• Sonuç bulunamadı

3. VLADİMİR PUTİN DÖNEMİ

4.5. Putin'in İç Politikası

Ama bu değiştiremeyecekleri anlamına gelmemektedir. Üyesi olduğumuz İttifak ile Rusya arasında yaşanabilecek gerginliğin yansımalarının, Çeçenistan’daki insanlık dramlarının Türkiye’de hissedilmemesi imkansızdır. Hepsinden önemlisi de iki ülkenin birbirini algılayışı ağır bir tarihi bagajın yükü altında ezilmiştir179.

Özellikle de Türkler, ilişkilerin tarihinden ders çıkarttığında işbirliğinden değil savaşlardan, acılardan, göçlerden çıkartmıştır. Zaten tarih de pek parlak sayılmazdı. İki ülke arasındaki ilk ilişki ticari gayelerle 1492 yılında III. İvan’ın Kırım Hanı Mengili Giray aracılığıyla II. Beyazıt’a gönderdiği Mihail Pleşçeyev başkanlığındaki bir sefaret heyeti ile kurulmuş, ama ondan sonra gelen yüzyıllar boyunca ticaretten çok savaş yapılmıştır. İlk ciddi çatışma Ukrayna’daki Çehrin kalesi yüzünden 1678’de yaşanmıştır. Osmanlı ordusunun kaleyi alması ve içindeki 30 bin muhafızı kılıçtan geçirmesiyle de tamamlanmıştır180.

İşbirliği yolunda atılan adımlar da hep kerhen atılmıştır. 8 Temmuz 1833 tarihli karşılıklı yardımlaşmayı öngören Hünkar İskelesi Antlaşması Mısır valisi Mehmet Ali’nin gazabından çekinildiği için Babıali tarafından imzalanmıştı. İki dünya savaşı arası dönemde geliştirilen özel ilişkilerin sebebi de Türkiye’nin o dönemde hissettiği yalnızlıktı. Fakat artık zaman değişmiştir. İmparatorluklar geride kalmıştı. Çok uluslu şirketlerin fink attığı günümüz dünyasında “jeopolitik” arkaik bir fanteziden ibaret. “Büyük Oyun” değişimi hala göremeyen gazetecilerin oyunu haline dönüşmüştü. Çoğumuz fark etmesek de “Soğuk Savaş” Türkiye için bile bitti. Zamanın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın Mayıs 1998’de gerçekleştirdiği Rusya ziyareti bu bitişi tescil etmiştir181.

İki ülke arasında üstünde çok konuşulmayan “stratejik” çıkar ortaklıkları vardır. Çok kutuplu bir dünya en az Rusya kadar Türkiye’nin de menfaatine. Büyük Amerikan

179 SAGADEEV, A., "Rusya ve Büyük Güç İdeolojisi", Avrasya Dosyası Cilt:1, Sayı:1, 1994, Ankara 180 CHERNİAVSKİY, Stanislav, "The Caucasus Vector of Russian Diplomacy.", Central Asia and the

Caucasus: Journal of Social and Political Studies, 2000, no. 5: 94.

rüyası Ulusal Füze Savunma sistemi yüzünden nükleer güç dengesi çökerse ve silahlanma yarışı yeniden başlarsa, bundan Türkiye de zarar görecektir.

Ayrıca 1936 tarihli Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin iki ülke arasında bir kader bağı oluşturduğu da unutulmamalıdır. Bu sözleşmenin herhangi bir nedenden dolayı revizyonu çökmesi anlamına geleceği, çökmesinin de Boğazlardan savaş gemilerinin serbestçe geçmesine neden olacağı düşünüldüğünde, kader bağının gücü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. 6. Filoyu Karadeniz’de görmek istemeyen Rusya Türkiye’yi hoş tutmak zorundadır. Her şeyin ötesinde iki ülke arasındaki ticari bağlar giderek feda edilemez bir düzeye ulaşmaktadır. Türkiye doğal gazda, Rusya kazanacağı parada birbirine bağımlı hale gelmektedir.

