• Sonuç bulunamadı

3.4. Sosyal Medya Örgütlenmelerinde Örnek Olaylar

3.4.2. Occupy Wall Street Örgütlenmesi

ABD’nin New York eyaletinde 17 Eylül 2011 günü ülke vatandaşları uzun süredir yaşadıkları ekonomik çıkmazlara tepki olarak sosyal medya ağları üzerinden organize olup Zuccotti Parkı’nda bir araya gelmiştir (Earle, 2012: 2). Örgütlenmeye katılan sosyal medya kullanıcıları çoğu kesimce aktivist olarak ilan edilmiştir çünkü amaçları ülkedeki % 1’lik kesimin içinde yer almakdı. Başka bir deyiş ile ABD’nin % 99 gibi büyük bir diliminin yaşam koşulları eskisi gibi değildi ve buna kıyasla % 1’lik kısmın ekonomik seviyeleri gayet yüksekti. İşte sosyal medya örgütlenmesine katılan kullanıcıların bu durumu yıkmak ve ekonomik yapıyı eşitlemek için girişimlerde bulunmaları onlara sosyal medya aktivistliği unvanını kazandırmıştır (Vasi & Suh, 2013: 7).

Occupy Wall Street aktivistleri, resmi sayfasında sosyal medya örgütlenmesine başvurmalarında, bu ağların Arap Baharı’ndaki sonuçlarının etkili olduğunu belirtmiştir (http://occupywallst.org). Arap Baharı’nda hükümetin ağlardan gerçekleştirilen örgütlenmelere uzun süre müdahale edememesi, halka eylem hakkında bilgilerin çok hızlı yayılması, maliyetin düşük olması, küresel çapta destek bulması, zaman- mekân farkı gözetmemesi ve anlık harekete geçmesi eylemcilerin sosyal medyayı kullanmalarında etken olarak gösterilebilir.

Occupy Wall Street, sadece New York şehrinde kalmamış kısa süre içerisinde 100’ün üzerinde 1500 şehre yayılmıştır (Şen, 2012: 139). 15 Eylül 2011 tarihinde hareket diğer pek çok ülkeye sosyal medya araçları sayesinde anında ulaşmıştır. 17 Kasım 2011’de ise Londra, Berlin, Tokyo, Sydney, Paris, Roma, Münih, Seul, Brüksel, San Juan, Vancouver, San Diego, Meksiko, Stockholm, Hong Kong, Amman, Madrid ve Taiegi’de New York’taki halkı desteklemek amacı ile başlatılan küresel ağ örgütlenmeleri kent mekânlarında eyleme dönüşmüştür (Albayrak vd., 2012: 8).

Occupy Wall Street olayları sırasında ve sonrasında batılı araştırmacılar Arap Baharı’nda olduğu gibi sosyal medya ağlarının siyasi kalkışmalardaki etkisini tartışmıştır. Andra Stefania Negus “Occupy Wall Street İn Alternative And Mainstream Media” (2012) isimli eserinde sosyal medya ağlarının uzun vadede örgütlenmeye destek sağlayıp saylamayacağını araştırmıştır. Negus (2012: 9) bu ağların bilgi yaymak, haber vermek ve koordinasyonu sağlamak için önemli bir örgütlenme aracı olduğunu ayrıca bu olaylarda aktivistlerin çoğunlukla Twitterdan beslendiklerini, düşük maliyetler karşısında eylemlerini buradan organize ettiğini vurgulamıştır. Twitter, hareketin siyasal ve sosyal yönü için dikkat çekici nitelikte bir işlev görmüş ve araştırmacılar tarafından değerli bir kaynak olarak anılmıştır (Flammini vd., 2013: 2). ABD merkezli New York Pazarlama Şirketi tarafından yapılan ölçüme göre Twitter’ın Occupy Wall Street eylemlerinde kullanıcılar tarafından daha çok dikkat çektiği ortaya konulmuştur (http://talkingpointsmemo.com). Şirket, 10 Eylül- 10 Ekim 2011 tarihleri arasındaki New York’ta Occupy Wall Street örgütlenmelerinin hani ağlarda daha yoğun kullanıldığını ölçmüştür. Halk çoğunlukla Twitter üzerinden bilgi alışında bulunmuştur. Buna göre New Yorklu kullanıcıların;

- % 82,5’i Twitter’ı, - % 12,6’si Blogları, - % 2.8’i Facebook’u, - % 0.8’i Flickr’i,

- % 0.6’sı Haberleri,

- % 0.5’i Youtube’u ve % 0,3 ‘ü ise çeşitli formlarda Occupy Wall Street ile ilgili eylemlerde bulunmuştur.

Grafik 33: Occupy Wall Street Olaylarının Sosyal Medya Ağlarında Bahsedilme Oranları

Kaynak: www.talkingpointsmemo.com, Erişim Tarihi: 16.03.2017.

Şirketin analiz sonucunda dikkat çeken geleneksel kitle iletişim araçlarının eylemler boyunca kullanımlarında edindiği düşük orandır. Occupy Wall Street hareketi geleneksel medyada çok az yer almış buna karşın sosyal medya platformlarında geniş yer kaplamıştır (Güler, 2013: 350). Ülke halkı bu süreçte % 99,4 gibi yüksek düzeyde sosyal medya ağlarını kullanmıştır. Bu durum çok yönden ele alınabilir. Ülkenin teknolojik durumu, internet ağlarına erişim gücü, eylemler boyunca ağlarda erişim yasağının bulunup bulunmadığı ve ülkedeki sosyal medya kullanıcı sayısı gibi açılardan değerlendirilmelidir. İnternet ve araştırma şirketi olan Pew Research Center şirketi 2006- 2016 yılları arasında ABD’nin ağ ve internet kullanım oranlarını ölçmüştür.

