• Sonuç bulunamadı

2.1.3. Yapõlandõrmacõ Yaklaúõmõn Çeúitleri

2.1.3.3. Radikal Yapõlandõrmacõlõk

Radikal yapõlandõrmacõlõk Von Glaserfeld tarafõndan ortaya atõlan, di÷er yapõlandõrmacõ yaklaúõmlar ile benzer ve farklõ yönleri bulunan bir ö÷renme kuramõdõr.

Radikal yapõlandõrmacõlõk e÷itim ve ö÷retim ile ilgili olarak süregelen geleneksel anlayõúlarõ sorgulayan ve bilgiye, gerçekli÷e, bilginin ne úekilde ve nasõl elde edildi÷ine dair felsefi görüúler ortaya koyan yaklaúõmdõr. Adõndan da anlaúõlaca÷õ gibi mevcut geleneksel anlayõúlara köklü eleútiriler getirdi÷i için !radikal" olarak tanõmlanmaktadõr (Sa÷õro÷lu, 2002).

Bilme, yaúantõya ait yorumlarõn uygulanabilir uyarlamalarõnõ içeren dinamik bir süreçtir. Ö÷renenin gerçek dünya bilgisini kurmasõ zorunlu de÷ildir. Geçmiú yaúantõlar yeni yaúantõlarõn oluúmasõna yardõm eder. øçsel veya dõúsal zorlanmadan dolayõ bir iúte baúarõsõzlõk yaúandõ÷õnda problem durumu ortaya çõkar, bu durumda birey de yeni bir yaúantõ deneyerek yapõlarõnõ de÷iútirmeyi dener. Bilgi onu bilenden ya da toplumsal ve biliúsel süreçlerden ba÷õmsõz, bireyin dõúõnda bir úey de÷ildir. Bilgi, bireyin nesnelerle olan iliúkisinden ve yine bireyin kendisince etkin biçimde oluúturulmaktadõr. Birinin söylediklerini kavramsal bir yapõ içinde geliútirerek anlamak verilen mesajlarõn beklentilerimize aykõrõ olmamasõ sonucunda mümkün olur. Sosyalleúme aracõ olan dili kullanarak içsel de÷iúimi yansõttõ÷õmõzda ö÷renmelerimizi ortaya koyarõz (Savaú, 2006).

Von Glaserfeld (1995 ve 1996) #e göre; bilgi, nasõl tanõmlanõrsa tanõmlansõn aslõnda kiúilerin kafalarõndadõr ve kiúinin kendi deneyimlerine ba÷lõ olarak bildi÷i úeylerin üzerinde úekillenir (Suchting, 1998; Von Glaserfeld, 1998; Akt, Okurkan, 2010).

2.1.4. 2005 ølkö÷retim Programõ ve Yapõlandõrmacõ Yaklaúõm

E÷itimle yetiútirilecek insan profilinin de÷iúmiú olmasõ geleneksel ö÷retim uygulamalarõnõn yetersiz kaldõ÷õnõn göstergesi kabul edilerek, e÷itim programlarõnõn yenilenmesi ihtiyacõ do÷muútur. Süregelen ö÷retim yapõlanmasõnõn eksikli÷i anlaúõldõ÷õnda; geliúmiú devletler, yanõ sõra birçok ülke, e÷itim uygulamalarõna temel olacak yeni bir yaklaúõm arayõúõna girmiúlerdir. Böyle bir dönemde yapõlandõrmacõ yaklaúõm kurtarõcõ olarak görülmüútür. !Son yõllarda Pisa#nõn yaptõ÷õ e÷itim karúõlaútõrmalarõ araútõrmalarõ, Amerika Birleúik Devletleri ve Almanya gibi geliúmiú ülke ö÷rencilerinin de özellikle okudu÷unu anlama, matematik ve fen bilimleri baúarõlarõnõn

geliúmekte olan birçok ülke ö÷rencilerinin gerisinde kaldõklarõnõ ortaya koymaktadõr!(Pisa- Schock, 2002; Akt, Arslan, 2007).

