• Sonuç bulunamadı

B. TÜRKİYE’DE OLAĞANÜSTÜ HAL UYGULAMASININ YARGISAL

3. Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu

02.01.2017 tarih ve 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’de ‘Olağanüstü Hal Komisyonu’ kurulmuştur. Avrupa organlarının da tavsiyesi üzerine kurulan bu komisyona başvuru, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda ve AİHM’ne başvuruda iç hukuk yollarının tüketilmesi açısından önem taşımaktadır. Öyle ki Köksal/Türkiye224

başvurusunda, AİHM, bu komisyona başvuru yapılmamasını ve bu başvuru sonrasında alınacak cevaba(karara) dair idari yargıya gidilmemesini iç hukuk yollarının tüketilmemesi olarak yorumlayarak başvuruyu reddetmiştir.225

222

AİHM, 01.07.1961 K.T. , Lawless/İrlanda kararı, Başvuru No:332/57

223

Şüphesiz bu sorumluluk halleri, siyasi denetim ve cezai müeyyide belirleyicisi olan Yüce Divan’ın gerçekten bir hukuk devleti olmanın gerektirdiği ölçüde ve tarafsızlıkta çalıştığı ortamda anlam bulur. (Bkz. yuk)

224

AİHM, 12.06.2017 K.T, Köksal/Türkiye kararı, Başvuru No:70478/16

225

M. Artuk Ardıçoğlu, “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu İşlemlerinin Hukuki Niteliği”, Ankara Barosu Dergisi, 2017/6, ss.25-56, s.30.-31.

93

12 Temmuz 2017 tarih 30122 mükerrer sayılı Resmi Gazete ‘de ‘Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonunun Çalışma Esas ve Usulleri’ yayımlanmış olup komisyonun görevleri bu tebliğin 3’üncü maddesinde ele alınmıştır:

Komisyonun görevleri

Madde 3 – (1)Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir. (a)Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi. (b)Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi. (c)Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması. (ç)Emekli personelin rütbelerinin alınması. (2)Olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle gerçek veya tüzel kişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen ve birinci fıkra kapsamına girmeyen işlemler de Komisyonun görev alanındadır. (3)Bu maddede belirtilen işlemlere bağlı olarak olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerde yer alan ilave tedbirler ile kanun yollarının açık olduğu işlemler hakkında ayrıca başvuru yapılamaz.

658 sayılı Kararname ile kurulan ve 01.02.2018 tarihli 7075 sayılı Kanunla kanunlaşan olağanüstü hal işlemleri inceleme komisyonunun oluşumu bu Kanunun birinci maddesinde ele alınmıştır. Buna göre; komisyon üyelerinin üçü Başbakanca, bir üyesi Adalet Bakanınca, bir üyesi İçişleri Bakanınca atanmakta, birer üyesi de Yargıtay ve Danıştay’da görevli tetkik hâkimleri içerinden HSK tarafından seçilmektedir. Böylelikle komisyon 7 üyeden oluşmaktadır. Komisyonun, karar yeter sayısı dört olup üyelerin çekimser oy kullanması mümkün değildir.226

Aynı sayılı Kanunun 8’inci maddesine göre yapılan ön inceleme safhası sonrasında 9’uncu madde de yer alan esastan incelemeye geçilmekte ve bu inceleme sonrasında komisyon ancak red ya da kabul kararı verebilmektedir. Başvuru

226

Seçkin Yavuzdoğan, “ Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname ile İhraç Edilen Kamu Görevlisinin Yargı Kararı ile Görevine Dönmesi ve Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonun Niteliği Üzerine Bir Değerlendirme”, Türk İslam Dünyası Araştırma Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 12, Eylül 2017, ss. 147-165, s. 161.

94

kabiliyeti ise sadece menfaat sahiplerine aittir. Yani başvurunun sübjektif bir yönü bulunmaktadır. Komisyonun verdiği karara ilişkin idari dava açılması kanunun öngördüğü başkaca bir şarttır. Bu itibarla, komisyonun bir yargısal denetim yapmadığı, organik, fonksiyonel ve şekli anlamda bir idari işlem tesis ettiği anlaşılmaktadır.227

Nitekim 7075 sayılı Kanunun 11’inci maddesi, komisyonun kararlarını ‘idari karar’ olarak nitelendirmiştir.228

Bu tesis edilen işlemin hukukilik denetiminin yapılması gerekmekte olup idari yargılama neticesinde komisyonun tesis etmiş olduğu işlemin icra edilebilir olduğuna karar verilecektir. Yani idari mahkemelerde yine bir olağanüstü hal kararnamesi denetimi yapılmamakta sadece komisyonun kararını denetlemektedir.

Bu itibarla açıkça görülebilmektedir ki; olağanüstü hal rejimi kararnamelerinin denetimi yine mümkün olmayıp, komisyon sadece hak ihlali iddiası içeren münferit başvurular değerlendirmektedir.229

Öte yandan hak ve hürriyetler için

227

Yavuzdoğan, a.e. , s. 162.

228

Selami Turabi, Olağanüstü Hal Hukuku ve Bireysel Başvuru, Ankara, Seçkin Yayınevi, Eylül 2017, s.66.

