• Sonuç bulunamadı

Okuma, bireyin ve toplumun bilgiye ulaşmasını sağlayan en önemli bilgi edinme yollarından biridir. Anlama gücünü geliştirme, kelime dağarcığını zenginleştirme gibi faydalarının yanı sıra öğrenmenin, bilgi edinmenin ve gelişmenin temel araçlarından biridir. Toplumların gelişmişlik düzeyleri de bilgi üretip yaymaları, bilgiye değer vermeleri ile ilişkilidir.

Okuma, anlamanın bir parçasıdır. Bu nedenle eğitimde her derste kullanılan önemli bir araçtır. Türkçe Öğretim Programı’nda da okumanın önemi belirtilmiş, tüm derslerin okumaya dayandığı, iyi okuyan, okuduğunu anlayan öğrencilerin diğer derslerde de başarılı olacağı dile getirilmiştir.

Öğrenme sürecinde okumanın payı büyüktür. Bütün derslerin okumayı gerektirdiği göz önünde tutulacak olursa, okuma alışkanlığı ve sevgisi kazanmış bir öğrencinin diğer derslerde de başarılı olacağı açıktır (Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2006).

Okuduğunu çabuk, doğru ve net olarak anlayabilen, duygu, düşünce, izlenim ve tasarımlarını belli bir maksada yönelik olarak açık ve anlaşılır biçimde yazıyla ifade edebilen öğrenciler, hemen hemen her derste başarılı olur. Aslında pek çok dersteki başarısızlığın temelinde okuduğunu anlayamama, anladıklarını anlatamama yatmaktadır (Tekin, 1980: 18).

Okuma; kelimeleri, cümleleri veya bir yazıyı bütün unsurlarıyla görme, algılama, kavrama ve anlamlandırma etkinliğidir. Okuma etkinlikleri sayesinde öğrencilere, okuduğunu daha hızlı ve doğru anlama, çok yönlü ve yaratıcı düşünme, farklı duygu ve düşüncelere saygılı olma, yapıcı eleştirilerde bulunma gibi beceriler kazandırılabilir.

Günümüzde insanların bilgi edinmesi, gelişmeleri takip etmesi ve yaşadığı çağa ayak uydurması için de okuma becerisinin gelişmiş olması gerekir. Bununla birlikte insanların toplumda saygınlık ve ön plana çıkma isteklerinin gerçekleşmesinde okumanın önemli bir rolü vardır. İnsanlar yaşadıkları toplumda anlamlı bir yere sahip olduklarını, kişisel kimliklerinin geçerli olduğunu ve işe yaradıklarını fark etmek istemektedirler. Çevrelerinde güven kazanmak ve toplumsal konum arayışı gibi bireysel bütünleşme isteklerini ve çevre ilişkileri gibi toplumsal bütünleşme gereksinimlerini okuma ile gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar (Günay, 2003:27). Kısacası bilgiye ulaşmanın en kolay ve en uygun yollarından biri olan okuma bireyin bilgi edinme ihtiyacını karşıladığı gibi kişisel gelişiminde de büyük önem taşımaktadır.

1950’li yıllardan beri yapılan araştırma sonuçlarına göre okumak, öğrencilerin kendilerini daha iyi tanımalarına, ideal benlik geliştirmelerine, kitaplardaki bazı kahramanlarla kendilerini özdeşleştirmelerine ve hatta meslek seçiminde karar vermelerinde katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda insanların kendilerini ve çevrelerini algılama şekillerini değiştirerek benlik saygılarını ve benlik kavramlarını yükseltmekte, iç kaynaklı denetim odağı geliştirmelerinde ve ruh sağlıklarını korumalarında yardımcı

olmaktadır (Dökmen, 1994:42). Görülüyor ki okuma ruh sağlığı için de çok önemli bir beceridir. Çünkü ruhsal ihtiyaçlara da cevap vererek bireyin kişisel gelişimine katkı sağlar.

Okuma, bir dil beceri alanı olarak sürekli yapılacak çalışmalarla geliştirilir ve zenginleştirilir. Okuma sadece anlama becerisini zenginleştirmekle kalmaz, bir süre sonra kelime hazinesinin zenginleşmesi ve düşünme becerilerinin gelişmesiyle birlikte yazma ve konuşma gibi diğer beceri alanlarını da olumlu yönde etkiler (Karaalioğlu, 1987:79). Okuma bireyin analiz ve sentez gücünü geliştirir, yorumlama ve değerlendirme yeteneğini artırır. Bunlara bağlı olarak bireyin diğer dil becerilerini (konuşma ve yazma gibi) de geliştirir. Düşünen, düşündüklerini yazılı ve sözlü olarak etkili bir şekilde anlatabilen bireyler yetiştirmede okuma çok önemli bir yere sahiptir.