Yapõlandõrmacõlõk, baúta Amerika olmak üzere, øsrail, Kanada, øsviçre, Avustralya, Yeni Zelanda, Almanya, Tayvan ve Singapur gibi ülkelerde ö÷renme-ö÷retme uygulamalarõna temel olarak tercih edilmiútir. Ülkemizde ise 2005"2006 e÷itim-ö÷retim yõlõnda uygulanmaya baúlayan yeni ilkö÷retim programõ, yapõlandõrmacõ yaklaúõm modeline göre hazõrlanmõútõr ( Okurkan, 2010).

Son yõllarda ülkemizin de katõldõ÷õ TIMSS-R, PIRLS ve PISA gibi uluslararasõ e÷itim karúõlaútõrõlmalarõnda, ö÷rencilerimizin baúarõsõz olmasõ, PISA çalõúmasõnõn sonucunda, programlarda bazõ kavramlarõn yer almamasõ (de÷iúim, disiplinler arasõ iliúkiler gibi) yeniden yapõlanmayõ gerektiren baúlõca sebepler olmuútur. •Ayrõca problem çözme becerisi de müfredatlarõmõzda gereken úekilde yer bulamamaktadõr! ( http://

www.meb.gov.tr/duyurular/duyurular/pisa/pisaraporu.htm ).

Bütün bunlar, küresel bir dünya içinde sürdürülebilir bir kalkõnma ve rekabet gücü oluúturmanõn da bir önkoúulu olarak, ö÷retim programlarõnõn içerik ve e÷itim " ö÷retim yaklaúõmõ bakõmõndan Ça÷õn gereklerine uygun biçimde yeniden tasarlanmasõ gerekti÷ini göstermektedir. Sürdürülebilir bir kalkõnma ve uluslararasõ alanda rekabet gücünün oluúturulmasõ, ça÷õn gerisinde kalan bir içerik ve anlayõúla kazandõrõlamaz ( ølgen, 2010).

Bütün bunlar do÷rultusunda hazõrlanan yeni ilkö÷retim programõnda, daha önce kullanõlan programlardan farklõ bir takõm özellikler bulunmaktadõr. Programõn içeri÷i, benimsedi÷i yaklaúõm, programõn amacõ, programda yer alan temel beceriler, ö÷renci de÷erlendirilmesinde önem kazanan süreç kavramõ bu farklõ özelliklerden bir kaçõdõr.

Programõn içeri÷i, yapõlandõrmacõ anlayõú do÷rultusunda, programõn genel amaçlarõ, temel beceriler, ö÷renme alanlarõ, kazanõmlar, etkinlikler ve açõklamalardan oluúmaktadõr.

Yenilenen ilkö÷retim programõnõn vizyonu (MEB, 2005): Atatürk ilkeleri ve inkõlâplarõnõ benimsemiú, temel demokratik de÷erlerle donanmõú, bireysel farklõlõklarõ ne olursa olsun, araútõrma-sorgulama, eleútirel düúünme, problem çözme ve karar verme becerileri geliúmiú; yaúam boyu ö÷renen ve insan haklarõna saygõlõ, mutlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaúlarõ yetiútirmektir.

Yeni ilkö÷retim programõ !ö÷renmeyi ö÷renme" kavramõnõ ön plana alõp, çocuklarõ soru sormaya, araútõrmaya, incelemeye, düúünmeye yönelten, haklarõnõ ve sorumluluklarõnõ bilen, demokrasi bilincine sahip bireyler olmaya teúvik eden, toplumsal sorunlara duyarlõ ve merak eden bireyler yetiútirmeyi hedefler. Programõn vizyonu da bu durumu açõkça ortaya koymaktadõr. Bu hedefi gerçekleútirmeye yönelik hazõrlanan yeni programda yapõlandõrmacõ yaklaúõmõ benimsemiútir.

