi ile Darülfünun yönetimi ile görüĢmeler yapmıĢ, 1927‟de kız öğrencilerin Eczacı Mektebine alınmasını sağlamıĢtır. 1930‟da ilk hanım eczacılarımız bu okuldan mezun olmuĢtur107

.

Sıtma, frengi, trahom ve diğer sosyal hastalıklarla mücadele etmek, doğum ve çocuk bakımevleri açmak, sağlık ve sosyal yardım teĢkilatını köylere kadar götürmek Dr. Refik Bey‟in diğer önemli hizmetlerindendir. Hastalıklarla mücadelede “ Dikey Örgütlenme ” ilkesinden hareketle, her hastalık için bir örgüt kurulmuĢtur. Bu sistemde, illerde valilerin sorumluluğunda il müdürleri, ilçelerde kaymakam sorumluluğunda hükümet tabipleri görev yapmıĢlardır108

.

Dr. Refik Bey, bu konuların tümünde baĢarılı çalıĢmalar yapmıĢtır. Ancak, tek baĢına Merkez Hıfzısıhha Müessesesi‟nin kurulması bile Dr. Refik Bey‟in Türkiye Cumhuriyeti‟ne ne büyük hizmetlerde bulunduğunun göstergesidir109

.

105 Umumi Hıfzısıhha Kanunu, T.C. BaĢvekâlet Müdevvenat Müdürlüğü NeĢriyat ġubesi Yayını, Ankara 1930, s. 33-34.

106

Sağlık Hizmetlerinde 50. Yıl, Ankara, 1980, s. 41. 107

Faruk Onger; “Dr. Refik Saydam‟ın Türk Eczacılığına Yaptığı Hizmetler”, Dr. Refik Saydam 1881- 1942 Ölümünün 40. Yıl Anısına, Ankara, 1968, s.134.

108 AyĢe Yiğit ġakar; Türkiye‟de Sağlık Hizmetleri ve Sağlık Harcamaları, Ġstanbul, 1999, s. 42. 109