• Sonuç bulunamadı

4.2 FİYAT / KAZANÇ ORANI SAPINÇI (ANOMALİSİ)

5. PORTFÖY YÖNETİMİNİN FONKSİYONLAR

Portföy yönetimi iktisadî bakımdan ne ifade eder ? Kısaca portföy yönetiminin yerine getirdiği hizmet nedir? Hangi amaca hizmet eder? Bu soruların cevaplanması pratik anlamda portföy yönetiminin fonksiyonlarını belirlememizi, hangi beklentilere sahip olmamız gerektiğini tespit etmemizi sağlar82.

Finans sistemi toplumun ve iktisadî sistemin neresindedir? Portföy yönetimi finans sisteminin neresindedir? Toplumu, tüketimi kısarak tasarrufa özendirmek suretiyle tasarruf birikiminin sağlanması ve biriken tasarrufların verimli alanlara yatırılmasını kanalize edilmesini sağlayacak olan finansal sistemin ekonomik fonksiyonu, kaynakların optimal dağılımını temin ederek ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve toplumsal refahı arttırmaktır.

Bu açıdan portföy yönetimi, finansal sistemin fon arz edenler ve fon talep edenler arasında köprü vazifesi görenler bölümüne yerleştirebiliriz. Finansal sistemin ve likit olan varlıkları temin ederler. Tasarruf sahipleri ile fon talep edenler arasında miktar ve vade tercihleri bakımından denge kurarlar, tasarruf sahiplerinin istihbarat ve araştırma imkânlarını maliyetini düşürerek genişletirler.

Portföy yönetimi teknik bir bilgi birikiminin ve tecrübenin, yatırımcının yönetilmek üzere tevdi ettiği mal varlığı üzerine lokalize edilmesi, aktarılması işlemidir. Yönetilmek üzere tevdi edilen portföy, süre-miktar-inisiyatif bakımından istikrarlı bir platform üzerine oturtulmuş ise bu aktarım süreci ile birlikte büyüme, geliştirilme ve güncelleştirilme yönleri ile geniş bir imkân alanına sahip olmaktadır83.

Portföy yönetiminin ana amaçlarından birisi portföy değerinin arttırılması olmakla birlikte bu faaliyet sonucu portföyün likidite, çeşitleme, riskin dağıtılması ve diğer bakımlardan gücü de artırılmış olmaktadır. Bunu portföyün bireysel yönetimine nazaran bir gelişme olarak değerlendirmeliyiz. Son olarak portföy varlığı üzerinde portföy yönetim şirketinin sahip olduğu yönetim yetkisi, portföyün değişen piyasa şartları çerçevesinde güncel hale getirilmesini ve fırsat kabiliyetinin artmasını ya da vizyon olarak geliştirilmesini sağlamaktadır84.

Portföy yönetiminde bilimsel tekniklerin kullanılması ve yatırım-değerleme analiz sisteminin karar proseslerinde uygulanması bireysel yatırımcı tarafında güçlükle uygulanabilecek hususlardır. Böyle bir bilgi birikiminin ve tecrübenin elde edilmesi çoğu birey için mümkün değildir ya da çok yüksek maliyetlidir. Bir anlamda portföy yönetimi, yüklenilen bu maliyetin, yatırımcılar adına kullanılması ve paylaştırılmasıdır. Yanı sıra portföy yönetim şirketleri sadece portföy yönetimi ile uğraşan ve başka hiçbir işle ilgilenemeyen şirketlerdir. Bunun nedeni hem portföy yönetimine gereken

82 Bolak, M. (2001). Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta Yayınları, ss. 42-48 83 Soydemir, Selim, (1991). Menkul Kıymetler Portföy Yönetimi, SPK Yayınları.

84 Tüzün, Alper. (2003). The Portfolio Sellection Problem Under Capital Market Integration of Europian and

konsantrasyonun bozulmaması hem de piyasa fırsatlarının en çok düzeyde yatırımcı portföylerine yansıtılmasının sağlanmasıdır. Burada önem kazanan bir başka husus, portföy yönetiminin kaotik piyasa ortamına karşı daha dirençli olmasının önem kazanmasıdır. Bireysel yatırımcıya nazaran portföy yönetim şirketi, gerek organizasyonu gerek işleyişi ile bu konuda daha üstündür. Portföy yönetim şirketlerinin bireysel yatırımcıya nazaran bir diğer üstün yönü, hafızalarının olmasıdır. Gerek teknik ekipman ve donanım anlamında olsun gerek kadrosunun geniş ve tecrübe sahibi olmasından kaynaklanıyor olsun, portföy yönetim şirketlerinin iktisadî olay ve düşünceler bakımından spect’i daha geniştir85.

Portföy yönetim fonksiyonlarından bir diğeri bireysel yatırımcı davranışlarında genellikle görülebilen bazı olumsuzlardan kaçınabilmektir. Küçük siparişler endeksi gösterge arttığında piyasa trendinin yükselişinin de son bulduğu bilinmektedir. Bunun anlamı küçük yatırımcıların alımları yaygın ve sıklıkla arttığında fiyat seviyesinin artış trendinin son bulmakta olduğudur.