2.2. 2005 øLKÖöRETøM PROGRAMLARI

Dünyada yer alan bütün e÷itim sistemlerinin görevi, bilimsel, teknolojik, ekonomik ve sosyo- kültürel hayatõn de÷iúim ve geliúimine ayak uydurabilecek nitelikli insan gücünün yetiútirilmesidir. E÷itim sistemlerinin bu görevi yerine getirebilmesi için, e÷itim programlarõnõn, e÷itim kurumlarõnõn iúlev ve iúleyiúlerinin de ça÷õn gereksinimlerini karúõlayabilecek düzeyde olmasõna ba÷lõdõr. E÷itim sistemi toplumsal geliúmeyi sa÷layacak bireyler yetiútirirken, bu de÷iúmelerden etkilenerek gerek toplumun gerekse ça÷õn ihtiyaçlarõna cevap verebilmelidir (Türko÷lu, 2004: 29). Dünyada yaúanan de÷iúimi lehine çevirmek isteyen ülkeler e÷itim sistemlerini de bu do÷rultuda yenilemek ve bu yenileúmeyi e÷itim faaliyetlerine yansõtmakla yükümlüdürler.

Ülkemizde Cumhuriyetten günümüze ilkö÷retim alanõnda program geliútirme çalõúmalarõnõn tarihsel geliúim sürecine bakarsak, 1924, 1926, 1936, 1948, 1968 ve 1997 yõllarõnda ilkö÷retim programõnda de÷iúiklikler yapõldõ÷õnõ görmekteyiz. Son yõllarda Milli E÷itim Bakanlõ÷õnõn çeúitli birimlerince gerçekleútirilen araútõrmalar, üniversitelerce yürütülen lisansüstü e÷itim araútõrmalarõ, tezler ve di÷er çalõúmalar, e÷itim ile ilgili tüm taraflardan ve toplumsal kesimlerden gelen dönütler, ö÷retim programlarõnda de÷iúim ve dönüúümün gereklili÷ine iúaret etmiú, 2004 - 2005 e÷itim ö÷retim yõlõnda pilot uygulamayla baúlatõlan ve 2005 - 2006 e÷itim ö÷retim yõlõnda ise yeni ilkö÷retim programlarõ, ülke genelinde uygulanmaya baúlamõútõr.

Yapõlandõrmacõ anlayõúla hazõrlanan yeni ilkö÷retim programõnda bilgi ezberlemeye dayalõ de÷il, bilgi üretmeye dayalõ bir yaklaúõm kabul edilmiútir. Böylece ö÷rencilerin giriúimci, karúõlaútõ÷õ sorunlarõ çözebilen, bilimsel düúünen, anlayan, araútõran, inceleyen, sorgulayan, haklarõnõ ve sorumluluklarõnõ bilen, ö÷renmekten zevk alan, bilgi teknolojilerini kullanabilen, üreten ve gelece÷e yön veren bireyler olaca÷õ hedeflenmiú, bu özelliklere sahip bireylerden oluúan bir toplum, bu programlar tarafõndan öngörülmüútür.

2.2.1. 2005 ølkö÷retim Programlarõnõn Gerekçesi

Milli E÷itim Bakanlõ÷õ resmî sitesinde de ilkö÷retimde program de÷iúikli÷inin gereklili÷ini 14 maddede ortaya koymuútur( Okurkan, 2010):

1. De÷iúik bilim alanlarõndaki araútõrma bulgularõnõn ve e÷itim bilimlerinde ö÷retme

ö÷renme anlayõúõndaki geliúmelerin yöntem ve içerik olarak ö÷retim programlarõna yansõtõlmasõ,

2. E÷itimde kaliteyi artõrmak ve eúitli÷i sa÷lamak,

3. Ekonomiye ve demokrasiye duyarlõ bir e÷itim ihtiyacõ,

4. Bireysel ve ulusal de÷erlerin küresel de÷erleri de dikkate alarak geliútirilmesi

ihtiyacõ,

5. Mevcut ö÷retim programlarõ uygulamalarõ kapsamõnda ö÷rencilerin ço÷unlu÷unda

okula, ö÷renmeye, okumaya tepki düzeyinde bir isteksizlik olmasõ,

6. Mevcut ö÷retim programlarõnda konularõn çok kapsamlõ ve ezbere dayalõ bilgi

yo÷unluklu olmasõ nedeniyle, konularõn zamanõnda bitirilememesi ve ço÷u zaman sõkõútõrõlõp ö÷renilmeden bitirilmesinin tercih edilmesi,

