• Sonuç bulunamadı

2.7. İşbirliğine Dayalı Müze Eğitimi

2.7.4. Müze Ziyareti Sonrası Yapılacak İşbirliği Etkinlikleri

Müze ziyareti sonrası yapılacak işbirliği etkinliklerinde ise; gruplar öncelikle kendi içinde işbirliğine dayalı müze eğitiminde gerçekleştirdikleri çalışmaların olumlu ve olumsuz yönlerini eleştirerek, bir rapor haline getirirler. Bu etkinliğin katkılarını ve olumsuz yanlarını belirledikleri raporlarını, diğer gruplarla paylaşmak üzere grup sözcüsüne teslim ederler.

Her grubun sözcüsü ayrı ayrı diğer gruplara raporlarını sunarlar. Bu sunumlar esnasında gruplar, diğer grupların farklı görüş ve önerilerini de kayıt altına alarak raporlarına ek bilgi olarak ilave ederler. Böylece gruplar arası işbirliğinin son aşaması da gerçekleştirilmiş olur.

BÖLÜM III

YÖNTEM

3.1 Araştırmanın Modeli

Araştırma, görsel sanatlar dersinde müze kaynaklı işbirliğine dayalı öğretim yönteminin öğrenci kazanımlarına etkisinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmada bağımsız değişkenler deney ve kontrol gruplarına uygulanan yöntemler; bağımlı değişkenler ise öğrencilerin görsel sanatlar dersi erişi ve görsel sanatlar dersine ilişkin görüşleri olarak belirlenmiştir.

Deneysel desenler çeşitli sınıflamalara göre incelenebilir. Sınıflamada ölçüt olarak denek sayısı alındığında, a) tek denekli ya da küçük gruplu desenler ve b) çok denekli desenler olarak iki temel gruptan söz edilebilir (Büyüköztürk, 2001).

Çok denekli desenlere ilişkin literatürde değişik sınıflandırmalara rastlamak mümkündür. Bazı sınıflandırmalar denenmek istenen değişken sayısı ve düzeyine göre bazıları ise, denemede kullanılan grup sayısı ile değişkenlerin kontrolünde alınabilen önlemlere göre yapılmaktadır (Büyüköztürk, 2001; Karasar, 2007; Fraenkel ve Wallen, 2006). Bağımlı değişken üzerinde etkisi incelenen faktör (bağımsız değişken) sayısı temel alındığında deneysel desenleri tek faktörlü desenler ve çok faktörlü desenler olarak sınıflamak mümkündür. Araştırmacı, bağımlı değişken üzerinde sadece bir bağımsız değişkenin etkisini inceliyorsa, çalışmasını tek faktörlü deneysel desen olarak düzenlemelidir (Büyüköztürk, 2001; Cohen, Manion ve Morrison, 2007).

Bu araştırmada, “Öntest – Sontest Kontrol Gruplu Deneysel Desen (ÖSKD)” kullanılmıştır. “Öntest – Sontest Kontrol Gruplu Deneysel Desen” özellikle bağımsız değişken ya da değişkenlerin bağımlı değişken üzerindeki etkisinin incelendiği deneysel işlemlerin yer aldığı araştırmalarda en çok başvurulan desen olarak göze çarpmaktadır. Bu desenin en belirgin özelliği deney ve kontrol grupları oluşturulurken rastlantısal

seçimin sağladığı denkliktir (Fraenkel ve Wallen, 2006; Green, Camilli ve Elmore, 2006).

Çalışmanın başlangıcında, ön bilgileri kontrol altına almak ve iki grup arasında anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek amacıyla bütün öğrencilere başarı testi uygulanmıştır. Deneysel uygulamanın ardından her iki gruba da başarı testi son test olarak uygulanmıştır. Çalışmada kullanılan araştırma deseni Tablo3.1’da gösterilmiştir. Tablo3.1.

