• Sonuç bulunamadı

Ombudsmanlık Kurumuna Yöneltilen Eleştiriler

Türkiye’de 1970’li yıllardan itibaren bir çok yazar, çalışmalarında dünyadaki uygulamalardan da çarpıcı örnekler vererek uygulaması halinde ombudsmanlık kurumunun ülkemize yarar getireceğini savunmuştur. Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin karşılaştığı

sorunların en azından bir kısmına çözümler üretebilecek potansiyele sahip olmakla birlikte, ülkemizde bazı yönleri nedeniyle eleştiriler de almıştır.

Ülkemizde ombudsmanlık kurumunun kurulmasına ilişkin tartışmalar yapılırken ortaya atılan görüşlerden birisi, yeni yeni denetim kurumları kurmak ve uygulamak yerine mevcut idari yargı sistemine idari savcılık gibi bir kurum düşünülmesinin daha verimli olabileceği fikridir. Bu fikri savunanlardan biri olan Osman Ermumcu’ya göre, idari savcılık, idareyi sınırlandıracak, yolsuzlukların anında peşine düşüp hukuk adına hesap soracak bir kurum olabilir. Kurulacak olan müessesenin gerçekçi bir denetim yapıp etkin bir sonuç alabilmesi için kesinlikle idareden bağımsız olması zorunludur. Ermumcu bu noktada yargı içinde, yargı güvencesine sahip idari yargı bünyesinde yaygınlaştırılacak ve işlevsel hale getirilecek “idari savcılık” müessesesinin en makul alternatif olduğu görüşünü ileri sürmektedir. 306

Aynı görüşü savunanlara göre ombudsmanlık kurumu daha ziyade, yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporlarla, durumu kamuoyuna deşifre etmektedir. Bir hukuki yaptırım içermemektedir.307 Ancak unutulmamalıdır ki idareciler mahkeme kararlarına rağmen, aksi icraatta bulunabilmektedir. Ombudsman’ın ise idareciler üzerinde kamuoyu baskısı ile daha faydalı olması muhtemeldir.

Ombudsmanlık kurumuna yönelik bir diğer eleştiri, Türkiye’de yönetsel yargının bulunduğu ülkelerde halk denetçiliği kurumuna gereksinim olmadığı yönündedir.308

Türkiye’de merkezi yönetimin güçlü olduğu, dolayısıyla uygulamanın güç olacağı görüşü de kurumun ülkemizdeki işlerliğine ilişkin bir eleştiri olarak yöneltilmektedir. Bu görüşü savunanlara göre ombudsmanlık kurumu, daha ziyade gelişmiş demokrasilere sahip İskandinav ülkelerinde işlevini gereği gibi yerine getirebilmektedir. Kurumun İskandinav ülkelerinde uygulama başarısının bulunmasını sağlayan koşullar ülkemizde bulunmamaktadır. Bu nedenle de kamu yönetimi ile vatandaş ilişkilerinin iyileştirilmesi için yönetim reformu gerçekleştirmek daha faydalı olacaktır. Ancak bu görüş de geçerli bir görüş değildir. Zira ombudsmanlık kurumu başlangıçta İskandinav ülkelerinde çıkmış olmakla birlikte gelişimini pek çok Avrupa ülkesinde ve ülkelerin kurumu kendi sistemlerine uyarlaması sayesinde sağlamıştır. Ülkemizde kurulması düşünülen kurum da kendi siyasal ve toplumsal koşullarımız göz önünde bulundurularak uyarlanacaktır.

306 Osman Ermumcu, İdarenin Denetiminde İdari Savcılık Önerisi,

http://www.aydinbim.adalet.gov.tr/MAKALELER/%C4%B0DAR%C4%B0%20SAVCILIK.htm

307 Zuhal Bereket, ve Selami Demirkol, “İdari Yargıda İdari Savcılık Kurumu”, Danıştay Dergisi, Yıl:26, Sayı: 90, Ankara, 1996, s.49

Bir çok ülkede ombudsmanlık kurumunun, her ülkenin kendi sosyal ve politik yapısına, hukuksal sistemine, kültürel ve demografik özelliklerine uyarlayarak çeşitli değişikliklerle uygulandığından bahsetmiştik. Ombudsman’ın kopya edilmesi bu anlamda tercih edilen bir şey değildir. Örneğin, İsveç’te Bakanların pozisyonlarının idari nitelikten çok politik nitelik taşımasının Ombudsman’ın politik tarafsızlığına gölge düşürebileceği endişesi yüzünden Bakanlar direkt olarak denetim alanına girmezler.

