• Sonuç bulunamadı

OLAĞAN DIŞI DURUMLARDA BESLENME

Belgede AFET TIBBI (sayfa 86-90)

Barınma

4.4 OLAĞAN DIŞI DURUMLARDA BESLENME

Beslenme, olağandışı koşullarda hemen el atılması gereken alanlardan biridir. Sanılanın aksine, çok özel durumlar dışında (büyük kuraklıklar, savaş ve ani mülteci akımları gibi) insanların aç kalmaları için hiçbir neden yoktur. Genelde bizim gibi ülkelerin öyle bir sorunu olmayacağı gibi dış yardımlar da 24-48 saat

içinde bölgeye ulaşmaya başlar. Asıl sorunlar ulaşım araçları, dağıtım ve depolamada ortaya çıkar. Her konuda olduğu gibi yiyecek dağıtımında da organizasyon bozukluğu ve fırsatçılar nedeniyle gereksinimi olanlara ulaşılamayabilir. İlk şok geçtikten sonraki dönemde risk grupları iyi belirlenmeli (çocuk, yaşlı, gebe

gibi) ve gıdalar günlük gereksinimleri hesaplanarak ailelere verilmelidir.

1. Belirli koşullarda uygun bir diyeti nasıl sağlayabiliriz?

* Acil önlem olarak, haftada kişi başına 3-4 kg gıda ile yüksek beslenme sorunu riski olan ya da olma olasılığı olan herhangi bir populasyon varsa öncelik verilmelidir.

Bu evrede en önemli şey dengeli bir diyet olmasa bile yeterli miktarda enerji sağlamaktır. * Kısa bir süre için günlük 1700 Kcal, beslenmenin şiddetli derecede bozulmasını

ve açlığı önleyecektir.

2. Gıda yardımı istihkakları nasıl hesaplanmalıdır?

* Sağlanan gıda toplumun beslenme modeline uygun olmalıdır.

* Kişi başına düşen gıda miktarı krizin evresine ve var olan kaynaklara bağlı olmalıdır.

* Felaketzedelerin tamamen ya da kısmen gıda yardımına muhtaç olduğu, haftalarca ya da aylarca sürebilen dönemde kişi başına düşen gıda miktarı günlük 1700-2000 Kcal sağlamayı amaçlamalıdır. Tamamiyle yiyecek yardımına bağlı olan toplumlarda kişi başına gıda günlük en az 1900 Kcal olmalıdır.

Kişi başına düşen genel gıda payındaki kalorinin en az %10’u yağ ve %12’si proteinlerden

sağlanmalıdır. Kişi başına gıda payı hesaplanırken taşıma ve hazırlama sırasındaki kalori kaybı göz önünde bulundurulmalıdır

. Benzer şekilde ortalama günlük ısı 20 0C’nin altına düştüğünde kalori gereksinimi bu derecenin altındaki her derece için % 1 artırılmalıdır.

Kişi başına düşen gıda payı hesaplamasında toplumun yapısındaki değişiklikler (yaş-cins analizi), nüfusun daha önceki sağlık ve beslenme durumu ve toplumun aktivite düzeyleri göz önüne alınmalıdır.

3. Kişi başına gıda hazırlamada hangi faktörler düşünülmelidir?

Kişi başına düşen gıda payı olabildiğince basit olmalıdır: Temel gıda (örnek; pirinç, mısır, buğday unu), konsantre enerji kaynağı (örnek; sıvı yağ ve ya diğer yağlar) ve konsantre protein kaynağı ( örnek; kurutulmuş ya da konserve balık veya et).

Kurutulmuş sebzeler çok iyi bir protein kaynağı olmalarına karşın pişirme güçlüklerini göz önüne almak gereklidir.

Kişi başına düşen temel gıdalarla birlikte 5 yaş altı çocuklar, gebe ve emziren kadınlar ve malnutrisyonlu kişiler gibi kolay etkilenen gruplar ek gıdaya gereksinim duyarlar.

4. Ortalama gıda gereksinimini belirlemede önemli noktalar:

Ürün ve çiftlik hayvanları üzerinde; barajlardan aşırı su salınması, sel, çığ ve volkanik patlamalar gibi OLAĞAN DIŞI DURUM’ların etkileri göz önüne alınmalıdır.

Etkilenen toplumun yaklaşık sayısı ve yapısı bilinmelidir. OLAĞAN DIŞI DURUM’dan etkilenenler yiyeceklerini pişirme olanaklarının olmadığı barınma yerlerindeyse gıdalar pişirilmiş olarak

Tercihen ailelere belirli bir dönem için ( örneğin bir hafta) pişmemiş yani kuru gıdalar verilmelidir.