Çalışmada Kullanılan Araştırma Deseni

Grup Öntestler Öğretim Yöntemi Sontestler

GD R BT İDÖY BT GK R BT Öğretmenin Kullandığı Yöntem BT GD: Deney Grubu GK: Kontrol Grubu BT : Başarı Testi 3.2. Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara Hayri Erişen İlköğretim Okulu 6. sınıfta eğitim görmekte olan iki farklı şube öğrencileri oluşturmaktadır. Bu iki şubede toplam 61 öğrenci bulunmaktadır. Her iki grupta da eşit sayıda öğrencinin bulunmasını sağlamak amacıyla deney grubunu oluşturan şubesinden bir öğrenci çalışmada yer almasına rağmen, bu öğrenciden elde edilen veriler analizlere dâhil edilmemiştir. Analize dâhil edilmeyecek olan öğrenci rastlantısal olarak belirlenmiştir. Hangi grubun deney, hangi grubun kontrol grubu olacağı ise kura ile belirlenmiştir. Öğrencilere bir deneysel çalışmada bulundukları söylenmiş fakat hangi grupta oldukları bilgisi kendilerinden gizlenmiştir. Deney grubu çalışma koşullarının uygunluğu bakımından seçilen “Cer Modern” sanatlar merkezinde uygulamaya alınmıştır.

3.3. Verilerin Toplanması

Bu çalışmada veriler başarı testi ve görüşme formu ile toplanmıştır. Aşağıda bu süreç açıklanmıştır.

3.3.1. Başarı Testi

Araştırmada kullanılan başarı testi araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Görsel sanatlar dersi biçimlendirme ünitesindeki konuların kazanımlara dağılımı dikkate alınarak ve her kazanıma ilişkin en az bir soruya yer verilerek 50 maddelik deneme formu geliştirilmiştir. Bir alan uzmanı, bir ölçme değerlendirme uzmanı ve bir görsel sanatlar dersi öğretmeninden, geliştirilen deneme formunun biçimlendirme ünitesinin kazanımlarını yeterli derecede temsil edip etmediği ve her bir maddenin ilgili kazanımı ölçüp ölçmediğine ilişkin görüş ve eleştirileri dikkate alınarak; bazı maddeler testten çıkarılmış ve yerlerine yenileri eklenmiş ve bazı maddeler ve seçenekleri üzerinde değişiklik ve düzeltmeler yapılmıştır. Böylece deneme formunun, uzman görüşüne dayalı olarak kapsam geçerliğinin yüksek olmasına özen gösterilmiştir.

Geliştirilen testin deneme uygulaması, Keçiören Bölgesi’nde bulunan beş ilköğretim okulunda öğrenim gören toplam 350 6. sınıf öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Madde güçlük indeksi (p), 0 – 1 arasında değerler alabilmekte ve sıfıra ne kadar yakınsa maddenin o kadar zor; bire ne kadar yakınsa maddenin o kadar kolay olduğu yorumu yapılabilir. Madde güçlük indeksi (p), maddeye doğru cevap verilme yüzdesi olarak düşünülebilir ve ilgili maddeye verilen doğru cevap sayısının testi alan birey sayısına oranıdır (Tekin, 1979; Baykul, 2000). Madde ayırıcılık indeksi (rjx), maddenin testle ölçülen özelliğe sahip olan bir bireyle bu özelliğe sahip olmayan bir bireyi ne derece ayırt edebildiği hakkında bilgi veren bir ölçüdür. Madde ayırıcılık indeksi (rjx) -1 ile +1 arasında değerler alabilmektedir ve bu değerin +1’e yakın olması maddenin ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu göstermektedir. Madde ayırt edicilik indeksinin +1’e yakın olması istenen durumken, 0,30 ve üstü ayırt ediciliğe sahip maddelerin oldukça iyi ayırt edicilikte olduğu belirtilmektedir. Madde ayırt edicilik indeksleri şu sınırlara göre değerlendirilebilir:

Tablo3.2.

Ayırt Edicilik İndeksi

Madde İçin Yapılacak Değerlendirme

0,40 ve daha büyük Çok iyi madde

0,30 – 0,39 Oldukça iyi madde. Yine de geliştirmek için üzerinde düşünülebilir.