Tüm bu eleştirilerden yola çıkarak ve çeşitli ülkelerdeki ombudsmanlık kurumu uygulamaları değerlendirildiğinde, aşağıdaki konulara dikkat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.309

• Ombudsman’ın Pozisyonu Ve Fonksiyonlarının Ayrı Bir Ombudsman

Kanunu İle Belirtilmesi: Kanun ile korunmak, Ombudsman’a görevini

yürütürken diğer kurumlarla olan ilişkilerinde büyük destek sağlar. Gerekli her türlü dokümanın ve bilginin kamu görevlileri ve bürokratları tarafından Ombudsman’a sağlanması gerektiğinin ilgili Kanunda belirtilmesi bu açıdan önemli bir örnektir.

• Kanunun Bir Ölçüde Esneklik Taşıması: Ombudsman Kanunu’nun pragmatik bir esnekliğe sahip olması Ombudsman’a geniş bir takdir yetkisi verecektir. Bu durum Ombudsman’a bir şikayetin araştırma gerektirip gerektirmediğine, şikayeti ele alıp almamaya, şikayetin kapsamını genişletmeye, veya araştırmaya istediği zaman sona erdirmeye karar verme serbestliğini tanır. Böylece Ombudsman şikayetleri ele alırken Kanun onu aşırı şekilde kısıtlamaz ve bireyin şikayetine özel davranmayı mümkün kılar.

• Arkasında Parlamentonun Desteğinin Bulunması: Ombudsman parlemento tarafından parlamentoyu temsil etmek üzere seçilmiştir. Ombudsman’ın otoritesinin parlamentodan çıkması, hükümet görevlilerini (özellikle bakanlar) yönetimi ile ilgili fikirlerinde Ombudsman’a ayrı bir itibar sağlar. Ombudsmanlık kurumunun düzgün çalışması için parlamento ve Ombudsman arasında çok iyi bir iş ilişkisinin varlığı vazgeçilemez bir ön koşuldur. Bu iyi iş ilişkisinin sağlanması büyük miktarda Ombudsman’ın faaliyet gösterdiği Anayasal veya Kanuni çerçeveye dayanır.

• Politik Tasafsızlık: Ombudsman’ın görevini yürütürken her türlü partizanlıktan uzak kalması görevinde başarılı olması için şarttır.

309 Işıkay, a.g.e.

• Kararlarında Bağımsız Olması: Her ne kadar ombudsman parlamento tarafından seçilse de, parlamentodan veya diğer yüksek seviyeli kurumlardan bağımsız olarak hareket etmelidir. Bu bağımsızlık, Ombudsman’ın fikirlerinin tarafsızlığına kamuoyu tarafından duyulan güvenin sarsılmaması açısından önemlidir.

• Kamu Kurumları İle İşbirliği: Kamu idaresinin Ombudsman’ın araştırmalarına karşı uzlaşıcı bir tutum benimsemesi oldukça önemlidir. Eğer Ombudsman’ın vardığı kararlar, öneriler ciddiye alınmazsa, hem Ombudsman’ın görevini yapması güçleşir hem de kamuoyunun idaresine güveni sarsılabilir.

• Ombudsman’a masrafsızca, kolayca, doğrudan ulaşılabilir: Ombudsman’a başvurmak için ücret talep edilmez ve herhangi bir prosedür gerekmez. Şikayetin nedenini ve ilgili dokümanları içeren doğrudan Ombudsman adına yazılmış sıradan bir mektup yeterlidir.

• Ombudsman Her Başvuru İle Tek Tek İlgilenir: Ombudsman bir şikayet asılsız olsa bile, şikayetçiye cevap vererek neden asılsız olduğunu açıklar veya şikayet denetim alanı dışında ise, şikayetçiye başka ne gibi yollara başvurabileceğini açıklar.

• Medya İle İlişkisi: Ombudsman’ın özellikle kendi insiyatifi ile başlattığı araştırmalarda, basında özellikle idari organlar hakkında çıkan haberler, televizyon ve radyo programları büyük rol oynar. Medyanın Ombudsman’ın ilgilendiği bazı ihtilaflı vakalara yer vererek kamuoyunun dikkatini çekmesi gerekir.