Yaklaşık 1700 Kcal sağlayan kişi başına düşen gıda payının içeriği:  Temel tahıl (ör; prinç) 400 gr

 Yağ(ör; sıvı yağ) 15 gr

 Proteinden zengin gıda (ör; kurutulmuş balık) 45 gr dan  oluşur.

 1000 kişilik bir toplumda 5 kişilik bir ailenin günlük, aylık vb gıda gereksinimi basit bir hesapla belirlenmelidir.

OLAĞAN DIŞI DURUM’dan etkilenmiş yiyecek yardımına gereksinimi olan topluluklarda, kişi başına

günlük yaklaşık 2000 Kcal sağlayan gıda pay örnekleri Tablo 1’de2 5 farklı tip olarak sunulmaktadır.

Ek Beslenme Programları

Şiddetli malnutrisyonu önlemek, ılımlı düzeyde beslenme bozukluğu olan kişileri rehabilite etmek için ek beslenme programları düzenlenir. Ek beslenme programları, acil dönemdeki beslenme hedefi olarak kullanılmamalıdır. Ek beslenme programı uygulaması aşağıdaki durumlarda gereklidir:

 Kişi başına genel gıda payı 1500 Kcal’nin altında olduğu durumlar,

 5 yaş altındaki çocukların % 20’sinden fazlasının malnutrisyonlu olduğunun belirlendiği durumlar,

 Akut malnutrisyon prevalansı % 10-20 olduğunda ve kişi başına düşen genel gıda payı 1500-1900 Kcal olduğu durumlar,

 Kızamık ve ishalle seyreden hastalıkların insidansının yüksek olduğu yerler.

Ek beslenme programları uygulaması için hedef gruplar:

 5 yaş altındaki akut olarak iyi beslenemeyen ve kronik beslenme bozukluğu olan çocuklar  Gebe ve emzikli kadınlar

 Yaşlılar, kronik hastalığı olanlar (TB hastaları gibi) veya dezavantajlı gruplar

Yiyecek Dağıtırken Gözönüne Alınması Gereken Noktalar

 Yaş ve cinsiyet: Günlük kalori gereksinimi yaş ve cinsiyete göre değişebilir.  Fizyolojik durum: Hasta, gebe ya da emziklilerin özel ilgi görmesi gerekir.

 Aktivite düzeyi: Uzun süre yürümek zorunda kalmış yorgun insanların daha çok enerjiye gereksinimi vardır.

 İklim: Soğuk iklimde daha kalorili yiyecekler gerekebilir. Sıcak ise besinlerin daha çabuk bozulmasına neden olabilir.

Bebekler için en güvenilir besin kaynağı anne sütüdür. Anne sütüyle beslenmekte olan bebekler emzirilmeye devam edilmelidir. Ancak genelde OLAĞAN DIŞI DURUMbölgesine gıda yardımı olarak gönderilen mamalara başlanmakta ve emzirmeye son verilmektedir. Bu şekilde zaten olumsuz koşullarda yaşayan bebeklerin ishalli hastalıklar

ve solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle ölme riskleri artmaktadır. Stres nedeniyle annelerin sütlerinin azalması sık emzirme ile aşılabilir. Aşırı derecede beslenme bozukluğu olan zayıf anneler dışında tüm kadınlar bebeklerini emzirebilirler.

Emziren annelere yapılacak en iyi yardım onların kendi beslenmelerinin ve sıvı alımlarının desteklenmesi ve emzirmeye teşvik edilmeleridir.

OLAĞAN DIŞI DURUM nedeniyle anne ve bebeğinin ayrı kaldığı durumlarda, öncelikle “süt annelik” yöntemi ile bebekler beslenmeye çalışılmalıdır. Bu olanağın sağlanamadığı durumlarda 6 aylık gereksinim garanti altına alınarak hazır mama tercih edilmelidir. Hazır mama, bebeğin yaşına uygun olarak seçilmeli ve hazırlamalıdır.

Anne sütü ile beslenme , süt annelik ve hazır mama uygulanamayan durumlarda en uygun seçenek inek sütüdür. Bebeğin yaşına uygun şekilde mümkünse biberon yerine kolay temizlenebilen kaşık veya fincan ile verilmelidir.

Belgede AFET TIBBI (sayfa 86-90)

Benzer Belgeler