• Sonuç bulunamadı

İKİNCİ BÖLÜM ŞİRKİN SEBEPLERİ 

B- PEYGAMBER İNANC

Şirkin hâkim olduğu toplumların peygamberlere olan bakışları ve nübüvvet inançları daha ziyade peygamberlerine karşı vermiş oldukları mücadeleleri ile anlaşılmaktadır. İnsanlık tarihi peygamberlerin kavimlerine karşı vermiş olduğu tevhid mücadelesinin örnekleri ile doludur. Peygamberler değişik gerekçelerle yalanlanmış, aleylerinde çeşitli iddialar gündeme getirilmiş, iftira, eziyet ve tecrîdlere maruz bırakılmışlardır.

Peygamberlerin tebliğlerini konu edinen kıssaların akışında; daima peygamberlerin karşısında yer alan ve o günün şartlarına göre hâkimiyeti ellerinde bulunduran, peygamberlere karşı çıkmada öncülük edip kavimlerini de arkalarından sürükleyen Kuranı Kerim’in ifadesi ile “mele” ve bolluk ve bereketten şımarıp refaha dalarak azmış anlamındaki “mütref” kelimesiyle isimlenen kişiler göze çarpmaktadır.118

Kavimlerin peygamberlerinin risaletine bakış açılarını şekillendiren hususları şu maddelerle çerçevelendirmek mümkündür: a) Atalarından kalan inanç şekli, b) Peygamberlerin getirdiği hakikatlerin dünyevî çıkarlarına zarar vereceği inancı, c) Akıllarını kullanmamaları, d) Peygamberleri mecnun olmakla itham etmeleri, e) Onlara büyücü ve büyülenmiş kişiler nazarıyla bakmaları, f) Peygamberleri alaya almaları, g) Peygamberin beşer olmasına itirazları, h) Peygamberlerin davalarını tahfif etmek veya onları bertaraf etmek için tuzak kurmaları, j) Peygamberleri halkın nazarında aciz kılma niyetiyle olmayacak taleplerde bulunmaları119, ı)Fakir ve

      

118 Geniş bilgi için bkz: Çelik, İbrahim, Kur’an’da Peygamberlere Karşıt Güçler, Kişisel Yay. Bursa, 2001, s. 11- 13.

119 Kayacan, Murat, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, Ekin Yayınları, İstanbul, 2004, s. 7- 11.

kimsesizlerin eşitliğini savunan peygamber davetinin önde gelenlerin işine gelmemesi, i) Peygamberleri riyaset peşinde koşmakla itham ederek zaafa uğratmaya çalışmaları.120

Peygamberleri yalanlayan sapkınlar, sapkınlıklarının ve peygamberi kabul etmemelerini birçok gerekçe ile temellendirmeye çalışmışlardır. Kimi zaman, taşımakta oldukları inancı atalarından tevarüs etmelerini,121 kimi zaman atalarının şirk koşmalarını dileyenin Allah olduğundan hareketle kendilerinin de bu dileme doğrultusunda inandıkları iddiasını,122 kimi zaman atalarından kalma şirkin kendileri için bir kader olmasını123gerekçe göstermişlerdir. Diğer taraftan ahiret hayatına

inanmamalarını,124 sapkınlıklarını hakikat olarak değerlendirmelerini,125

peygamberleri mecnun olarak görmelerini,126 onları büyücü veya büyülenmiş

kimseler olarak değerlendirmelerini,127 beşer cinsinden birisinin peygamberliğe uygun olmadığını,128 peygamberlerin nübüvvetlerini ispatlamak için açık bir ayet, mucize veya delil getirmemelerini129 ileri sürmüşler ve onları alaya almışlardır.130

Kuran-ı Kerim bu tür gerekçe ve iddialara cevap vererek onların tamamının mesnetsiz ve tutarsız olduğunu ortaya koymuştur.

Hz. İsmail’in tebliğ ettiği dinin tahrif olmasından sonra zamanla şirkin çeşitli şekilleriyle birlikte yaşar hale gelen müşrik Arap toplumunda da fazilet adına lisan,

      

120 Çelik, İbrahim, Kur’an’da Peygamberlere Karşıt Güçler, s. 79- 81.

121 Müminun, 23/24; Araf, 7/70; Hud, 11/62; İbrahim, 14/10; Enbiya, 21/52- 54; Şuara, 26/74- 76 vb.

122 Enam, 6/148. 123 Araf, 7/28.

124 Müminun, 23/81- 82. 125 İbrahim, 14/10.

126 Zâriyat, 51/52- 53; Kamer, 54/9; Kamer, 54/9; Şuara, 26/27; Zâriyat, 51/39. 127 Kayacan, Murat, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, s. 95.

128Enam, 6/8; Müminun, 23/24, 34, 47; Şuara, 26/154, 186; Kamer, 54/23- 24; İbrahim, 14/10.

129 Yunus, 10/20- 21; Hud, 11/53; Yunus, 10/20; Şuara, 26/154- 155; Araf, 7/106; Bakara, 2/55.

130Yasin, 36/30; Mümin, 40/83; Ahkaf, 46/26. Geniş bilgi için bkz. Kayacan, Murat,

cömertlik ve hürriyete düşkünlük dışında neredeyse hiçbir değer kalmamıştı.131 Bu toplumun belleklerinde yer eden bir peygamber imajı da yoktu.

Geçmiş ümmetlerin peygamberlerine takınmış oldukları negatif tavır müşrik Arap toplumunca Hz. Muhammed’e de reva görülmüştür. Kavminin Hz. Peygamber’in peygamberliğine karşı ileri sürdüğü gerekçeler Kuran-ı Kerim tarafından çürütülmüştü.

