• Sonuç bulunamadı

2.1. Hazır Bulunuşluk ve Okula Hazırlık Kavramı

2.1.5. Okula Hazırlık Sürecinde Okul Öncesi Eğitim

Eğitimin insan hayatındaki yeri oldukça önemlidir. Yaşamın tamamını kapsayan ve devamlılık arz eden bir süreç olarak eğitim, yapılandırılması bakımından formal ve informal eğitim olarak ikiye ayrılabilir. Formal eğitim, önceden belirlenen hedeflere ulaşmak için planlı ve programlı şekilde uzmanların denetiminde verilen eğitimdir. İnformal eğitim ise plana ve programa dayanmayan, bireyin çevresi ile etkileşimi sonucunda kendiliğinden gelişen eğitim sürecidir. Eğitimin planlı olarak yapılandırılan ve belirli bir program dahilinde düzenlenen ilk basamağı ise okul öncesi eğitimdir. Okul öncesi eğitim, insanın hayat boyu alacağı eğitimin temelini oluşturması sebebiyle oldukça önemlidir (Katrancı, 2014).

Okul öncesi eğitim, “mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, onları ilköğretime hazırlamak, şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamı yaratmak ve çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak amacına yönelik olarak yapılan ve isteğe bağlı olan eğitimdir” (Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973: 2). Başlangıçta, çocuğun gelişiminde aile çevresi birinci derecede etkili olmakla birlikte daha sonraki yıllarda aile çevresi

45

çocuğun tüm gelişim ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabilmektedir. Bu durumda devreye, çocukların yaşıtlarıyla kendi çevrelerini oluşturup gelişimlerini en sağlıklı, en doğal biçimde yasayabilecekleri bir ortam sağlayan okul öncesi eğitim kurumları girmektedir (Günalp, 2007).

Okul öncesi eğitim, okula hazırlık sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Okula hazırlık kavramı, çocukların okul gereksinimlerini yerine getirmesini, okul müfredatını özümsemesini, fiziksel, bilişsel ve sosyal açıdan da gelişmesini içeren öğrenmeye hazır olma kavramı ile ilişkilidir (Lewit ve Baker, 1995).

İlk toplumsallaştırma kurumu olan okul, eğitim öğretim sürecinde iki temel özelliğe sahiptir. Bunlardan biri uyum diğeri bilgilendirmedir. Okulun sosyal bir çevre olarak toplumsallaştırma işlevi, çocuğun sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklere uyumu, bilgilendirme işlevine kıyasla çok daha önemlidir. Okula geçiş, evden veya küçük ana okul gruplarından; yeni, daha büyük, daha açık, rekabetçi ilköğretim çevresine geçişte yönlendirilmiş ekolojik değişimdir. Bu dönemde çocukların daha sonraki akademik başarılarının temellerinin atıldığı göz önüne alındığında uyum sürecinin önemi açıkça görülebilmektedir (Bilgili, 2007; Yavuzer, 2000).

Okula başlamak, çocuk için çok yeni ve farklı bir durum oluşturur. Çocuk bu duruma ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun, okulun açıldığı ilk günlerde uyum zorluğu yaşayabilmektedir. Ancak eğer çocuk okul öncesi eğitim kurumuna gitmişse uyum süreci daha kolay olmaktadır. Çocuğun okula uyum sağlayabilmesi ve kendisinden beklenenleri yerine getirebilmesi, okula başlama yaşına kadar geçirmiş olduğu yaşantılar ile ilgilidir. Başta aile olmak üzere, içinde bulunduğu çevrenin yapısı ve gelişim özellikleri uyum ve başarı üzerinde ekili olmaktadır. Özellikle okul öncesi eğitim bireyin ilkokula uyum sağlamasında ve bireyin kendisinden beklenenleri gerçekleştirebilmesinde çok önemlidir. Çünkü okul öncesi eğitim kurumu, çocuğun okula hazır bulunuşluk becerisinde kritik rol oynamaktadır. Önceden okul öncesi kurumuna dâhil olan çocukların okula uyum sağlamaları kolay olacağı gibi okul başarıları da böyle bir eğitimden geçmeyen çocuklara göre daha yüksek olacaktır. Çünkü okul öncesi eğitim kurumu sağladığı uyaranlarla çocuğu olgunlaştırmayı amaçlamaktadır (Bilgili, 2007). İlkokulun ilk yıllarının başarılı ve mutlu geçmesi ya

46

da tam tersinin olması, okul öncesi yaşantılarla bağlantılıdır. İlkokul dönemi, çocuğun artık somut düşünceden soyut düşünceye adım attığı bir dönem olması açısından da önemlidir. Çocuğun ilkokula geçtiği ilk andan itibaren en önemli görevi, okuma yazmayı öğrenmektir. Çocuğun okuma yazmayı öğrenebilmesi için daha önceden geliştirdiği bazı becerilere ihtiyacı vardır. Çocuk okul öncesi eğitim kurumunda okulun belli kuralları olduğunu öğrenir. Okul öncesi eğitim almadan direkt ilkokula gelen çocuk okula adapte olmakta, disiplin kurallarına uymakta başlangıçta oldukça güçlük çeker. Okul öncesi eğitim, çocukların ailelerinden ya da çevrelerinden kaynaklanan dezavantajları azaltıp öğrenme engellerini ortadan kaldırarak ilkokula başlarken fırsat eşitliğinin yaratılmasını da sağlar. Bu da ilkokulun okul öncesi eğitimden ayrılmaması gerektiğini ve ilkokula gösterilen önem kadar okul öncesi eğitime de önem verilmesi gerektiğini göstermektedir (Kunuk, 2015). Oryantasyon sürecini rahatlıkla atlatabilen bir çocuk eğitim-öğretim sürecini de daha kolay sürdürebilmektedir. Hem akademik başarı anlamında hem sosyal davranış ve iletişim anlamında sorunsuz bir dönem geçirmesine katkıda bulunmaktadır (Taşçı, 2016).

