• Sonuç bulunamadı

1. Markalı Konutlar Araştırma Raporu 2012 (Eva GYD)

2. Markalı Konutlar Araştırma Raporu 2013 (Eva GYD)

3. Markalı Konutlar Araştırma Raporu 2014 (Eva GYD)

TANITIM KATALOĞU LİSTESİ

1. İstanbul Sarayları

2. Toya Moda

3. Bosphourus City

4. Tema İstanbul

5. Sinpaş Aquacity

6. Valle Locus

7. Merkez Zekeriköy

8. Essa Flora Evleri

9. Dekar Asmalı Sokaklar

10. Liva Turkuaz

11. Resim İstanbul

12. Uprise Elite

13. Upcity

14. Upcity Center

15. Piyalepaşa İstanbul

16. Sinpaş Köyceğiz (ekatalog)

TANITIM FİLMLERİ LİSTESİ

1. Neogölpark İstanbul Tanıtım Filmi 1

2. Gölmahal Evleri

İNTERNET SİTELERİ

www.alkent2000.com.tr

www.beykozkonaklari.com

www.cumhuriyet.com.tr;

(01.09.2014) ‘Bir Can Gitti Polis Selfie Çekti, Tepki Yağdı!,

www.sinpaşkoycegiz.com.tr

www.viaportvenezia.com

xxx

www.evoraistanbul.com

www.teknikyapımetropark.com

www.resimistanbul.com

www.besyildizmira.com/mira

www.viaportvenezia.com

www.yapi.com.tr/haberler

(04.03.2015) ‘İstanbul’da Markalı Konut Sayısı 430 bine Ulaştı)

1

GİRİŞ

Harvey’in tabiriyle (2005) insanlık tarihinin en büyük birikimlerinden birisi kente dair ortaya koyduklarıdır. Fakat kentin tarihsel bağlamı dikkate alındığında, onun bütünlüklü analizini zorlaştıracak bir gerçeklikle karşılaşılacağı kesinliktir. Bu bütünlüklü analiz başlı başına modern kentin hikayesi için de oldukça zor bir durum olmaktadır. Yakından bakıldığında ‘kapitalist ilişkilerin’ ürünü olan bu modern kentin hikâyesi (içerisinde üretim koşulları açısından sanayinin dominant olmasını barındırsa da) üretim ilişkilerinin işleyiş şekilleri açısından önemli farklılıkları bünyesinde barındırmaktadır. Kısacası merkantil, liberal ve neoliberal kapitalizm bağlamında ayrışan bu modern kentin hikayesi, temelde kapitalist ilişkilerin gittikçe şiddetlenmesinden de başka bir şey değildir. Kapitalist kentin başlangıcı ve geldiği nokta karşılaştırıldığında, geleneksel ilişkilerin ve geleneksel mekânın yerini, kapitalizmin radikalleşme düzeyinin de ürünü olarak ‘gelenek ötesi yaşamlar’ olmaya başlamıştır. Bu nedenle geldiğimiz noktada da ‘gelenek ötesi kentleşme’ şeklindeki tartışmayı başlatmanın da anlamlı olacağını düşünmekteyiz. Çünkü kapitalist kent sürecinin her aşamasında işin niteliğinin farklılaşması yaşandıkça, onun ürünü olan gündelik hayatın ve dolayısıyla da kentin faklılaşmasının hikayesine yakından şahit olduk. Bu bakımdan Simith’in (2006) ortaya koyduğu ‘iş nasılsa hayat da öyle şekillenir’ ifadesi, modern dünyanın ilişki sistemlerini analiz edebilmek açısından önemli olduğu kadar, kentsel tahliller için de karşılığı olan bir ifadedir. Smith’i bu noktada dikkate alarak; modern kentteki gündelik hayatın biçimlenişinin, ekonomik anlamdaki kapitalist ilişki sistemlerinin ürünü olduğunu söylemek de mümkün hale gelmektedir. Fakat kapitalizmin evreleri açısından onun kentleşme sürecini de bütünlüklü ifade edebilmenin oldukça zor olduğu katmanlar söz konusudur. Bu katmanlara yakından bakıldığında ise her katmandaki iş/çalışma koşulları, onları mümkün kılan ‘ekonomik modellerin’ ürünü olarak bir birinden oldukça farklı dinamiklere sahip olmaktadır. Fakat Smith’in vurguladığı çerçevede, kapitalist ekonominin ürünü katmanlara yakından bakarken, her birinin inşa ettiği gündelik hayat ritmi de farklı gerçeklikler ortaya koymaktaydı. Çünkü gündelik hayata dair ilişki sistemleri hem kamusal hayat hem de özel hayat bağlamında oldukça köklü değişikliklere uğratmaktaydı. Bu açıdan Giddens’ın ortaya koyduğu ‘gelenek ötesi yaşamların gündelik hayatı’ da bir bakıma ‘geç modern evrenin’ ürünüdür vurgusu, içerisinde ‘noeliberal kapitalist imgeleri barındırmaktadır. Bu çalışma da tüm bu vurgulardan hareketle bir ‘neoliberal kent’

