• Sonuç bulunamadı

Sovyetler Birliği'nin sonuncu Komünist Parti Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, 3 yıllık bir genel sekreterlik fetret döneminden sonra 1985 Martı'nda başa geçmiştir. Gorbaçov79 sadece toplumsal, siyasi ve ekonomik reformlar ile nükleer silahların

76 http://www.evrensel.net , (2003-02-26)

77 YELTSİN, Boris; Geceyarısı Günlükleri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2000, s.49,

90-110

78 ROSE, Richard & MUNRO, Neil; Elections without Order. Russia’s Challenge to Vladimir Putin,

Cambridge University Press, http://www.cambridge.org , Cambridge, UK, 2002, s. 78

kontrolü konusunda değil, bölgesel politikalar ve Üçüncü Dünya ülkeleriyle olan ilişkiler konusunda da dışarıya karşı toptan diplomatik hücuma geçmiştir80.

Gorbaçov'un ilk başarılarından biri Aralık 1987'de imzalanan ve süper güçlerin silahlanmasını büyük ölçüde azaltan Ara Nükleer Güçler anlaşması olmuştur. Diğeri ise, son Rus güçlerinin Afganistan'dan on yıllık bir savaştan sonra ayrıldığı sırada, 1989'un başında, Amerika'yla olan eski bir anlaşmazlığın halledilmesidir81.

Rusya dış politikasına yeni bir yön veren dönemin Sovyet lideri Gorbaçov ile birlikte Sovyetlerin dış politikası kökünden değişmiştir82. Eskiden sadece iç politika üretmekle meşgul olan Politbüro, değişen zamana ayak uydurmak zorunda kalmıştı. Politbüro, 1987’lerde Sovyetlerin iç politikada istikrarsızlığın yerini istikrara terk etmesini temin eden yegane kuruluş olarak gösterilmektedir. 1988’lere gelindiğinde ABD Dış İşleri Bakanlığı sözcüsünün “artık Soğuk Savaştan söz etmemizin gereksiz ve boş olduğu görülmektedir. Çünkü Soğuk Savaşın bir diğer Bloğu olan Doğu Bloğu ve müttefikleri olan Sovyet Rusya’sı çökmek üzeredir. Komünist rejim artık bizler için, ABD için bir tehdit oluşturmamaktadır”83. İçeride Gorbaçov'un programı Perestroika84 ve Glasnost85 gibi slogan kavramlar üzerine odaklanmıştır86. Glasnost politikasının temelinde, daha önce halktan gizlenen yönetim hatalarına ve siyasi yanlışlıklara dikkat çekme konusunda önemli rol oynayan medyanın liberalleşmesi bulunmaktadır. Gorbaçov başa geçtiği zaman "Uluslar sorununun - Sovyetler Birliği'ndeki 100'den fazla değişik etnik gruba işaret eder- ulusun karşı karşıya kaldığı en büyük sorun olduğunu açıklamıştır87. Ülkenin toplumsal ve politik hayatı üzerinde sıkı denetim kurulmasının, tepkileri -özellikle Trans-Kafkasya ve Orta Asya'da- gün yüzüne çıkaracağı konusundaki iddiaları doğru çıkmıştır. Ekonominin korkunç durumu açığa çıkınca, uluslararası arenada, 1990 Kuveyt krizinde tepkisiz kalması ve Almanya'nın tekrar

80 http://kremlin.ru , (2003-02-26)

81 SAGADEEV, A., “Rusya ve Büyük Güç İdeolojisi”, Avrasya Dosyası Cilt:1 Sayı:1, 1994 Ankara 82 BROWN, Archie; The Gorbachev Factor, Oxford University Press, New York, 1996, s.212-270, 306-

307

83 a.g.e. , s. 213, 214

84 Rusça’dan Tercümesi: “Yeniden Yapılanma Süreci” şeklindedir. 85 Rusça, “Açıklık ve Demokrasiyle Bağdaşırlık İlkesi” anlamına gelir. 86 http://www.foreignpolicy.org.tr , (2003-02-24)

birleşmesine direnç göstermemesinde de görüldüğü gibi sadece basit bir oyuncu olarak durduğu görülmektedir.

