• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.5 Verilerin Analizi

3.5.1 Nitel Verilerin Analizi

Çalışmada BAPÇ öğrenci ve veli anket formları ile öğrenci, danışman öğretmen ve merkez yöneticisi yarı yapılandırılmış görüşme formlarından elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

İçerik analizinde amaç, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. İçerik analiz yardımıyla verileri tanımlamaya, verilerin içinde saklı olabilecek gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışılmaktadır. Burada yapılan işlem birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çevresinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Çalışmada açık uçlu soruları içeren anketler ve yarı yapılandırılmış görüşmeler transkript edilmiş ve elde edilen metinler öncelikle dijital ortama aktarılmıştır. Tüm veriler ATLAS-ti 6.2 nitel veri analiz programı yardımı ile kodlanmış, tema ve alt temalar oluşturulmuştur.

135

İçerik analizinde nitel araştırma verileri; verilerin kodlanması, temaların bulunması, kodların ve temaların düzenlenmesi, bulguların tanımlanması ve yorumlanması olmak üzere 4 aşamada analiz edilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Verilerin kodlanması: Çalışmada veriler öncelikle araştırmacı tarafından tekrar

tekrar okunmuş ve incelenmiştir. Araştırmacı tarafından her soruya verilen cevaplar ayrı ayrı kodlanmıştır. Kodlamada verilerden çıkarılan kavramlara veya cümlelere göre kodlama yapılmıştır. Yani belirli bir kuramsal temeli olmadan veriler satır satır okunmuş ve araştırmanın amacı doğrultusunda önemli noktalar belirlenmiştir (Strauss ve Corbin, 1990, akt., Yıldırım ve Şimşek, 2008; Yıldırım ve Şimşek, 2008). Sorulara verilen cevaplar anlamlı bölümler şeklinde gruplandırılmış ve her bölümün kavramsal olarak ne anlam ifade ettiği belirlenmeye çalışılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Çalışma grubunun her soruya verdiği birden fazla cevaplar da değerlendirmeye alınarak kodlaması yapılmıştır. Bu sebeple çalışma grubunun verdiği cevapların frekans değerleri katılımcı sayısından fazla olabilmektedir.

Temaların bulunması: Çalışmada verilerin kodlanması sonrasında ortaya çıkan

kodlardan yola çıkarak verileri genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temalar bulunmuştur. Temaların bulunması için önce kodlar bir araya getirilmiştir. Kodlar arasındaki ortak noktalar bulunmaya çalışılmış ve sonuçta temalar belirlenmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Çalışmada kodlamalar araştırmacılar tarafından yapıldıktan sonra 2 Biyoloji eğitimcisi akademisyen ve 1 üstün zekâlı ve yetenekliler ve eğitimi konusunda çalışan akademisyene gösterilerek görüşleri alınmıştır. Görüşleri doğrultusunda tema ve alt temalar tekrar düzenlenmiştir.

Verilerin kodlara ve temalara göre düzenlenmesi ve tanımlanması: Çalışmada

verilerin kodlanması ve temaların belirlenmesinden sonra bu veriler okuyucunun anlayabileceği şekilde tanımlanmış ve açıklanmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Bulguların sunulması: Elde edilen tema ve alt tema verilerinin frekans

değerleri belirlenmiş, tablolaştırılmış ve bulgular bölümünde sunulmuştur. Çalışmada verilerin sadece frekans değerleri hesaplanmıştır, merkez yöneticisi ve danışman öğretmen gibi katılımcıların frekans değerleri oldukça az olması nedeniyle yüzde değerleri hesaplanmamıştır. Çalışmada tanımlanan ve sunulan bulgular araştırmacı tarafından yorumlanmış ve sonuçlar elde edilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

