• Sonuç bulunamadı

3.6. Araştırmanın Geçerlik ve Güvenirliği

3.6.2. Nitel Boyut

McMillan (2000), nitel yöntemler kullanılarak desenlenen araştırmaların değerlendirilmesinde, çalışma kapsamındaki verilerin, analizlerinin ve sonuçlarının geçerli (inanılır-aktarılabilir) ve güvenilir (tutarlı-teyit edilebilir) olmasının büyük önem taşıdığını ifade etmektedir. Erlandson ve arkadaşları (1993), iç geçerlik, dış geçerlik, iç güvenirlik ve dış güvenirlik kavramlarının nitel araştırmanın doğasına uygun olmadığını belirtmektedir. Bu bağlamda sırasıyla iç geçerlik yerine “inandırıcılık”, dış geçerlik yerine “aktarılabilirlik”, iç güvenirlik yerine “tutarlık” ve dış güvenirlik yerine “teyit edilebilirlik” kavramlarının kullanılmasının daha uygun olduğunu ifade etmiştir (Tablo 17).

Tablo 16. Nicel ve Nitel Yöntemlerde Geçerlik / Güvenirlik Kavramları

Nicel Araştırma Nitel Araştırma

İç geçerlik İnandırıcılık

Dış geçerlik (Genelleme) Aktarılabilirlik (Transfer edebilirlik)

İç güvenirlik Tutarlık

Nitel araştırmalarda geçerlik kavramı araştırmacı tarafından araştırılan olgunun, var olduğu biçimde, yansız bir şekilde gözlemlenmesi olarak açıklanabilir (Kirk ve Miller, 1986).

3.6.2.1. İç ve Dış Geçerlik

Nitel yöntem araştırmalarda inandırıcılık (iç geçerlik) araştırmacı tarafından belirlenen tema, kategori ve yorumların gerçeği ne derece yansıttığı ile doğrudan ilgilidir. Nicel araştırma yöntemlerinde olduğu gibi katılımcıların olgunlaşması, veri toplama araçları, katılımcıların seçimi, katılımcı kaybı vb. gibi faktörler nitel araştırmanın inandırıcılığı etkileyen faktörlerden bazılarıdır (Büyüköztürk vd., 2013). Araştırmalarda inandırıcılığın kontrol altında tutulabilmesi için bir takım yöntem ve teknikler önerilmektedir (Erlandson vd., 1993): (1) Etkileşimin uzun sürmesi, (2) Verilerin derin odaklı bir şekilde toplanması, (3) Çeşitleme / Üçgenleme, (4) Uzman görüşü, (5) Katılımcı teyidi. Bu araştırmanın nitel boyutunun inandırıcılığını sağlayabilmek adına yapılan çalışmalar şu şekildedir:

1. Çeşitleme, farklı yöntemlerle toplanan verilerin birbirini desteklemek ve teyit etmek için için kullanılmasıdır. Genellikle araştırmanın inandırıcılığını artırmak için kullanılır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Araştırma kapsamında veriler çeşitleme yapılarak (görüşme, doküman incelemesi vb.) toplanmıştır. 2. Araştırma sürecinin tümünde başta çalışmanın desenlenmesi, verilerin

toplanması ve analizinde araştırmacı dışında uzman görüşlerinden yararlanılmıştır.

3. Araştırma verilerinin çözümlenmesi aşaması araştırmacı dışında bir uzman tarafından tekrar yapılmıştır.

4. Nitel araştırmalar zengin veri toplama yöntemlerini içinde barındırmaktadır. Ancak yine de araştırmacının topladığı verilerden farklı sonuçlar çıkarmak ihtimali vardır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Bu sebeple Erlandson ve arkadaşları (1993) birtakım önerilerde bulunmuştur:

a. Veri toplama sürecinin hemen sonunda veriler araştırmacı tarafından özetlenerek katılımcılardan bu özet hakkında görüş alınır.

b. Araştırmacı toplanan verileri daha uzun zaman içinde düzenleyerek ilk analizlerini yapar ve katılımcılara gönderip onlardan görüş alır.

c. Araştırmacı katılımcılarla bireysel ya da grupla bir teyit toplantısı yaparak görüşlerini alabilir.

5. Bu araştırma kapsamında toplanan nitel verilerin doğruluğuna ilişkin katılımcı teyidi yapılan ilk analizler sonucunda çalışma grubundan elektronik ortamda alınmış, daha sonra nihai analize geçilmiştir.

6. Araştırmacı uygulama sürecinin büyük bir kısmını fen bilgisi öğretmeni ile birlikte geçirmiştir. Creswell (2013), araştırmacının katılımcılarla uzun zaman geçirmesinin daha gerçekçi ve doğru bulguları ortaya çıkardığını ifade etmektedir.

7. Birbiriyle bağlantılı olan veriler yorumlama aşamasında birlikte ele alınmıştır. Nicel ve nitel araştırmalar arasındaki en önemli farklardan biri veri toplama süreci sonucu elde edilen bulguların genellenebilirliğidir (Pekbay, 2017). Genellenebilirlik dış geçerlik ile ilgili bir kavramdır. Gall, Borg ve Gall, (1996), nitel araştırmalarda katılımcı sayısının az olması sebebiyle bir genelleme yapılamayacağını ifade etmektedir. Lincoln ve Guba (1985), nicel araştırmalarda kullanılan genelleme kavramının nitel araştırmanın doğasına uygun olmadığını bu sebeple “aktarılabilirlik” kavramının kullanılmasının daha uygun olduğunu belirtmiştir. Nicel araştırmalarda araştırmacı evrene genelleme kaygısı taşımaktadır. Nitel araştırmalarda ise elde edilen sonucun benzer ortama aktarma durumunu ortaya koymak önem taşımaktadır (Eraldson vd., 1993).