229

Doktrinde olağanüstü hal KHK’lerine ve komisyona getirilen bir eleştiride temelde bireysel işlem özelliği taşıyan ve kanunlaşan KHK’ların niteliğinden doğmaktadır. Şöyle ki; kanunlar ve kararnamelerin bir düzenleyici işlem olarak objektif, genel ve soyut mahiyette olması gerekmektedir. Oysaki Türkiye’de 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında FETÖ terör örgütü ile bağlantılı olduğu görülen kamu görevlilerinin ihraç işlemleri( kamu görevlilerinin hangi usul ve idari işlemle görevlerinden çıkarılacağı Türk iç hukukunda açık olmasına rağmen) olağanüstü hal kararnameleri ile yapılmıştır. Bu durum Danıştay 6. Dairesinin 07.05.1986 K.T., 1986/65 E., 1986/454 K. sayılı kararında da açıkça idare hukukunun temel ilkesi olarak kabul etmiş olduğu yetki ve usulde paralellik ilkesine aykırıdır. Bu bağlamda, KHK’ların taşıması gereken niteliğinden uzak bir biçimde ve yetki ve usulde paralellik ilkesi de göz ardı edilerek çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte bu KHK’lar, şuanda yasalaşmış olmasalar dahi içerdiği maddeler gereği, ihdas ettikleri bu bireysel işlem niteliğindeki maddelerin uygulanabilirliğini sadece olağanüstü hal süresi ile kısıtlamamıştı, yani kalıcı işlem tahsis etmişti. Bu noktada dikkat çeken diğer bir husus ise idari bir organ olan Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonunun yasalaşmış olan bu KHK’ları denetleyebilme yetkisine ilişkindir. Zira yasama organının tasarrufları idare hukukundaki temel kabule göre idare tarafından değiştirilemez ve denetlenemez. (Bkz. K. Altıparmak, D. Demirkent, M. Sevinç, “Atipik KHK’ler ve Daimi Hukuksuzluk: Artık Yasaları İdare Mi İptal Edecek?”, Olağanüstü Hal Uygulamaları Bilgi Notu 1/2018, (Çevrimiçi)

http://www.ihop.org.tr/wp-content/uploads/2018/03/Atipik_OHAL_-KHKleri-1.pdf ,

(Konuluş Tarihi: 8 Mart 2018) , (E.T. 10.09.2018), Kemal Gözler, "15 Temmuz Kararnameleri: Olağanüstü Hâl Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Hukukî Rejiminin İfsadı Hakkında Bir İnceleme", Ankara Barosu Dergisi, Yıl 75, Sayı 1, 2017 Ocak, ss.39- 68, s.45-48. , K. Altıparmak, D. Demirkent, M. Sevinç , “Atipik KHK’ler ve Daimi Hukuksuzluk: Ohal KHK’si ile erkeği kadın, kadını erkek yapamazsınız!”, Olağanüstü Hal Uygulamaları Bilgi Notu 2/2018, (Çevrimiçi) www.ihop.org.tr/wp-

95

komisyonun varlığı önemli olmakla birlikte komisyonun etkin bir biçimde çalışması önem arz etmektedir. Keza komisyonun resmi web adresinden 15.03.2019 tarihinde yayımlanan ikinci faaliyet raporuna göre; komisyon, kuruluşundan bu faaliyet raporun yayım tarihine kadar yapılan 126 bin başvurudan, 63 bin 100’ünü karara bağlamış ve bu karara bağlamış olduklarından 4 bin 750’sini kabul etmiştir.230 Bununla birlikte komisyon tarafından yayımlanan ilk faaliyet raporuna ilişkin olarak 28.01.2019 tarihli basın duyurusu üzerine çıkan bir habere göre karara bağlanan 50 bin 500 dosyanın, takribi 31 bini kadarı davaya konu olup mahkemeler bu dosyalardan bu zamana kadar 4 bin kadarını genellikle red kararı vermek üzere sonuçlandırmıştır.231

Konuya dair TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekilliğini yürüten Sezgin TANRIKULU’nun yorumu dikkat çekmektedir: “Komisyon, insanları fiili ölüme mahkûm etmekten başka bir işe yaramıyor.”232

Bu itibarla tüm bu verilerin, komisyonun etkin çalıştığı hususunda bir kuşku yarattığı görülmektedir.

Bilindiği üzere AİHM, başvuru için iç hukuk yollarının tüketilmiş olmasını beklemektedir ve başvurucunun AİHM’ne başvuruya gitmeden önce tüketmesi gereken bir diğer iç hukuk yolu da Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurudur. Ancak yukarıdaki veriler ışığında tüm bu işlemlere dair bireysel başvuru yoluna gidilmesi durumunun da Anayasa Mahkemesinin iş yükünü arttıracağı da ortadadır. Kanaatimce Türkiye’nin AİHM tarafından verilecek yüksek tazminat müeyyidelerinin ve aleyhe oluşabilecek siyasi itibarının önüne geçilebilmesi için komisyonun varlığı önemlidir. Ancak komisyonun etkin ve amacına uygun çalışması

content/uploads/2018/04/Atipik-OHAL-KHKleri_II-1.pdf , (Konuluş Tarihi: 27 Nisan 2018), (E.T. 10.09.2018) )

230

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu, Basın Duyurusu, (Konuluş Tarihi:15 Mart 2019),

(Çevrimiçi) https://ohalkomisyonu.tccb.gov.tr/duyurular, (E.T. 19.03.2019)

231Habertürk, (2019, 2 Şubat),

(Çevrimiçi) https://www.haberturk.com/ohal-mahkemelerinde-31-bin-dava-acildi-4-bin- dava-sonuclandirildi-2339164 , (E.T. 19.03.2019)

232

Birgün, (2018, 27 Aralık),

Hüseyin Şimşek, (Çevrimiçi) https://www.birgun.net/haber-detay/ohal-komisyonu-dosyalari- bitiremedi , (E.T. 28.12.2018)

96

gerekmektedir. Aksi halde olağanüstü hal ilanı ve işlemlerine ilişkin denetimin olanaksızlığı, bireysel başvuruya da (süreci uzatacağından) sirayet eder.