Rusya bu 2 Siyasi oyunda uysal bir şekilde ABD'ye tabi olmuştur. Gorbaçov, cumhuriyetlerdeki artan bağımsızlık isteğine rağmen son tavrını SSCB'nin dağılışına karşı göstermiştir. Baltik cumhuriyetleri bu konuda kesinlikle taviz vermediler ve bağımsızlık duygusunun konunun üstesinden geleceğini ispatlayan plebisitler organize ettikleri görülmektedir88.

1990'in başlarında Gorbaçov'un Kızıl Ordu'yu Litvanya’ya gönderme kararı ve 20 Ocakta Ruslarca Bakü’de yapılan katliamlar sonun başlangıcı olmuştur89. Bir tarafta radikaller ve geri çekilenler, diğer tarafta ordu ve KGB'nın90 sıkıştırmalarıyla Gorbaçov'un pozisyonu giderek daha da savunulmaz bir hal almıştır. Bu noktada Moskova Komünist Partisi'nin alaşağı edilmiş başkanı ve 1992'de Rusya Cumhuriyeti devlet başkanlığı seçimlerini kazanan Boris Yeltsin rakip olarak ortaya çıkmıştır. Aynı yılın sonbaharı, ordu Leonid Brejnev günlerini hatırlamayan askerlik yaşına gelmiş gençleri silah altına almıştır. Perestoroyka'nın başlangıcından bu yana on beş yıl geçmiştir. Sovyet döneminin kaybolup gittiği görülmüştür. Geçiş dönemi sona erdiği. 1980'li yılların başlarında, bazı kişiler Sovyet yaşamının kalıplarını kırmaya çalışmış; başkaları ise buna direnmeye çalışmışlardır. Mücadele ''demokratlar'' için bir zaferle sonuçlanırken, bu başarı parlamentoya ateş açılmasını da yanında getirmiştir. 1993-95 yılları arasındaki özelleştirmeler toplumun ekonomik ve sosyal yapısı, değerleri ve yönelimlerinde radikal bir değişikliğe yol açtıği görülmektedir. Fakat Sovyet usulü yaşam tümüyle yok edildikten sonra Rusya – bütün Doğu Avrupa gibi - paradoksal bir şekilde nostaljinin ağına düşmüştür.

Bu yeni dönemin başlangıcında, otoriteler bu nostaljiye karşı mücadele etmeye çalışmışlar. Sonra bir geri dönüş yapıp nostaljiyı kendi silahları olarak kullanmaya başladılar. İlk bakışta böyle ideolojik akrobasi hareketleri şaşırtıcı gelebilir. Ancak

88 CHASE, Robert; HILL, Emily; KENNEDY, Paul; Eksen Ülkeler. Gelişen Dünyada ABD

Politikasının Yeni Hatları, Sabah Kitapları, 1. Baskı, İstanbul, 2000, s. 39-103

89 BROWN, Archie; The Gorbachev Factor, Oxford University Press, New York, 1996, s. 45-90 90 Amy Knight, “The Enduring Legacy of the KGB in Russian Politics,” Problems of Post-Communism

1990'lı yılların başında devlet mülkleri ele geçirilip dağıtıldığı zaman ulusun elit kesiminin her şeyi kapsayan bir ideolojiye ihtiyaçları bulunmaktadır. Eğer yüksek sesle bütün fabrikaların ve genel olarak ekonominin- hiç bir bedeli olmadığı ilan edilirse, fabrikaların ve petrol sanayiin ele geçirilmesi daha kolay olacaktı91.

Fakat şimdi pasta dilimlere bölünmüş, radikalizm yerini tutuculuğa bırakmış bir durumdadır. Şimdi ele geçirilen mülklerin korunması gerektiğini, toplumun otoriteye, iktidara ve yasalara saygı duymayı öğrenmesi gerektiği söylenmektedir. Sovyet kültüründe ne kadar tutucu ve otoriteryen yan varsa yeniden hayat bulmaktadır. Buradaki paradoks reformcuların böyle yaparak, aslında kendi taraftarlarının tasfiyesine yol açan Sovyet deneyiminin en kötü yanlarına hitap etmeleridir. Derzhavnost yine modadır. Onlar, '' büyük batalyonlar'' ve ''güçlü eli'' hatırlamaktadırlar92.