0,20 – 0,29 Bu durumdaki maddeler düzeltilmeli ve geliştirilmelidir. 0,19 ve daha küçük Çok zayıf madde. Böyle maddeler, eğer düzeltmelerle

geliştirilemiyorsa testten kesinlikle çıkarılmalıdır.

Madde ayırt edicilik indeksinin belirlenmesinde kullanılabilecek bir yöntem testi alan gruptaki bireyleri üst – alt gruplara ayırmak ve ilgili maddenin alt ve üst gruplardaki doğru cevap sayıları arasındaki farka bakmaktır. Alt ve üst gruplar belirlenirken, bireyler testin toplamında aldıkları toplam puana göre sıralanmakta ve en yüksek puanı alan %33’lük kısım üst, en düşük puanı alan %33’lük kısım ise alt grup olarak seçilmektedir (Tekin, 1979).

Araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan ölçme aracında yer alan maddelerin madde güçlük indeksleri (p) ve madde ayırıcılık indeksleri (rjx) Microsoft Excel programı kullanılarak hesaplanmıştır. 50 maddelik deneme formunun 350 öğrenci üzerinde uygulanmasıyla elde edilen madde güçlük ve ayırt edicilik değerleri Tablo3.2 de verilmiştir.

Tablo3.3. Başarı Testi Deneme Uygulamasından Elde Edilen Madde Güçlük ve Ayırt

Edicilik Değerleri

Madde No Madde Güçlük İndeksi (p) Madde Ayırıcılık İndeksi (rjx)

1 0,64 0,26 2 0,36 0,44 3 0,42 -0,42 4 0,49 0,26 5 0,36 0,52 6 0,55 0,38 7 0,39 0,46 8 0,47 0,54 9 0,67 0,50 10 0,68 0,39 11 0,57 0,46 12 0,71 0,31 13 0,38 -0,26 14 0,50 0,35 15 0,65 0,40 16 0,59 0,52 17 0,71 0,03 18 0,62 0,41 19 0,58 0,13 20 0,49 0,55 21 0,78 0,34 22 0,74 0,45 23 0,93 0,11 24 0,49 0,29 25 0,47 0,37 26 0,71 0,46 27 0,38 -0,21 28 0,50 0,50 29 0,65 0,39 30 0,59 0,46 31 0,71 0,31 32 0,62 0,42 33 0,42 -0,26 34 0,49 0,52 35 0,36 0,38 36 0,55 0,46 37 0,39 -0,17 38 0,47 0,50 39 0,67 0,39 40 0,68 0,46 41 0,57 0,31 42 0,71 0,10 43 0,38 0,35 44 0,50 0,40 45 0,65 0,52 46 0,59 0,53 47 0,71 0,41 48 0,62 0,43 49 0,58 0,55 50 0,49 0,07

Deneme formundaki 50 maddenin madde güçlük indekslerinin 0,36 ile 0,93 arasında; madde ayırt edicilik indekslerinin ise –0,42 ile 0,55 arasında değiştiği görülmüştür. Başarı testi deneme uygulamasından elde edilen madde istatistikleri incelendiğinde 10 maddenin (3, 13, 17, 19, 23, 27, 33, 37, 42 ve 50) ayırt edicilik indeksinin 0,13 ve altında değer aldığı görülmüş ve bu maddeler testten çıkarılmıştır. 3 maddenin (1, 4 ve 24) ise ayırt edicilik indekslerinin beklenen değer olan 0,30’a oldukça yakın olması ve testin kapsam geçerliğinin düşmemesi için testten çıkarılmamalarına karar verilmiş ve böylece 40 maddelik nihai forma ulaşılmıştır. Test puanlarının içtutarlılık anlamında güvenirliği KR – 20 formülüne göre hesaplanmıştır.

KR – 20 = Eşitlikteki K madde sayısını, p madde güçlük indeksini ve test toplam puanlarının varyansını ifade etmektedir. Bu formüle göre 40 maddelik testin güvenirlik katsayısı, KR – 20 = = 0,84 olarak hesaplanmıştır. Testin geliştirilme amacı iki grubu, ölçmeye konu olan özellik bakımından karşılaştırmak olduğunda 0,70 düzeyindeki bir güvenirlik katsayısının yeterli olduğu belirtilmektedir (Yıldırım, 1999). Dolayısıyla araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan ve nihai formunda 40 maddenin yer aldığı testin yüksek düzeyde güvenirliğe sahip olduğu söylenebilir.

