• Sonuç bulunamadı

PİCASSO’NUN İLKEL İZLERİ

Picasso Portrelerinde Görülen Mask Etkileri

2. PİCASSO’NUN İLKEL İZLERİ

Picasso’yu kübizmin keşfine götüren sanat süreçleri bulunmaktadır.

“Picasso’nun sanat üslubunu belirlemesi Paris’te gerçekleşir ve bu süreç beş farklı dönemden geçer” (Özman, 2015:113). Sanatçının, mavi dönemi 1901-1904 yılları arası tablolarında işlediği yaşlılık, fakirlik ve ölüm temalarında kullandığı yoğun mavi renkten kaynaklanmaktadır. Pembe dönemi ise, 1905-1906 yılları arası melankolik ve duygu yüklü temaların pembe rengin tonlarıyla resmedildiği zamanlar olmuştur.

“Picasso Pembe döneminin ardından gelen klasik döneminde ise üzerine araştırmalar yaptığı klasik eserler üzerinden çalışmalar yapar. Bu resimlerin alt yapılarını Eski Yunan, Roma ve Mısır ile klasik İspanyol resmi oluşturmaktadır” (Özman, 2015:113).

1906 yılı Picasso’nun ilkel sanata yöneldiği yoğun bir dönem olmuştur. BBC Culture’da yayımlanan yazıya göre; Picasso, 1906’da bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Pirene dağlarında eski bir Katalan köyü olan Gosol’a gezmeye gitmişti. Sanatçı, yazı köyde geçirip bol bol resim yapmayı ve buradaki sade yaşantının tadını çıkarmayı planlıyordu.

Gosol’da geçirdiği günlerin Picasso’nun eserlerinde köklü bir değişikliğe neden olduğunu söyleyen sanat tarihçileri aynı zamanda buradaki kilisede 12.yüzyıldan kalma çok renkli bir ahşap Meryem Ana ikonunun varlığından bahsetmektedirler. Sanatçının Gosol’da geçirdiği on haftada resimleri yeni ve çok daha orijinal bir yöne, daha sert ama sade, daha tuhaf ama evrensel bir yöne evrilmektedir. MNAC müdürü Pepe Serra, Katalan Romanesk sanatında perspektifin kullanılmadığını, yüzlerin çok şematik resmedildiğini belirterek bu sanatın sadeliğinin Picasso’yu çeken şey olduğunu söylemektedir. Edinburgh Üniversitesi sanat tarihi bölümü fahri Profesörü Prof. Elizabeth Cowling de aynı fikirdedir. Picasso’nun Gosol’da kalışının sanatı üzerinde önemli etkisinin olduğunun ve sanatçının Romanesk sanattan etkilenmesini onun ilkelciliğe ilgisine bağlı olduğunu söylemektedir. Romanesk sanatın, Batı sanatının geleneklerini parçalayıp yeniden birleştirmeye çalışan Picasso’ya açığa vurucu bir model olduğunu ancak bu sanatın Afrika motifleri, İber yarımadasındaki Arkaik heykeller ve Cezanne’ın etkisi kadar önem atfetmediğini de dile getirmektedirler (Sooke, 2017).

Picasso’nun ilk ilkel sanatla tanışması eski İberik plastiklerini görmesiyle başlamıştır. Bu sanat, Picasso’nun vatanından, İspanya’dan kaynaklandığından sanatçıya Avrupa’nın en eski sanat bölgelerine dahil

Günümüz İspanya topraklarının bir bölümü üstünde yaşayan ve İber yarımadasına adını veren İber uygarlığının düşünsel ve sanatsal alanında dış etkenler güçlüydü ve heykel sanatında Yunanlıların etkisinde kalmışlardı.

Yunan sanatının önemli heykellerinin ilk örneklerinin görüldüğü arkaik üslup devresinde; bir insanın ideal tipini biçimlendiren heykellerde, geniş omuzlar, şişkin göğüs, yağlanmamış ince bel ve koşucu bacaklar görülür.

Normalin üstünde büyük olan bu heykeller, Mısır heykelinin frontal duruşu ile bir ayağın öne atılmış pozuna sahiptir (Turani, 2000:139,140).

