• Sonuç bulunamadı

2.3. Karar Verme

2.3.5. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte Karar Verme

Psikolojik danışma hizmeti, rehberlik hizmetlerinin merkezini oluşturur. Diğer bir ifade ile diğer tüm rehberlik hizmetleri, psikolojik danışma anlayışı ve yaklaşımı içinde verilmektedir. Birey kendini gerçekleştirme çabalarını sürdürürken önemli ya da önemsiz, bilinçli ya da farkında olmadan, bir takım tercihler yapmakta, kararlar almaktadır. Bireyin karar verirken daha bilinçli davranmasına, dış baskılardan ve iç çatışmalarda arını olmasına yardımcı olmak rehberliğin en önemli amacıdır (Yeşilyaprak, 2006). Günümüzde ilköğretim ve ortaöğretim okullarında psikolojik danışma ve rehebrlik hizmetlerinde gelişimsel rehberlik yaklaşımı benimsenmiş olup, gelişimsel rehberlik programının benimsediği en önemli amaçlarından biri de öğrencilere karar verme becerilerinin öğretilmesidir. MEB (2003), 2552 sayılı Tebliğler Dergisi’nde Yöneltme’nin ilkeleri ve amaçlarında, öğrencilerin kararını doğru ve gerçekçi verebilmesi yönünde rehberlik yapılması gerektiği, geleceği planlama ve geleceğe yönelik karar verme hakkına sahip olduğunun önemi vugulanmaktadır. Ülkemizde klasik rehberlik anlayışından dolayı, rehberlik ilköğretime nazaran daha çok ortaöğretimde yaygındır. Temel eğitimin 8 yıla çıkmasıyla, ilköğretim son sınıftaki öğrenciler, “hayata” ve “üst öğrenime” yönelme konusunda gerçekçi ve doğru kararlar vermek durumunda olduklarından 222 saylı İlköğretim Kanunu, 1739 sayılı “Milli Eğitim Temel Kanunu” ve 4306 sayılı 8 yıllık temel eğitim kanunu” göre, öğrencilerin kendilerini tanıma ve karar verme becerilerini kazanmalarının gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Psikolojik danışma; belli bir türde yardım ilişkisi, bir dizi etkinlikler, yöntemler veya hizmetlerin sunulduğu alandır (Nelson-Jones; 1982). Psikolojik

danışma sürecinde ilk adım, danışman ve danışan arasında sağlıklı bir iletişimin sağlanmasıdır. Danışman, danışanın gelişmesi için uygun olan bir ortamı oluşturduktan sonra psikolojik danışma sürecinde karar verme evresine geçilebilir. (Ersever, 1996).

Gibson ve Mitchell (1990)’e göre, psikolojik danışma, “Bireyin karar verme ve problem çözme ihtiyaçlarını karşılayarak gelişim ve uyumunu sürüdürmesine yardımcı olmak amacıyla bireyle yüzyüze kurulan psikolojik yardım ilişkisidir (Akt: Yeşilyaprak, 2006). Danışman, bireyin karar verme ve verdiği kararları uygulamasında yardımcı olur. Problem çözümüne veya kişilik gelişimine yönelik olsun olmasın, bütün danışma çabaları danışanın geleceği üzerinde yoğunlaşmaktadır (Eisenberg ve Delenay, 1998).

Rehberlik Hizmetlerinin birinci ve en önemli işlevi, bireylere kendilerinde var olan potansiyelleri doğru değerlendirmelerine yardımcı olacak yaşantılar edinmelerini ve bu yaşantıların anlamı üzerinde düşünmelerini sağlayak kendilerini tanımalarını sağlamak olup; diğer ikinci işlevi ise, bireyleri seçeneklerden haberdar ederek, yani seçenekleri araştımaları için, gerekli tutum ve davranışları kazandırmaktır (Hamarta, 2010). Yaşamın her döneminde farklı sorunlar olduğundan dolayı, bireye büyüme ve gelişme süreci içerisinde farklı gelişim alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılaması ve bu alanlarda döneme özgü gelişim görevlerini yerine getirebilmesi ve gerçekleştirebilmesi için profesyonel düzeyde hizmet sunulmalıdır (Yeşilyaprak, 2007).

