• Sonuç bulunamadı

Nişancızâde, Câmi‘u’l-Fusûleyn’de bulunmayan bu başlıkları sunarken de Câmi‘u’l- Fusûleyn’le ortak olan başlıklarda kullandığı yöntemin benzerini takip etmiştir. Buna binaen örnekleri naklederken zaman zaman “Bu fakir der ki” diyerek; örneğin içindeki bir ibareyi açıklama veya bulunan hükme muhalif bir hüküm olduğunu belirtme yahut daha önce geçen bir meseleyle bağlantı kurma ve okuyucuyu oraya yönlendirme, meseleyle alakalı ek bilgi verme ve naklettiği örneği eleştirme üslubunu kullanmıştır.

Örnekler:

1- Nişancızâde, el-Eşbâh’tan nakil yaptığı “Mahremlerle İlgili Hükümler” başlığında geçen “Yakınlarının vasiyetine girmezler” ibaresinden sonra:

“Girmezler” şeklinde bir genelleme yapmasının tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Kenz’de Ebu Hanife’ye göre yakın akrabalara vasiyet bırakma hususunda “en yakın olan (برقلأاف برقلأا)” kaidesinin geçerli olduğu, anne-baba, evlat ve varisin bunlar arasına girmediği, iki ve daha fazla kişiyi kapsadığı geçer. Zeylaî’nin Şerh’inde ise zâhiru’r-rivâyeye göre dede, nine ve torunun bunlar arasına girdiği, Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’a göre ise girmediği söylenmiştir.247 diyerek İbn Nüceym’i eleştirmiştir.

246 Baktır, “El-Eşbâh ve’n-Nezâir”, s. 458-59. 247 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 256a.

73

2- Nişancızâde “Köleyle İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan “Cariyenin, sahibi onunla ilişkiye girdiğini ikrar etse bile, sahibinin daveti olmadan çocuğunu ona bağlayamayacağı” meselesini aktarmıştır. Akabinde Nişancızâde, “Buna göre (cariye) davet olmadan sahibine ümmü’l-veled olmaz” diyerek hükme tekrar dikkat çekmek istemiştir. 248

3- “Mahremlerle İlgili Hükümler” başlığında Nişancızâde, el-Eşbâh’tan fer’in, aslının izni olmadan bir yolculuğa çıkmasının caiz olmadığına dair bir mesele aktarmıştır. Daha sonra yine el-Eşbâh’tan “Fer’in, yol tehlikeliyse aslının izni olmadan yolculuğa çıkması caiz değildir. Yol tehlikeli değilse: sakalı bitmemiş yaşta ise yine durum böyledir. Aksi takdirde, caizdir.” şeklinde bir mesele naklettikten sonra el-Eşbâh müellifini eleştirmiştir. “Aksi takdirde, caizdir” ibaresi birkaç satır önce söylediği hükme muhaliftir. Görüldüğü üzere fer’in aslın izni olmadan yolculuğa çıkması caiz değildir” demiştir.249

4- Nişancızâde “Mahremlerle İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan; “Oğul namazdayken ebeveynlerinden biri onun namaz kıldığını bilmeden onu çağırırsa cevap vermek vacip olur. Namaz kıldığını biliyorsa öyle değildir. Bu konuda dedelerin ve ninelerin hükmünü göremedim ancak aynı olması gerekir.”250 şeklinde bir mesele

aktarmıştır ve akabinde el-Eşbâh müellifini eleştirmiştir:

Namaz kılarken cevap vermenin vacip oluşunu dede ve nine için de geçerli kılması doğru değildir. Aksine ebeveynden başkası için gerekli olmaması gerekir. Çünkü bilindiği üzere yalnızca ebeveynin hakkı konusunda kesin bir hususiyet vardır. Hükümlerin geneline dede ve nineyi bağlamak isterse genelleme yine doğru olmaz. Allah en doğrusunu bilir.251

5- Nişancızâde “Kadınla İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan müşrik kadının öldürülmeyeceğine dair bir mesele aktarmış, ardından bu ibareyi eleştirmiştir. Genelleme

248 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 254b. 249 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 256a. 250 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 256a, 256b. 251 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 256b.