Demokratik bir toplumda, toplumsal yaşama etkin bir biçimde katılım bireylerin iletişimsel becerilerini yeterince edinmiş olmalarını gerektirmektedir. Çünkü, demokratik bir toplum her şeyden önce duygu, düşünce, izlenim ve tasarılarını, doğru ve eksiksiz aktarabilen, iletilenleri de doğru anlayabilen, sorunlarını iletişimsel becerilerini kullanarak çözmeyi alışkanlık haline getirmiş bireylere gereksinim duyar (Sever, 1998:54). Okumanın diğer dil becerilerine etkileri düşünüldüğünde, demokratik bir toplum olma yolunda okumanın önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Gerçekte okumanın önemini belli yargılar içinde dondurmak oldukça güçtür. Okuma, öğrenme, anlama, düşünme, düşleme, yargılama gibi eylemlerin aracı olduğu gibi kişinin düşünce ve duyarlığını etkileyen; davranışını biçimlendiren; ekonomik, toplumsal ve siyasal değişimlerin bilincinde olmalarını sağlayan değişkenlerden biridir (Özdemir, 1983: 25).

Her ne nedenle olursa olsun, okuma beynin yetenek ve gücünü, kuvvetli düşüncelere karşı kullanmayı geliştirme amacı ile yapılır. Okuma alışkanlığı edinmiş bir birey, değişik düşünceleri yargılamada, bunlar üzerine kurulmuş mantık ve önermeleri fark etmede beceri kazanmış olacaktır. Birey dünya görüşünü okuma ile genişletir, bilgilerini okuma ile arttırır. Kültürlü bir insan olmanın en etkili yolu okumaktır. Çünkü bireyler bilgilerinin %80’ini okuyarak elde ederler. (Ruşen, 1991:15–16).

Okuma becerisi, bireyin hayatında ilerlemesi ve kendini gerçekleştirmesi adına çok önemli bir etkiye sahiptir. Okuma alışkanlığı olan bir kişi kulaktan dolma bilgilere inanmama, hiçbir bilgiye körü körüne evet dememe, araştırmacı ve sorgulayıcı bir kişiliğe sahip olma, okuduğunu önce yorumlama sonra kendi özgün görüşünü ortaya koyma gibi özellikleri taşımaktadır (Güneyli, 2003:23). Okuyan, okuduğunu anlayan bir birey sorgulama, olaylara farklı açıdan bakabilme, çözüm üretebilme gibi özelliklere sahip olur.

Toplumu bilinçlendirmede en etkili araçlardan biri olan okuma, aynı zamanda, insanın yaşamı boyunca sıkça başvurduğu bir öğrenim biçimidir. Çeşitli kitle iletişim araçları, hızlı teknolojik gelişmelere karşın okuma eylemi, bilgi edinmede en eski ve önemli araç olarak kendini hissettirmektedir. Bilgisizlik ve yanlış inançlardan ancak okuyarak, araştırarak uzaklaşılır. Bu nedenle tüm toplumlar bireylerinin okuma yazma bilen kişiler olarak yetiştirilmesi üzerinde durmaktadırlar (Luma, 2002:54–55).

Okuma en temel bilgi edinme yoludur. Okuma bireye kazandırdığı düşünce, bilgi, kültür, başarı gibi faydaların yanında toplumların gelişmişlik düzeyini de doğrudan etkilemektedir Bilim ve teknolojide ilerlemiş toplumlar okumaya, bilgiye, bilgi üretmeye önem veren toplumlardır.

Uygarlığın gelişmesinde yazının icadı önemli bir milattır. Yazma beraberinde okumayı da getirmiş, kaydedilen bilgi ve düşünceler zaman ilerledikçe önemli bir bilgi birikimini oluşturmuştur. Gelişen ve ilerleyen teknolojiyle önce matbaa ve ardından internet basılı malzemenin ve bilginin süratle çoğalmasını sağlamıştır. Artan bilgi hacmiyle birlikte okuma “zevk” ve “ayrıcalık” olmanın ötesinde bugünün dünyasında bir “zorunluluk” halini almıştır (Bayram, 2001:1). Okuma toplumsal yaşamın gereklerinden biri durumundadır. Bireyin entelektüel gelişiminin temeli olan okuma, teknolojinin damgasını vurduğu çağımızda toplumsal bir güç niteliğine bürünmüştür. Kişinin bireyselleşmesi ve içinde yer aldığı toplumla sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, en başta okuma gücü kazanmasına bağlıdır. Bireyin anlama gücünü geliştiren, bilgi dağarcığını zenginleştiren okuma, öğrenmenin de temel aracıdır. Kısaca okuma, "bireysel anlamda gelişmiş bir kişiliğin, toplumsal anlamda da verimli bir ekonomi, demokratik bir yaşam ve sağlıklı bir toplumun en önemli şartlarından biridir (Devrimci, 1993:5).

Benzer Belgeler