• Sonuç bulunamadı

Doğurganlık dönemi Kadın sağlığında özellikle risk oluşturan dönemdir. anne ölümlerinin daha çok doğum ve doğum sonrası komplikasyonlara bağlı olarak gerçekleştiği görülmektedir. Doğumların sağlıklı koşullarda gerçekleşmemesi, çok genç ya da ileri yaşta gebelikler, gebeliklerin arasında yeteri kadar sürenin olmaması, düşüklerin sağlıksız koşullarda gerçekleşmesi sonucunda anneler, doğum komplikasyonları, doğum sonrası kanamalar, doğum sonrası enfeksiyonlar, eklampsi, zor doğum ve kronik hastalıklar gibi dolaylı nedenlerden ölmektedirler (7). Kadın sağlığına yönelik yapılacaklar aşağıdakileri içermelidir:

2.6.1. Güvenli Annelik Programı

“Annenin ve fetusun bir sağlık personeli tarafından gebelik boyunca gerekli muayeneler yapılarak düzenli kontrol edilmesi, doğumun temiz ve uygun koşullarda sağlık personeli tarafından yaptırılması, doğum sonrasında gerekli bakımın sağlanmasıdır”. Güvenli annelik müdahaleleri ile bebek ölümlerinin yarısından fazlası önlenebilmektedir (63).

Anne–Bebek Paketi: Güvenli Annelik programı kapsamında DSÖ tarafından geliştirilen bu paket anne ve çocuk sağlığında müdahale ve eylemleri yönlendiren rehberlik yapan bir araçtır.

“Gebelikten önce ve gebelikte:

- CYBH/HIV’in önlenmesi ve gerekli yaklaşım - Tetanoza karşı bağışıklama

- Gebe tespiti ve izlenmesi

- Gebede mevcut hastalıkların (Tbc, sıtma, vb.) tespiti ve teavisi için gerekli girişimler

- Beslenme ve diyetle ilgili öneriler - Demir ve folat verilmesi

- Gebelik komplikasyonlarının zamanında tespiti ve tedavisi için gerekli girişimler

Doğum sırasında:

- Temiz, güvenli doğumun sağlanması

- Komplikasyonların erken saptanması, hastane düzeyinde gerekli müdahale ve yaklaşımların uygulanması

Doğum sonrası: Anne

- Doğum sonrası komplikasyonların erken saptanması ve sağlık ocağı veya hastane düzeyinde gerekli müdahale ve yaklaşımların uygulanması

- Postpartum bakım (emzirmenin teşviki, meme komplikasyonlarında uygun yaklaşım)

- Aile planlaması ile ilgili bilgilendirme ve hizmetin verilmesi - CYBH/HIV’in önlenmesi ve gerekli yaklaşım

- Tetanoza karşı bağışıklama Doğum sonrası: bebek - Canlandırma

- Hipoterminin önlenmesi

- Erken ve sadece anne sütünün verilmesi

- Enfeksiyonun önlenmesi ve gerekli yaklaşımın uygulanması”

Anne-Bebek paketi uygulandığında anne ve yeni doğan ölüm oranlarında önemli azalmalar meydana gelir. Örneğin kanamaya bağlı anne ölümlerinde %55, sepsise bağlı ölümlerde %75, eklampsiye bağlı ölümlerde % 80 azalma meydana gelir. Yeni doğan

da ise doğumda asfiksiye bağlı ölümlerde % 40-60, tetanoza bağlı ölümlerde %80, doğum travmasına bağlı ölümlerde ise % 40-60 azalma meydana gelmektedir (63-67).

Bu ilkeler doğrultusunda uygulanacaklar: a. Doğum öncesi bakım:

Bu dönemde en az 3 antenatal izlem önerilir. İdeal olan ilk izlemin erken gebelik döneminde olmasıdır. Bu ziyaretlerde oluşabilecek riskler değerlendirilir ve doğumun nerde yapılacağına karar verilir (63-67).

