• Sonuç bulunamadı

2.3. Karar Verme

2.3.3. Karar Verme Süreci

Bireyler her gün değişik önemlerde karar verirler. Dolayısıyla karar verme, ilk bakışta oldukça karmaşık olarak görülmeyebilir. Birey bir karar verme ihtiyacı hissettiğinde karar verme süreci başlamaktadır. Daha sonra birey bir hedef veya bir amaç belirleyerek hedefine veya amacına yönelik seçenekler hakkında bilgi toplar. Gelecekte seçeneklerin sonuçlarına erişme olasılığı ve kendi değerleri üzerinde durur. Bu değerlerin netleştirilmesi etkili kararlar için önem taşımaktadır. Bireyin birçok seçenek arasından birine yönelmesi bilişsel bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreç, seçenekler hakkında ayrıntılı bilgi edinilmesi, edinilen bilgileri sınıflama, önem sırasına koyma, her birinin istekleri karşılama olasılığı yönünden irdelenmesi gibi işlemleri gerektirmektedir (Kökdemir, 2003).

Carney ve Wells (1995), yaptıkları çalışmada karar verme süreci ile ilgili yedi halka tanımlamışlardır. Bu sürecin kendi içinde aşamaları vardır. Bu aşamaları şu şekilde özetleyebiliriz (Akt: Kesici, 2002).

1. Farkında olma: Artan rahatsızlık duygusu ve hissi değişikliklerle karar veremye hazır olma durumudur.

2. Kendini değerlendirme: Kariyerle ilişkili konularda dikkat etmek zorunda olduğumuz kendi kendimizi tanımanın önemli bir kriter olmasıdır.

3. Araştırma: Farkında olarak karar verme süreci, mutlaka doğru, geniş ve konuyla ilgili bilgiyi içerir.

4. Bütünleştirme: Meleki kriter ve kişisel kriter arasında uygunluğun değerlendirilmesi ve ihtiyaç ve arzularımızı karşılayacak olan durumlarda mesleklerde çalışma fırsatını artırmak için yardımcı olunmasu durumudur.

5. Sorumluluk: Bazı noktalarda karar ihtiyacımız ve hareket ihitiyacımız vardır. Sorumluluk zamanı geldiğinde bilinçli bir seçim yapmak için yeterli bilgilere sahip olmalıyız.

6. Uygulama: Bir plana dayanmaksızın sorumluluk almak ve karar vermek başarıya götürmez. Plan kararı verme noktasında ne, niçin, ne zaman ve nasıl sorularının cevaplarını içerir.

7. Yeniden değerlendirme: Bir noktaya dikkat çektiğimizde yeniden karar verebiliriz ve farklı yöne hareket edebiliriz

Gelatt (1989), karar verme süreciyle ilgili görüşlerini yeniden değerlendirmiş ve kuramında karar verme sürecinde “olumlu belirsizlik” kavramından bahsetmiştir. Buna göre, karar verme süreci, “olumlu belirsizlik” kavramı ile aynı anlamı içermektedir. Karar verme; bilgi, işlem ve seçim olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bireylerin karar verebilmek için sürekli bilgilerini geliştirmesine ve yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir. Birey mantıklı bir karar stratejisi kullanarak karar verse bile toplumdaki değişim nedeniyle verdiği karar gelecekte geçerliğini yitirebilmektedir. Bu nedenle bireyin karşılaştığı belirsizlik durumuna uyum sağlayarak karar vermesi gerekmektedir. Olumlu belirsizlik kavramının kullanımında karar veren birey, gelecekten net emin olmamalı, belirsizliği olumsuz bir süreç olarak tanımlamamalı, var olan bir gerçek ve süreç olarak kabul edip inanmalıdır (Akt: Şeyhun, 2000).

