• Sonuç bulunamadı

2. KAMU YÖNETĠMĠ VE ĠDARENĠN DENETĠMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ TEMEL

3.4. Ombudsmanın Özellikleri

Ombudsmanlık kavramı, ilk doğuĢundan günümüze ele alındığında, devletlerin kendilerine özgü, sosyal ve politik yapıları, hukuksal sistemleri, kültürel ve demografik özellikleri göz önünde bulundurarak ombudsmanlık kurumunu kendi sistemlerine adapte ettiği, bunun sonucu olarak da hukuk devletinin güçlendiği ve demokratikleĢmenin daha hızlı gerçekleĢtiği görülmüĢtür.

Ombudsman, yasama organı namına idareyi objektif kriterler ıĢığında denetlemektedir. Ombudsman tarafsız ve bağımsız bir kamu görevlisidir. Hiçbir kiĢi, kurum veya organdan emir almaz, kendisine kolayca baĢvurulabilen ve vatandaĢın hizmetinde olan bir kurumdur. Etkili bir inceleme ve araĢtırma yetkisine sahip olmakla birlikte; kamu kurumları ve görevlileri ile ilgili herhangi bir bağlayıcı karar verme, idari iĢlemleri iptal etme, kamu kurumlarına emir verme yetkisi bulunmamaktadır. Bu durum ombudsmanlık sisteminin doğasından kaynaklanmaktadır.

39

Ombudsman olarak görevlendirilecek kiĢinin, devletin çeĢitli üst düzey kademelerinde görev yapmıĢ ve idareci konumunda bulunmuĢ kiĢilerden seçilmesi daha uygun ve yerinde olacaktır. Ayrıca bu kiĢinin, her durum karĢısında tarafsız olma iradesini gösterebilecek, kiĢisel menfaatlerini görevinin üstünde görmeyen, çevresinde dürüstlüğü ile bilinen ve hukuki konularda bilgi birikimi olan bir kiĢi olmasında fayda vardır. Çünkü ombudsmanın üstleneceği görev itibariyle bu nitelikler olmassa olmaz olarak görülmektedir.

3.4.1. Bağımsızlık ve Tarafsızlık

Ombudsmanın bağımsız ve tarafsız bir kiĢi/kurum olması, ombudsmanlığın olmazsa olmaz Ģartıdır. Ġnsan hakları ve onurunu korumayı mühim bir prensip olarak gören demokrasi bakımından, devletin ve bürokratların faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu sağlamaya çalıĢan anayasacılık bakımından da ombudsmanlığın bu niteliği büyük önem taĢımaktadır (Özden, 2010).

Ombudsmanlık kurumunun bağımsız ve tarafsız olabilmesi için, bu durumun anayasal ve yasal metinlerle belirlenmesi, kurumun baĢındaki kiĢilerin atanması ve görevden alınmasının nitelikli çoğunlukla gerçekleĢmesi ve ombudsmanın Meclis dâhil hiç bir kuruma karĢı bağımlı bulunmaması; serbest hareket edebilme, herhangi bir yerden icazet almadan iĢlemler yapabilmesi hukuksal ve toplumsal güvencelerle sağlanmalıdır. Ombudsmanın bağımsızlığını sağlayacak diğer bir yol, görev süresinin iktidarın görev süresinden ayrı olarak daha uzun belirlenmesi ve bir daha seçimine olanak sağlanmamasıdır.

Ombudsman, görevi gereği yaptığı iĢlemlerle iktidarın siyasi tercihleri sonucu ortaya çıkan idari iĢ ve iĢlemlere müdahale etmek zorunda kalabilmektedir. Bu açıdan, ombudsmanlık görevini yerine getiren kiĢi ya da kiĢilerin tek bir siyasal yapı tarafından belirlenmemesi, Ombudsmanlık kurumuna baskı yapılmaması ve görevde kalma güvencesi önem taĢımaktadır. Bu güvence, kuruma anayasal bir statü tanınması veya yasama organının çıkaracağı yasalarla sağlanabilir.

Yukarıda yapılan değerlendirmelerin ıĢığında; Ġsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve benzeri ülkelerde meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilen veya atanan ombudsmanın, Ġngiltere'deki gibi Kraliçe tarafından atanan ve Fransa‟daki gibi

40

hükümet tarafından atanan ombudsmanlara nazaran daha bağımsız ve daha tarafsız olduğu değerlendirilebilir. Çünkü yapılan iĢin öneminden dolayı bir kiĢiye ya da bir gruba ne kadar az bağlı kalınabilirse, bağımsızlık ve tarafsızlık o oranda fazla sağlanmıĢ olur.

3.4.2. AraĢtırma ve Ġnceleme Yetkisi

Ombudsmana, kendisine verilen görevleri en etkin ve en verimli olacak Ģekilde yerine getirebilmesi için çok geniĢ yetkiler verilmiĢtir. Ombudsman, kendisine yapılan Ģikâyet nedeniyle ya da herhangi bir sızlanma olmadan resen veya aldığı bir haber dolayısıyla araĢtırma, inceleme veya denetleme yapmaya baĢlayabilir. Ombudsmanın konuyla ilgili olan bütün dosyalara ulaĢabilme, idarecilerin bilgisine baĢvurabilme, ihtiyaç duyduğunda ilgili üniteleri denetleyebilme yetkileri vardır. Bu geniĢ yetki yelpazesi ombudsmanı idarenin merkezine ulaĢtırarak gerçeği tam ve eksiksiz bir Ģekilde meydana çıkarmasına ve normal bir vatandaĢın, hatta üst düzey bürokratların bile sahip olmadığı, idari iĢlemlerin gerçek bileĢenlerini öğrenmesine imkân sağlamaktadır.