Grafik 34: 2006- 2014 Yılı ABD’nin İnternet Kullanım Oranları

Kaynak: Pewinternet.Org, Erişim Tarihi: 15.03.2017.

Grafik 35: 2006- 2016 Yılı ABD’nin Sosyal Medya Kullanım Oranları

Kaynak: Pewinternet.org, Erişim Tarihi: 15.03.2017.

ABD’nin % 50’sinin sosyal medya ve % 65’inin ise aktif internet kullanıcısı olduğu görülmektedir. Bu durumda kişilerin bu ağlardan daha çok bilgiye erişmesi yerindedir. Aynı doğrultuda örgütlenmelerin bu ağlar üzerinden organize edilmesi de 21. yüzyılın yeni organize şekli olarak değerlendirildiğinde teknoloji ve iletişimin birlikteliğinin eylemler üzerinde geleneksel kitle iletişim araçlarının işlevlerini kırdığı görülmektedir.

Occupy Wall Street, fiziksel merkezi örgütlenme noktası ve örgütlenme lideri olmayan ağ örgütlenmesi şeklinde başlamıştır (Şen, 2012: 141). Sosyal medya çeşitliliğine bağlı olarak sadece Twitter üzerinden

yürütülmemiştir. Facebook da kullanıcılar tarafından tercih edilmiş ve 400’den fazla sayfa açılmıştır. Sosyolog araştırmacılar, Neal Caren and Sarah Gaby Facebook üzerinden açılan bütün sayfaların bir analizini oluşturmuştur (http://themonkeycage.org). Araştırma sonuçlarına göre 400 Facebook sayfasında toplamda 40.000’den fazla kullanıcı vardır ve olaylar ile ilgili 911.822 gönderi atılmıştır. 11 Ekim, en fazla paylaşım yapılan gün olmuş ve 64.410 içerik paylaşılmıştır. 2019 kişi ise gönderilen paylaşımlara yorum yapmıştır. Johnson ve arkadaşlarının 2013 yılında “Analyzing The İmpact Of Social Media On Social Movements: A Computational Study On Twitter And The Occupy Wall Street Movement” isimli analizlerinde toplam atılan Twett sayıları verilmiştir.

Aşağıda yer alan grafik 38’de görüldüğü üzere en çok twett, 17 Kasım 2011 günü yani Occupy Wall Street eylemlerinin başladığı gün atılmış ve sadece 1 gün sonra ani bir düşüşe geçmiştir.

Grafik 36: Occupy Wall Street Olaylarında Atılan Twett Sayıları

Kaynak: Johnson, E. & Ark. (2013). “Analyzing The İmpact Of Social Media On Social

Movements: A Computational Study On Twitter and The Occupy Wall Street Movement”, IEEE/ACM International Conference On Advances İn Social Networks Analysis

and Mining, 1259- 1266.

12.11.2017 tarihinde atılmaya başlanan twittler, 12.07.2011 tarihinde zirveye ulaşmış ve bu gün toplamda 3000 twett atılmıştır. Etiketlerden

100.000’den daha fazla hashtag kullanılmıştır (www.adweek.com). Bunlardan en popüler olanları; #Ows, #Occupywallstreet, #Occupywallst, #Occupywallstnyc, #Nypd #Occupywallstreet #Occupy, #Occupyboston, #Takewallstreet, #P2, #Nypd 15,784, 639 milyon civarında twitt atılmıştır.

Twittlerin, 11.126.729’i #OWS etiketiyle, 3.669.708’i #OccupyWallStreet etiketiyle, 500.672’si #NYPD ve 462.063’ü #OccupyWallSt etiketiyle, 14,124’ü #OccupyWallStNyc etiketiyle atılmıştır (Banko & Babaoğlan, 2013: 29).

Düşünüldüğünde sosyal medya ağları kullanıcıları örgütlemek için 17.12.2011 tarihine kadar üzerine düşen görevi yapmıştır. Nihayetinde eylemsel olarak biten bir harekâtın sanal ortamlarda da bitmesi beklenmektedir. Sonuç olarak sosyal medya örgütlenmelerinin temel hedeflerinden birisi kullanıcıları meydanlara çıkartmaktır. Twitter da bir kez daha Occupy Wall Street’da bunu ortaya koymuştur.

Earle (2012: 13) “A Brief History of Occupy Wall Street” isimli eserinde sosyal medyanın örgütlenme üzerindeki kullanımı hakkında şu bilgileri aktarmıştır;

“Occupy Wall Street’te sosyal medya ve yeni teknoloji arasında uyumlu bir diyalektik medyana çıkmıştır. Kişiler hem kendi tezahürlerini organize etmek hem de sanal işgal camiasına katılmak ve de hareketin görünürlüğünü artırmak için sosyal medya araçlarına başvurdular. Occupy Wall Street inanılmaz bir hızla bu ağlardan yayıldı. ABD daha önce benzeri hiçbir şekilde görülmemiş bir protesto ile karşılaştı.”