Müşriklerin Hz. Peygamber’in risaletine karşı koymalarının temelinde gelenek132 önemli bir yer tutar. Atacı tavır diye adlandırabileceğimiz geleneğe körü körüne bağlılık Hz. Peygamberin şirke karşı vermiş olduğu mücadeleyi ve nübüvvetinin kabulünü zorlaştırmıştır. Müşriklerin iddiasına göre müşrikler atalarını şirk üzere bulmuş, Allah onların şirk koşmasını dilemiş ve emretmiştir.133 Diğer taraftan atalarının inanmadığı gibi âhiret hayatına inanmamaları,134 atalarından kalma sapkınlıklarına devam etmeleri,135 varoluş ve etkinliklerini geleneklerine borçlu olan toplumun önde gelenlerinin, atalarının dininden ayrılmamaları konusunda insanları değişik metotlarla etkilemeleri136 nedeniyle peygambere inanmamışlardır.137

Hz. Peygamberin peygamberliğini şahsından dolayı kabul etmeyen müşriklerin diğer gerekçelerinin bir kısmını ise Hz. Peygamber'i deli138 ve büyücü; Kur'an'ı ise büyü139 olarak değerlendirmeleri oluşturmuştur.

Önceki peygamberlerin ümmetleri tarafından alaya alındığı gibi Hz. Peygamber de müşrikler tarafından alaya alınmıştır. Hz. Peygamber’i Allah’ın azabıyla uyarıyor diye alaya almışlar140 azabın gecikmesi karşısında pişkinlikle

      

131 Demirci, Muhsin, Kur’an’ın Temel Konuları, s. 41.

132 Lokman, 31/21; Zuhruf, 43/22; Bakara, 2/170; Maide, 5/104. 133 Enam, 6/148; Nahl, 16/35; Araf, 7/28.

134 Müminun, 23/81- 82.

135 Saffat, 37/69- 71; İbrahim, 14/10. 136 Zuhruf: 43/23.

137 Bkz. Kayacan, Murat, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, s. 52- 68. 138 Hicr, 15/6; Saffat, 37/36; Müminun, 23/69- 70.

139 Yunus, 10/2; Kasas, 28/48; İsra, 17/47; Enbiya, 21/3; Sebe, 34/43; Saffat, 37/15; Ahkaf, 46/7; Müddessir, 74/24.

“Allah’ımız azaptan payımıza düşeni bize acele ver”141 demişlerdi. Yüce Allah bütün peygamberlerin alaya alındığını bildirerek Hz. Peygamberin uğradığı durumun kendisine mahsus olmadığını belirtmiş ve O’nu teselli etmiştir.142

Peygamberliğini kabul etmedikleri elçilerin müşrik toplumca eleştirilen yönlerinden birisi ise elçinin bir insan olmaması gerektiği yönündeki itirazları idi. Müşriklerin Hz. Muhammed’e bakışları da aynı minval üzereydi. Müşrikler büyük bir inatla Allah'ın insanlardan bir peygamber göndermediğini ve vahyedilen bir Kitap olmadığını ileri sürüyorlardı:143 “İnsanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, “Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engel olmuştur.144 Yüce Allah sünnetine uymayan müşriklerin bu talebine De ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik”145 beyanıyla cevap vermiştir. Müşriklerin insan bir peygamber gönderilmesini akıldan uzak görüp melek peygamber talebinde bulunmalarının batıl bir inat olduğu ilgili ayette dile getirilmiştir.146

Şirk toplumunun peygamberlerine karşı gösterdiği reaksiyoner tutumun göstergelerinden birisi de onlara tuzak kurmaları çeşitli hile ve desiselere başvurmaları idi. Müşrikler de peygamberlik silsilesinin son halkası Hz.

Muhammed’i tutup bağlamak, yurdundan çıkarmak ve öldürmek147 dâhil O’nu

tesirsiz hale getirmek için tuzak kurdular, O da Allah'ın izin ve irşadı ile onların tuzaklarını bozdu.148

Müşriklerin peygamberlerin davetlerini zaafa uğratmak için başvurdukları metotlardan birisi de onları aciz bırakacak, halkın nazarında zora sokacak talepleri gündeme getirmeleri idi. Bu tür istekler müşriklerin tereddütlerini giderip imana

       141 Sad, 38/16.

142 Nisa, 4/140; Rad, 13/32; Enbiya, 21/41. 143 Enam, 6/91.

144 İsra, 17/94. 145 İsra, 17/95.

146 Râzi, Fahruddin, Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları, Ankara, 1994, I, 67- 68 147 Enfal, 8/30.

148 Karaman, Hayrettin vd., Kuran Yolu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara, 2003, II, 540- 541.

hazır hale gelme isteklerinin hilafına peygamberlerin davetlerini hükümsüz bırakma amacına yönelikti. Hz. Hud, Hz. Salih ve Hz. Musa’ya karşı sergilenen aciz bırakmaya matuf tavırlar149 Hz. Muhammed’e karşı da sergilenmişti. Müşrikler bir

taraftan Hz. Muhammed’den kendilerine melekleri veya Allah’ı göstermesini talep ederlerken,150 diğer taraftan mucize olarak Kuran’ı yeterli görmediklerine dair söylemlerde bulunuyorlardı.151

Sonuç olarak müşrik toplumda tevhid akidesini ikame etmeye çalışan peygamberlere karşı takınılan tavırların ortak özelliklere sahip olduğu, sergilenen tavırların peygamberlerin risâletini inkâra yönelik olduğu, karşı koyma şekillerinin peygamberlere göre farklılık arz etse de esas amacın nübüvveti inkâra odaklandığı görülmektedir.152