3.3.2. Görüşme Formu

Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi de kullanılmıştır. Nitel araştırma, gözlem görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma türü olarak tanımlanır. Başka bir deyişle nitel araştırma, kuram oluşturmayı temel alan bir anlayışla sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içerisinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaşımdır. Nitel araştırmanın doğal ortama duyarlılık sağlaması, bütüncül bir yaklaşıma sahip olması, algıların ortaya koymada kolaylıklar sağlaması, araştırma deseninde esneklik ve tümevarımcı bir analiz yapısı bu yöntemin seçiminde etkili olmuştur (Yıldırım, Şimşek, 2008). Nitel araştırma anlayışının çeşitli teknikleri bulunmaktadır. Bu araştırmanın yapısına uygun olarak “görüşme tekniği” kullanılmıştır. Araştırmalarda yaygın

kullanılan veri toplama tekniklerden biri olan görüşme ya da mülakat; önceden hazırlanmış soruları sorduğu ve karşısındaki kişinin sorularayanıtlar verdiği amaçlı bir söyleşidir (Kuş, 2003). Görüşme tekniğinde araştırmanın niteliğinin artırılması için; katılımcılardan elde edilen bazı veriler eksiksiz bir şekilde çalışmaya sunabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise yapılan alıntıların araştırmaya yanlılık katacak nitelikte değil; verilen cevapların genelini yansıtacak şekilde olması gerekliliğidir (Ural, Kılıç 2005).

Bu araştırmada tam yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmıştır. Tam yapılandırılmış görüşmeler sözlü anket uygulamasıyla benzerlik taşımaktadır ve esneklik payı çok azdır (Creswell 2003). Görüşmeyi yapacak olan araştırmacı belirlediği soruların dışına çıkamaz. Araştırmacılar görüşme sırasında çoğunlukla basılı soru formlarını kullanırlar (Şencan 2005). Araştırmacılar görüştükleri kişileri söz, jest ve mimik gibi etkinliklerle yönlendiremezler. İlgili literatür ve gözlemler sonucu yedi soru oluşturulmuştur (EK 3). Bu sorular üç alan uzmanına gösterilmiş ve uzman geçerliği alınmıştır. Daha sonra sorular seçilen altı öğrenciye müze ziyareti öncesi ve sonrasında yöneltilmiş ve yanıtlar ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Daha sonra bu kayıtlar deşifre edilmiş ve cevap formları müze ziyareti öncesi ve sonrasında şeklinde sınıflandırılmıştır.

3.3.2.1. Görüşme Sonucu Elde Edilen Bilgilerin Analizi

Görüşme sonucu elde edilen bilgiler içerik analizine tabi tutulmuştur. İçerik analizi nitel araştırma yöntemlerinden biridir. İçerik analizi, sosyal bilimlerde sıklıkla kullanılan önemli tekniklerden biridir. Belirli kurallara dayalı kodlamalarla bir metnin bazı sözcüklerinin daha küçük içerik kategorileri ile özetlendiği sistematik bir uygulama olarak tanımlanabilir (Büyüköztürk,2010) İçerik analizi, sözel ve yazılı verilerin belirli bir problem veya amaç bakımından sınıflandırılması, özetlenmesi, belirli değişken veya kavramların ölçülmesi ve bunlardan belirli bir anlam çıkarılması için taranarak kategorilere ayrılmasıdır (Tavşancıl, Aslan, 2001). İçerik analizi temelde nitel verilerin nicelleştirilmesidir. Bu teknik, mevcut verileri özetlemede, standardize etme, karşılaştırma ya da başka bir biçime dönüştürmede kullanılabilir (Öğülmüş, 1991). İnceleme sürecinde, içerik analizi tekniği gereğince araştırma konusu ile ilgili olarak

yedi tema belirlenmiştir. “Bu temalar daha önce elde edilen bilgiler kuramlara ya da deneyimlere bağlı olarak şekillendirilmiştir” (Büyüköztürk, 2010). Bu temalar;