“İspanya’nın antik tarihinden 20. Yüzyıl sanatına yansımasını bulacak bu etki Picasso’nun resimlerindeki figürlerin kaba, geometrik hatlara sahip olmasına ve donuk ifadeler taşımasına neden oluşturur” (Özman, 2015:114).

Sanatçının ilk ilkel izleri 1905-1906 kışında yaptığı Gertrude Stein’ın portresinde temel değerlere indirilen içerik ve biçimlerde görülmektedir.

Picasso’nun üslubundaki yenilik, öncelikle yüz hatlarının basitleştirilmiş plastik biçiminde görülür (Wiegand, 1985:65). 1905-1906 yıllarında yöneldiği bu ilkel sanatlarda gördüğü farklılıkları kendine ait yeni bir dile dönüştüren Picasso, 1907’de Kübizm’in doğuşuna kanıtlık eden Avignonlu Kızlar adlı tablosunu yaptı. “Uzun bir süre yalnızca ressamın atölyesini ziyaret edenlerce görülen, ilk kez 1937 yılında sergilenen Avignonlu Kızlar’da Picasso’nun etkilenmiş olduğu birçok unsurun sentezi görülebilir” (Erden, 2016:160).

“Bir konu olmadan resim yapmak, Picasso’nun hiçbir zaman ilgisini çekmedi. Görünen dünyanın aynen resmini yapmaktan uzaklaştığında bile konunun kendisi ya da ufak bir parçası mutlaka fark ediliyordu. 1906’da, keskin ve köşeli biçimleriyle karakteristikleşen, kütüğe benzer kadın nüleri yapmaya başladı” (Literatür, 2005:34). 1907’de ise Avignonlu Kızlar adlı çalışması ile doğanın ustaca resmedilişinin amaç haline dönüştüğü döneme

karşıt tavır sergileyerek devrimsel nitelikteki sanat akımını başlatmıştır.

“Picasso’nun öncüsü olduğu Kübizm akımının resme getirdiği yenilik, daha önceki geleneksel sanat anlayışından, işlediği konu olarak ayrılmaz.

Aradaki bütün fark, görme biçiminde ve bunun biçimsel bir yansıması olan resimsel mekanın dönüşümünde ortaya çıkar” (Haşlakoğlu, 2015:111).

Kompozisyonun sol tarafında ayakta yan profilden resmedilen kadın figürünün sahip olduğu şişkin göğüs, iri kaslar ve bir ayağın öne atılmış pozu ile Antik Yunan ve Mısır heykellerinin izleri görülmektedir. Ortada ayakta duran iki kadın figürünün kıvrılan kolları ve yüzlerinde görülen basitleştirilmiş plastik değerler eski İberik heykellerini anımsatmaktadır.

Sağ tarafta biri ayakta biri yere çömelmiş şekilde resmedilen iki kadın figürünün ritüel maskları takılmış gibi duran yüzlerine bakıldığında ise Picasso’nun yine 1906 yılında tanıştığı bir diğer ilkel sanat izlerinin olduğu görülmektedir. Sanatçının resimlerinde ifadelerini güçlendirecek yeni yollar ve araçlar aradığı sırada yakınlaştığı primitif sanatın son ayağı negro art (zenci) olmaktadır.

Masklardaki tehlikeli dünyevi hayatı kontrol eden anlaşılmaz ve düşmanca ruhları evcilleştiren sihri alarak kendi yapıtlarındaki karakterlerinin yüzlerini ritüel maskelerine benzeten Picasso’nun yine Avignonlu Kızlar adlı yapıtındaki kadın figürlerinin yüzlerinde ilk mask etkileri görülmektedir.

Resim 2.: ‘Avignonlu Kızlar’ detay Zaire Mask

Maskenin alnından başlayıp dudağıyla son bulan kahverengi ve beyaz rengin birleştiği noktada iki bölüme ayrılan yüzün etkisi, Picasso’nun resmettiği kadının portresinde siyah rengin ve mavinin tonuyla atılan fırça vuruşlarındaki çizgisellikte görülmektedir.