136

Nitel verilerin yer aldığı araştırmalarda geçerliliği ve güvenilirliğin sağlanması önemlidir. Burada geçerlik; araştırmacının araştırdığı olguyu olduğu ve olabildiğince yansız şekilde gözlemesi anlamına gelmektedir (Kirk ve Miller, 1986; akt. Yıldırım ve Şimşek, 2008). Geçerlilik iki şekilde ifade edilmektedir. Birincisi iç geçerlilik (inandırıcılık); araştırmacının araştırma sonuçlarına ulaşırken takip ettiği sürecin araştırılan olgu ve gerçekliği ortaya koymadaki yeterliliği, ikincisi ise dış geçerlilik (aktarılabilirlik; transfer edilebilirlik); elde edilen sonuçların benzer gruplara veya ortamlara aktarılabilirliğine ilişkindir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Bir araştırmanın inandırıcılığının artırılması için uzun süreli etkileşim, derin odaklı veri toplama, çeşitleme ve uzman incelemesi gibi stratejilerin kullanılabileceğini belirtilmektedir (Lincoln ve Guba, 1985, akt. Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu çalışmada araştırmacı veri kaynakları olan katılımcılar ve BAPÇ’ler ile uzun süreli etkileşim halinde bulunmuştur. Örneğin, görüşmelerde samimi ve sıcak bir ortam geliştirilmiş, katılımcıların kendi görüşlerini daha açık ve ayrıntılı şekilde ortaya koymasına fırsat sağlanmıştır. Böylece elde edilen verilerin geçerliliği artırılmaya çalışılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Çalışmada araştırmacı elde ettiği verilere eleştirel göz ile bakmış, verilerin araştırma sorularına cevap vermede yeterliliğini ve ulaştığı sonuçların gerçeğe uygun olup olmadığını sorgulamıştır. Araştırmacı verilerin çeşitlenmesi için görüşmeler ve anketler kullanılmıştır. Uzman incelemesinde ise araştırmacı çalışmada hem ÜZYÖ’lerin eğitimleri hem de eğitim bilimleri ve biyoloji eğitimi konusunda uzman akademisyenlere araştırmayı çeşitli boyutlardan incelenmesini istemiş ve gerekli dönütler çerçevesinde çalışma şekillendirilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Çalışma sonuçlarının benzer ortamlara ve gruplara aktarılabilirliğini yani transfer edilebilirliğini artırmak için ayrıntılı betimleme ve amaçlı örnekleme yapılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Çalışmada ham verilerden ortaya çıkan kavram ve temalar düzenlenmiş, okuyucuya yorum katılmadan ve verilerin doğasına sadık kalınarak sunulmuştur. Ayrıca analiz için öncelikle her katılımcının verileri katılımcı sayısına göre numaralandırılmıştır. Bu verilerde katılımcıların metin içindeki ilginç açıklamaları da katılımcı numarası belirtilerek “…” şeklinde aynen alıntı yapılarak bulgular bölümünde verilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).

137

Güvenilirlik ise araştırma sonuçlarının tekrar edilebilirliği ile ilişkilidir. İç güvenilirlik (tutarlılık); başka bir araştırmacının aynı verileri kullanarak aynı sonuçları elde edebilirliği ile ilişkili iken, dış güvenilirlik (tekrar edilebilirlik, teyit edilebilirlik); araştırma sonuçlarının benzer ortamda aynı şekilde elde edilip edilemeyeceği ile ilişkilidir (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Araştırmacı tutarlılığı artırmak amacıyla araştırmanın başından sonuna kadar gerçekleştirdiği tüm uygulamaları ayrıntılı bir şekilde açıklamaya gayret göstermiştir. Elde edilen araştırma bulgularını araştırmacı herhangi bir yorum katmadan okuyucuya sunmaya çalışmış ve yorumunu daha sonra gerçekleştirmiştir.

Çalışmanın teyit edilebilirliğini sağlamak için uzman teyit incelemesi uygulanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu sebeple araştırmacı çalışmada tüm veri araçlarını, ham verileri, analiz aşamasında yaptığı kodlamaları ve konuyla ilgili gerekli tüm dokümanları uzman incelemesi amacıyla saklamaktadır. Ayrıca çalışmada araştırmacının rolü, veri kaynağı olan katılımcıların özellikleri, elde edilen verilerin nasıl elde edildiği, görüşme ve diğer uygulamaların nasıl gerçekleştirildiği, verilerin nasıl kayıt edildiği, sonuçların nasıl birleştirildiği ve sunulduğu gibi durumlar araştırmacı tarafından ayrıntılı şekilde tanımlanmış ve açıklanmıştır.