7. Programda yer alan konularõn birço÷unun çocuklarõn yaú ve geliúim düzeylerine

uygun olmaktan, onlarõn merak ve ilgilerini karúõlamaktan uzak olmasõ,

8. Okulda kazandõrõlmaya çalõúõlan yaúantõ biçimleri ile gerçek dünyanõn ço÷u kez

uyum içinde olmamasõ,

9. Sekiz yõllõk kesintisiz zorunlu ilkö÷retim uygulamasõ ile ilkokul ve ortaokul

programlarõ üst üste eklendi÷i için, temel e÷itimde program bütünlü÷ünün olmamasõ,

10. Dikey eksende, temel e÷itimde birinci sõnõftan-sekizinci sõnõfa her bir dersin

kendi içinde kavram bütünlü÷ünün olmamasõ,

11. Yatay eksende, dersler arasõnda yeterli paralelli÷in sa÷lanmamõú olmasõ,

12. Ekonomik ve toplumsal geliúmelerin bir sonucu olarak, bireylerin yaratõcõlõk,

eleútirel düúünme, problem çözme, karar verme, iúbirli÷i yeterliklerini kazanmalarõnõn daha bir önem kazanmõú olmasõ,

13. Kendini ifade edebilen, iletiúim kurabilen, giriúimcilik ruhuna sahip vatandaúlar

yetiútirme gereklili÷inin daha baskõn konuma gelmesi,

14. Çocuklarõmõzõn, ülke çapõnda ya da uluslararasõ de÷erlendirmelerde beklenen

düzeyde baúarõ gösterememesi.

2.2.2. 2005 ølkö÷retim Programlarõnõn Referans Noktalarõ

Yenilenen ilkö÷retim programlarõ ( ølgen, 2010);

1. Ülkemizin tarihsel, kültürel, sosyal, ahlaki birikimini ve kalõtõmõnõ motivasyon

kayna÷õ olarak görür ve Atatürk̓ün kurdu÷u ͆Türkiye Cumhuriyeti! nin geliúerek devamlõlõ÷õ ilkesini birinci referans noktasõ olarak ele alõr.

2. Dünyada yaúanan tüm de÷iúimleri ve geliúmeleri ikinci referans noktasõ olarak alõr.

Son yõllarda Uzak Do÷u, Kuzey Amerika ve Avrupa Birli÷i ülkelerinde peú peúe gerçekleútirilen program yenileme çalõúmalarõ bu anlamda önem taúõr. Bu çalõúmalarõn çõkõú noktasõ, sanayi toplumu için uygun olan e÷itim modellerinin bilgi toplumunun rekabeti yapõsõnõ kaldõramamasõ olarak de÷erlendirilir.

3. Türkiye, Avrupa Birli÷ine üye olmayõ hedefleyen, bunu bir devlet politikasõ olarak

ele alan, bu konuda gerekli kanunlarõ çõkaran ve adõmlarõ atan bir ülke olarak tüm çalõúmalarõnõ ve çabasõnõ bu do÷rultuda yönlendirmiútir. Bu nedenle üçüncü referans noktasõ olarak, Avrupa Birli÷i normlarõnõ, hedeflerini ve e÷itim anlayõúõnõ kabul eder.

4. Ülkemizin mevcut e÷itim özelliklerinin belirlenmesini, baúarõ ve baúarõsõzlõklarõn

de÷erlendirilmesini ve ortaya çõkan sonuçlarõ dördüncü referans olarak kabul eder. PISA, TIMMS ve PIRLS gibi uluslararasõ baúarõ de÷erlendirme çalõúmalarõnõn ortaya koydu÷u bulgular bu çerçevede ele alõnõr.