Genel olarak ombudsman, Ģikayet konularını incelerken adalet ve eĢitlik ilkeleri çerçevesinde iĢlemlerini gerçekleĢtirir. Kendisine verilen görevlerde, öncelikle idarenin iĢlem ve eylemlerinin doğru olup olmadığını, yasalara, anayasaya ve uluslararası anlaĢmalara uyumlu olup olmadığını inceler. Ġncelemelerinin neticesinde emretmez, ikna etme, inandırma temeldir. Genel öğütler, tavsiyeler yapar. Bu konulara parlamentoya ileteceği yıllık raporda da değinir (Tortop, 1998).

3.4.3. UlaĢma Kolaylığı

Ombudsmanlık kurumunu benzer denetim sistemlerinden ayrıcalıklı yapan temel özelliklerinden biri de vatandaĢın ombudsmana ücretsiz, hızlı ve rahat bir biçimde ulaĢabilmesidir. Ekonomik ve eğitim seviyesi her ne olursa olsun hiçbir kiĢi ombudsmana ulaĢma yolunda zorluk çekmemeli, herhangi bir engelle de karĢı karĢıya kalmamalıdır. Tek bir aracı dahi olmaksızın ombudsmana direkt baĢvurabilme imkanının oluĢturulması, baĢvuran kiĢilerden herhangi bir ücret talep

41

edilmemesi ombudsmana ulaĢmada büyük kolaylık sağlayabilir (Akıncı 1999). Ombudsmana baĢvurmak için avukat tutmaya gerek yoktur, kompleks bir yöntem aranmaz, vatandaĢın Ģikayetin sebebini ve ilgili belgeleri e-posta yoluyla, telefonla ya da postayla bildirmesi kafidir (Fendoğlu, 2011).

Ġskandinav ülkelerinde sözlü yapılan baĢvuru bile ombudsmanın harekete geçmesi için yeterlidir. Benzer bir Ģekilde Avusturya'da her vatandaĢ ombudsman bürosuna bir telefon ederek sözlü olarak Ģikayetini dile getirebilmektedir. Ancak Fransız sisteminde, doğrudan Ombudsmana baĢvurulamaz, baĢvurmadan önce ilgili idare birimine baĢvurulmuĢ; normal yollar tüketilmiĢ, tatmin edici bir sonuç alınamamıĢ olması gereklidir. Ġngiltere'de de buna benzer bir sistem iĢlemektedir. Bu tür sistemler ombudsmana yapılacak olan gereksiz baĢvuruların önüne geçmek için tercih edilmektedir. Fakat bu durum ombudsmanın temel özelliklerinden biri olan ulaĢılabilirliğine zarar vermekle birlikte, iĢlevini tam anlamıyla yerine getirmesini zorlaĢtırmaktadır. BaĢvuru hangi yöntemle yapılırsa yapılsın, buradaki temel amaç vatandaĢın Ģikayetlerinin bir an evvel ombudsmana ulaĢmasıdır.

3.4.4. Kararlarının Hukuken Bağlayıcı Olmaması

Ombudsmanlık müessesesi, bağımsız ve tarafsız bir kurum olarak kapsamlı inceleme, araĢtırma ve denetleme yetkilerine sahip olmasına rağmen kamusal eleĢtiri ve ikna dıĢında bağlayıcı yetkilere sahip değildir. Ombudsmanın, Ģikayeti bütün yönleri ile incelemesine, gerçek durumu tespit etmesine, ulaĢtığı sonuçları, görüĢlerini ve eleĢtirilerini idareye bildirmesine karĢın; idareden tutumunu veya davranıĢlarını değiĢtirmesini isteyememekte, aldığı kararlar hukuken herhangi bir bağlayıcılık içermemektedir. Zeten ombudsmanın verdiği kararların kesin bir bağlayıcılısı söz kanusu olsaydı; ombudsman ile yargı arasında önüne geçilemeyecek derecede büyük uyuĢmazlıkların çıkmasına zemin hazırlanmıĢ olurdu.

Ombudsmanın yargı üzerinde denetim yetkisi bulunmayıp, yetkisi yalnızca “araĢtırma” ile sınırlıdır. Fakat, hukuka uygunsuzluk, adaletsizlik ve haksızlığı araĢtırıp bulma ve çözüm önerme yetkisine sahiptir (Özden-Gündoğan, 2000). Ombudsmanın verdiği kararların uygulamaya ne kadar etki ettiğini Eva Letowska tarafından yapılan “bekçi köpeği” benzetmesinden anlayabiliriz. Letowska‟nin;

42

“Ombudsman bir bekçi köpeği gibidir. Havlayabilir fakat ısıramaz” Ģeklindeki ifadesinden söz konusu kararların bağlayıcılığının olmadığı net bir Ģekilde ifade edilmektedir (Erhürman, 1998). Ancak bu benzetmeden kararlarının hiç bir etkisinin olmadığı anlamı çıkarılmaması gerektiği gibi esasen böyle bir durumda söz konusu değildir.

Benzer Belgeler