• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Coğrafyasında Şii Nüfusu

II. Abdülhamid döneminde Osmanlı sınırları dahilinde ne kadar Şii nüfusu olduğunu kestirmek zordur. Bununla birlikte yuvarlak bir hesaplamayla Şiilerin Osmanlı sınırları dahilinde ki Müslüman nüfus oranının yaklaşık yüzde yirmisini oluşturduğunu söylemek mümkündür. Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanan muhtırada da Osmanlı Şiilerinin ekseriyetle Irak’ta-İmamiyye, Yemende-Zeydiyye (Sünni fikirlere de yakın olduğunu belirtmek gerekir), ve küçük grupları teşkil eden, Behran-Yemen’de İsmailiyye ve Sayda-Lübnan’da Mütevaliye267 kolları mevcuttur.268

Kadim Şiiliğin merkezi olan Irak, İslamın ilk dönemlerinde olduğu gibi bugün de Şii dünyası açısından önem arz etmektedir. Öyle ki Safevilerin İran’da etkin olduğu dönemlerde bile Irak İran’ı gölgede bırakıyordu.269 Bununla birlikte Şii nüfus

bölgede çok küçük bir kesimi ifade etmekteydi. Bölgedeki Şii oluşumu genellikle XV. ve XVI. yüzyıllarda Mushasha Arap Şii Hanedanı süresince Huzistan yakınlarında yaşayan Beni Süleym, Tay ve Sudan gibi bazı Arap kabilelerinin Şii mezhebine geçmeleriyle başlamıştır. Ancak Arap kabilelerinin kitlesel olarak Şiileşmesi XX. yüzyıla kadar gitmektedir. Nitekim 1919 ve 1932 yılları nüfus hesaplamalarına göre bölgede Şiilerin nüfus oranı %53 veya %56 kadardı.270

265 Romanya'nın yerli halkına ve bu halkın soyundan olan kimselere Osmanlı Türklerinin verdiği ad. 266 BOA, DH.MKT, 285/25, Tarih H. 19.03.1312.

267 Lübnan’daki Şii-İmamiyye mezhebinin yerel adı. Bkz. Mustafa Öz, “Metâvile” DİA, C. XXIX, Ankara-2004,

s. 404-405.

268 Kemal Karpat, İslam’ın Siyasallaşması Osmanlı Devleti’nin son Döneminde Kimlik, Devlet, İnanç ve

Cemaatin Yeniden Yapılandırılmas, Timaş Yayınları, İstanbul-2013, s. 308.

269 İsmail Aka, “X. Yüzyıldan XX. Yüzyıla Kadar Şiilik”, Milletlerarası Tarihte ve Günümüzde Şiilik

Sempozyumu (13-15 Şubat), İstanbul-1993, s.93

Irak bölgesindeki Şii oluşumu Sultan II. Abdülhamid döneminden çok daha önce başlamıştır. Sultan’ın hatıratında da “Bir gün Ali Paşa Sultan Aziz’e (Abdülaziz) gelerek, Bağdat vilayetinin fevkalade kesb-i ehemmiyet arz ettiğini (öneminin arttığını) ve Şiiliğin müteveliyyen tezayüd ettigini (Şiiliğin giderek arttığını), Acem (İran) Şahı’nın Atebât’ı271 ziyaret vesilesiyle oralara seyahat edeceğini272” kaydetmektedir.

Sultan II. Abdülhamid ve öncesinde Osmanlı toprakları dahilinde ne kadar Şii nüfusu olduğunu tam olarak tespit etmek zordur. Zira Osmanlı Devleti’nde toplum Müslim ve Gayr-ı Müslim şeklinde iki grup dâhilinde düşünüldüğü için nüfus Şii veya Sünni şeklinde bir sayıma tabi tutulmamıştır. Çünkü Müslüman ahali tek bir millet273, yani “İslam Milleti” şeklinde tasavvur edilmiştir.274

Nüfus sayısı konusunda net bir rakam bilinemese de Şii ve Sünni nüfusla ilgili tahmin yapılabilmektedir. Nitekim 1890’lı yıllarda Irak’ın toplam nüfusu 2 300 000 civarındadır. Bu nüfus içerisinde Şii nüfus 1 150 098 civarındadır. Bağdat (Hille ve Kerbela ile Kerbela sancağına bağlı Necef, Kâzımiyye, Samerra dahil) vilayetinin sancaklarla birlikte toplam 800 000 nüfusun, 309 000’i Sünni, 480 500’ü Şii; Basra (Amara, Müntefik ve Necid sancaklarıyla beraber)’nın 939 650 olan toplam nüfusunun, 276 500’ü Sünni, 663 150’si Şii; Musul’un ise 300-350 000 kadar olan Müslüman nüfusunun çoğu Sünni’dir. Ancak bu bilgileri aktaran yazar nüfus sayımı konusunda farklı görüşlerin de olduğunu belirterek konu hakkında ‘Vital Cuinet’in “La Turquie d’Asie, Paris-1894” adlı eserinin en ayrıntılı bilgi sunduğunu ifade etmektedir.275 Kemal Karpat’a göre 1894 sayımında Şii-Sünni karışık olarak Bağdat 752 000, Basra 313 147 ve Musul 408 000 nüfusu barındırmaktadır.276