Yine panik dönemlerinde küçük siparişler endeksi arttığında satış döneminin son bulduğu veya artık satılacak mal arzının son bulmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Bir başka unsur, asimetrik bilgi yaklaşımıdır. Finansal piyasalarda karar alabilmek için alım satıma söz konusu olan menkullerin sahibi firmalara hakkındaki bilgi, firma sahipleri tarafından tam olarak bilinmesine karşın piyasa aktörlerince tam ya da doğru olarak bilinmemektedir. Bu zorluğun aşılmasında organize ve hafıza sahibi olma bakımından avantajlı konumdaki portföy yönetim şirketlerin öne çıkmaktadır. Doğal olarak finansal piyasalar ve alım satıma konu olan şirketlerin arasındaki piyasa konumu bakımından portföy yönetim şirketlerinin yeri farklıdır. Gerek halka arzlarda gerek yıllık bilgi aktarım toplantılarında portföy yönetim birimlerinin şirketlerin daha sağlıklı ve yoğun bilgilendirildikleri söylenebilir86.

Portföy yönetiminin bir diğer fonksiyonu, yine organizasyonel özelliklerden kaynaklanan değişik piyasalarda işlem yaptırma ve değişik piyasaları izleme kabiliyetidir. Gerek yurt içi yurt dışı olsun, gerek sabit getirili ve değişken getirili enstrümanlara dayalı piyasalar bakımından olsun, bireysel yatırımcıların genellikle tek ayaklı olarak yönetmeye çalıştığı varlıklarını, portföy yönetim şirketleri çok ayaklı hale getirebilmektedir. Portföy yönetim şirketlerinin bir diğer özelliği, yatırımcıları finansal aracı kuruluşların bazı davranış kalıplarından uzak tutabilmesidir. Yapılan araştırmalara göre aracı kuruluşların bazı davranış kalıplarından uzak tutabilmesidir. Yapılan araştırmalara göre aracı kuruluşların mesela hisse senetleri tavsiyelerinin % 77’si alım yönündedir. Bunun değişik sebepleri vardır ancak sonuç olarak yatırımcı portföyü bakımından yansıma yarım kalan hizmet anlamını taşımaktadır. Piyasalarda satış zamanı hakkında zil çalmadığı göz önünde bulundurulursa sonucun başarılı olması beklenmemektedir.

İktisat teorisinde bir çok yaklaşım vardır. Serbest piyasalar akışkandır ve kârların arttığı endüstrilere tahaccüm yaşanır. Yaşanan tahaccüm kârın paylaşımını arttırdığından ve payları düşündüğünden o endüstriye girişler daha sonra yavaşlar.

85 Konuralp, Gürel. (2002). Sermaye Piyasaları, Analizler, Kuramlar ve Portföy Yönetimi. Alfa Yayınları. 86 Corrado C.J. Jordan B.D (2000). Fundamentals of Investments Valuation and Management, Mc. Graw Hill.

Doğal olarak portföy yönetimini de bir endüstri olarak düşünecek olursak, bu endüstrinin “referans portföyler” karşısında başarılarının artması ve daha önemlisi bunun dikkat çekmesi, portföy yönetiminin yatırımcı bakımından kârlılığını nasıl etkileyecektir. Pratik olarak portföy yönetim şirketlerinin veri organizasyon güçleri ile hizmet verebilecekleri yatırımcı sayısı belki daha önemlisi yönetebilecekleri portföy miktarı sınırlıdır. Ancak günümüz dünyasında piyasaların derinlik ve genişliği ile yatırım yapılabilecek alanlar (sermaye piyasası araçlarına dayalı) düşünülecek olursa bu endişenin uzun bir dönem yersiz olduğu düşünülebilri. Yine de yatırımcı bakımından hatırlanması gereken husus, portföy yönetim şirketi yöneticilerini bu konuda tedbir alıp almadıklarının sorulmasıdır.

Son olarak portföy yönetimi yatırımcıya istatistiksel açıdan uzun dönemde daha başarılı olan bir sistem sunmaktadır ve bunun karşılığında malî açıdan bir bedel ödemektedir. Ancak yatırımcının katlandığı başka maliyetler de söz konusudur. Bunlardan birkaçı şöyle özetlenebilir ;

Yatırımcılarını likidite etmek istediğinde kendi bilgisi dahilinde ve sözleşme ile belirlenen şartlarda gecikme olabilecektir. Üstelik portföy yönetim şirketinin yatırımcıya portföyü karşılığı kısa dönem ihtiyacını gidermesi bakımından kredi vermesi veya buna aracılık etmesi söz konusu değildir. Bu hususta tek olumlu yan, belirlenen risk grubu dahilinde, piyasa likidite maliyetlerinin yapılan portföy dizaynına olmadığı halde risk grubunu düşük tutmak için likit ve risksiz portföy grubunu tercih eden ya da risk gruplarını toplam portföylerine göre çeşitlemeyen yatırımcılar gerekesiz portföy yönetim ücreti ödeyebilmektedirler. Bu mahzurları gidermek, bir ölçüde risk grubu çeşitlemesi ile mümkündür. Portföy yönetiminden erken çıkmak, gereksiz maliyete katlanmaya neden olabilmektedir. Bu bakımdan portföy yönetim şirketinin yatırımcı tipolojisini tespit etmeye yönelik sorularına dikkat etmek gerekir. Son olarak yatırımcının bilgisi ile direktifleri dahilinde ve portföy yönetim sözleşmesi hükümleri çerçevesinde yatırımcının portföyün oluşumu ve değişimlerine müdahalesi sınırlanmış olmaktadır87.