1. Görsel Sanatlar Dersine Dönük Tutumlar, 2. Dersin Eğlenceli ve Verimliliği,

3. Görsel Sanatlar Dersinin Gerekliliği, 4. Dersin Bireysel Kazanımları ,

5. Görsel Sanatlar Dersinin İşlevselliği,

6. Tıpkı Basım ve Orjinal Resim Karşılaştırması, 7. Mekâna Göre Değerlendirme şeklindedir.

Daha sonra tematik kodlama sonucu elde edilen veriler düzenlenmiş ve bilgiler yorumlanmıştır.

3.3.3. Uygulama

Araştırmanın uygulanması her iki grupta da toplam 6 haftada tamamlanmıştır. Araştırma öncesinde her iki gruptaki öğrencilere araştırmanın önemi ve amacı hakkında bilgi verilmiş; ölçme araçlarına içtenlikle cevap vermeleri istenmiştir. Araştırma sonucunda ulaşılan bilgilerin başka herhangi bir amaçla kullanılmayacağı ve başka kişi ya da kurumla paylaşılmayacağı ifade edilmiştir.

3.3.4. Deney Grubuna Uygulanan Öğretim Yöntemi

6. sınıflara yönelik müze kaynaklı işbirliğine dayalı biçimlendirme etkinliğine başlamadan önce, ilgili kurum ve kuruluşlardan izin alınmıştır. Araştırmada deney grubu ile yapılacak etkinliğin öncesinde, araştırmacı tarafından öğretme durumu hazırlanmış ve buna yönelik kazanımlar ve öngörülen temel beceriler belirlenerek altı haftalık günlük plan hazırlanmıştır.

Ayrıca hazırlanan etkinlik planında öğrencilerin, fiziksel ve ruhsal gelişimleri göz önünde tutulmuş, kültürel ve ekonomik durumları da dikkate alınmıştır.

Grupları oluşturmada; öğrenme durumları, yetenekleri, seviyeleri farklı olan öğrenciler eşit bir şekilde gruplara dağıtılmış ve heterojen gruplar oluşturulmuştur. Her gruptaki öğrenci sayısı 5 olarak belirlenmiştir (Korkmaz, 2004). Buna göre araştırmada aşağıdaki süreç izlenmiştir;

Deney grubu öğrencileri 31 öğrenciden oluşmaktadır. Bu öğrencilerden, her bir grup beşer kişi olacak şekilde 6 grup oluşturulmuştur. Her grup için birer grup sözcüsü belirlenerek grup içi ve gruplar arası iletişim sağlanmıştır.

Öğretmen tarafından, sınıf geneline işlenecek dersin konusu anlatılarak, gruplara konu dağıtımı yapılmıştır. Grupların aldıkları konuyu grup içerisinde değerlendirerek paylaşmaları istenmiştir. Grubu oluşturan öğrenciler konuyu alt başlıklara ayırarak, uzmanlık alanlarını belirlemişlerdir.

Öğretmen gruplara, yapacakları çalışmada sadece kendi konularından değil, konunun bütününden sorumlu olduklarını belirterek, aldıkları konuyu diğer grup üyelerine ve diğer gruplara öğretmekle yükümlü olduklarını belirterek, uzmanlık konularıyla ilgili ön hazırlara başlamalarını istemiştir.

Araştırma konusu olarak görsel sanatlarda biçimlendirme öğrenme modeli seçilerek aşağıdaki alt başlıklara ayrılmıştır.

• Renk bilgisi / izlenimcilik (empresyonizm) akımı, • Mekân ( Boşluk, espas)/ kompozisyon,

• Perspektif / etüt, • Doku / leke,

• Biçim / nokta- çizgi, • Oran- orantı.