Antenatal bakımın içerecekleri: Yaş, gebelik sıklığı, çoğul gebelik, fazla doğum, boy, önceki gebeliklerinde komplikasyon, düşük, cinsel yolla bulaşan hastalığın olup olmadığı sistemik hastalık gibi kadına bağlı, doğumu etkileyebilecek riskler belirlenir. Ayrıca Gebe kadının en az 2300 kalorilik bir diyet alması gereklidir. demir eksikliği anemisi ve iyot yetersizliği gözden kaçırılmamalıdır (63-67).

Gebeliğe bağlı, antepartum kanamalar veya kendiliğinden düşük gibi komplikasyonlar belirlenir. Hipertansiyon, anemi, diabet, sıtma ya da belirlenir. Tedaviye başlanır. Boy, tansiyon, ödem, proteinüri, hemoglobin, uterin gelişim, fetal kalp sesleri ve prezantasyon belirlenir. Gebe kadının beslenmesi düzenlenir (63-67).

Antenatal bakım, hijyen, annenin beslenmesi, anne sütünün önemi, emzirme, yenidoğan bakımı ve aile planlaması eğitimini de içermelidir. Demir ve folat profilaksisi (gelişmekte olan ülkelerde gebelerin %60’ı anemiktir), tetanoz bağışıklaması doğum öncesi izlemde planlanmalıdır. 15-49 yaşları arasındaki tüm kadınlar rutin doğum öncesi bakımın bir parçası olarak tetanoza karşı aşağıdaki şemalara uygun olarak aşılanmalıdır (63-67).

Tablo 1. Gebelik yâda 15-49 yaş grubundaki bebeklik, okul çocuğu yâda adolesan dönemlerinde hiç aşılanmamış kadınlara tetanoz toksoidi aşısının (TT) Uygulama Şeması (68)

Gebe Tetanoz Aşı Takvimi Tetanoz Riskli Bölgelerde 15-49 Yaş Kadınlara Uygulanacak Tetanoz Aşı Takvimi

TT1 gebeliğin 4. Ayından itibaren

TT1 ilk karşılaşmada

TT2 TT1’den en az 1 ay sonra TT2 TT1’den en az 1 ay sonra TT3 bir sonraki gebelikte TT3 TT2’den en az 6 ay sonra TT3 bir sonraki gebelikte TT4 TT3’den en az 1 yıl sonra TT3 bir sonraki gebelikte TT4 TT4’den en az 1 yıl sonra

b. Doğum sırasında,

Doğumun sağlık personeli ya da eğitimli bir kişi tarafından temiz ve güvenli koşullarda yapılması önemlidir. Bu amaçla yapılabilecekler; temiz doğum kitlerinin sağlanması ve dağıtımı, sağlık kurumlarında UNICEF( ebe kitlerinin bulundurulması, personelin yeterliliğini kontrol etme ve yeniden eğitime alma, obstetrik aciller için danışma sistemi kurulmasıdır. Özellikle antenatal ziyaretler risklerin belirlenmesi ve gelişebilecek komplikasyonların belirlenmesi açısından önemlidir. Doğum sırasında ihtiyaç duyulabilecek parenteral antibiyotikler, parenteral oksitosik ajanlar, eklampsi için parenteral sedatifler gibi malzeme hazır tutulmalıdır. Doğum sırasında yenidoğanda oluşabilecek risklerin belirlenmesi ve özellikle doğum asfiksisi durumunda uygun girişimin yapılması bu dönemde önemlidir (63-67).

Olağandışı koşullardaki doğumların yaklaşık %15’inde komplikasyon gelişir ve doğumların yaklaşık %3-7’si sezeryan gerektirir. Komplikasyonlu doğumlar stabil hale getirilerek sağlık merkezlerine gönderilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün NEHK- 98(New Emergency Health Kit 98) güvenli ve temiz bir doğum yaptırmak için gerekli tüm malzeme ve bazı obstetrik acilleri yönetecek malzeme, destek, ilaçlar içermektedir (63-67).

