• Sonuç bulunamadı

2.8. Orkestra ve Yönetimi Dersi

2.8.1. Orkestra

Türk Dil Kurumu’nun Genel Türkçe Sözlüğü’ne göre orkestra; (1) Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu, (2) Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri, (3) Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar şeklinde tanımlanmıştır.

Çoksesli ya da teksesli müzik icra eden ve birbirinden farklı çeşitli çalgılardan oluşan geniş seslendirme topluluğuna orkestra denmektedir. Orkestra, çeşitli sanatçı gruplarından oluşan, her grubun eserdeki müzikal ifadeye katkıda bulunduğu dengeli ses bileşimlerini örgütleyen geniş çalgı topluluğu olarak da tanımlanabilir (Say, 2005: 628).

Orkestra kelimesi bugünkü anlamından farklı olarak ilk kez Antik Yunan’da kullanılmıştır. Terim Yunanca orchestra: “dans alanı” sözcüğünden kaynaklanmıştır. Antik Yunan tiyatrolarında sahne ile seyirciler arasında yer alan, koro ile çalgıcı ya da dansçıların kullanıldığı bu alan, benzer yönleri ile 17’nci yüzyılın başlarında sahnelenen ilk operaların orkestralarına da ayrılmış, çalgı sanatçılarından oluşan bu topluluğa bu nedenle “orkestra” denmiştir.

Randel (1969), The New Harvard Dictionary of Music isimli eserinde orkestrayı, eski Yunan’da oynanan tragedyalara eşlik etmek üzere kullanılan çalgıların yerleştirildiği alan olarak tanımlamıştır. Orkestranın, Antik Yunan’da koro, dansçılar ve şarkıcıların bulunduğu sahnenin önünde bulunan alana dendiğini, Ortaçağ ile birlikte bu isimin, sahnenin kendisine denilmeye başlandığını ifade etmiştir.

“Terim, İtalyanca orchestro, Fransızca orchestre, Almanca Orchester, İngilizce Orchestra, İspanyolca orquestra sözcükleri ile karşılanır. Dilimizde “orkestra” genel olarak çoksesli müzik eserlerini seslendiren geniş çalgı topluluklarını nitelemek için kullanılır. Ancak kavram bu işe sınırlanamaz. Tarih içinde çeşitli müzik türleri ve formlarında etkinlik gösteren değişik çalgı topluluklarına da “orkestra” dendiği göz önünde tutulmalıdır. Örneğin askeri müzik orkestraları, büyüklü küçüklü eğlence müziği orkestraları, halk müziği orkestraları, yaylı çalgılar orkestraları, “bingband” denen caz orkestraları, balalayka

orkestraları, hatta Endonezya’nın geleneksel müziğini seslendiren ünlü gamelan orkestraları ya da Japonların gagaku orkestraları da tanımın içinde yer alır” (Say, 2005: 628).

Uçan (2001)’ın koro ve koro eğitiminin temelleri için yaptığı tanımlamalar orkestraya uyarlanabilir. Buna göre; Bir eylem ya da etkinlik olarak orkestra, topluluk halinde müziksel seslenme ve çalma sürecidir.

Orkestra, biraraya gelip kendi çalgıları ile hep birlikte müzik yapan örgütlenmiş insanlar topluluğudur. Böyle bir topluluk insanların birlikte seslenme ve birlikte çalma gereksinimini karşılamak amacı ile biraraya gelip, toplanıp birlik olmaları ve örgütlenmeleri ile oluşur.

Orkestra psikososyal ve sosyokültürel bir olgudur. Orkestra olgusunun en temelinde, kültürel ve müziksel bir varlık olan insanın aynı zamanda toplumsal bir varlık olma niteliği yatar.

Kıvrak ve Tarman (2004), Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri için hazırladıkları “Orkestra Ders Kitabı”nda, Evrensel müzikte kullanılan çalgı çeşitlerinin tümüne ya da bir kısmına belirli oranda yer veren çalgı topluluğuna orkestra adı verildiğini belirtmiştir.

“Gerçek anlamıyla orkestra, 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. İlk orkestralar opera sanatında kullanılmış, onun ilk örneği ise İtalyan besteci Monteverdi’nin 1607 yılında sahnelenen ‘Orfeo’ operasında kullanılmıştır. Bu orkestrada yer alan 36 çalgının 20’ si yaylıydı; ötekiler, 2 klavye, 2 lavta, 4 trombon, 2 org, 1arp, 1 regal, 2 kornet, 1flageolet, 1 boru şeklinde dağılıyordu. 17. yy. orkestralarının en tanınmışı, Fransa kralı 14. Louis’nin kurduğu ‘Les vingtquatre violons du Roy’ dur. Yaylı çalgılardan oluşan bu saray orkestrasında kimi zaman üflemeli çalgılar da kullanılıyordu” (Say, 2002: 401).

