• Sonuç bulunamadı

2. LİTERATÜR

2.3. Pay Senetlerinin Değerleri İle Karın İlişkisi

Muhasebe için tanımlanan fonksiyonlarından biri, yatırımcılara menkul kıymetlerin değerlerini belirlemesinde yararlı bilgiler sunup ve bilinçli yatırım kararları vermelerine yardımcı olmaktadır. Tüm muhasebe bilgilerinin arasında, muhasebe karı kazanç yaratma gücünün ve gelecekteki nakit akımları değerlendirilmesinde hakkında en önemli bilgi kaynağı olarak kabul edilmektedir (Kordestany ve Roudneshin, 2006). Araştırmacılar arasında Beaver (1968) araştırmasında gelecekten beklenen pay senetlerinin bugünkü değerine dayalı bir değerleme modelinin esasa alarak, muhasebe karının rolünü bir kazanç sağlayan işletmenin değerini belirlemede matematiksel formüller şeklinde sunmaktadır. Bu ilişkilerde, ilk pay senetlerinin cari değeri gelecekten beklenen pay senetlerinin karından bir fonksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Ardından, gelecekten beklenen pay senetlerinin karı kazanç sağlayan işetmenin gelecekteki karının bir fonksiyonu olarak varsayılmıştır ve sonunda muhasebenin cari karı gelecekteki karın öngörülmesine için yararlı bir temel olarak dikkate almıştır. Dolayısıyla bu matematiksel ilişkilerde, aşağıdaki üç bağlantı yoluyla açıklandığı gibi, dolaylı olarak muhasebe karı şirketin değerini belirlenmesinde yararlı bir rol oynamaktadır:

1) Pay senedi fiyatı ile gelecekte ödenecek kâr payı arasındaki ilişki

2) Gelecekte ödenecek kâr payı ile gelecekteki kar arasındaki ilişki

3) Gelecekteki karı ile cari kar arasındaki ilişki (Hail, 2013).

Muhasebede yapılan çalışmalarda, muhasebe bilgilerindeki rakamlar eğer pay senetlerinin piyasa değerleri öngörebilme kabiliyeti ile bir ilişkisi varsa değer hakkında ilişkili bilgiler olarak (değer ilişkisi) tanımlanır (Barth ve arkadaşları, 2001). Raffournier ve Dumontier beyanlarına göre, muhasebe verileri eğer pay

10

senetlerinin fiyatlarını etkiliye biliyorsa şirketlerin performansı hakkında uygun bir kriterdir. Bu durumda bu rakamlar ilişkili olup ve bu bilgileri kullanmak şirket değeri ile ilgili bilgiler sağlar ki, piyasa fiyatları ile çok yakın ilişkisi olmaktadır.

Muhasebe edebiyatı değere ilişki olması ile ilgili üç yedek tanıtım sunmaktadır. Bu tanımlar Francis ve Schipper (1999) göre aşağıdaki şekilde özetlenmiştir:

1) Finansal tabloların piyasadaki mevcut bilgi miktarını değiştirme yeteneği.

Bu tanım, bilgi İçeriği alanında yapılmış araştırmalar ile uyumlu olmaktadır. Bilgi içeriği araştırmalar, olay çalışması türlerinin biridir ki kısa bir vade boyunca (öğrenin, mali tabloların yayımlanmasıyla ilgili birkaç gün içerisinde) finansal bilgilerin yayımlanmasından sermaye piyasasının tepkisini incelemektedir. Bu araştırmaların ana odak noktası finansal raporların nihai ürünü olarak tanımlanan kardır. Bu çalışmalarda kullanılan modellerin çoğu bu varsayıma dayanmaktadırlar ki pay senetlerinin cari değerleri, gelecekteki nakit pay senetlerinin karının bugünkü değeri ile eşit olmaktadır ve piyasanın etkinliğin göz önüne alarak, pay senetlerinin fiyatlarındaki değişiklikleri ki yatırımcıların beklentilerindeki değişikliklerin gelecekteki nakit karlarının miktarına, zamanlamasına ve riskine bağlıdır, sadece yeni bilgilerin elde edilmesinin aracılığı ile mümkün olmaktadır. Yeni bilgiler sadece o bilgilerdir ki yatırımcıların bekledikleri kardan farklı olup ve kar raporunun yayınlanacağı zamanlarda, anormal getirilerin yaratılması nedenine yol açsınlar (Francis ve Schipper, 1999).