Bu referans noktalarõ dikkate alõnarak yeni ilkö÷retim programõnõn temel olarak yapõlandõrmacõ yaklaúõmõ benimsedi÷i söylenebilir. Bilgi ça÷õ olarak adlandõrõlan günümüzde, ö÷rencileri yaúama hazõrlamada, ça÷õn gereklerine uygun olarak yetiúmelerini sa÷lamada, araútõrarak, sorgulayarak, kendi ö÷renmelerinden sorumlu olmalarõnõ sa÷lamada yapõlandõrmacõ yaklaúõmõn etkili olacaktõr.

2.2.3. 2005 ølkö÷retim Programlarõnõn Yapõsõ

Ö÷retim programlarõnõn ve içeri÷inin oluúturulmasõnda aúa÷õdaki ilkeler esas alõnmõútõr:

Türkçe!yi do÷ru ve etkin kullanma, kültürel de÷erlere ve sanata önem verme, okumaktan ve ö÷renmekten zevk alma, duygu ve düúüncelerini rahatlõkla ifade edebilme, ailenin e÷itim-ö÷retime katõlõmõnõ destekleme, en az bir yabancõ dili etkin úekilde kullanma, biliúim teknolojilerini amacõ do÷rultusunda etkin ve verimli bir úekilde kullanma, birlikte çalõúma ve iletiúim kurma, çevresinde oluúan de÷iúimlerin farkõnda olma ve her türlü de÷iúime uyum gösterme, bireyin görev ve sorumluluklarõnõ, bireyin kendisinin belirlemesi gerekti÷inin bilincinde olma, yakõn çevrede ve farklõ ülkelerde fõrsatlar bulmaya istekli olma ve bulunan fõrsatlarõ de÷erlendirmek için bilinçli çaba gösterme, çevreye farklõ bir gözle ve mantõkla bakõlõrsa daha önce hiç fark edilmeyen fõrsatlar çõkabilece÷ini benimseme, toplumsal yaúamda ortak yaúam alanlarõnda kurallara uymaya ve iúleri yapmaya istekli olma ve uygulama kararlõlõ÷õ gösterme, úartlandõrmaya karúõ duyarlõ olma, úartlandõrma ile hareket etme yerine, bilinçli bireysel tercihler yapma yeterlili÷ini geliútirme, hoúgörünün esnek bir zihin yapõsõnõn anahtarõ oldu÷unu fark etme.

Bu ilkeler aúa÷õdaki gibi açõklanmõútõr ( MEB, 2005 ):

Türkçe!yi do÷ru ve etkin kullanma: Türkçe!nin kullanõmõ ö÷rencinin geliúiminde

çok önemlidir. Ö÷renci Türkçe!yi etkin bir biçimde kullanarak ve yaparak-yaúayarak ö÷renir; ö÷rendiklerini içselleútirir. Yeni kavramlarõn kazanõlmasõ, eskilerin daha iyi anlaúõlmasõ ancak dilin do÷ru kullanõmõ ile olanaklõ olur. Bu nedenle, programlar, her fõrsatta ö÷rencilerin birbirleriyle konuúmasõnõ, tartõúmasõnõ teúvik eder. Bu sayede karmaúõk kavramlarõn ve duygularõn keúfedilmesi, anlaúõlmasõ ve içselleúmesi kolaylaúõr.

Kültürel de÷erlere ve sanata önem verme: E÷itimin en önemli iúlevi, kültürel

de÷erlerin korunup geliútirilmesidir. Tarihî geliúme süreci içinde üretilen maddi ve manevî de÷erlerin tümünü kapsayan kültürün pek çok boyutu vardõr. Bilimsel bilgiler, do÷a ve insan, iyilik, do÷ruluk, adil olma, bilgelik gibi evrensel de÷erler yanõnda, tarih, dil, din, gelenek ve folklorumuza dayalõ, milletin tümüne mâl olmuú veya bölgesel nitelikteki töresel, ahlaki ve estetik de÷erler programlarõn önemli bir boyutunu kapsar.

