• Sonuç bulunamadı

Projenin Hazırlanmasında Kurultay’ın (Konvansiyon’un) Rolü ve

Temel Haklar ġartı‟nı kaçınılmaz kılan, ekonomik bütünleĢmenin ötesine geçerek bir özgürlük, güvenlik ve adalet alanı oluĢturma yolundaki Avrupa Birliği‟nin siyasi hedefleri doğrultusunda Avrupa vatandaĢlarının iktidarla iliĢkilerinde doğrudan dayanabilecekleri bir hak ve özgürlük belgesine duyulan

95 ARSAVA,”AB‟nin AnayasallaĢma Sürecinde Temel Haklar ġartı”,s.3.

96 SELÇUK, “Avrupa Birliği Anayasal Düzeninde Temel Hakların Serüveni”, s.24-25

ihtiyaçtır.97 Bu doğrultuda hazırlanması planlanan Temel Haklar ġartında, AĠHK‟dan ve üye devletlerin anayasal geleneklerinden sapma olmayacağı belirlenmiĢtir.

1999 yılında önce Köln daha sonra Tampere Zirvesi'nde98 bir araya gelen devlet ve hükümet baĢkanları, Temel Haklar ġartı konusunda o zamana kadar görülmemiĢ bir yöntem benimsemiĢlerdir. Bu yöntem Avrupa Parlamentosu ve ulusal Parlamentoların temsilcilerinden oluĢan sui generis bir organa, AB‟nin Temel Haklar ġartı‟nın hazırlanması görevinin verilmesi Ģeklinde ifade edilebilir. Bu yöntem daha önceki hükümetlerarası konferans yönteminden daha moderndir.99 Ayrıca bu yöntem ile o zamana kadar Avrupa Parlamentosu‟nu devre dıĢı bırakan ve kamu temsilini kabul etmeyen yaklaĢım terk edilmiĢtir.100 ġartın hazırlanması aĢamasında Temel hak ve özgürlüklerin korunmasına normatif bir düzenleme getirmek, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟ne (AĠHS) katılmak ve ATAD‟ın oluĢturduğu içtihadi koruma sisteminin devam etmesi seçenekleri tartıĢma konularını oluĢturmuĢtur.101

Temel Haklar ġartı‟nın hazırlanması görevini üstlenen sui generis organın isminin belirlenmesi gerekirse, Köln Zirvesi'nde “toplanan grup” anlamındaki

“Enceinte” sözcüğü kullanılırken, Tampere Zirvesi sonucu “Kurucu Meclis” ya da

“Kurultay” anlamına gelen ve daha hukuki bir kavram olan “Convention” kabul edilmiĢtir.102 Sonuçta Köln’de verilen misyondan sapılarak Gremium (Kurul) kavramı yerine tarihi ve geleneksel bir kavram olarak “Konvansiyon” teriminin kullanılması uygun görülmüĢtür. Gerek Fransız gerekse Amerikan anayasa tarihinde bu kavram kullanılmıĢtır.103

Haziran 99 tarihli Köln Zirvesi'nde, Temel Haklar Projesinin 62 kiĢiden oluĢan bir organ tarafından hazırlanması uygun görülmüĢtür. Konvansiyon 30 ulusal Parlamenter, 16 Avrupa Parlamentosu üyesi, devlet ve hükümet baĢkanlarının

97 KARAKAġ“Avrupa Birliği, Ġnsan Haklarının Korunması ve Avrupa Anayasası”, s.52; NAS, Çiğdem, “Legitimacy and Democracy in the EU and the Recent Constitutional Crisis”, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, 2005,s.36.

98 15-16 Ekim 1999 tarihli Tampere Zirvesi Ģartın özellikle prosedür bakımından tamamlandığını ortaya koyar. Bkz:ARSAVA, “AB‟nin AnayasallaĢma Sürecinde Temel Haklar ġartı”,s.4

99 TEZCAN, Avrupa Birliği Hukukunda Birey,s.257.

100 ARSAVA, “AB‟nin AnayasallaĢma Sürecinde Temel Haklar ġartı”, s.4.

101 KARAKAġ, A. IĢıl, “Ulusalüstü Anayasada Temel Haklar Problematiği: Teorik ve Pratik Sorunlar”, Anayasa Yargısı Dergisi, Cilt No:22, 2005,s.292-293.