Doğal olarak çıkarların her alanda kesişmesi beklenemez. Türkiye’nin Çeçenistan’da olanları tasvip etmesi, Rusya’nın Kafkaslarda hegemonyasını pekiştirmek için yaptıklarını sessizce kabullenmesi imkansızdır182. Önemli olan rekabetin işbirliğini zorlamayacak şekilde yapılması, boru hatları ve petrol gibi konularda değerlendirmelerin önyargılar yerine gerçeklere dayandırılmasıdır. Yeni Rusya liderinin ilk adımı Rusya Federasyonu’nu kurtarmak, devletin (SSCB gibi) dağılmasının önüne geçmek amacına yönelik olmuştur.

Çeçenistan’ın Federasyondan ayrılmasının engellenmesi çabalarının yanı sıra, öteki özerk cumhuriyet ve birimlere karşı da önlemler alınmaya başlamıştır. 89 idari birimin liderlerinden oluşan parlamento üst kanadı Federasyon Konseyi bugünkü yapısıyla fiilen ortadan kaldırılmaya, daha sembolik bir biçime dönüştürülmeye başlanmıştır. Bu arada önde gelen bölgesel yöneticilerin katılımıyla oluşturulan Devlet Konseyi adlı yeni kurum yalnızca danışma organı statüsünde tutulmuştur. Parlamentonun alt kanadı Duma artık eskisi gibi etkin ve Başkan’a muhalif değil. Başta “Birlik” fraksiyonu olmak üzere Putin’e bağlı parlamenter grupların dışında, komünistler eski muhalif yapısını önemli ölçüde kaybetmiş, geri plana çekilmiş durumda. İktidarın zaman-zaman ilgi göstererek bölünmüşlüğünden de yararlandığı sağcı-liberal partiler fazla aktif değil. Sonuç olarak Putin Rusya siyaset sahnesine

182 Stanislav Cherniavskiy, “The Caucasus Vector of Russian Diplomacy.” Central Asia and the

tümüyle hakim durumda. Belki ülkedeki tek gerçek muhalif güç, medya içinde yer almakta, özellikle de başta NTV kanalı olmak üzere “Media Most” yayın holdingi bünyesindedir.

Burada Putin’in “oligark” olarak nitelenen büyük iş çevrelerine karşı tutumuna değinmekte yarar vardır. Yeltsin’in 1996 başkanlık seçimlerini kazanmasına yardımcı olan güçler, daha sonradan ölçüsüz derecede Kremlin’i etkilemeye başlamıştır. Bunların bir kısmının siyasetçi ve/veya medya patronu kimliği de bulunmaktadır183.

Putin, başta bunlar olmak üzere işadamlarını siyasi açıdan korkuttu, Kremlin’le aralarına mesafe koymuştur. Bu arada fiilen basın özgürlüğünü sınırlamıştır. Ancak şimdi sermayedarları ve basını – onlar Putin’in çizdiği sınırlar içinde kaldıkça – daha fazla sıkmayacağını göstermeye çalışmaktadır. Tıpkı “Büyük Rusya”yı kurma amacının “imparatorluğa ve SSCB’ye dönüş” anlamına gelmediğini vurguladığı gibi. Şunu da ekleyelim: Putin’in özerk cumhuriyet ve bölge yöneticilerine, iş çevrelerine ve medyaya karşı attığı adımların ne kadar demokratik olduğu konusu, Rusya’da fazla aktüel değildir. Çünkü son birkaç yıl içinde yapılan anketlerin de gösterdiği gibi, Rusya halkı açısından “kamu düzeni ve asayiş, batılı demokratik değerlerden çok daha önde gelmektedir” ve geleneksel olarak güçlü ve otoriter lider arayışı toplumda hakimdir184.

Putin’in en büyük avantajı, halk arasında inanılması güç derecede popüler olmasıdır. Son bir yıldır anketlerde Putin’in popülarite düzeyi yüzde 60-75 oranlarındadır. Attığı adımlarla Rusya siyasi ortamına ve güvenlik organlarına tümüyle hakim olmuştur. Dünyada da kendini kabul ettirme yolunda önemli mesafe kat etmiştir. Tecrübe eksikliğini hızla gidermektedir185.