Okul öncesi eğitim, çocukların öğrenmelerinde ve gelişmelerinde olumlu etkiye sahiptir. Ancak bu etkilerin çeşitliliği ve kalıcılığı uygulanan okul öncesi eğitimin niteliğine göre değişmektedir. İyi tasarlanmış bir okul öncesi eğitim, okul başarısı üzerinde uzun vadeli etkiye sahiptir. İyi bir okul öncesi eğitim sayesinde çocukluk ve yetişkinlik çağında suç ve suç oranlarının düşmesini de sağlamaktadır. Özellikle sosyoekonomik açıdan dezavantajlı grupta yer alan çocukların okul öncesi eğitimden daha çok ve uzun süreli fayda sağladıkları görülmüştür. Tüm çocuklar için etkili okul öncesi eğitime yapılan kamu yatırımlarının artırılması, eğitim, sosyal ve ekonomik açılardan önemli yararlar sağlamaktadır (Barnett, 2008).

Dezavantajlı ailelerden gelen çocuklar yeterli uyarıcı ortama sahip ailelerden gelen çocuklara kıyasla okula daha az akademik beceri ile girmekte bu da sonraki okul yıllarını bilişsel ve akademik açıdan etkilenmeye devam etmektedir. Erken çocukluk dönemindeki bu farklılıklar, okula hazır olma durumunu etkilemekte ve şekillendirmektedir. Erken çocukluk döneminde duyarlı ve bilişsel uyarıcı ortam özellikle öğrenmeyi geliştiren dil ve bilişsel becerileri geliştirir. Okula hazır olma kavramı daha çok akademik beceriler ile ilişkilendirilse de çocukların motivasyonunu,

47

öğrenmeye hazır olma durumlarını, tutum ve davranışlarını da içeren sonraki eğitim kademelerini tüm alanlarda etkileyen kapsamlı bir konudur (Magnuson vd.,2004).

Okul öncesi eğitim kurumları oluşturdukları oyun ortamları ile çocuğun içinde var olan yeteneklerin gelişimine yardımcı olur. Okul öncesi eğitim olumsuz koşullar gibi toplumsal eşitsizliklerin de ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır (Yavuzer, 2006). Kırsal alanlarda ve yetersiz uyarıcı ortamında yaşayan çocukların sağlıklı gelişimi açısından da okul öncesi eğitim önemli yere sahiptir. Çünkü bu çocukların gerek teknoloji anlamında gerek sahip oldukları şartlar sebebiyle daha fazla ilgi ve yardıma gereksinimleri vardır. Ailelerin eğitim düzeyleri de dikkate alındığında çocuklara sunacakları olanaklar kısıtlı olacağından dolayı özellikle bu çocuklara pozitif ayrımcılık yapılarak erken yaşta eğitim üzerinde daha hassas davranılmalıdır. Okul öncesi eğitim kurumları ve uzmanların yardımıyla bu çocuklar desteklenerek istendik davranışlar kazandırılabilir. Böylelikle çocuklar daha donanımlı ve verimli bir şekilde ilkokula başlangıç yapmış olur. Erken yaşta, planlı ve sistematik bir düzenin içinde fırsat tanınarak, tüm çocuklara eşit imkânlar sunularak öğrenme fırsatları verilmelidir. Çocuklara ilkokula başlamadan önce verilen doğru yazı yazmaya yönelik hazırlık çalışmalarıyla birinci sınıftaki süreci de olumlu atlattıklarını söylemek mümkündür (Taşçı, 2016).

Erken yaşam deneyimleri ve çocuğun bu dönemde aldığı eğitimin niteliği onun gelecekteki başarısını da olumlu yönde etkilemektedir (Senemoğlu, 2005). Yapılan birçok çalışmada da (Atılgan, 2001; Cinkılıç, 2009; Erbay, 2008; Ekinci, 2001; Esaspehlivan, 2006; Taner ve Başal, 2005; Akçum, 2005; Akın, 2016; Toluç, 2008; Arslanargun ve Tapan, 2012) okul öncesi dönemde alınan eğitimin çocukların sosyal gelişim, fiziksel gelişim, duygusal gelişim, dil gelişimi, öz bakım becerileri, akademik beceri ve okula hazır bulunuşluk becerileri üzerinde önemli etkilerinin olduğu saptanmıştır.Okul öncesi yıllarda bireye sunulan eğitimin, tüm öğretim kademeleri ve hatta tüm yaşamı etkilediği düşünüldüğünde, erken çocukluk döneminde verilen eğitimin gerekliliği ve önemi bir kez daha anlaşılmaktadır.

48