Resim 3: ‘Avignonlu Kızlar’ detay Dan Kabilesi Mask. Gabun, Fang Mask

Yapıtta mask izleri taşıyan diğer portrenin karşılaştırılması literatür taramalarına göre Dan kabilesine ait mask ile yapılmaktadır. Bu mask ile benzerlik burun yüzeyinin düz kesildiği noktada sağlanabilmektedir. Ancak alın yuvarlaklığı ve burnun dışarıya doğru dönen kavisli eğiminde Fang maskı ile benzerlik göstermektedir. Buradan anlaşılan Picasso’nun portrelerinde görülen alıntılanmanın tek bir maska bağlanamayacağı olgusudur. Sanatçı, Afrika kültürünün sanatını incelemiş basite indirgenmiş plastik ve yapısal değerlerini kendi içinde harmanlayarak yapıtlarında yeni çözümlemelerle seyirciye sunmuştur. Bu konuda Öğüt (2012);

“Pablo Picasso, bir biçim sanatçısı olduğu kadar aynı zamanda bir alıntı sanatçısıdır; yapıtlarında Paul Cezanne’dan Claude Monet’ye, Henri Matisse’e hatta Afrika masklarına kadar birçok sanatçıdan alıntı yapar.

Alıntıladığı resimlerin tümünde öğeleri ayrıştırıp kendi içinde çözümleme yaparak yeni vasyasyonlar üretir”. “Picasso’nun yaratıcılık alanındaki başlıca özelliklerinden biri de sanat tarihinin içerisine dalarak geleneksel öğeleri koparıp çıkarması ve bunları yeniden kurgulamasıdır”

açıklamalarıyla sanatçının yapıtlarındaki oluşum sürecinin alıntılama kısmına açıklama getirmektedir.

Herkes tarafından kübizmin doğuşuna tanıklık ettiği düşünülen bu ünlü yapıtın ardından sanatçının 1906-1909 yılları arasında yapmış olduğu portre çalışmalarına baktığımızda mask etkisi ile devam eden süreci görmekteyiz.

Resim4.: Picasso, “Woman”, 119x93.5 cm, 1907 Zaire Mask

Picasso’nun 1907 yılında yapmış olduğu bu portre çalışmasında sanatçının Zaire maskını biçimsel anlamda yapıtına dahil ettiği görülmektedir. Maskta alından başlayıp dudağa kadar inen dikeylikte görülen sola dönüşün, sanatçının çalışmasında tersi yöne olduğunu ve renklerle iki bölüme ayrılan yüzün yine aynı şekilde portre çalışmasına yansıdığını görmekteyiz.

Resim 5.: Picasso, “Head of a Woman”, 1907 Afrika Maskı

Bu karşılaştırmada benzerlik maskın çenesinde varolan sivriliğin, Picasso’nun yapmış olduğu portrenin alnında görülmesiyle başlamaktadır.

Bunun dışında yine maskta alından başlayıp burnun ucunda son bulan tırtıklı yüzeyin oluşturduğu bu ayrım, portrede ışıklı bir etkinin varlığını anladığımız kısımda görülmektedir.

Resim 6.: Picasso, “Head of a Woman”, 73.6x60.6 cm, 1908. Fang Mask

Kadın büstü adlı bu çalışmada, Fang maskındaki iç bükeyde görülen etkinin aynısı portrede yüzdeki dönüşte görülmektedir. Burunda görülen

Resim 7.:Picasso, “Head of a Man”, 27x21 cm, 1908. Dan Mask

Dan maskında görülen kütlesel o hacimli yapının benzeri portrede ışık-gölge oyunlarıyla birlikte verilen keskin burun ver dudak hatlarında görülmektedir. Benzerlik geometrik biçimsellikte kalmamış maskta malzemeden kaynaklı oluşan doğal doku izlerinide sanatçının kullandığı renklerle birlikte fırça vuruşlarında hissedilmektedir.

1907 yıllında yapılan bu portre çalışmasına baktığımızda çeşitli Afrika masklarının karma biçimsel özelliklerinden oluştuğunu ve tek bir maska bağlı kalınmadığını görmekteyiz. Biçimsel özelliklerin harmanlanarak yapıtların yüzlerine yansıtıldığını bu iki çalışmada yine kullanılan renklerin doğal malzemeyi destekler nitelikte yer yer çizgisel şekilde betimlendiğini söylemek mümkün.

