• Sonuç bulunamadı

2.10. Akıcı Okumanın Değerlendirilmesi

2.10.3. Prozodi’nin Değerlendirilmesi

Prozodik okuma hakkındaki bilgilerin sınırlı olmasının sebebi, okuma prozodisini ölçmenin teknik olarak zor olmasıdır. Akıcı okumanın diğer unsurlarını ölçmek, prozodik özellikleri ölçmekten daha kolay olmuştur. Böylece akıcılık

ölçümlerinde daha çok akıcı okumanın doğru okuma ve okuma hızı boyutlarına yoğunlaşılmıştır. Ancak bu ölçekler okuma prozodisi hakkında bilgi vermemektedir (Schwanenflugel ve diğerleri, 2004). Prozodinin ölçülmesinde iki yol izlenir. Bunlardan birincisi oranlamaya dayalı ölçeklerle yapılan ölçümler; ikincisi spektrografik ölçümlerdir. Allington (1983); Pinnel ve diğerleri, (1995); Zutell ve Rasinski, (1991); Rasinski ve diğerleri (2009) oranlamaya dayalı ölçekleri kullanmışlardır.

Allington’da (1983) 1- 6 arası puanlamaların verildiği bir akıcılık ölçeği kullanmıştır. Kelime kelime okumaya 1 puan verirken, konuşmaya benzeyen bir okumaya ise 6 puan vermiştir. Burada okuyucu noktalama işaretlerine dikkat eder, anlamayı yansıtan bir vurgu ve tonlamayla okur. İyi okuyuculardan beklenen konuşmaya yakın bir sesli okuma yapmasıdır.

Pinnel ve diğerleri, (1995) tarafından geliştirilen ölçek en yaygın kullanılan ölçeklerden biridir. 1 - 4 arası puanlanabilen, dört boyutlu bir ölçektir. Bu dört boyutlu ölçek okumayı, kelime kelime okumadan; daha geniş, anlamlı kelime grupları yani anlam üniteleri şeklinde okumaya doğru ayırır. Geniş anlam üniteleri halinde okuyarak ve anlamlı ifadeyle okumaya dört puan verilir. Kelime kelime okuma, anlam ünitesi oluşturamama durumlarında ise bir puan verilmektedir. Ölçekten 3 ve 4 puanlar akıcı okumada başarılı; 1-2 alanlar ise başarısız ya da yetersiz sayılmaktadır.

Zutell ve Rasinski (1991), kullandığı çok boyutlu akıcılık ölçeği, anlam ünitesi oluşturma, pürüzsüzlük ve hız olmak üzere üç boyuta ayrılmıştır. Her boyut kendi içinde 1 ile 4 arası puanlanmıştır. Anlam ünitesi oluşturma boyutunda, “1” puan için monoton, öbek sınırlarına dikkat etmeyen, sıklıkla kelime kelime okuma gösterilmiştir. “4” puan için genelde iyi öbeklere ayırma-anlam ünitesi oluşturma, çoğu zaman öbek veya cümle birimlerine uygun şekilde ayrılmış, uygun ifadeye gerekli özeni gösterme durumları gösterilmiştir. Pürüzsüzlük boyutunda, “1” puan için sık ve uzun duraklamalara, tereddütlere, yanlış başlamalara, ses kaymalarına, tekrarlara verilmiştir. “4” puan için genelde pürüzsüz okuma bazen duraklayarak, ama kelime ve yapıda karşılaşılan zorlukların hemen aşıldığı, genellikle de kendi kendilerine düzelterek okumaya verilmiştir. Hız boyutunda, yavaş ve zorluklarla devam eden okuma için “1” puan verilirken; anlamlı, tutarlı ve konuşma diline yakın okumaya ise “4” puan

verilmiştir. Daha sonraki çalışmalarda Rasinski tarafından bu ölçeğe “ifadeli okuma (Expression ve Volume)” boyutu da eklenmiştir (Rasinski ve diğerleri, 2009; Rasinski, 2010).

