• Sonuç bulunamadı

2.1. Psikolojik Sermaye

2.3.5. Okula YabancılaĢma Nedenleri

Öğrenme-öğretme faaliyetlerinin düzenlenmesinde eksik ya da hatalı yöntemler ve stratejiler uygulandığında öğrenciler okuldan veya eğitim sürecinden uzaklaĢacak, soğuyacak ve bu durum da yabancılaĢmalarına neden olacaktır. Okula yabancılaĢmaya neden olan temel etken öğrencinin ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi dolayısıyla onun, eğitimin her kademesinde aktif olması gereken konumdan pasif konuma sürüklenmesidir (Mau, 1992). Hascher ve Hagenauer (2010) ise okula yabancılaĢmanın, öğrencilerin motivasyon eksikliklerinden kaynaklandığını ifade etmiĢtir. Bilhassa ergenlik döneminde öğrencilerin akademik açıdan motivasyonları azalmaktadır. Bu durumsa okula yabancılaĢmalarına neden olabilir. Öğrencilerin negatif tecrübeleri, okulda baĢarılı olamayacağını düĢünmesi, öğrenme ortamında kendisini

bağımsız hissetmemesi, arkadaĢlarıyla ve öğretmenlerle sosyal bağlarının durumu ve ailenin öğrenciyle iliĢkisi yabancılaĢmaya yol açan diğer faktörler arasındadır. Sebeplerin bir bölümü de doğrudan okul ortamından kaynaklanmaktadır (Çağlar, 2012). Yılmaz ve Sarpkaya (2009) örgütlerde yabancılaĢmaya neden olan faktörlerin epeyce çok ve farklı olduğunu vurgulayarak, bunları çevresel ve örgütsel unsurlar olarak ayırmıĢlardır. Öğrencilerin okula yabancılaĢmalarının sebeplerini de okulun yapısal özelliklerinden, toplumun kültürü, sosyoekonomik düzeyi, ahlak anlayıĢı, dini inançları gibi çevresel etkenlerden kaynaklanabileceğini söylemiĢlerdir.

Öğrenci, yabancılaĢma sürecinde ilk olarak sınıfta kendine yer edinmeye çalıĢır. Eğer kendine yer edinemez ise giderek sınıftan soğur, sınıfı umursamaz ve sonunda hem sınıfa hem de okula yabancılaĢır. Öğrencinin yabancılaĢma sürecinin okuldan kaynaklanan nedenlerinden bazıları Ģöyle sıralanabilir (BaĢaran 1997):

• Okulun/sınıfın öğrenciye anlamsız gelmesi, • Öğrenciye kötü davranılması,

• Okul/sınıf yönetiminin yaptırımcı olması ve okulun/sınıfın ikliminin bunaltması, • Öğrencinin herhangi bir gruba katılamaması; öğrencilerce aĢağılanması,

dıĢlanması, yalnızlığa gömülmesi,

• GeliĢim özrü ya da geriliği sebebiyle öğrencinin göz ardı edilmesi,

• Öğrencinin devamlı baĢarısızlık yaĢaması, baĢarısızlığını yenmek için kılavuz bulamaması,

• Öğrencinin okulda/sınıfta saldırılma, engellenme, zorlanma, hayal kırıklığı gibi onu sınıfından uzaklaĢtırıcı bir deneyiminin olması,

• ÇalıĢma, hastalık gibi farklı sebeplerden ötürü sınıfa devam edememesidir. Öğrencilerin eğitim ve öğretim faaliyetlerini gerçekleĢtirdiği sınıf yapısı onların okula yönelik davranıĢ ve tutumlarını belirler. Nitelikli bir eğitim için pek çok faktörün yanında, öğrenme mekânlarının psikolojik ve fiziksel Ģartları da önemlidir (Avcı, 2012). Sınıfın fiziki durumunun, yabancılaĢmayı etkileyici bir iĢlevi vardır. Sınıfın büyüklüğü, masa, sıra, ıĢık, ısı, estetik, gürültü, boĢ alanlar, yerleĢim Ģekli gibi özelliklerin ergonomik olmaması öğrenci ve öğretmeni fiziksel gerilime ve bununla birlikte yabancılaĢmaya sürükler. Öğretmen ve öğrencilerin sınıfın fiziki koĢullarından etkilenmemeleri mümkün olmadığı için büyük ölçüde koĢulların etkisinde kalıp baĢkalarını rahatsız edici -yabancılaĢmıĢ- davranıĢlar sergileyebilirler (Avcı, 2012). Eğitimde yabancılaĢmaya sebep olan diğer bir etken ise ailedir. Aile, çocuğun,