Renk bilgisi ve empresyonizm konusunu alan grup, konuyu; ana renkler, ara renkler, sıcak renkler, soğuk renkler ve zıt (kontrast) renkler olarak alt başlıklara ayırmıştır. İzlenimcilik (empresyonizm) akımı ile ilgili ise; genel bilgiler ve gösterilecek örnekler olarak iki alt başlığa ayırarak paylaşmışlardır.

Mekân (boşluk, espas); Neden ihtiyaç duyulduğu ve nasıl kullanıldığına ilişkin örnekler sunmak üzere konu paylaştırılmış ve kompozisyon çeşitleri, örneklerine ilişkin araştırma yapmaları istenmiştir.

Perspektif / etüt konusunu alan öğrenciler perspektifin tanımı, perspektif çeşitleri ve ilgili örnekler, etüdün tanımı ve ilgili örnekler olmak üzere aralarında paylaşmışlardır.

Doku / leke konusunu alan grup dokunun tanımı, doğal doku, yapay doku ve doku örneklerini kendilerine alt başlık olarak seçmişler ve paylaşmışlardır. Yine aynı grup leke konusunu açık, orta, koyu leke olarak sınıflandırarak aralarında paylaşmışlardır.

Biçim / nokta- çizgi konusunu alan grup biçimin tanımı, doğal biçimler, yapay biçimler ve ilgili örnekler olarak bölümlendirilmiş görev dağılımı yapılmıştır. Bunun yanı sıra nokta ve çizginin tanımı, ilgili örnekler alt başlık olarak belirlenmiş ve görev dağılımı yapılmıştır.

Oran- orantı konusunda ise öğrenciler oranın tanımı, orantının tanımı ve örneklendirme çalışmaları olarak konuyu üç bölümde ele almışlardır.

Yukarıda ki boyutlar öğrencilere verildikten sonra öğrenme öğretme süreci ile ilgili olarak öğrenciler bilgilendirilmiş ve öğrencilerin bu konuda ki soruları cevaplandırılmıştır. Buna göre müzelerin öğretim kaynağı olarak nasıl kullanılacağı öğrencilere aktarılmıştır. Bu süreçte öğrencilerin yapacakları çalışmalar şöyle özetlenebilir:

Müze rehberi, planlı bir müze gezisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Öğrenciler ilk olarak gidilecek müzenin tarihçesini ve müzede sergilenen eserleri araştırırlar. Edindikleri bilgi ve fotoğraflardan yaralanarak, müze rehberi için bir kapak tasarlarlar. Müzeyle ilgili yaptıkları ön hazırlık araştırmasında, edindikleri bilgileri ve müzede uyulacak kurallar listesini de ekleyerek müze rehberinin ilk kısmını oluşturmuş olurlar. Grup olarak aldıkları konuyla ve uzmanlık alanlarını oluşturan konuyla ilgili yaptıkları araştırmaları da müze rehberlerine eklerler. Bunun yanı sıra müze rehberlerine, çalışma yaprakları koyularak müze rehberiyle ilgili hazırlıklar tamamlanmış olur.

Müze gezisi esnasında, öğrencilere gerekli bilgilendirmeler yapılarak, uzmanlık alanlarına ve konunun bütününe ilişkin, grup halinde araştırmalarına başlamaları istenmiştir. Her öğrenci ve grup sorumlu oldukları konuya ilişkin bilgi ve örnek toplamaya başlamışlardır.

Araştırmaları sonucu edindikleri bilgileri ve örnekleri, müze rehberlerinde yer alan ön hazırlıklarına ekleyerek, uzmanı oldukları konuyu arkadaşlarına sunmak üzere hazırlıklarını tamamlamışlardır.

Grup üyeleri uzmanı oldukları konuyu grubun diğer üyelerine aktarmak üzere bir araya gelmişlerdir. Müze ziyareti esnasında belirledikleri örnekler eşliğinde gruplarına uzmanlık konularını aktarmışlardır ve grup içi etkileşim süreci tamamlanmıştır.

Gruplar belirledikleri grup sözcüleri aracılığı ile de diğer gruplara konu aktarımı yapmaya başlamışlardır. Böylece gruplar arası etkileşim sürecini başlatarak, grup olarak sorumlu oldukları konularını diğer gruplara, müzede yaptıkları araştırmalar sonucunda edindiklere örneklerle aktarmışlardır. Gruplardan gelen sorular cevaplanarak gruplar arası etkileşim süreci de tamamlanmıştır.