Okuma prozodisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusunda teknolojiden de faydalanılmaktadır. Bu tür ölçümler spektrografik ölçümler olarak da ifade edilmektedir (Kuhn ve diğerleri, 2010). Özellikle konuşma sesinin ayrıntılı olarak analiz edilmesi için yapılan akustik analizlerdir. Daha çok tıp alanında ses kısıklığının değerlendirilmesinde kullanılan spektrografik yöntem, analiz sürecinde sesin frekans, süre ve şiddet özelliklerinden yararlanır (Dursun, Karamürsel ve Satı, 2003: 93). Analizlerin yapılmasında ses spektrogramı adı verilen bir cihaz kullanılmaktadır. Bu cihaz sayesinde ses bir grafiğe dönüştürülür. Sesle ilgili betimlemeler, bu grafiğin yatay ekseninde zaman, dikey ekseninde frekansla, farklı ölçü ve renkler kullanılarak gösterilir (Yıldırım ve Ateş, 2011). Spektrografik ölçümler yurt içinde yapılan okuma çalışmalarında da kullanılmaktadır. Çetin (2007), öğrencilerin sesli okumalarını parçalarüstü birimler açısından karşılaştırmıştır. Burada parçalarüstü birimler olarak vurgu, tonlama ve duraklamalara bakılmıştır. Bu birimler aynı zamanda bir akıcı okuma unsuru olan okuma prozodisine ait özelliklerdir. Öğrencilerin sesli okumaları Cool Edit Pro programıyla kayıt altına alınmış ve dil laboratuvarında aynı programla dijital ortama aktarılmıştır. Praat 3.8.47 programıyla sesli okuma sırasında yapılan duraklamalar yer ve süre bakımından tespit edilmiş ve sonuçlar değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Böyle bir programla yapılan analizde prozodinin ölçülmesi yetersizdir. Öncelikle bu program ses şiddetini ölçmektedir. Diğer taraftan hece ve kelime düzeyindeki vurgu, tonlama ve duraklamaları ölçmektedir. Metnin içeriğine göre cümle ve metin düzeyinde prozodik okumayı ölçemez. Ayrıca prozodinin anlam ünitesi oluşturma, ses özellikleriyle ilgili boyutları bu programla tam olarak yansıtılmaz. “Basma” kelimesi düşünüldüğünde “Çarşıdan 1 metre basma aldım.” ile “Yerdeki camlara basma!” cümlelerindeki “basma” kelimelerinin tonlamaları farklı olacaktır. Bu program böyle bir ayrımı yapamamaktadır.

Oranlamaya dayalı ölçekler akıcılığı ölçmede yaygın olarak kullanılsa da bazı eleştiriler almaktadır. Eleştirilerden bir tanesi bu ölçeklerin akıcı okumanın prozodi boyutunu tek başına tam olarak ölçemediğidir (Schwanenflugel ve diğerleri, 2004). Çünkü bu ölçekler sesli okumada otomatikliği de içermektedir. Oysa okuma hızı ve

doğru okuma ayrı ayrı ölçülmesi gereken becerilerdir (Barbarick, 2007). Rasinski (2004a) ve Rasinski (2010) çok boyutlu akıcılık ölçeği sadece prozodiyi ölçmek için çok uygun değildir. Bu ölçek aynı zamanda okuma hızını da ölçmektedir. Kısaca bu ölçeğin kullanılmasıyla okuyucunun, genel akıcılığı ölçülebilir. Prozodi yeterince ayrışmaz. Diğer taraftan Pinnel ve diğerlerinin (1995) NAEP için geliştirdikleri ölçek, sesli okumaya odaklanmasına rağmen, akıcı okumada prozodinin tüm yönlerini yansıtmaz. Kelime gruplamaları, hız ve okumanın tonal özelliklerine odaklanan bu ölçekte, duraklamalar, ses özelliği gibi boyutlar ihmal edilmiştir. Allington’un (1983) ölçeği prozodi ile ilgili duygu, gruplama, vurgu, imla gibi bazı özellikleri yoklasa da bu ölçekte pürüzsüzlük, ritim ve ses özelliği gibi boyutlar eksiktir.

Prozodi becerisini ölçmek, araştırmacılar için zor bir durumdur (Wolf -Katzir - Cohen, 2001; Schwanenflugelve diğerleri (2004). Prozodiyi doğal olarak doğrudan ölçmek güçtür. Literatürde kullanılan Allington (1983) tarafından geliştirilen 6 noktalı ölçek; Hudson ve diğerleri (2005) tarafından geliştirilen kontrol listesi; Pinnel ve diğerleri (1995) geliştirilen 4 noktalı ölçek; Rasinski (2004a; 2010) çok boyutlu akıcılık ölçeği sesli okumayı betimlemek için kullanılmaktadır. Bu ölçekler, sesli okumanın araştırmacı ya da uzmanlar tarafından dinlenilmesiyle puanlanmaktadır. Schwanenflugel, ve diğerleri (2004) bu tür ölçümlerin öznel nitelik taşıdığını belirtmektedir. Diğer taraftan Rasinski’ye göre (2004b) bir çocuğun metni sesli okumasını dinledikten sonra, bir rubrik kullanarak vurgulama, tonlama, duraklama, hız, anlam ünitesi oluşturma gibi prozodik özellikleri değerlendirme de etkili ve yeterli bir yöntemdir. Bu çalışmada prozodinin değerlendirilmesinde, akıcı okumanın sadece prozodi boyutlarını ölçmeyi hedefleyen oranlı bir ölçek kullanılmıştır.