2) Bilgi kaynaklarını dikkate almadan pay senetlerinin değeri üzerinde etkileyen bilgilerin özetlenmesi ve toplanması için finansal tabloların yeteneğidir.

Bu tanım, değer ilişkisi çalışmalara uyumlu olmaktadır. Değer ilişkisi kelimesi genelde uzun vadeli ilişkili araştırmalara bağlanmaktadır ve hak sahiplerini değerlendirmede bilgilerin pozisyonunu temsil etmektedir. Yani şirket değerinin hangi bölümünü muhasebe bilgileri yardımıyla açıklanabileceğini gösterebilmektedir. Operasyonlar bir bakış açısından muhasebe bilgilerin değer ilişkisi piyasa fiyatları ve getirileri (yatırım alanında gerçek kararlardan ortaya çıkmış) ve muhasebe bilgileri arasında istatistiksel korelasyon olarak tanımlanmaktadır. Böylece; düzeltilmiş belirleme katsayısı ne kadar büyükse, bilgilerin değer ilişkisi daha fazla

11

olacaktır. Ayrıca bu araştırmalarda nispi değer ilişkisi (düzeltilmiş belirleme katsayısı yoluyla kıyaslayarak) ve artımlı değer ilişkisi (hesaplanan regresyon katsayısının anlamlılığı) incelenmektedir (Kordestany ve Roudneshin, 2006). Değer ilişkisi çalışmalarında bu gerçek kabul edilmektedir ki finansal tablolar kullanıcıların ilk ve tek başına bilgi kaynağı olmamaktadır ve piyasa kar bilgilerini onların yayınlanmamasından önce öngörebilmektedir. Bu nedenle uzun vadeli bir zaman boyutunu dikkate alarak, muhasebe bilgileri pay senetlerinin fiyatlarında yansıtılmaktadır ve pay senetlerinin getirileri muhasebe karı ile kıyaslandığında yüksek bir bilgiyi taşımaktadır. Bu araştırmalarda kar, bu nedenle incelenmektedir ki önceden pay senetlerinin fiyatlarında yansıtılmış bilgileri raporlayabilsin (Deegan ve Unerman, 2006). Bu tanım çoğunlukla Muhasebe Standartlar Kurulunun bakışıyla uyumlu olmaktadır. Finansal raporlama teorilerinin çerçevesine göre, muhasebe bilgiler o zaman ilişkilidir ki kararları değiştirmede yeteneğe sahip olsun. Hatta eğer bu bilgiler daha önce diğer kaynaklardan elde alınmış olsa da bilgiler beklendiği zamandan geç elde edilmesi nedeni ile değer düşmesine rağmen, onların ilgili olmalarına zarar veremez. O bilgiler ilgili hesaplanmaktadırlar ki tahmin edilen değere ve doğrulayıcı veya geribildirim değere sahip olabilsinler (Finansal Muhasebe Standartları Kurulu, 2010; Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi, 2010). Bu iki rollerin hiçbiri kar raporları yeni bilgiler sunacak amacının, anlamına gelmemektedir. Francis ve Schipper’in (1999) son tanımı, muhasebe karının doğrulayıcı değeri üzerinde durmaktadır.

3) Gelecekteki kazanç, gelecekteki temettü, gelecekteki nakit akışları veya gelecekteki defter değeri tamimleri için karın yeteneği.

Bu tanımda muhasebe karının tahmin edilen değeri dikkate alınmaktadır. Finansal bilgiler sadece eğer kullanıcılarının tahmini süreçlerinde bir veri girişi olarak kullanılıyorsa tahmin edilen değerleri olmaktadır (Finansal Muhasebe Standartları Kurulu, 2010). İlgili bilgilerin ana özelliği öngörebilme yeteneğidir çünkü öngörülme karar vermenden hiçbir zaman ayrı olmazlığınım bir parçasıdır ve muhasebe kalemleri karar belirleyicilerinin beklediği olayların öngörebilme yeteneğine açısından değerlendirilmektedir (Ijiri, 1975). Hail (2013) bahsi geçen üç ilişkili

12

bağlantıyı dikkate alarak kar ile pay senetlerinin değeri arasında açıklamaktadır ki, finansal raporların ana rolü, üçüncü ilişkinin bağlantısını geliştirmektir ve yatırımcılara finansal tabloları analiz etmek yoluyla gelecekteki kazançların öngörebilmesinde yardımını sağlamaktadır.