• Sonuç bulunamadı

ŞİİRLERİNDE TEMA

1. Nazım Birimi

Divan ve Halk şiirimizde en az ikili kümelenen dizeler üçlü, dörtlü, beşli ve daha fazla kümelenebilmektedir.128 Nazım biçimleri dize ve uyağın düzen içinde birleşmesinden oluşmaktadır. Modern şiirde ise dizeler tek baslarına bir şiir oluşturabildiği gibi, bir şiir içinde sıralanabilir. “Nazım biçimlerinde ölçü olarak kullanılan parçaya nazım birimi denir. Divan şiirinde nazım birimi beyit (kimi biçimlerde dize), Halk şiirinde dörtlük ve yeni Türk şiirinde de dizedir.”129 Nazım birimi, nazım şekillerinin belirlenmesinde temel ölçüdür. Buna şiirin bölümlerinin her birinde yer alan dize ve dizeler kümesi veya bent de diyebiliriz. Örneğin iki dizeden oluşmuş bölüklerle yazılan şiirin nazım birimi beyit, dörtlük veya dörtlüklerle yazılmış bir şiirin nazım birimi dörtlüktür. Aşağıdaki şiirde her bölümde iki dize yer almaktadır. Dolayısıyla şiirin nazım birimi beyittir.

128Dilçin, a.g.e., s. 95.

129Dilçin, a.g.e., s. 95.

Her şeyi tüketiyorum yazarak Acımı bile…

Biri içerden yağar biri dışarıdan Gözyaşıyla yağmurun ayrımı

Bir kara çalı gün boyu Geceye sığmayan insan.

Ucuzluyor çoğalan her şey Güzelin trajedisi…

Elinden tutuyorum Evler ayakta

Biraz daha yaklaşsaydım Acı çekecekti o çocuk

Benim özgürlüğüm Uykusuz gecelerin senin.

“Çizikler”, Bütün Şiirleri 2, s. 124-125.

Aşağıdaki şiir ise tek tek dizelerden oluşmaktadır. Bu nedenle şiirin nazım birimi dizedir.

Ve aşk bizi doğuran annemizdir.

Ve şiir tek kalemizdir bizim.

Her şey bu dünyada olur.

Ve bir gün mezarlarda yalnız yatarız.

“Acı Bilgi”, Bütün Şiirleri 2, s. 131.

131

Şükrü Erbaş’ın üç ciltte topladığı 19 ve bu ciltlerde yer almayan Pervane ve Bağ Bozumu Şarkıları olmak üzere 13 kitabında yer alan toplam 640 şiirinde çok çeşitli nazım birimleri kullanılmıştır. Bu şiirlerde tek bir dizeden oluşan şiirlere rastladığımız gibi 9’dan fazla dizenin yer aldığı nazım birimleriyle de karşılaşabilmekteyiz. Nazım birimlerinin Erbaş’ın şiirlerindeki dağılıma bakıldığında şiirimizin geleneksel nazım birimlerinden olan beyit ve dörtlüğe şairin çok fazla itibar etmediği görülmektedir. 97 tane düzyazı şiiri olan şairin, 41 şiiri bentlerle; 102 şiiri üçlüklerle; 27 şiiri dörtlüklerle; 5 şiiri beşliklerle; 2 şiiri altılıklarla yazılmıştır.

Bunların yanında şair bazı şiirlerinde bölükleri karışık düzenlemiştir. Örneğin 4 şiirinde 2 dörtlük 2 üçlüğü bir arada düzenlemiş, 2 şiirinde 2 dörtlük bir beşliği bir arada kullanmıştır. Kül Uzun Sürer’in içinde yer alan Aşkı Ayrılıkla Emzire Emzire şiirinde şair dokuzar dizelik bölüklerin arkasına bir dörtlük ve bir dize yerleştirmiştir.

Bunların çeşitli uygulamalarını bulmak mümkündür. Yukarıda verdiğimiz sayılardan Erbaş’ın, geleneksel nazım biçimlerine çok fazla itibar etmediği sonucu çıkarılabilir.

Çünkü bunların dışındaki şiirleri şair serbest nazımla yazmıştır. Erbaş’ın tüm şiir serüveni göz önüne alındığında serbest nazmın şairin karakteristik bir özelliği olduğunu söylemek doğru olacaktır. Kimi zaman bentlere, dörtlüklere yer vermesi, bunları öncelikle anlam ayraçları olarak görmesindendir. Şükrü Erbaş, düzenli-düzensiz nazım birimlerini kullandığı şiirlerinde nazım birimlerini birkaç şekilde ayırmıştır. En sık uyguladığı yol, nazım birimlerini herhangi bir işaret veya numara kullanmadan boşluk bırakarak ayırmaktır. Derin Kesik’in aynı adlı şiirinde birimleri madde başı sayısı verip numaralandırarak ayırmıştır.

10. Bir halkın vicdanıyım ben Koroya karşı en güzel şarkı

“Derin Kesik”, Bütün Şiirleri 2, s. 133.

Numaraların kullanılmadığı, bölümlerin birbirinden sadece bir boşluk bırakılmasıyla ayrıldığı şiirlerde konu ve tema bütünlüğünü kesinlikle kesintiye uğratmamıştır. Şiir metnini bir duygu ve düşünce ileten bir araç olarak düşünürsek, anlamı ortaya koymak için düzenlenen kompozisyonda bölükler kompozisyonun parçalarını oluşturmaktadır. Her birim kendi içinde bütün olduğu gibi, şiirin bütünlüğünün de ayrılmaz bir parçasıdır. 16 dizelik ve bir beyitten oluşan Çözümsüzlük şiiri üzerinde durumu aydınlatabiliriz.

