• Sonuç bulunamadı

2. LİTERATÜR

2.9. Pay Senedi Fiyat Eşzamanlılığı ve Bu Konu İle İlgili Farklı Görüşler

2.9.1. Pay senedi fiyat eşzamanlılığın etkileyen faktörler

Çeşitli faktörler pay senedi fiyat eşzamanlılığın fenomenin etkilemektedirler. Bu bölümde iki faktör bahsedilmektedir.

1) Muhasebe raporlarının şeffaflık eksikliği

Daha önce yapılan çalışmalar, bilgiler pay senedi fiyat eşzamanlılığını neden etkilemesi sorusuna, çeşitli sebepler sunmaktadırlar. Örneğin; Grossman ve Stiglitz (1980) araştırmalarında, bilgilerin elde edilme maliyeti pahalı olduğu rağmen fiyatlar tamamen ilgili tüm bilgileri yansıtmamasını beyan etmektedirler. Onlara göre, şirketin özel bilgilerinin elde edilme maliyeti düşük olduğu halde, pay senetlerin alışverişleri bilinçli olarak artmaktadır. Geçerli bir bilgilendirme politikanın olması, şirkete özel ve gizli bilgilerini yabancı yatırımcılara aktarılmasına izin vermektedir. Bu nedenle etkili bir şekilde şirket hakkında bilgi elde edilme maliyetini azaltmaktadır. Dolayısıyla bu maliyetin azalması pay senedi fiyat eşzamanlılığın azalmasına yol açmaktadır (Durnev ve arkadaşları, 2004).

Pay senedi fiyat eşzamanlılığın ilgili olmayan sistematik faktörlerinin açıklamak için Veldkamp (2006) araştırmasında, yatırımcılar yüksek talepte bulunan bilgilerin satın amasına arzu etmelerini beyan etmektedir. Bu nedenle ki bu bilgiler varlıklar hakkında piyasa ile ilgili bilgiler ve sinyalleri ortak bilgiye sahip olmaktadır. Dolayısıyla bu tür bilgilerin her birimini satın alma

55

maliyeti düşmektedir. Fazla talep olan bilgilere güvenmek pay senedi fiyat eşzamanlılığın artmasına neden olmaktadır. Zira bu bilgiler ki piyasa ile ilgili olmaktadırlar, birçok yatırımcının erişiminde olmaktadır. Diğer taraftan şirkete özgü bilgiler, belirli sayıda alıcının erişiminde olduğu nedenle pay senedi fiyat eşzamanlılığın azalmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla piyasa bilgilerine tercih edilmektedir. Veldkamp’a göre, fazla bilgi kaynağının varlığı, pay senedi fiyat eşzamanlılığın düşürmektedir. Özellikle o zaman ki sinyaller sadece özel bir pay senedi fiyatlandırması için bilgiler içermektedir. Bu tür bilgilerin yaratılması bireysel yatırımcılar için pahalı maliyeti olduğuna rağmen, yatırımcılar piyasa bilgilerine iktifa etmektedirler. Bu olay, pay senedi fiyat eşzamanlılığının ortaya çıkmasının nedeni olmaktadır. Şirketler bir bilgilendirme politikası uygulayarak finansal raporlar aracılığı ile yatırımcılara özel bilgileri aktarabilmektedirler. Dolayısıyla yatırımcılara bilgi baskısın azalıp ve pay senedi fiyat eşzamanlılığının düşmesine neden olmaktadır (Haggard ve arkadaşları, 2008).