Etkili karar verme yöntemlerinin öğretilmesinde, psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin önemli bir fonksiyonu vardır. Rehberlik hizmetlerini, “karar vermeye yardım süreci” olarak algılayanlara göre kişi, karar vermede güçlük çektiği zaman, rehebrliğe gereksinim duyacaktır. Kişinin kendini yönetebilmesi ve doğru kararlar verebilmesi, ona bu anlayışla rehberlik yapılmasına bağlıdır. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri bireyleri iş ve meslek seçimi kararları arasında gereksinim duydukları olgusal bilgiyi sağlamak amacı ile başlatılmıştır. Bir birey olarak öğrencilerin sağlıklı karar verebilmeleri için mevcut seçenekleri doğru olarak algılamaları ve uygun tercihlerde bulunmaları gerekmektedir. Eğitim süreci içerisinde rehberlik hizmetlerinden beklenen en önemli işlev, öğrencilerin ilgi, eğilim

ve yetenekleri doğrultusunda, aynı zamanda ülkenin ihtiyaç ve koşulları da dikkate alınarak, üst öğrenime ve iş alanlarına yönlendirilmesi doğrultusunda yardımcı olmalıdır (Tan, 1989; Tan, 1992; Kuzgun, 1991; Kuzgun, 2006; Bakırcıoğlu, 1994; Kepçeoğlu, 1997; Bozgeyikli, 2004).

Danışmanların görevi, çeşitli karar verme sistemlerinden geçerek danışanın çalışmasına yardım etmek ve danışanlarına yapmayı deneyecekeleri seçenekelerin bulunması gereken bir listeyi sunmaları gerekir (Çolakkadıoğlu, 2003). Danışanın sağlıklı ve akılcı karar vermesi onun özerkliği ile ilgilidir. Özerklik ise, danışanın bağımsızlığını ve kendi kendine hareket edebilme becerisidir. Rehberlik servislerinde, öğrencilerin bu becerilerini geliştirmeye yönelik faaliyet ve etkinlikler yapılmalı ve onların kişilik gelişimleri desteklenmelidir (Ergene (2004). Öğrencilerin karar vermeye ilişkin zorlanmaları durumunda psikolojik danışma ve rehberlik servisi bu görevi üstlenmesi gerekmektedir. Karar verme ile ilgili kuramsal görüşlerde ve araştırmalarda bireylerin etkili karar vermelerinin kendilerinin ve diğerlerinin yaşamlarını daha doyumlu hale getireceği ve etkili kakar verme yöntemlerinin öğretilebileceği ileri sürülmektedir (Tyler, 1961; Wrom, 1964; Gelatt, 1978; Gati, 1986; Krombolta ve ark., 1986; Akt: Bacanlı, 2000). Bazı dönemlerde alınan kararlar ve yapılan seçimler bireyin yaşamını şekillendiren önemli etkendir. Karar verme bir beceri olup eğitimle kazanılır. Bu nedenler etkili karar verme becerisinin kazandırılması, bugün psikolojik yardımın geliştirmeye çalıştırdığı davranışlardan biridir (Bozkurt, 2005).

Psikolojik danışmanların eğitimle kazandıkları bilgi ve becerilerin yanı sıra bazı kişilik özelliklerine, bir takım becerilere ve yeterliliklere sahip olması beklenmektedir. Bu özelliklere, cesaretlendirici olma, destekleyici olma, sıcaklık, yakınlık, tolerans, içtenlik, kendini açabilme, problem çözebilme, açık görüşlülük, esneklik, empati kurabilme, ince düşünme, aktif dinleyebilme, sorumluluk alabilme, güvenilir olma, benlik saygısı, aktif olma, güç ve kontrol becerisine sahip olma, anlayış, uyumlu ve dengeli olma, sabırlılık, dürüstlük örnek olarak gösterilebilir (Yavuz, 2006). Toplum içindeki çok çeşitli hareketlilikler, bireyler için bir çok önemli sorunu ortaya çıkarmaktadır. Psikolojik hizmetlerin temelinde gelişmekte olan insana, onun ihtiyaç duyacağı psikolojik yardımı vermek vardır. Bu durum,

karar verme becerilerinde ve kişisel sorunların çözümünde psikolojik danışmanın önemini arttırmıştır (Kepçeoğlu, 1986).