74

yapmasının doğru olmadığını çünkü el-Hidâye’de geçtiği üzere kâfir kadın savaşırsa yahut hükümdarsa veya savaşta söz sahibi biriyse öldürüleceğini, öldürülmeme hükmünün “Bu durumlar haricinde” şeklinde sınırlandırılması gerektiğini söylemiştir.252

6- Nişancızâde, konunun tamamını el-Eşbâh’tan naklettiği “Mahremlerle İlgili Hükümler” başlığında bir kimsenin vasiyetinin yakınlarından kim için geçerli olabileceğiyle ilgili meseleleri aktardıktan sonra, el-Eşbâh müellifinin yakınları için vakıf yapan birinin usul ve fürûundan kimin buna dahil olup olmayacağıyla ilgili meseleyi zikretmeyi ihmal ettiğini belirtmiştir. Ardından Kâdîhan’ın Fetâvâ’sı ve ez-Ziyâdât’tan bununla ilgili hükümleri nakletmiştir.253

7- Nişancızâde “Kadınla İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan kadının vücudunda görülmesi caiz olan ve olmayan yerleri açıklayan bir mesele aktarmıştır. Akabinde bir hatırlatma yapmıştır. Bu hükümlerin hepsinin hür kadın için geçerli olduğunu ve daha önce geçtiği üzere kölenin yalnızca göbek deliğiyle diz kapağı arasının, sırt ve karnının avret sayıldığını belirtmiştir.254

8- “Zimmîyle İlgili Hükümler” başlığında Nişancızâde el-Eşbâh’tan: “Zimmî Müslümanların aksine mescitlere cünüp olarak girebilir. Girişi Mescid-i Harâm bile olsa bizim görüşümüze göre Müslümanların iznine bağlı değildir.” şeklinde bir mesele aktardıktan sonra bir açıklamada bulunmuştur. Buna göre, zahir olan yasak olmamasının sebebinin gizlice İslam’a girdikten sonra namaz kılmak istemesi ya da mescidi ve namaz kılanları görünce İslam’a girmesi ihtimali olduğunu söylemiştir.255

9- Nişancızâde “Kadınla İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan kadının mehrini almadan önce kocasının izni olmaksızın ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkıp

252 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 257a. 253 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 256a. 254 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 257a. 255 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 259b.

75

akrabalarını ziyaret edebileceği ancak mehrini aldıktan sonra kocasının izni olmadan dışarı çıkamayacağına dair bir mesele nakletmiştir. Akabinde, görüldüğü üzere burada mehirle kast edilenin müeccel değil muaccel mehir olduğunu belirtmiştir.256

10- Nişancızâde “Kadınla İlgili Hükümler” başlığında Kâdîhan’dan Belh meşayihine göre kocanın kadının mahremlerinin her sene onu ziyaret etmesini yasaklayamayacağına ve fetvanın bu yönde olduğuna (ve aleyhi’l-fetvâ) dair bir mesele aktarmıştır.257 Daha

sonra Muhtârât’tan kocanın kadının mahremlerinin her ay onu ziyaret etmesini yasaklayamayacağı ve fetvanın bu yönde olduğu (ve aleyhi’l-fetvâ) ve kadının onları ziyaret etmesinin de aynı şekilde olduğu meselesini nakletmiştir. Ardından “Muhtârât’ta el-Hidâye müellifinden aktarılan ‘Fetva bu yöndedir’ sözü Belh meşâyihinin seçtiği hükümden farklıdır. Zahir olan Muhtârât’ta olan hükmün daha insaflı ve âdetlere daha uygun olduğudur.” diyerek birbirine muhalif hükümler arasında tercih yapmıştır.258

11- Nişancızâde “Hamilelikle İlgili Hükümler” başlığında Kenz’den hayvan yavrusunun satış esnasında eğer annesiyle birlikteyse annesine tabi olacağı görüşünün kabul görüldüğüne dair bir mesele nakletmiştir. Ardından, bu görüşü eleştirmiş ve okuyucuyu meselenin geçtiği diğer fasıllara yönlendirmiştir:

Doğru olan (es-sahîh) yavrunun satışta annesine tabi olmayacağıdır. Bu mesele yedinci faslın sonlarında geçmiştir. Ceninin ıskatıyla ilgili meseleler ise “Damânât” faslında “Ceninin tazmini” konusunda geçmiştir. Oraya bak.259 12- Nişancızâde “Mescitlerle İlgili Hükümler” başlığında el-Eşbâh’tan mescitlerde çekişmenin mekruh olduğuna ve mescitleri süpürmenin, temizlemenin, güzelleştirmenin ve mescitte kandil yakmanın sünnet olduğuna dair bir mesele nakletmiştir. Ardından,

256 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 258a. 257 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 257b. 258 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 258a. 259 Nişancızâde, Nûru’l-‘Ayn, s. 259a.

76

Suyûtî’nin (ö. 911/1505) el-Câmiu’s-sağîr’inde Peygamberimizin (sav) “Mescitleri süpürmek hurîlerin mehirleridir.”260 dediğini nakletmiştir.261

2. Câmi‘u’l-Fusûleyn’de Bulunmayan Başlıkların İncelenmesi