• Sonuç bulunamadı

2.7. İşbirliğine Dayalı Müze Eğitimi

2.7.2. Okullar Neler Yapabilir

İşbirliği programında okul ne yapabilir? Sanat öğretmenleri bölgelerindeki müzeleri iyi tanımış olmalı, hatta oraların birer mensubu gibi davranmalıdır. Müzedeki meslektaşlarıyla sürekli ilişki içinde ve müze programlarının etkin katılımcısı olmalıdır. Olağan ve olağan dışı etkinlikleri, programları bilmelidir. Bu durum okuldaki sanat öğretimine müzeyi kolay entegre edecektir. Müze gezi programları sık sık gözden geçirilmeli ve duruma göre geliştirilmeli, yenilenmelidir. Müzede eserler incelenirken, sanatçılarla birlikte veya sanat uzmanlarıyla yardımlaşarak da planlanabilir. Okul yöneticilerinin işbirliği programına ciddi ve samimi desteği olmalıdır. Öğretmenlere müze eğitimcileriyle birlikte çalışacakları bir günü, belirli bir zamanı ayırması, okul yöneticilerinin işbirliği programına vereceği desteğin önemli bir göstergesi olacaktır. Okulun böyle bir programı, yukarıda değinildiği gibi yardımlaşma esasında değil karşılıklı “işbirliği” temelinde düşünmesi, maddi ve manevi katkısını normal eğitim programının bir parçası olarak yapması ve bunu zorunlu bir görev anlayışıyla gerçekleştirmesi gerekmektedir (Özsoy, 2002).

İşbirliğine dayalı müze eğitiminin birinci ana aşaması grupların oluşturulmasıdır. Bu süreç sadece işbirliği grupları olarak değil, müze eğitiminin karakteristik yapısını da göz önüne alarak oluşturulur. Buna göre işlevsel bir sürecin oluşması için grupları

oluşturacak öğrenci sayılarının küçük tutulması gerekmektedir. Bunun temel nedeni müze hareket sahalarında küçük grupların daha mobilize olmasıdır. Bu mobilizasyon küçük grupların daha hızlı ve daha geniş bir alanda veri toplamalarını sağlayacaktır. Ayrıca işbirliğine dayalı öğretim sürecinde gruplar arası etkileşimin daha hızlı olması sağlanacaktır. Konu çeşitliliği ve müzede bulunan eserlerin birçoğuna ulaşarak örneklendirmede küçük gruplar daha etkili olabilecektir.

Alışılagelmiş işbirliği uygulamalarında var olan öğrencilerin kendilerinin grup oluşturması, işbirliğine dayalı müze eğitiminde öğretmen tarafından gerçekleştirilir. Çünkü müze ortamında öğrenciler amaca uygun bir grup oluşturamayabilir. Öğretmen, öğrencilerin özelliklerini iyi bildiği için grupları kendi bilgisine dayalı olarak oluşturabilir. Bu durumda öğretmen içine kapanık öğrencileri gruplara eşit dağıtabilir. Öğrenci tercihinin ön planda tutulduğu gruplar en az tavsiye edilen gruplardır. Bu yöntemle oluşturulan grupların homojen olma ihtimali çok yüksektir. Bu gruplarda öğrencilerin ders dışı davranışlar gösterme olasılığı daha çoktur. Bu yöntem şu şekilde etkili hale getirilebilir. Öğrenciler çalışmak istedikleri öğrencileri listelerler. Öğretmen; bir öğrencilerin isteklerine göre atar. Bir kendi isteğine göre atar ve böylece gruplar oluşur.

İşbirliğine dayalı müze eğitiminin ikinci temel boyutu öğretim programlarına uygun olarak kazanımlar bağlamında içeriğin tespitidir. Öğretim programları, bir dersin ya da bir akademik alanın öğretiminde kullanılan yazılı kılavuzlardır. Bu bağlamda öğretim programları; kazanımlar, eğitim durumları ve ölçme değerlendirme gibi temel öğelerden meydana gelir. İşbirliğine dayalı müze eğitiminde kazanımlar, temel belirleyicidir. Öğretmen, kazanımlara uygun olarak müzeleri bir öğrenme alanına çevirebilir. Bunu yaparken de işbirliğine dayalı bir uygulama kurgulayabilir. Öğretmen, kazanımlara uygun olarak seçilecek müze seçeneklerini öğrencilere sunabilir. Bu süreçte öğrenciler karar verici bir konumda ve aynı zamanda sürecin de bir öğesi durumunda olurlar. Böylece öğrenciler işbirliğine dayalı müze eğitimine başlamış olurlar. Öğretmen rehberliğinde öğrenci grupları kazanımlara bağlı olarak içeriğin oluşmasını sağlarlar. Kendi aralarında tartışarak, grup içi etkileşimi de başlatmış olurlar. Buna bağlı olarak işbirliğine dayalı öğretim sürecinin temel özellikleri olan işbirliği, dayanışma, aidiyet, yüz yüze etkileşim ve olumlu bağlılık gibi özellikler öğrencilerde gelişmeye başlar.

İçerik belirlendikten sonra gruplar öncelikle konunun tamamından sorumlu olduklarını bilirler. Ayrıca aldıklar konu ile ilgili olarak iş bölümü yaparlar ve uzmanlaşacakları alt konuyu seçerler. Seçtikleri konu ile ilgili müze ziyareti öncesi araştırmalar yaparlar ve edindikleri bilgiler çerçevesinde müze içinde ne arayacaklarını bilerek hareket ederler.

Grupların oluşturulması ve konu seçiminden sonraki aşama ziyaret öncesi planlamadır.

İşbirliğine dayalı müze eğitiminin planlama boyutunda öğretmen rehberliğinde öğrenci grupları genel bir müze ziyareti planı üzerinde çalışırlar. Öğretmen kazanımlara uygun olarak olası aday müzeleri gruba sunar. Burada önemli olan öğretmenin tek karar verici olmaması aksine grupları işe koşmasıdır. Gruplar da kazanımlara uygun müze seçeneklerini tartışır. Her grup kendi içinde karar verdiği müzeyi açıklar. Bu süreçte iki sonuç ortaya çıkar. Birincisi her grubun aynı müzeyi seçmesi, bir başka deyişle uzlaşının oluşmasıdır. İkincisi ise grupların farklı müze tercihleridir. Bu bağlamda farklı tercihleri ortaya koyan gruplardan sözcüler seçilir. Bu sözcüler gruplara giderek kendi müze tercihlerinin nedenlerini anlatırlar. Daha sonra gruplar kendi aralarında sözcülerin yaptığı sunumu tartışırlar. Eğer sonuç uzlaşıya dönüşürse sınıfın tamamının bir tercihi ortaya çıkar. Aksi durumda uzlaşı sağlanana kadar bu süreç devam eder. Bu süreçte ayrıca müze ziyareti esnasında uyulacak kurallar da grup tarafından tartışılır. Kuralların öğretmen rehberliğinde ve seçilen müzenin özellikleri bağlamında belirlenmesi gerekmektedir.

Müze seçiminden sonra gelen aşama; öğrenci gruplarının müze ile ilgili araştırma sürecine girerler. Bu araştırma sürecinde bir müze rehberi hazırlanır.

Yukarıdaki süreç müze ziyareti öncesi öğrencilerin işbirliği ile gerçekleşen bir özelliktedir. Müze ziyareti esnasında yapılacaklar aşağıda anlatılmıştır.