• Sonuç bulunamadı

Posta hizmetlerinde teknoloji ile değişen hizmetlerin yanı sıra AB’ye katılım sürecinde yapısal değişiklikler yapılmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda,

69

posta hizmetlerinin serbestleştirilmesi amacıyla mevzuat çalışmaları

yapılmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde bahsedilen Posta Kanun Tasarısı ile AB mevzuatı ile uyumlu değişiklikler hedeflenmektedir. Tasarının ilk maddesinde amacın;

“…ülke bütününde posta hizmetlerinin kaliteli, sürekli, tüm kullanıcılar için karşılanabilir bir ücretle, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde kullanıcılara sunulması için posta sektörünün kontrollü ve aşamalı biçimde serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir sektörün oluşturulması ile bu sektörde düzenleme ve denetimin sağlanması…”

olduğu ifade edilmektedir. Bu amaç çerçevesinde tasarıda evrensel hizmetin ve posta tekelinin tanımı ve kapsamına yer verilmekte ve sektörün düzenlenmesine ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Posta Kanun Tasarısında, ilk olarak dikkat çeken husus posta tekelinin kapsamının, AB’de olduğu gibi gönderinin ağırlığı veya ücreti ile belirlenmesidir. 100 grama kadar ve/veya temel ücretin 3 katını geçmeyen yurt içi ve yurt dışı haberleşme gönderilerinin kabulü, toplanması, işlenmesi, sevk ve dağıtımı posta tekeli kapsamına alınmaktadır. Dolayısıyla, PTT ile özel kargo şirketleri arasında tartışılan posta tekeli konusunda belirlilik sağlanmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte, tasarının hazırlandığı tarihten sonra AB’de yaşanan gelişmelere paralel olarak ve sektöre ilişkin iktisadi veriler kullanılarak, tekel kapsamının yeniden gözden geçirilmesi hem AB ile mevzuat uyumunun

sağlanması hem de rekabetçi bir yapı için faydalı olacaktır113. Zira AB’de posta

hizmetlerinde yapılan incelemeler ve elde edilen veriler de kullanılarak, korunan

alanın kapsamı 2006 yılında önce 50 grama düşürülmüş ve ardından 2008 itibarıyla kaldırılmıştır. Üye ülkelerden de ulusal mevzuatlarını en geç

2011 yılına kadar uyumlaştırmaları istenmektedir.

Posta hizmetleri sektöründe düzenleme ve denetim işlemleri için

Ulaştırma Bakanlığına bağlı Posta Düzenleme Kurulu (PDK) kurulması düşünülmektedir. 1 başkan ve 4 üye ile oluşturulması planlanan PDK’ya, “posta hizmetlerinde faaliyet gösterecek hizmet sağlayıcılarının eşitlik, şeffaflık ve rekabet ilkelerine göre standartlara uymalarını sağlamak, faaliyetlerini, yetkilendirme hüküm ve şartlarına uyup uymadıklarını, işletme ve muhasebe kayıtlarını denetlemek” görevi verilmesi düşünülmektedir. Ayrıca, posta sektöründe gerçekleşecek birleşme ve devralma işlemlerine onay verme yetkisi

113

AB’de, posta tekelinin sınırı 100 grama indirildiğinde sektörün % 9’unun, 50 grama indirildiğinde ise % 16’sının serbestleşeceği tahmin edilmiştir (2002/39/EC sayılı Direktif, s. 22, para. 17). Bu nedenle, Türkiye’de de korunan alanın, sektöre ilişkin doğru verilerle belirlenmesi faydalı olacaktır. Posta tekelinin sınırlarının, sektörün önemli bölümünü rekabete açacak şekilde belirlenmesi yarar sağlayacaktır.

70

PDK’ya verilirken, 4054 sayılı Kanun kapsamına giren işlemlerde Rekabet Kurulu’nun izin verme yetkisi de saklı tutulmaktadır.

Posta hizmetlerinde önemle üzerine durulan evrensel hizmet kavramı da tasarıda geniş olarak yer almaktadır. Tasarıda, evrensel hizmetin, Bakanlıkça istisnai tutulan coğrafi koşullar ve şartlar haricinde haftada 5 iş gününden az olmamak kaydıyla her iş günü, belirlenmiş bir standartta ve ülkenin her yerinde aynı prensiple ve karşılanabilir fiyatlarla verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Evrensel posta hizmetinin; PTT'nin posta tekeli dışındaki, mektupların, kolilerin, basılmış kâğıtların ve körlere özgü yazıların kabulü, toplanması, işlenmesi, sevk, dağıtım ve teslimini kapsadığı yazılmaktadır. Kapsamın ülkenin sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik şartlara göre değiştirilebileceği belirtilmektedir. Ayrıca, evrensel hizmetin net maliyetlerinin temini için, gelirler;

- Yetkilendirmeye ilişkin her türlü ücretin % 25’i,

- Bakanlık tarafından yetkilendirilen hizmet sağlayıcılarının, görev sözleşmesi ve yetki belgesi ile yapılan hizmetlere ait her yıl için bir önceki yılın net hâsılatının % 3’ü,

- Kanunlar uyarınca posta hizmetlerine ilişkin verilen idari para cezalarının % 20’si,

- Bakanlık genel bütçesine ödenek tahsisatı

kalemlerinden oluşturulmaktadır. Ancak, tasarıda evrensel hizmet

yükümlüsünün kim ya da kimler olacağına ilişkin net bir ifade bulunmamakta, bununla birlikte, PTT’ye tekel hakkı verilmektedir. Evrensel hizmetin finansmanı için oluşturulan korunan alanda faaliyet gösterecek PTT’nin,

evrensel hizmet yükümlüsü olarak belirlenmesinin doğru olacağı

düşünülmektedir. Diğer bir ifadeyle, evrensel hizmet yükümlüsü olmayacaksa, PTT’ye tekel hakkı vermenin gerekli olmadığı söylenebilir.

Posta Kanun Tasarısı’nın ilgili kısımlarına ilişkin olarak Rekabet Kurumu’nun görüşü talep edilmiştir. Anılan görüşte, evrensel posta hizmetinin maliyetlerinin karşılanması için öngörülen ve özel sektör kuruluşlarının da katılacağı sübvansiyon mekanizması çerçevesinde sağlanan finansal desteğin, rekabete açılması tasarlanan pazarın gelişme imkânlarının kısıtlanmaması bakımından, evrensel posta hizmeti sağlayıcısının diğer pazarlarda sunacağı hizmetlerin maliyetlerini düşürmeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu amaçla evrensel posta hizmeti ile diğer pazarlarda sunulan hizmetlere ilişkin hesapların ayrı tutulması gerektiği ifade edilmiştir. Benzer bir çapraz sübvansiyon kaygısının, PTT’nin tekel konumunda bulunduğu hizmetlerden elde edeceği gelirler ile rekabete açılan pazarlarda sunduğu hizmetlerin maliyetlerini sübvanse etmesi ihtimalinden kaynaklandığına dikkat çekilmektedir. Bu konuya ilişkin olarak hesap ayrımına ilişkin düzenlemelere

71

Taslakta yer verilmesinin uygun olacağına da görüşte yer verilmiştir. Ayrıca,

Tasarıda yer alan “Tarife”lere ilişkin madde için, söz konusu tarifelerin rekabeti

kısıtlayıcı nitelikte sabit fiyat uygulamalarına dönüşmesinin engellenmesi bakımından Rekabet Kurumu’ndan ayrıca görüş alınmasının yerinde olacağı ifade edilmiştir.

4.4. POSTA HĐZMETLERĐ SEKTÖRÜNE ĐLĐŞKĐN