Nitel araştırmalarda aktarılabilirliğin kontrol altında tutulabilmesi için ayrıntılı betimleme ve amaçlı örneklemeden yararlanılması önerilmektedir (Eraldson vd., 1993). Bu araştırmanın aktarılabilirlik düzeyinin korunması için ayrıntılı betimleme faktörü göz önüne alınmıştır. Yıldırım ve Şimşek (2011), ayrıntılı betimlemeyi, elde edilen verilerin olabildiğince araştırmacının yorumlarından uzak verinin doğasına sadık bir şekilde okuyucuya yansıtması olarak açıklamıştır. Bu bağlamda aktarılabilirliğin sağlanabilmesi için araştırma bulgularında detaylı betimlemeler yapılmış ve katılımcıların doğrudan görüşlerine yer verilmiştir.

3.6.2.2. İç ve Dış Güvenirlik

Guba ve Lincoln (1985), nitel araştırmalarda tekrar edilebilirliği vurgulayan güvenirlik yerine “Tutarlık” ve “Teyit Edebilirlik” kavramlarının tercih edilmesi önermektedir. Gibbs (2007), nitel araştırmalarda güvenirliği, farklı araştırmalar ve araştırmacılar açısından da araştırmacının benimsediği yaklaşımın tutarlığını vurgulamaktadır. Erlandson ve arkadaşları (1993), tutarlığın sağlanması için “Tutarlık İncelemesini” önermektedir. Tutarlık incelemesi, araştırmanın başından sona objektif bir şekilde takip edilerek araştırmacının gerçekleştirmiş olduğu çalışmada tutarlı olup olmadığının incelenmesidir (Yıldırım ve Şimşek, 2011).

Bir şekilde araştırma üzerinde araştırmacının etkisinin olmasından dolayı nitel araştırmalarda tam anlamıyla nesnel olabilmek mümkün değildir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Bu sebeple Guba ve Lincoln (1985), nesnellik yerine “teyit edilebilirlik” kavramını önermiştir. Bu kavram, nitel bir çalışma yapan araştırmacının elde ettiği sonuçları ham verilerle sürekli olarak teyit etmesini vurgulamaktadır. Bu bağlamda Erlandson ve arkadaşları (1993), araştırmacılara teyit incelemesini önermektedir. Teyit incelemesi, araştırmanın başta analiz aşaması olmak üzere tüm aşamalarının ham verilerle karşılaştırılarak teyit edilmesidir. Bu işlem gerçekleştirilirken dışarıdan bir uzmandan değerlendirme alınması teyit edilebilirlik açısından önemlidir (Yıldırım ve Şimşek, 2011).

Yin (2009), araştırmalarda tutarlığın sağlanması için mümkün olduğunca gerçekleştirilen süreçleri not etmenin öneminden bahsetmiştir. Büyüköztürk ve arkadaşları (2013), Gibbs (2007), Yıldırım ve Şimşek (2011) nitel araştırmaların güvenirlik süreçleri için bazı önerilerde bulunmuştur:

1. Analiz sürecinde hata yapılmadığında emin olabilmek için sürekli kontrollerin yapılması

2. Oluşturulan tema ve kategorilerin sürekli olarak verilerle karşılaştırılması ve olası sapmaların engellenmesi

3. Veri analizlerinin araştırmacılar arasında paylaşılması ve koordinasyonun sağlanması

4. Farklı araştırmacılar tarafından oluşturulan kategori ve temaların karşılaştırılması (Çapraz kontrol)

5. Bulgularda katılımcılardan alınan doğrudan alıntıların yapılması. 6. Üye kontrolü (member checking)

7. Nitel araştırmalarda izlenen aşamaların detaylı bir şekilde tanımlanması 8. Teyit ve tutarlık mekanizmasının bir uzman kontrol edilerek değerlendirmesi

Bu araştırma kapsamında nitel araştırma boyutunun güvenirliğini sağlamak adına birtakım çalışmalar yapılmıştır. Araştırmacı, nitel boyutta elde ettiği verileri kodlarken sürekli ham verilerle karşılaştırarak olası hataların önüne geçmeye çalışmıştır. Araştırmacı tarafından yapılan analizler bir uzman tarafından da değerlendirilmiştir. Yapılan çapraz kontrol sonucunda araştırmanın uyum yüzdesi %90 çıkmıştır. Miles ve Huberman (1994), çapraz kontrol sonucundaki uyum yüzdesinin %70’den az olmaması gerektiğini belirtmektedir. Verilerin çözümlenmesi aşamasında katılımcılardan alınan doğrudan alıntılar benzer verileri de doğrulamak ve teyit etmek için kullanılmıştır. Ayrıca üye kontrolü yapılarak çözümlemesi yapılan verilerin doğruluğu katılımcılar tarafından kontrol edilmiştir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR

Bu bölümde; araştırmanın alt problemlerine yönelik bulgular ve yorumları yer almaktadır. Bu bağlamda her bir alt probleme yönelik bulgular ayrı ayrı başlıklar altında ele alınmıştır.

4.1. Birinci Alt Probleme Yönelik Bulgular: Bütünleşik FeTeMM eğitimi