1990'lı yıllarda gelişen toplum kendisinden önceki rejimden bir çok şeyi miras almıştır. Kompleks bir güvenlik sistemi, nükleer füzeler ve şimdi daha az sayıda askere kumanda eden generaller kalabalığı muhafaza edilmiştir. Genel olarak herkese açık olan bir eğitim ve ücretsiz sağlık sistemi muhafaza edildi.

Bu eleştiri doğruydu, ancak bir konu dışında: Sovyet eğitim sistemi gerçekte mükemmeldi. ve yüz binlerce vatandaşımız- belki milyonlarca- uluslararası işçi piyasasında, Batılı meslektaşlarını yalnızca mükemmel bilgi hazneleri ile değil fakat batılıların- bütün piyasa yönelimlerine rağmen- ne okulda, ne de üniversite de öğrenmediği her koşula ayak uydurma kabiliyetleri ile şaşkınlığa uğrattılar.

Bugünün Rusya'sı geçmiş Sovyet sisteminden aldığı yaygın bir sosyal güvenlik ve iş yerinde mesleki dayanışma sistemlerine sahiptir. Sosyal garantileri savunulmasını bir ihtiyaç olarak gören ve aynı zamanda serbest piyasa ekonomisini benimseyen bir toplum kurulmuştur93. Son on yılda gelişen ''Rusya Modeli’nin'' ana belirleyici özelliği belki de, ''piyasa unsurları'' ve ''sosyal garantilerin'' bir birleşiminden ibaret olmasıdır.

91 KÖNİ, H., "Türkiye'nin Şeytan Üçgeni", Savunma ve Havacılık, cilt:12, no:1, 1998 92 Boris Kagarlitsky

93 CHERNİAVSKİY, Stanislav, "The Caucasus Vector of Russian Diplomacy.", Central Asia and the

Bu bireşim zorunlu olduğu kadar kaçınılmazdı. Çünkü özelleştirmelerin sürmesi, gerçekten değere sahip olan her şeyin bir engel ile karşılaşmadan ele geçirilip dağıtılması için toplumun geri kalan kısmına en azından yaşamlarını sürdürmelerini garanti etmek gerekmektedir. Eğer bu olmasaydı, 1993 sonbaharında ki küçük savaşta görüldüğü gibi her şey kolayca kontrol dışına çıkabilirdi. Geçen yedi yıl içerisinde halk bu tatsız olayları hali hazırda unuttu ve bugün, Rus liberallerinin yeni bir kuşağı ''Rusya'yı düzeltmeye'' kararlıdırlar. Ekonomi ve Ticaret Bakanı German Gref tarafından hazırlanan ekonomik plan sosyal güvenlik ile piyasa ekonomisi arasındaki uyumsuzluğu ortadan kaldıracak. ve bunun doğal bir sonucu olarak sosyal güvenlik sistemi etkilenecektir94.

Kabul edilen vergi yasası zenginleri kayırmakta ve dar gelirlilere devlet kaynaklarından daha az bütçe ayrılmasına neden olmuştur95. Üzerinde çalışılan yeni Çalışma yasası işçilere verilen bir çok yardımın azaltılmasını, şirketlerin çalışma saatini günde 12 saate kadar artırmasını ve bağımsız sendikaların yaratılmasını zorlaştırmayı hedeflemektedir. Kremlinde yaşayanlar istedikleri politik uygulamaları, halka kabul ettirebileceklerine inanmaktadırlar. Kursk denizaltı faciasının gösterdiği gibi şüphesiz halkın otoritelere duyacağı güvenin bir sınırı bulunmaktadır. Politikacıların nostalji dolu konuşmaları halkı pasifleştirebilir, fakat bu konuşmalar tümüyle değişik olan gerçekleri saklamaktadırlar. Ve ne televizyon ne de devlet Başkanının da yapabileceği pek fazla bir şey olmamaktadır. Ancak eski sloganları yeni amaçlara hizmet edecek şekilde yeniden düzenlediler.