İki demde salarmış çiçekler rayihasını Yürüdüm rüzgârdı, oturdum güneş bahçeleri.

Ağzımda sözlerinin iyi zamanları Avuçlarım gövdenden açılmış dua

Bir varoluş büyüsüydü dokunduğum her şey…

Gölgeli sokaklarda gökyüzü saatleri

Zaman dışı bir iyilikle baktım her şeye İyi ki dedim dokundum mutsuzluğun kalbine Göğüs kafesim sevmekten günler görmüş

Şiiri adeta bir öykü gibi düzenleyen Erbaş, duygu ve hayali silsileli bir şekilde geliştirmiştir, dolayısıyla nazım biriminin buradaki işlevinin anlam ayrımı sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Erbaş, birimler arası anlamsal geçişlerin belirgin olduğu şiirlerinde bazen numaralandırmaya gider. Bu uygulama ile şairin amaçladığı numaralanmış da olsa bölümlerin en genel anlamda şiirin bütünündeki anlama bağlı olduğunu ama bunun yanında her birimin kendine has bir anlamsal bütünlüğü olduğunu duyumsatmaktır. Numaralanmış bölümler arasındaki söyleyiş, ifade farklılığı bunların ayrı birer şiir olarak değerlendirilebileceği izlenimi doğurur. Şiiri vurucu bir ifadeyle bitirmek ya da okuyucuya düşünmesi için yeni açılımlar sunmak için Erbaş, düzensiz nazım birimlerinden oluşan ya da serbest nazımla yazdığı birçok şiirinde sonda tek dizeye yer verir. Şair bu dizeye anlamsal ve yapısal görevler yüklemiştir. Şiirin tamamına hâkim olan duygu ve düşünce sonda yer alan bağımsız dizeyle bir kez daha pekiştirilmiş olunur. Bu yönüyle uygulama üçer dizelik bentlerin sonuna anlamı kuvvetlendirmek için bağımsız tek dize getirilen “terza rima”ya benzemektedir. Toplam 216 şiirde sonda tek dizenin olması şekil açısından dikkati çekecek kadar önemlidir. Erbaş sonda bağımsız dizeden yukarıda da belirttiğimiz gibi farklı amaçlarla yararlanır. İlk amaç, şiirin bütünündeki anlamı pekiştirmektir:

6. Kitaplar kitaplar kitaplar içinden Üstüne kilitleyerek hayatı

133

Kapanmasını kapılar pencerelerle bileyerek Her kirpiği bir hayal cesedi

Uzak uzak sustu gürültümüze…

Yaşamanın büyüklüğünü konuşuyorduk hepimiz!

“Yalnızlık Heceleri 6”, Bütün Şiirleri 3, s. 68.

Kimi zaman sonda tek dizeden şiirin bütününde aktarılan duygu ve düşünceleri sonlandırmak, son sözü söylemek için faydalanır.

Bazen de sondaki dizeyle okuyucuyu şaşırtarak, onun hayal gücünü çalıştırmasını bekler:

Sonra onlar bir gün gelip Diliniz bu, dediler.

Gözyaşlarımız bozuldu

Ağaçlarımız sularımız kuşlarımız Bir günde geçmişinden olduk Kalbiniz artık bu, dediler…

Keşke benim uzağım olsaydın…

“Yalnızlık Heceleri 28”, Bütün Şiirleri 3, s.78.

Erbaş, anlam yaratma noktasında sonda bağımsız tek dize uygulaması ile aynı işlevde olmak üzere, düzenli ya da düzensiz birimlerin arkasından şiiri bir beyitle sonlandırmayı da çok sık dener. Bu iki dize genellikle şiirin temasını veya ortaya koyma amacında olduğu duygu ve düşünce dünyasını toplar niteliktedir. Aynı zamanda sonda tek dizede olduğu gibi burada da okuyucuya yeni açılımlar sunulmakta, onun hayal gücü harekete geçirilmektedir. Bir başka açıdan bakıldığında, sondaki bu iki dizenin genellikle yüksek anlam yoğunluğuna sahip olduğu görülecektir ki, şiirin bütününden bağımsız kendi baslarına bir şiir olabilecek göstergelere sahip oldukları da bir gerçektir. Düzenli ya da düzensiz birimlerin arkasından gelebilmektedir.

Erbaş’ın sonda bağımsız bir beyte yer verdiği şiirlerinin dağılımı şu şekildedir: Şiirde sonda bağımsız beyit, 216 şiirde bağımsız dizeyle toplam 400 şiirinde bu uygulamaya giden Erbaş’ın 1128 şiiri olduğu göz önüne alınırsa uygulamanın şekil açısından ne denli önemli olduğu bir kez daha görülecektir. Her ne kadar metinsel yineleme olarak değerlendirmek gerekirse de, Erbaş’ın şiir içinde düzenli ya da düzensiz bölükler arasında tek dizeyi yinelediği de görülmektedir.

Şiirdeki anlamın anahtarını oluşturan bu dize yinelenerek anlam yoğunluğu oluşturulurken bir taraftan bu uygulama şiirin şeklini de belirlemektedir. Erbaş, bu uygulamaya 20 şiirinde yer vermiştir. Bu tek dizenin işlevi yinelenmesi açısından bakıldığında belli duyguların kanıksanmasını sağlamakken bir taraftan da bölükler arası geçişi sağlamak, anlam bütünlüğü yaratmaktır.