Yine bu dönemde yapılan nüfus sayımında (1897) Şiilerin, Kars bölgesinde az da olsa mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Kars’ın Müslüman nüfusunun 123 418 olduğu

271 Irak’ta, Şiîlerce mukaddes sayılan bazı ziyaret yerlerine verilen isim. Avni İlhan, “Atebât”, DİA, C. IV,

İstanbul-1991, s.49-50.

272 Abdülhamit, a.g.e., s. 16.

273 Kemal H. Karpat, Ottoman Population 1830-1914, The Unıversıty Of Wısconsın Press, Madison-1985. 274 Kemal Karpat, İslam’ın Siyasallaşması Osmanlı Devleti’nin son Döneminde Kimlik, Devlet, İnanç ve

Cemaatin Yeniden Yapılandırılmas, Timaş Yayınları, İstanbul-2013.

275 Abdullah Poş, “XIX. Yüzyılın Sonlarında Irak’taki Şiî Nüfus ve Caferî Toplumunu Tahrik Faaliyetleri”, Milel

ve Nihal İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırma Dergisi, Cilt: XVIII, 2011, s. 47-76.

görülmektedir. Bu nüfusun, erkek-kadın karışık, 15 004’ü Şii, 105 318’i Sünni’dir. İlber Ortaylı, Yezidileri de Müslüman gruba dahil ederek onların 3 096 nüfusuyla birlikte Müslüman nüfusunun 123 418 olduğunu belirtmektedir.277

Nüfus sayılarının kesin bir şekilde tespit edilememesine sayımların sağlıklı şekilde yürütülememesi neden olmuştur. Zira Sultan II. Abdülhamid döneminde yapılan nüfus sayımlarında Irak’ta 2 veya 3 milyon insanın kayıt dışı tutulduğu gözlemlenmektedir.278 Aynı şekilde bu dönemde görev yapan valilerin Sultan’ın gözüne girebilmek yahut olayın vahametini abartmak amacıyla yanlış bilgiler aktarmış olabileceklerini gözden kaçırmamak gerekir.279

Bu çekincelerle birlikte bölgedeki Şii nüfusun özellikle 1890’lı yıllarda hızlı bir şekilde arttığını söylemek mümkündür. Örneğin Mirza Hasan Şirazi280 adındaki Şii âlim Bağdat’a bağlı Samarra’da Şiilik propagandası yaparak bölgedeki Şii nüfusunu arttırmıştır.281 Samarra halkının Şirazi’ye temas ve iltifatı o kadar fazlaydı ki bu bölge Şiilerin adeta küçük bir kutsal mekânı olmuş ve kısa sürede çok sayıda hacının ziyaret merkezi haline dönüşmüştür. Şirazi’nin buradaki faaliyetleri adeta Necef’teki Şii akademisine rakip olacak düzeye ulaşmıştır. Ancak Şirazi’nin ölümüne mukabil olarak Samarra bu özelliğini kaybetmiş ve Necef yeniden Şii akademisinin merkezi olmuştur.282 Böylece Şiiliğin Caferiyye kolu bölgede nüfus bakımından etkin bir

konuma gelmiştir.283 Ancak yine de Osmanlı sınırları dahilinde ki Şii nüfusunun tam

olarak ne kadar olduğunu söylemek güçtür.

277 İlber Ortaylı, Osmanlı’da Milletler ve Diplomasi, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul-2014, s. 93-94. 278 Fahri Maden, II. Abdülhamit Dönemi, Tarihçi Kitabevi, İstanbul-2014, s. 103.

279 Abdülhamit Kırmızı, Abdülhamit’in Valileri, Klasik Yayınları, İstanbul-2008, s. 106-107.

280 25 Nisan 1815 tarihinde Şiraz’da doğan Şii âlim. 1874’te Kerbelâ’yı ziyaret eden Şîrâzî, bir yıl sonra da

Sâmerrâ’ya yerleşerek ömrünün sonuna kadar burada kalmıştır. Cengiz Kallek, “Hasan eş-Şîrâzî (1312/1895)”,

DİA, C. XVI, İstanbul-1997, s.354-355.

281 BOA, Y. PRK. AZJ, 31/8, Tarih H. 20.11.1312.

282 Ziya Abbas, “El Havza El İlmiye (Şii Medreseleri)”, Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi Dergisi, Sayı: 8(1), Aksaray-2016, s. 118-119.