Müzik en güçlü sosyal bağlardan biridir. Türküler, şarkılar, insanları ve kuşakları ve hatta toplumları birbirlerine yaklaştıran bağlardır. Bir ulusun bütünleşmesi ve ayakta durabilmesi için ses birliğine “mutlak” surette gereksinimi vardır. Bir toplumda orkestralar, koroların yanında bu birlik ve bütünlüğü daha üst düzeye çıkaran topluluklardır (Egüz, 1981: 29).

2.8.1.1. Orkestra Türleri

Orkestralar, üyelerinin cinsiyet, yaş ve öğrenim özelliklerine göre şu üç ana türe ayrılır:

1. Genel Orkestralar: Okullarda doğal olarak herkesin katılımı ile kendiliğinden oluşan Yaş grubu Orkestraları, Sınıf Orkestraları.

2. Özengen Orkestralar: Okul içinde ve dışında maddi kazanç gözetmeksizin isteğe göre ve gönüllü katılımla oluşan Amatör Orkestralar.

3. Mesleksel Orkestralar: Kamusal ve özel alanda maddi kazanç ya da geçim sağlamak için kurulan Profesyonel Orkestralar.

Genel, özengen ve mesleksel orkestraların yanı sıra yarı genel, yarı özengen ve mesleksel orkestralar da vardır.

Orkestralar başlıca; senfonik orkestra, opera orkestrası, oda orkestrası, yaylı çalgılar orkestrası, üflemeli çalgılar orkestrası, pop müzik orkestrası, big-band orkestrası gibi isimler almaktadır. Orkestraların sayı bakımından büyüklüğü ve yer alan çalgıların türü, her orkestra türünde seslendirilecek esere göre farklılık gösterebilmektedir (Kıvrak ve Tarman, 2004: 17).

Senfonik Orkestra: En kalabalık orkestra topluluğu “Senfonik Orkestra”dır. Senfoni orkestrası çoğunlukla konçerto ya da bu düzeydeki eserleri seslendirir. Bir senfoni orkestrası ikili, üçlü ya da dörtlü orkestra düzenine göre kurulur. Bu terimler, her bir çalgıdan orkestrada kaçar tane bulunacağını belirler. Bunun yanısıra bestecinin kullandığı çalgılar da çalgı sayısının belirlenmesinde rol oynayabilir ve bazı durumlarda çalgı sayısı artabilir ya da azalabilir.

Günümüz senfonik orkestrası kendi içinde üç ana gruba ayrılır. Bunlar yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılardır. Üflemeli çalgılar grubu, kendi içinde tahta (ağaç) ve bakır üflemeler olmak üzere ikiye ayrılır ve orkestra şefi karşısında, yaylı çalgıların arkasında yer alır. Vurmalı çalgılar da ritm çalgıları ve melodik ses verebilenler olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılırlar ve orkestranın en arkasında otururlar. Bütün

bu çalgıların sayısı ve çeşidi çalınan esere göre değişebilir. Ayrıca senfonik orkestra düzeni içinde arp ile piyano da vurmalı çalgılar grubunun içinde yer alırlar.

Opera Orkestrası: Senfoni orkestrasının, sahne yerine bir çukur içinde çalan ve bir Müzikli Dram’a eşlik eden türüne türüne “Opera Orkestrası” adı verilir. Kuruluş ve çalgı türü bakımından bir farklılık göstermemekle beraber çalgı sayısı bakımından daha küçüktür.

Oda Orkestrası: Yaylı çalgıların yanısıra diğer çalgı türlerinin de bir kısmını içinde bulundurur. Sayısı senfonik orkestraya göre oldukça küçüktür.

Yaylı Çalgılar Orkestrası: Sadece yaylı çalgılar ailesinden oluşan orkestra türüdür. Yaylı çalgılar, telli çalgılardan titreşim elde etmek için kullanılan yay nedeni ile özellik kazanan çalgılara verilen isimdir. Bu tür çalgılarda titreşim, yayın tele sürtülmesi ile elde edilir. Yaylı Çalgılar Orkestrası’ndaki oturma düzeni senfonik orkestradaki yaylı çalgılar grubunun aynıdır.

Üflemeli Çalgılar Orkestrası: Sadece üflemeli çalgıların yer aldığı orkestra türüdür.

Pop Müzik Orkestrası: Pop müzik orkestralarının yukarıda sözü edilen orkestra türlerinden başlıca farklılığı, kullanılan çalgıların akustik olmaması; başka bir deyişle elektronik çalgıların kullanılıyor olmasındadır. Bir pop müzik orkestrasında kullanılan en temel çalgılar; elektronik org (klavye), elektro gitar, bas gitar ve bateri’dir. Bu çalgıların yanısıra seslendirilen eserin türüne göre her tür çalgı da bu topluluklarda yer alabilmektedir.

Big-Band Orkestrası: Big-Band kelimesinin Türkçe’deki karşılığı “Büyük Bando”dur. Bu topluluk genellikle üfleme, vurma ve elektronik çalgıların birlikte yer aldığı bir yapıya sahiptir. Yapısı gereği daha çok, neşeli ve oldukça hareketli müzik eserlerini seslendirir.

Benzer Belgeler