3.3.5. Kontrol Grubuna Uygulanan Öğretim Yöntemi

Görsel sanatlarda biçimlendirme öğrenme modeli seçilerek aşağıdaki alt başlıklara ayrılmıştır.

• Renk bilgisi / izlenimcilik (empresyonizm) akımı, • Mekân ( Boşluk, espas)/ kompozisyon,

• Perspektif / etüt, • Doku / leke,

• Biçim / nokta- çizgi, • Oran- orantı.

Kontrol grubuna altı haftalık süre içerisinde etkinliklere yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bu kapsamda görsel ve işitsel araç-gereçler aracılığı ile sanat eserleri sınıf ortamına taşınmaya çalışılmıştır.

Dersin başlangıcında öğretmenin yapması gereken rutin işlemler (ders defterinin yazılması, yoklamanın alınması gibi) gerçekleştirilmiş ve öğrencilerden ders için hazırlık yapması istenmiştir.

Konuların sunumuna yönelik öğretmen merkezli bir anlatım başlamıştır. İçerik ile ilgili görsel örnekler öğrencilere gösterilerek verilen bilgiler pekiştirilmeye çalışılmıştır. Öğrencilerden konuya yönelik örnekler istenmiştir. Öğrenciler örneklerini araştırırken öğretmen sürecin dışında kalarak sadece sınıf içi düzeni korumaya çalışmıştır.

Konuların işlenmesi ve dersin işleyişi sürecine aşağıda kısaca değinilmektedir. Renk bilgisi konusuna; renklerin nasıl oluştuğu anlatılarak ve rengin tanımı yapılarak başlanmıştır. Öğrencilere ana renkler verilerek, doğadan örneklendirilmiştir. Daha sonra öğrencilerden örnekler istenmiş ve sınıf ortamında tartışılmıştır. Ana renklerden hareketle ara renlerin nasıl bulunulduğuna değinilmiş ve yine resimlerle ve doğadan örneklerle pekiştirilmiştir.

Sıcak renkler ve soğuk renkler tartışılarak gruplandırılmış ve örneklerle insan psikolojisi üzereindeki etkilerine değinilmiştir. Sıcak ve soğuk renkler gösterilerk öğrencilerden, kendilerinde ne gibi etkiler bıraktığı sorularak görüşleri alınmıştır.

Ardından zıt renklerin nasıl bulunduğu üzerinde durulmuş ve zıt renklerle iligili tahtada öğrencilerden örnekler sunmaları istenmiştir. Bir diğer konu olan nötr renklerin neden renk olarak kabul edilmediğine vurgu yapılmış ve nedenleri açıklanmıştır. Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerine değinilerek, resimlerdeki ve çevredeki renklerden yararlanılarak insanlar üzerindeki etkisi sınıf ortamında tartışılmıştır.

Dersin bitimine yakın öğrencilere bir sonraki hafta neler yapmaları gerektiği söylenerek ders bitirilmiştir.

Empresyonizm (İzlenimcilik) ile ilgili genel bilgiler verilerek derse başlanmıştır. Daha sonra akımın öncülerine değinilmiş ve konuyla ilgili yansı ve tıpkıbasım resimlerele örneklendirilmiştir. Mevcut resimlerin üzerinde öğrencilerin tartışmaları sağlanmış ve resimler üzerinde empresyonist etkilerin bulunması istenmiştir.

Mekân(Boşluk, espas)/kompozisyon konusunda; mekâna neden ihtiyaç duyulduğuna değinilerek kompozisyon çeşitleri anlatılmış ve örneklendirilmiştir.

Perspektif/ etüd konusunda; perpektifin tanımı yapılmış ve perpektif çeşitleri anlatılmıştır. Konuyla ilgili örnekler gösterilmiştir. Daha sonra etüt konusuna geçilerek, tanımı yapılmış ve etüt örnekleri gösterilmiştir.