102 TEZCAN, Avrupa Birliği Hukukunda Birey,s.257.

103 ARSAVA, “AB‟nin AnayasallaĢma Sürecinde Temel Haklar ġartı”, s.4.

belirleyeceği 15 özel temsilci ve Komisyon BaĢkanı‟nın bir temsilcisinden oluĢmaktadır.104 Bu organa gözlemci olarak ATAD‟dan iki temsilci, biri AĠHM‟den olmak üzere Avrupa Konseyi‟nden iki temsilci katılmıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmalar çerçevesinde Ekonomik ve Sosyal Komite ve arabulucunun yanı sıra aday ülkelerle görüĢ alıĢ veriĢinde bulunulmuĢtur.105 Konvansiyonun baĢkanlığını Almanya eski CumhurbaĢkanı Roman Herzog sekreterliğini ise Fransız hukuk profesörü Jean Paul Jacqué yürütmüĢtür.106

Avrupa Konseyi tarafından öngörülmemiĢ olmakla beraber bir baĢkanlık divanının oluĢturulduğu ve divanın, Konvansiyon çalıĢmalarının koordinasyonunda anahtar rol oynadığı görülmüĢtür. BaĢkanlık divanında Konvansiyonda temsil edilen grupların sözcüleri, Komisyon temsilcisi ve Konsey baĢkanlığı temsilcisi yer almıĢtır. Bunun yanı sıra Konvansiyon herhangi bir oylama yapılmaksızın ve prosedür düzenlemesi olmadan görevini yerine getirmiĢtir. Bu alıĢılmamıĢ bir durumdur. Bu duruma baĢkanın ve baĢkanlık divanının sahip olduğu otorite ile bir açıklık getirilebilir. Konvansiyonun görevi, Ģart tasarısını oy birliğiyle karar alacak Avrupa Konseyi‟ne sunmak ve Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon resmi bildirisine esas olacak yolu açmakla sınırlandırılmıĢtır107

Aralık 1999‟da çalıĢmalarına baĢlayan Konvansiyon, projenin tamamı üzerindeki çalıĢmalarını 2 Ekim 2000‟de tamamlamıĢtır.108 Proje aynı gün BaĢkan Roman Herzog tarafından dönem baĢkanlığını yürüten Fransa‟ya teslim edilmiĢtir.109 Proje 13-14 Ekim 2000‟de Fransa‟nın Biarritz kentinde gerçekleĢen AB Zirvesi‟nde devlet ve hükümet baĢkanlarının bilgisine sunulmuĢ ve onlar tarafından oy birliğiyle mutabakata varılmıĢtır.110 Üzerinde konsensüse varılan proje devlet ve hükümet baĢkanları tarafından Avrupa Parlamentosu ve Komisyona iletilmiĢtir. Bunu müteakip Temel Haklar ġartı 7 Aralık 2000 tarihinde Nice Zirvesi‟nde AB‟nin siyasi

104 TEZCAN, Avrupa Birliği Kurumlar Hukuku ,s.196.

105 TEZCAN,Avrupa Birliği Hukukunda Birey,s.258.

106 TEZCAN, Avrupa Birliği Kurumlar Hukuku,s.196.

107 ARSAVA, AB‟nin AnayasallaĢma Sürecinde Temel Haklar ġartı, s.5.

108 TEZCAN,Avrupa Birliği Kurumlar Hukuku,s.196.

109 TEZCAN,Avrupa Birliği Hukukunda Birey,s.260.

110 http://www.belgenet.com/arĢiv/sözleĢme/ab..thb.html

kurumları Konsey, Komisyon ve Avrupa Parlamentosu BaĢkanları tarafından imzalanarak kurumlar arası ortak bir metin niteliği kazanmıĢtır.111

Temel hakları listeleyen normatif bir metnin kurucu anlaĢma ile bütünleĢtirilmesi önerisi, temel haklar korumasının klasik jürisprüdansiyel yolu ile Birliğin Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟ne katılımı arasında yer alan orta yol bir öneri idi. Lüxemburg Mahkemesi‟nin kendisine normatif bir yetki verilmeksizin giderek bir insan hakları mahkemesine dönüĢmesi ve bu doğrultuda Amsterdam AnlaĢması ile Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‟ne katılım perspektifinden uzaklaĢılması, bir temel haklar katalogunun yazımını neredeyse tek alternatif olarak bırakmıĢtır. Çünkü korumanın jürisprüdansiyel yolu artık sınırlarına ulaĢmıĢtır ve hukukun genel prensipleri tekniği, temel hakların açıklığı prensibini zedelemektedir.

Bu doğrultuda “Temel Haklar ġartı”, Topluluğun baĢlangıcından bugüne temel haklar alanında izlediği hukuk politikasının zorunlu bir aĢaması olarak ortaya çıkmıĢtır.112