Jin ve Myers (2006) araştırmalarında şirkete özgü bilgiler ile pay senedi fiyat eşzamanlılığı ilişkisi olduğu hakkında benzer sonuçlara varmaktadırlar. Görüşlerine göre, şeffaflığın olmaması (şirke özgü bilgiler yabancı yatırımcıların erişiminde olmaması) yabancı yatırımcılar ile yöneticilerin arasında risk paylaşımın etkilemektedir. Özellikle şeffaflığın olamaması, iyi haberlerin ortaya çıktığı halde yöneticilerin menfaatini sağlamaktadır. Yani yöneticilere beklenmeyen nakit akışlarının bir kısmını yabancı yatırımcıların dikkatini çekmeden, tasarruf etmelerine izin vermektedir. Diğer taraftan şeffaflığın olmaması yöneticilere pahalı maliyet yaratmaktadır. Zira yöneticiler şirkete özgü iyi haberlerin yanında kotu haberlerin maliyetini de ayrıca ödemek zorunda olmaktadırlar. Jin ve Myers (2006) modellerinin çerçevesinde, şeffaflığın eksikliği ki pay senedi fiyatlarında yansımakta şirkete özgü bilgilerin miktarın etkilemektedir. Yöneticiler şeffaflığı eksik olan şirketlerde, yüksek düzeyde şirkete özgü riskleri kabul etmelerine rağmen, diğer taraftan yabancı yatırımcılar yüksek düzeyde piyasa risklerine katlanmaktadırlar. Genellikle şeffaflığın eksik olduğu, piyasa ve sektör bilgileri fazla miktarda ve şirkete özgü bilgileri az miktarda pay senetleri fiyatlarında yansımasına neden olmaktadır. Dolayısıyla pay senedi fiyat

56

eşzamanlılığın yüksek olduğuna yol açmaktadır. Etkin bir bilgilendirme politika, fazla miktarda özel bilgiler yabancı yatırımcılara aktarıp ve pay senedi fiyatlarında bu bilgilerin fazla yansımasına sebep olmaktadır (Jin ve Myers, 2006).

Özetle, araştırmalara göre şeffaflık etkin bir mekanizma olarak şirketin özel bilgilerin yabancı yatırımcılara aktarıp böylece pay senedi fiyatlarının verimliliğin geliştirmektedir. Haggard (2008) bilgi akışının kavramını Jin ve Myers ve ayrıca Veldkamp açısından incelemektedir. Beyanına göre, Veldkamp (2006) modelinde şeffaflık eksikliğinin düşmesi, özel bilgilerin elde edilme maliyetini düşürmektedir. Dolayısıyla pay senedi fiyat eşzamanlılığın azalmasına yol açmaktadır. Ayrıca Jin ve Myers (2006) araştırmalarının esasına göre, şeffaflık eksikliğinin düşmesi risk paylaşımın etkileyip ve yabancı yatırımcılar için şirketin özel ve sistematik olmayan risklerine daha çok katlanmalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla beklendiği gibi, ifşanın kalitesinin artması şirkete özgü getirilerinin değişimin toplam getirilerin değişim oranına göre artmasına neden olmaktadır. Her iki modelde ifşa kalitesinin gelişmesi ve iyileşmesi, şirketin pay senedi getirilerinde fazla miktarda şirkete özgü bilgilerinin açıklanmasına neden olup ve dolayısıyla pay sendi fiyat eşzamanlılığı düşmektedir (Haggard ve arkadaşları, 2008).

2) Tahakkuk kalemlerinin kalitesi

Muhasebe karı finansal tabloların sunulmasında önemli bir kalemi olmaktadır. Muhasebe karı her zaman yatırımcılara finansal tabloların ana kullanıcıları olarak dikkatlerini çekmektedir. Anonim şirketlerin en önemli özelliklerinden biri yönetimin mülkiyetten ayrılmasıdır. Bu esasla yöneticiler için bilgilerin bir kısmına özel erişimin imkânın ve ayrıca finansal bilgileri gibi bilgilerin hazırlanmasını ve sunulmasını sağlamaktadır. Bu özellik ve ayrıca tahakkuk muhasebesi özelliği, ertelenmeler (nakit kar ile tahakkuk karı arasındaki fark) ve Bonus teşvikler, gelir dalgalarını giderme, kuralardan kaçmak gibi motivasyonlar nedeni ile, yöneticileri için bu imkânı ve motivasyonu sağlamaktadır ki kendi menfaatleri ve diğer guruplar menfaatinin aksi doğrultusunda, bilgileri manipülasyon edip veya tam bir ifade ile kar yönetimin uygulamaktadırlar (Scott ve arkadaşları, 2003).