Okumaktan ve ö÷renmekten zevk alma: Okumaktan ve ö÷renmekten zevk almak,

yaúam boyu ö÷renmenin gerçekleúmesi açõsõndan çok önemlidir. Bu nedenle programlar, yaúam boyu ö÷renmenin gerçekleúmesini de sa÷layacak olan okumaktan ve ö÷renmekten zevk almanõn önemli bir amaç oldu÷unu kabul eder.

Duygu ve düúüncelerini rahatlõkla ifade etme: Duygu ve düúüncelerin rahatlõkla

ifade edilip edilememesini pek çok etmen belirlemektedir. Programlar bu faktörleri belirleyerek, okul ve sõnõf ortamõnda kullanõlabilecek yol ve yöntemlere dönüútürür; bu úekilde hayata geçirilmesini sa÷lar.

Ailenin e÷itim-ö÷retime katõlõmõnõ destekleme: Programlarõn etkili bir biçimde

iúleyebilmesi açõsõndan ailelerin okulla iúbirli÷i içinde olmalarõ son derece önemlidir. Anne-babalarõn okul yöneticileri ve ö÷retmenlerle etkileúim içinde olmalarõ, programlarõn ö÷retimsel tasarõmõnõn ana ö÷elerinden biridir.

En az bir yabancõ dili etkin bir úekilde kullanma: Küreselleúen dünyada yerel

diller ve kültürler, beklenilenin aksine çok daha önemli hâle gelmektedir. Ancak, küreselleúme dünyayõ küçültmekte, uzaklarõ yakõnlaútõrmakta, iletiúimi ise kolaylaútõrmaktadõr. Dünyada yaúanan güçlü iletiúim ba÷larõ yabancõ dilin kullanõlmasõnõ zorunlu kõlmaktadõr. Bu nedenle programlar, en az bir yabancõ dilin etkin bir biçimde kullanõlmasõnõ amaçlar.

Biliúim teknolojilerini amacõ do÷rultusunda etkin ve verimli bir úekilde kullanma:

Programlarõn amacõ, biliúim teknolojilerini kullanmak de÷il, biliúim teknolojilerini bir amaca ulaúmak için etkin ve verimli kullanmaktõr. Programlar bunu gerçekleútirmek için, hangi derste bilgi teknolojilerinin nasõl yerleútirilece÷ine iliúkin sistematik düzenlemeler yapar.

Birlikte çalõúma ve iletiúim kurma: Birlikte çalõúabilme ve iyi iletiúim kurabilme,

geliúen dünya koúullarõnda bireylerde aranõlan özelliklerdendir. Programlar, bu becerilerin kazandõrõlmasõ ve buna dönük alõúkanlõklarõn geliúimi için düzenlemeler yapar.

Çevresinde oluúan de÷iúimlerin farkõnda olma ve her türlü de÷iúime uyum gösterme: Hõzlõ geliúim ve de÷iúim, bireyleri bu de÷iúime uyum sa÷lamak zorunda

bõrakmaktadõr. Programlar, bireylerin çevresindeki de÷iúimlere karúõ duyarlõ olmasõnõ ve bu de÷iúim için gerekli uyumu göstermesini ister, gerekli düzenlemeleri yapar.

Bireyin görev ve sorumluluklarõnõ, bireyin kendisinin belirlemesi gerekti÷inin bilincinde olma: Görev ve sorumluluklarõn baúkalarõ tarafõndan belirlenmesi, bireyin

görev ve sorumluluk belirleme becerisi geliútirmesini yok etmekte ve bu iúin birileri tarafõndan yapõlmasõ için kiúiyi beklenti içerisine sokmaktadõr. Oysa, bu iúi bireyler yaparsa de÷iúen koúullara göre kendilerini daha kolay ayarlayabilirler ve istenilen özellikleri kazanabilirler. Aksi takdirde de÷iúime uyum sa÷lamada büyük aksaklõklar çõkar ve sorunlar büyür. Ayrõca, baúkalarõnõn belirledi÷i görev ve sorumluluklar, ço÷unlukla içselleútirilmez ve yapõlmasõ için yeterli iste÷in oluúmasõnõ sa÷lamaz. Bu da uygulamada sorunlara neden olur. Programlar, ö÷rencilerin hem úimdi hem de yetiúkinlikte görev ve sorumluluk üstlenmesini bekler.