Karar kuramıyla ilgili araştırmaları incelediğimizde, araştırmalar karar verme süreci üzerinde yoğunlaşmış ve karar verme sürecinin evreleri üçe ayrımlı, bu evrelerin birbirinden bağımsız evreler olduğu, her karar verme evresinin, kendi

içinde bir dizi ön ve son karar evresinde verilen alt kararlardan oluştuğu ortaya konmuştur (Ersever, 1996; Eldeleklioğlu; 1996; Deniz, 2002; Kesici, 2002; Avşaroğlu, 2007). Bunlar:

1. Karar Öncesi Dönem:

Öncelikle bir çatışma durumunun varlığı söz konusudur. Çatışma durumunda birey kararsızlık durumundadır. Bu çatışma bireyde, karar vermesini güdülendiren bir gerginliğin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Karar verici durumundaki birey, bu çatışmayı yaşayarak, ideal olduğunu düşündüğü seçenekler aramaya başlamaktadır. Bu süreçte karar verici, seçenekleri ve ortaya çıkartacağı sonuçları kapsamlı bir şekilde değerlendirmektedir.

2. Karar Dönemi:

Bu dönemde karar verici olan birey, karar durumuna uyum sağladıktan sonra, elinde bulunan tüm seçenekleri ideal olanla karşılaştırmakta ve elemeye başlamaktadır.

3. Karar Sonrası Dönem:

Birey, verdiği kararın uygulaması sonucunda ortaya çıkan durumun bir değerlendirme ve yorumunu yapmaktadır. Adair’e (2000), göre karar verme sürecinde öncelikle problemin ortaya konulması gerektiğidir. Yapılması gereken bir sonraki adım, gerekli bilgilerin toplanmasıdır. Daha sonra sonuca ulaşabilmek için uygun seçenekler oluşturulmalıdır. Bütün olasılıklar çeşitli boyutları ile düşünülmesi için olaylara geniş bir açıdan bakılmalıdır. Karar vermede öncelikli etkinlik, seçim ölçütlerinin belirlenmesidir. Eğer bir seçenek, mutlaka olmalı, ölçütünü karşılamıyorsa bu seçenek elenmelidir. Tam tersi olarak eğer bir seçim sırasında temel ölçütlere ulaşıyorsa bunlar gerekli olan çok fazla istenenlerdir. Üçüncü ölçüt ise “olsa iyi olurdu” ölçütleridir. Karar verme sürecindeki son adım ise verilen kararların uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesidir.

Karar verme sürecinde yararlanılabilecek adımları Adair (2000), beş kategoride toplamıştır. Bu kategoriler şekil 1‘de aşağıda gösterilmiştir:

I. Adım

Probleminizi (amacınızı) belirleyiniz.

II. Adım

Gerekli bilgileri toplayını

III. Adım

Sonuca ulaşabileceğiniz uygun seçenekleri yaratınız.

IV. Adım Kararınızı veriniz.

V. Adım

Verdiğiniz kararları uygulayınız ve sonuçları değerlendiriniz.

Şekil 1: Karar Verme Sürecine Klasik Yaklaşım (Adair, 2000; Akt:Deniz, 2002).

Kuzgun (2000), karar verme davranışının ortaya çıkabilmesi için üç koşulun bulunması gerektiğini söyler. Bu koşullar şunlardır:

1. Karar verme ihtiyacını ortaya çıkaran bir güçlülüğün varlığı ve bu güçlüğün birey tarafından hissedilmesi

2. Güçlüğü giderecek birden fazla seçeneğin bulunması

3. Bireyin seçeneklerden birine yönelme özgürlüğüne sahip olmasıdır. Seçeneklerin birey açısından istenirlik derecesi, kararın yönünü belirleyen en önemli faktördür.

Gordon (1978), karar sürecinin sekiz adımdan oluştuğunu söyler: Bu adımlar: 1- Amacın belirlenmesi

3- Kontrol edilemeyen değişkenlerin belirlenmesi

4-Kontrol edilebilen değişkenlerin, kontrol edilemeyen değişkenler ile olan ilişkisinin belirlenmesi

5-Amaca bağlı olarak her bir olası kararın etkisini belirleme 6-Kararın verilmesi

7-Sonuçların yorumlanması

8- Sonraki çalışma zamanı için karar sürecinin yenilenmesidir (Akt: Köse, 2002).