57

Tahakkuk sisteminden sağlanan muhasebe karı, birçok finansal tabloların kullanıcıları bakışından bir araç olarak şirketin performansını ölçmek için kabul edilmektedir. Şirketlerin performansın değerlendirmekten amaç, genel mali pozisyonların değerlendirip, işlemlerin analiz edip ve makul kararların alınmasıdır. Kar en önemli bilgi kaynağı olarak kullanıcıların her zaman erişiminde olmaktadır. Dolayısıyla yöneticiler tarafından farklı sebepler ile manipüle edilebilmektedir. Şirketlerin yöneticileri kendi tercihleri gibi karları raporlamak için, kar yönetimin uygulamaktadırlar (Ahmadpour ve Peykarnegar 2012).

Jones (1991) faaliyetlerin sonucundan tahsil edilen nakit fon ile kar arasındaki farkı tahakkuk kalemi olarak tanımlayıp ve iki bölüme ayırmaktadır. Bu ayırım tahakkuk kalemler ile ilgili tüm araştırmalarda araştırmacılar tarafından kabul edilmektedir:

a) İhtiyari tahakkuk kalemleri

b) İhtiyari olmayan tahakkuk kalemleri

İhtiyari tahakkuk kalemleri yöneticileri tarafından uygulanırken, ihtiyarı olmayan tahakkuk kalemleri kuralar, organizasyonlar ve diğer diş faktörler tarafından sınırlanmaktadır. Aslında, tüm tahakkuk kalemleri ki bir şirket için ticari hesaplarının tarafları karşısında kullanılan, ihtiyari olmayan tahakkuk kalemleri olmaktadırlar. Örneğin; alacak hesaplar ve senetler, borçlar hesabı ve senetleri, verilen depozitler ve teminatlar, alınan depozitler ve teminatlar, gelirlerin ve giderlerin bir kısmı gibi (elbette gelirlerde ve giderlerde artış ve azalış, varlıkların ve borçların kayıt edilmesinden sonucun edilmektedir). İhtiyarı tahakkuk kalemleri şirketin iç olayları ile ilgili olmaktadırlar ve şirket dışı faktörler ile ilgili olmamaktadırlar. Örneğin; maddi ve maddi olmayan varlıkların amortisman maliyeti, varlıkların vazgeçilmesinden kaynaklanan kar veya zarar, ticari işletmenin bir kısmının faaliyetlerinin durdurmasından kaynaklanan kar veya zarar, varlıkların değişiminden kaynaklanan kar veya zarar, yatırımlardan kaynaklanan kar veya zarar, kabul görmüş muhasebe yöntemlerinde değişim kümülatif etkisi ve tüm tahakkuk kalemleri ki ihtiyarı olmayan tahakkuk kalemlerinde sınıflandırılmamaktadır (Ahmadpour ve Peykarnegar, 2012).

58

Johnstone (2009) tahakkuk kalemlerinin kalitesi (gelecekteki nakit akışların tahmin etmesinde güvenilirliğin olmamasından bir kriteri olarak) ile pay senedi fiyat eşzamanlılığı (pay senedi fiyatlarında şirkete özgü bilgilerin yansıması bir kriter olarak) arasında negatif bir ilişki olduğuna inanmaktadır. Zira tahakkuk kalemlerin kalitesi yüksek olduğu halde, gelecekteki nakit akışları hakkında tahmin edilen gelirlerin güvensizliği düşmektedir. Dolayısıyla tahakkuk kalemlerinin kalitesi yüksek olan şirketlerde, pay senedi fiyatları şirkete özgü bilgileri daha fazla yansıtmaktadırlar. Şirkete özgü bilgiler nispeten fazla sahip olan şirketlerde, şirket getirisi ile sektör veya piyasa getirisi arasında ilişki daha az olmaktadır (pay senedi fiyat eşzamanlılığı düşük olmaktadır). Sonuçta, tahakkuk kaleminin kalitesi yüksek olan şirketlerde, pay senedi fiyat eşzamanlılığı düşük olmaktadır. Dolayısıyla fiyatlarda Şirkete özgü bilgilerin katılımı daha fazla olduğuna yol açmaktadır (Johnstone, 2009).