Resim 9.: Picasso,“Three figures under a tree”, 99x99 cm, 1907-1908 Fang ve Dan Maskı

Dan ve Fang masklarının karmasından stilize edilmiş yüzlerde, uzuvların ayrımı kalın konturlarla belirginleştirilmiştir. Dan maskındaki ahşabın doğal renk ve dokusu sanatçının resmine genel anlamda yayılarak yansıtılmıştır.

SONUÇ

Picasso, 20. Yüzyılın başlarında diğer sanatçılar gibi kendine yeni bir üslup yaratma çabası içindeyken Afrika masklarıyla tanışmış ve bu sanatın özünden çok salt biçiminden yararlanarak eserler üretmiştir. Gerçek görünüşü değiştirmek ve gizlemek amaçlı çeşitli malzemelerden üretilen masklar, yeni sanat yolunda Picasso’ya basitleştirilmiş plastik değerler bakımından ilham vermiştir. Buradaki basitlikten yararlanan sanatçı, Kübizm akımının doğuşuna zemin hazırlamıştır. En bilinen ve ünlü eserlerinden biri olan Avignonlu Kızlar adlı çalışmada ilkel sanatın izleri yoğurulmuş bir şekilde yapıt üzerinde görülmektedir. İlkelliğin diğer bir yansıması olarak gördüğümüz Afrika sanatının izleri bu eserde, portrelerdeki mask etkisiyle başlamış ve bu etkinin sanatçının 1906-1909 yılları arasında yapmış olduğu özellikle portre çalışmalarında izlerinin devam ettiği görülmüştür.

Picasso, özellikle masklardaki basitleştirilmiş geometrik yapılardan ve malzemenin doğal dokusundan etkilenerek alıntılamalarda bulunmuştur.

Sanatçı alıntıladığı çalışmalarında kendisine seçtiği ilkel izleri, öğeleri yine kendi sanatı içerisinde ayrıştırıp çözümlemelerde bulunmuş ve yeni varyasyonlar şeklinde yapıtlarında işleyerek seyirciye sunmuştur.

kazandırdığı etkileri Picasso çalışmaları üzerindeki yine o doğal dokuyu temsilen fırça vuruşlarındaki iz ve renklerde devamlılığının sağlandığı görülmüştür.

Yapılan bu araştırma çalışması esnasında taranan literatür bilgilerine göre, yapıt ile masklar arasındaki benzerlikler incelenmiş olup, Picasso’nun portrelerinde görüntülenen alıntılamanın yer yer tek bir maska bağlanamayacağı olgusuna varılmıştır.

KAYNAKÇA

Buchholz, E. L. & Zimmermann B. (2005). Picasso, İtalya: Literatür Yayıncılık.

Eczacıbaşı, N.F. (2008). Afrika. Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi. (Cilt. 1).

İstanbul: Yem Yayın.

Erden, E.O. (2016). Modern Sanatın Kısa Tarihi. İstanbul: HayalPerest Yayınevi.

Haşlakoğlu, O. (2015). Picasso ve Sanatsal Eylem: Kübizm’in Doğuşu.

Mavi Atlas Dergisi

Hollingsworth, M. (2010). Dünya Sanat Tarihi. İstanbul: İnkılap Kitabevi.

Kaptan, Ö. (1999). Maske Geleneği. Anadolu Sanat Dergisi. 22.

Öğüt, S. (2012). Pablo Picasso’nun Yapıtlarında Paul Cezanne ve Henri Matisse’in İzleri. (Yüksek lisans tezi). Güzel Sanatlar Enstitüsü, Isparta.

Özman, M. (2015). Pablo Piccasso’nun Kübizm’e Geçiş Dönemi: Yaşamı ve Eserleri. Ankara: Ankara Üniveristesi, Yüksek lisans tezi.

Sakarya, U.C. (2018). Erken Yirminci Yüzyıl Rus Sanatında İlkelci Eğilimler. Akdeniz Sanat Dergisi, 11. 21.

Sooke, A. (2017). Picasso'yu Dönüştüren Katalan Köyü. 03 Kasım 2020 tarihinde https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-38720038 adresinden erişildi.

Turani, A. (2000). Dünya Sanat Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi

Benzer Belgeler