toplumsallaĢma süreci ile bulunduğu topluma ait düĢünce, tutum ve davranıĢları öğrendiği ve yaĢamla ilgili mühim tecrübeleri elde ettiği temel toplumsal bir birimdir (Avcı, 2012). Kitle iletiĢim araçlarının da eğitimde yabancılaĢmaya neden olduğu görülmüĢtür. ÇağdaĢ toplumların zihnine hükmeden bir noktaya gelen bu araçların, bireyler üzerinde yabancılaĢma, taklit cinayetler, hissizlik yaratma, önyargıları pekiĢtirme gibi etkileri olduğu söylenmektedir (Akt: Avcı, 2012). Kitle iletiĢim araçları öğrencilerin geliĢimine olumlu katkılar sağladığı gibi onları toplumsal hayattan uzaklaĢtırıp yabancılaĢtırabilir. Ayrıca akran grubunun öğrencilerin geliĢimi noktasında olumlu iĢlevleri olduğu gibi yabancılaĢmalarına neden olan Ģöyle iĢlevleri de vardır (Tezcan, 1997a);

1. Grubun amaçlarının anti sosyal olduğu durumda üyeler de anti sosyal davranıĢları benimserler. Çetelerin üyelerini sapkın davranıĢlara yöneltmesi gibi. 2. Akran çevresinin kendini üstün gören ve demokratik olmayan davranıĢları zayıf

üyelerin kiĢiliklerine zarar verir ve gruba uyumlarını zorlaĢtırır.

3. Kliklere dâhil olamayan kiĢiler incinebilir, yıpranabilir ve gelecek yaĢamlarında olumsuz sonuçlar oluĢabilir. Bu durumdaki kiĢiler aĢağılık hissine kapılırlar ve kendilerine güvenleri azalır.

Yapılan çalıĢmalar (Edwards, 1995; Vavrus, 1989; Tezcan, 1983; Sidorkin, 2004) okulların bürokratik yapısının, yoğun ders yükünün, yoğun müfredatın, kalabalık sınıfların, yönetsel yapının demokratik olmamasının, öğretim süreçlerinin dıĢarıdan belirlenmesinin, günlük hayatta iĢine yaramayacak bilgilerin öğretilmeye çalıĢılmasının eğitimde yabancılaĢmaya sebep olduğunu ortaya çıkarmıĢtır (Erjem, 2005).

Bu nedenlerin bir veya birkaçından dolayı yabancılaĢma yaĢayan öğrencide bazı duyguların önüne geçmek için Ģunlar yapılabilir: Örneğin öğrencilerin okulda anlamsızlık yaĢamamaları için okuldaki etkinliklerin mevcut hayatla veya gelecek ile iliĢkilendirilmesi, okula yeniden değer veya anlam yüklenmesini sağlayacaktır. Öğrencilerde güçsüzlük yaĢamasının önüne geçilmesi için ise öğrencilerin kendi hayatlarına dair sorumluluklarının olması gerekmektedir. Ayrıca öğrencilerin hâlihazırdaki durumu anlama yetisinden yoksun olmaması ve okulda güven içerisinde iliĢkilerin kurulması gerekmektedir. Okuldaki kuralların daha esnek olması, öğrencilerin iĢ birliği ile hazırlanması ve okulda hoĢgörülü olunması okul çatısı altındaki istenmeyen davranıĢların yani kuralsızlığın Ģiddetini ve sayısını nispeten azaltacaktır. Okulun öğrencilerle kaynaĢması, öğrencilerin okula aidiyet hissi geliĢtirmeleriyle mümkün

olmaktadır. Bu sebeple öğrencilerin okuldan kendilerini uzaklaĢtırmamaları için onların tercih ve beğenilerini yansıtan eğitsel etkinliklere yer verilmelidir (Sanberk, 2012). Eğitim örgütlerinde yabancılaĢmayı yönetebilmek için erken uyarı sisteminin oluĢturulması, bürokrasinin olumsuz yanlarının törpülenmesi, yabancılaĢmayla ilgili politikaların geliĢtirilmesi, çatıĢmaların yönetilmesi, belirsizliklerin azaltılması, güdülenmenin artırılması ve yönetime katılmanın sağlanması gerekmektedir (Yılmaz ve Sarpkaya, 2009). Dönmez ve Erdoğan (2017) ise kiĢilerin yabancılaĢmasını azaltmak ve önlemek için onlara destekleyici liderlik davranıĢlarında bulunulmasına, süreçte fikirlerinin alınmasına, kendilerini ifade etmeleri için fırsatlar sunulmasına ve beklentilerinin sorgulanıp karĢılanması gerektiğine vurgu yapmaktadırlar.