Yakõn çevrede ve farklõ ülkelerde fõrsatlar bulmaya istekli olma ve bulunan fõrsatlarõ de÷erlendirmek için bilinçli çaba gösterme: Bireyler küreselleúen dünyada

yakõn çevresinde ve/veya uzak ülkelerde fõrsatlar oldu÷unu düúünmeli ve bu fõrsatlarõ yakalamak için çaba içerisinde olmalõdõr. Programlar, bu özelli÷in bireyin kendi ülkesine ve dünyanõn geliúimine katkõda bulunmasõnõ gerekli görür ve gerçekleúmesi için çaba harcar.

Çevreye farklõ bir gözle ve mantõkla bakõlõrsa daha önce hiç fark edilmeyen fõrsatlar çõkabilece÷ini benimseme: Alõúõldõk ve bilinen anlayõúla sorunlara çözüm

getirmeye çalõúma, ço÷unlukla yetersiz olmaktadõr. Bu nedenle bireyler, çevresinde var olan olanaklara ya da yaúanan olaylara farklõ gözle bakma bilinci geliútirmeli ve ancak bu biçimde de÷iúik ve yeni olanõ bulma úanslarõnõn artaca÷õnõ düúünmelidir. Bu nedenle, programlar, bu amacõ benimser ve gerçekleúmesi için gerekli düzenlemeleri yapar.

Hayattaki kurallara uymaya, iúleri yapmaya istekli olma ve uygulama kararlõlõ÷õ gösterme: ønsanlarõn, konulan kurallara (trafik kurallarõ gibi) uymasõ ve

yapõlmasõ gereken iúleri yapmasõ için birilerinin zorlamasõnõ beklememesi esas amaçtõr. Programlar, bu amaca yönelik çabayõ önemser.

ùartlandõrmaya karúõ olma: Programlar, úartlandõrmanõn her çeúidine karúõdõr. øyi

ve kötü úartlandõrma diye bir anlayõúõn olamayaca÷õnõ, iyi yönde koúullandõrõlan insanlarõn, úartlanmaya açõk ve yatkõn hâle geldi÷ini, bu yüzden de kötü yönde úartlandõrõlma

tehlikesine karúõ da açõk ve savunmasõz kaldõ÷õnõ kabul eder. ùartlandõrmanõn kayna÷õ ne olursa olsun bireylerin úartlandõrõldõ÷õnõ hissetmesi ve buna karúõ önlemler almasõ gerekir.

Programlar, sorgulamayõ ön plâna çõkararak, bireylerin kendilerine yönlendirilen her türlü úartlandõrmaya karúõ yeterli donanõm içerisinde olmalarõnõ bekler ve bu amaç için çaba gösterir.

Hoúgörünün, esnek bir zihin yapõsõnõn anahtarõ oldu÷unu fark etme: Programlar,

Türk toplumunun hoúgörüye dayalõ tarihsel ve kültürel birikimini farklõ derslerdeki kavramlarla iç içe ele alarak, hoúgörüye dayalõ bir zihin modeli oluúturulmasõ için, gerekli kavramsal alt yapõyõ oluúturur.

Ö÷rencileri topluma yararlõ, görev ve sorumluluklarõnõn bilincinde, toplumun güçlü birer üyesi olan; bilgi, kültür ve karakter özellikleri açõsõndan tam donanõmlõ bireyler olarak yetiútirmenin amaçlandõ÷õ bu ilkeler do÷rultusunda görülmektedir. Bu durum yeni ilkö÷retim programõnõn benimsedi÷i yeni anlayõúõ ortaya koymaktadõr.