2

gerçeği olarak, onun ‘geç modern bireylerinin’ hayatını ‘güvenlikli siteler bağlamında tartışmaya çalışacaktır. Bunu yaparken de ‘risk, korku ve belirsizlik’ kuramlarının ortaya koyduğu analizler üzerinden ilerlemeye çalışacaktır.

Bu tez çalışması bir kez daha vurgulamak gerekirse, neoliberal kentin ürünü yaşam alanlarından birisi olarak ortaya çıkan ‘güvenlikli siteleri’ ‘risk, korku ve belirsizlikler’ bağlamında ele almaktadır. Bu açıdan tezin ana omurgasını belirleyen ve her yerine sinen bakış açısı bu literatürün kıstasları etrafında kurgulanmıştır. Türkiye’de henüz saha araştırmalarında kullanımı son derece kısıtlı olan bu literatürün, çalışmamızın temel perspektifi olması önemli farklılıkları içerisine almaktadır. Bu noktada da tezin çalışma çerçevesiyle ilgili olarak vurgusu yapılması gereken noktalar ortaya çıkmaktadır. İlk etapta tezin genel çerçevesine bakıldığında, çok geniş bir çalışma yelpazesinin tezin amacını/çabasını aşan bir durumu ortaya çıkardığı düşünülebilir. Bu nedenle güvenlikli siteleri ‘risk, korku ve belirsizlikler’ bağlamında tartışan bir çalışmanın; ‘iş/çalışma’, ‘gündelik hayat’, ‘özel ve kamusal hayat’, ‘özel ve kamusal alan’, ‘toplumun sonu’ ya da ‘kamusal alanın sonu’ şeklinde çok geniş bir yazın çabasının üzerine kurulması ilk etapta anlamsız ve hatta gereksiz bir çaba olarak görülebilir. Fakat böylesi bir algının ortaya çıkmasına etken olabilecek koşulun ana gerekçesi tamamıyla ‘risk, korku ve belirsizlikler’ yazınının, Türkiye şartlarında henüz olgunlaşmayan haliyle yakından alakalıdır. Bu noktada çalışmanın zenginleşmesini sağlayan bakış açısının, güvenlikli siteleri neden bu bağlamlarda analiz etmemizi mümkün kıldığının vurgularını yapmamız bir zorunluluk olmaktadır. Ayrıca bu çalışmanın sahip olduğu perspektifin (risk, korku ve belirsizliklerin) bu noktada alanı tanıtıcı bir misyonunun da olacağı beklentisi tarafımızca beklenen bir çıktı olmaktadır.

Bizlerin çalışmaya dair öncelikli olarak vurgusunu yapmamız gereken nokta, çalışmanın bakış açısını ve literatürünün biçimlenmesini sağlayan temel etkenleri ortaya koymak olmaktadır. Bu noktada tezin biçimlenmesini sağlayan kritik değerlerin vurgusunu yapmamız önemli olacaktır. Teze dair öncelikli olarak dikkati çekilmesi gereken nokta; birinci bölümdeki ‘risk, korku ve belirsizlikler’ üzerine yapılan tartışmanın, literatürün sonrasındaki tüm bölümlerinin biçimlenişi ve detaylanışını da mümkün kılan temel perspektif olduğunun altının çizilmesidir. Bu yönüyle ortaya konulan perspektifler tezin ‘işin/çalışmanın dinamikleri’, ‘gündelik hayatın kurgulanma şekli’, ‘kamusal ve özel alanın dönüşümü’ bağlamlarında tartışılmasını da sağlayan noktalardır. Başka bir ifadeyle söylemek

3