Çalışmada güvenirliği sağlamak amacıyla nitel veriler araştırmacı ve içerik analiz konusunda tecrübeli yüksek lisans öğrencisi tarafından da kodlanmıştır. Araştırmacı, kodlamayı yapacak ikinci kişiye kodlamaya başlamadan önce çalışma amaç ve verileri hakkında gerekli bilgileri vermiştir. Kodlamalar araştırmacı ve diğer uzman tarafından ayrı ayrı yapılmıştır. Nitel veri analizinin güvenirliği, her iki kodlayıcıdan elde edilen veriler kullanılarak Miles ve Huberman (1994) tarafından önerilen kodlayıcı güvenirliği uyum yüzdeleri formülü ile belirlenmiştir (akt. Efendioğlu, 2012; akt., Özdinç ve Altun, 2014; akt., Şimşek Bekir ve Aydın, 2014). Bu formüle göre güvenirlik = (uyuşum olan kodların sayısı)/(uyuşum olan ve olmayan kodların toplam sayısı) x 100 şeklinde hesaplanmıştır. İki farklı kodlayıcının uyuşumu için %80 üzerindeki değerlerin kodlayıcılar arası güvenirlik için yeterli olduğu ifade edilmiştir (Miles ve Huberman, 1994, akt., Özdinç ve Altun, 2014; Keeves ve Sowden, 1994, akt., Türnüklü, 2000). Uyum yüzdeleri formülüne göre BAPÇ öğrenci yarı yapılandırılmış görüşme formları bulgularının güvenirlik ortalaması %90, BAPÇ öğrenci anketleri bulgularının güvenirlik ortalaması %91, BAPÇ biyoloji alanı

138

danışman öğretmeni yarı yapılandırılmış görüşme formları bulgularının güvenirlik ortalaması %92, BAPÇ yönetici yarı yapılandırılmış görüşme formları bulgularının güvenirlik ortalaması %95 ve BAPÇVA bulgularının güvenirlik ortalaması %95 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar kodlayıcılar arasındaki uyuşumun %80 üzerindeki olduğunu ve güvenirlik için yeterli düzeyde olduğu göstermektedir (Miles ve Huberman, 1994, akt., Özdinç ve Altun, 2014; Keeves ve Sowden, 1994, akt., Türnüklü, 2000). Ayrıca güvenirlik hesaplaması sonrasında kodlayıcılar arasında iletişim sağlanmış, görüş ayrılığı yaşanılan noktalar tekrar gözden geçirilmiş, tartışılmış ve görüş birliğine varılmaya çalışılmıştır.

Çalışmada araştırmacı tarafından elde edilen bulguları desteklemek ve katılımcıların bakış açılarını yansıtmak amacıyla öğrenci ve veli anketlerinden ve tüm görüşme metinlerinden örnek alıntılara bulgular bölümünde yer verilmiştir. Bu görüşme ve anket verilenin bulgular bölümünde sunulmasında bazı kısaltmalar kullanılmıştır. Bu durumda merkez yöneticileri (MY), danışman öğretmenler (DÖ), öğrenciler (Ö) ve veliler (V) kısaltmaları ve bunların yanında katılımcının sıra numaralarına yer verilmiştir. Örneğin; (MY1): birinci merkez yöneticisi, (Ö20): yirminci öğrenci gibi. Bunlara ek olarak çalışmada görüşme bulguları (G) ve anket bulguları ise (A) kısaltmaları ile ifade edilmiştir. Örneğin; (A, Ö32): otuz ikinci öğrencinin anket bulguları, (A, V10): onuncu velinin anket bulguları ve (G, MY2): ikinci merkez yöneticisinin görüşme bulguları gibi.

Çalışmada katılımcılara ait bulguların frekans değerleri verilirken de kısaltmalara gidilmiştir. Örneğin; merkez yöneticilerinin… düşüncesi (G, 2): merkez yöneticilerinin… düşüncesindeki görüşme bulguları frekansı iki, Biyoloji alanı danışman öğretmenlerinin… düşüncesi (G, 4): Biyoloji alanı danışman öğretmeninin… düşüncesindeki görüşme bulguları frekansı dört, ÜZYÖ’lerin … düşüncesi (G, 2; A, 10 ): ÜZYÖ’lerin … düşüncesi görüşme bulguları frekansı iki ve anket bulguları frekansı 10, ÜZYÖ’lerin … düşüncesi (G, 5, 8; A, 9, 8, 2): ÜZYÖ’lerin … düşüncesi görüşme bulguları frekansları beş ve sekiz ve anket bulguları frekansları dokuz, sekiz ve iki gibi.

Çalışma bulgularının sunulmasında kullanılan tabloların oluşturulmasında sadece öğrenci ve velilerin anketlerinden elde edilen bulgularda, iki ve ikinin altında oluşan frekans değerlerine ait düşüncelere tablolarda yer verilmemiştir. Ancak

139

bulgularda frekans değerleri iki ve ikinin altında olmasına rağmen bu bulgular diğer katılımcıların düşünceleri ile benzerlik gösteriyorsa tablolara dâhil edilmiştir.