Olağan dışı durumlarda sağlık hizmeti organizasyonu yapılırken; “her 5000 kişiye 1 sağlık hizmeti veren kurum, her 30-40 bin kişiye bir temel obstetrik bakım verecek şekilde donatılmış sağlık merkezi, her 150-200 bin kişiye bir tane olacak şekilde 24 saat hizmet veren bir operasyon salonu ve personeli olan kurum”

planlanmalıdır. Doğum hizmetleri ile ilgili ne kadar malzemeye ihtiyaç duyulduğu kaba doğum hızı (KDH) kullanılarak hesaplanabilir. Örneğin KDH yılda % 0.30-50 ise, 10.000 nüfuslu bir yerde yıllık 300-500 doğum beklenir. 3 aylık periyot için 75-125 doğum bekleneceğinden buna yetecek kadar malzeme temin edilmelidir (63-67).

c. Doğum sonrası bakımda

Anne ölümünün en çok gerçekleştiği bu dönemde doğum sonrası 24-48 saat içinde annenin sağlık personeli tarafından ziyaret edilmesi gerekir. Bu izlemde “annenin ateş, nabız, kan basıncı ve uterus involusyonu kontrolleri, loşi kontrolü, perine bakımı, meme kontrolü, anne sütü kontrolü, yenidoğan bakımı, emzirme eğitimi ve aile planlaması danışmanlığı” yapılmalıdır (63-67).

2.6.2. Aile Planlaması

Kadının her dönemde doğurganlığına karar vermesi ve ne tür yöntemlerle gebeliğini erteleyebileceğini bilmesi oldukça önemlidir. Özellikle tüm aile planlaması yöntemleriyle ilgili bilgiler ayrıntılı bir şekilde verilmelidir. Aile Planlaması yöntemleriyle ilgili bilgi verme ve hangi yöntemi kullanacağına karar verme sürecinde toplumun kültürel farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. ODD’de AP malzeme desteğinin sağlanması ve aile planlaması hizmetlerinin en kısa sürede verilmesi oldukça önemlidir. Verilecek hizmetler olağan durumdakinden farklı değildir (63-67).

2.6.3. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklardan Korunma

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar özellikle geri kalmış ülkelerde büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Olağandışı durumlarda da cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV önemli sorunlardandırlar. Korunmada ilk olarak korunma yollarıyla ilgili sağlık personelinin ve halkın bilgilendirilmesi gerekir. Erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. Özellikle cinsel ilişki sırasında kondom kullanımı ile geçişin büyük ölçüde engelleneceği bilinmektedir. Bu nedenle kondom temini ve dağıtımı gereklidir (63-67).

Olağandışı durumlarda düzenin bozulması ve yasaların yokluğu nedeniyle erkeklerin statü ve güçlerini kaybetmesi ile birlikte cinsel şiddette artış meydana gelmektedir. Sağlık kurumlarının cinsel ve cinsiyete bağlı şiddetin sonuçlarını yönetme ve önleme konusunda hazırlıklı olmaları ve bu amaçla, cinsel şiddeti önlemek için var olan sistemleri geliştirip, cinsel şiddet olgularını önleme ve yanıtlamada yetiştirilmiş personellerin çalışması gerekmektedir (63-67).

2.6.5.Adolesan Sağlığı Sorunları

Parçalanmış aileler, dağılmış sosyal çevre, sağlık hizmetine erişimde yetersizlikler, yetersiz barınak mahremiyetin sağlanamaması, yetersiz beslenme ve sanitasyon, eğitim den mahrum olma veya ara verme vb durumlar adolesan sağlığı sorunları olarak sıralanabilir. Kamplarda adolesanlar için riskler ise; ilaç bağımlılığı, zorla evlenme, gebelikler, düşükler cinsel istismar, cinsel şiddet, beslenme yetersizlikleri, CYBH/ HIV/AIDS, okuldan ayrılma ODD’de risk altındaki bu grubun hatırlanması ve sağlık hizmeti sunumunda adolesanlara da yer verilmesi gereklidir (63- 67).

Benzer Belgeler