2.2.4. 2005 ølkö÷retim Programlarõnõn Getirdi÷i Yenilikler

Yeni ilkö÷retim programõnda eski programlara göre de÷iúen noktalar oldu÷u görülmektedir. Yeni ilkö÷retim programõnõn getirdi÷i yenilikler, aúa÷õda belirtildi÷i biçimiyle açõklanmõútõr (MEB, 2005):

xÖ÷renmede davranõúçõ program yaklaúõmõndan çok, biliúsel ve yapõlandõrmacõ ö÷renme yaklaúõmlarõ dikkate alõnmõútõr.

xKonularõn farklõ sõnõflarda, daha üst düzey hedefler göz önüne alõnarak ö÷retilmesi (sarmallõk ilkesi) temel alõnmõútõr

xYüzeysel davranõú ifadesi yerine bilgi, beceri, anlayõú ve tutumlar konulmuútur. xÖlçme ve de÷erlendirmede yapõlandõrmacõ ö÷renme kuramõna dayanan, alternatif de÷erlendirme yaklaúõmlarõ da dikkate alõnmõútõr.

xDerslerin, ezbercilikten uzak, e÷lenceli, yaúamõn içinde ve kullanõlabilir olmasõna; bilgi ve becerilere öncelik verilmiútir.

xOkulda zamanõn büyük bir bölümü, ö÷rencilerin kendi giriúimleriyle gerçekleútirecekleri ve ö÷retmenlerin ö÷rencilere do÷rudan bilgi aktarmak yerine, yalnõzca yol gösterece÷i etkinliklere ayrõlmõútõr.

xÖ÷rencilerin, Türkçe!yi severek ve istek duyarak okuma-yazma alõúkanlõ÷õ edinmeleri öngörülmüútür.

xGenel olarak program yapõsõnõn, de÷iúikliklere dinamik bir biçimde uyum sa÷layabilecek kadar esnek olmasõ öngörülmüútür.

xOkuma-yazma ö÷retiminde "ses temelli cümle yöntemi# getirilmiútir.

xBirinci sõnõftan baúlayarak, "bitiúik e÷ik yazõ# kullanma zorunlulu÷u getirilmiútir. xÖ÷retim programlarõ uluslararasõ kõyaslama yapõlarak, bütünsel olarak ele alõnmõútõr.

xølkokul ve ortaokul mantõ÷õna göre düzenlenmiú olan parçalõ program anlayõúõ yerine, programlar sekiz yõllõk kesintisiz ilkö÷retime uygun duruma getirilmiútir.

xDünya ile entegrasyon ve AB standartlarõ dikkate alõnmõútõr. xTüm dersler için sekiz ortak beceri saptanmõútõr.

xDersler sõnõf düzeylerine göre kavram analizlerine tabi tutuldu÷u gibi, dersler arasõ karúõlaútõrmalar da yapõlmõú ve tüm dersler birbirleriyle iliúkilendirilmiútir.

xSpor kültürü ve olimpik e÷itim, sa÷lõk kültürü, rehberlik ve psikolojik danõúma, kariyer bilincini geliútirme, giriúimcilik, afet ve güvenli yaúam, özel e÷itim ile insan haklarõ ve vatandaúlõk ara disiplinleri programlara yerleútirilmiútir.

xDavranõú ifadesi yerine bilgi, beceri, anlayõú ve tutumlarõ içerecek úekilde "kazanõmlar# ifadesi kullanõlmõútõr.

xBaskõn do÷rusal (lineer) düúünce yerine, karúõlõklõ nedensellik ilkesi ve çoklu sebep-çoklu sonuç anlayõúõ öne çõkarõlmõútõr.

xProgramlar, etkinliklerle zenginleútirilerek, daha çok ö÷renci merkezli duruma getirilmiútir.

xÇeúitli sembollerden de yararlanõlarak programa açõklamalar kõsmõ yerleútirilmiútir. xÖlçme ve de÷erlendirmede sonuçla birlikte süreci de dikkate alan bir anlayõú benimsenmiútir.

xTürkçe! ye duyarlõlõk, tüm derslerin ana becerisi hâline getirilmiútir.

Benzer Belgeler