• Sonuç bulunamadı

II. KÖRFEZ(2003) SAVAġ’INDA ABD POLĠTĠKAS

2.8. ABD‟NĠN ASKERLERĠNĠ ÇEKME PLANI

ABD‟nin iĢgali Irak‟a demokrasi ve istikrar sağlamaktan öte güvenlik, siyasî ve ekonomik istikrarla ilgili pek çok sorunu beraberinde getirmiĢtir. Irak‟ta güvenliğin sağlanamamıĢ olması sonucu ABD kamuoyunda da baĢarısızlık söylemleri sıklıkla yer almaya baĢlamıĢtır. Aradan geçen yıllar boyunca, iĢgale neden olarak gösterilen KĠS‟lerin Irak‟ta bulunamaması, 4000‟den fazla ABD askerînin ölmesi, yüz binlerce Iraklı‟nın yaĢamını yitirmesi savaĢın haklılığına olan inancın ve Bush yönetimine verilen desteğin azalmasına neden olmuĢtur. SavaĢ sonrasındaki tabloya bakıldığında Irak‟a müdahale için gerekli planlamanın yeterince yapılmadığı ve ülkedeki geliĢmelere göre reaksiyoner (reaktif) bir politika uygulandığı dile getirilmiĢtir. (BahçeĢehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik AraĢtırmalar Merkezi,2009:3). Bununla birlikte uluslararası kamuoyu açısından Irak iĢgali siyasî, ekonomik ve güvenlik alanlarında istikrarın sağlanması açısından son derece baĢarısız olarak yorumlanmıĢ, gelinen noktada iĢgalin Saddam Hüseyin‟i devirmek ve Baas egemenliğine son vermenin dıĢında baĢkaca bir iĢe yaramadığı, Ortadoğu‟yu istikrarsızlaĢtırdığı ve Irak‟ı parçalanma sürecine sürüklediği belirtilmiĢtir. Bununla birlikte ABD‟nin amacının her istediğini yapabilen süper güç konumunu dünyaya kanıtlamak olduğu fakat sonuçta sanılandan daha güçsüz duruma düĢtüğü yorumları da uluslararası kamuoyunda yer almıĢtır. Dolayısıyla bu tabloda ABD‟nin Ortadoğu politikalarında önemli bir zemin kaybının oluĢtuğu gözlemlenmektedir. Bu zemin kaybı ile ABD‟de iç ve dıĢ kamuoyu desteğinin giderek düĢmesi ile yaĢanan prestij kaybı ve imaj erozyonu Amerikan dıĢ politikasında değiĢim söylemine eĢlik etmiĢ, sonuçta Irak‟ta iĢgalci ülke konumundaki ABD‟de Irak‟tan çekilme planı daha fazla destek görmüĢtür. Bunun sonucunda ABD ile Irak arasında SOFA(Irak ABD Güçlerin Statüsü) anlaĢması imzalanmıĢtır. 2009 baĢında yürürlüğe girmesi beklenen anlaĢma Irak parlamentosunda 28 Kasım 2008 günü onaylanmıĢtır(BahçeĢehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik AraĢtırmalar Merkezi, 2009:3). ĠĢgalin beĢinci

yılının sonunda ABD‟nin seçilmiĢ baĢkanı Barack Obama görevi resmen devralmadan Bush yönetimi ile Irak hükümeti tarafından imzalanan anlaĢma ABD‟nin 2011 yılına kadar Irak‟tan kademeli çekilmesini öngörmektedir. AnlaĢma öncelikle her iki taraf arasında global barıĢ ve istikrarın sağlanmasında iĢbirliğinin altını çizmektedir. Bunun yanı sıra anılan iĢbirliğinin Irak‟ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik her türlü saldırı ile terörist faaliyetleri engellemek amaçlı devamı ve güvenliğin sağlanması hususlarına da vurgu yapılmaktadır(BahçeĢehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik AraĢtırmalar Merkezi,2009:5).

Güvenlik AnlaĢmasının önemli özellikleri Ģöyle özetlenebilir:

-ABD, tüm kuvvetlerini 30 Haziran 2009‟a kadar Irak köy ve kasabalarından çıkartacak.

-Aynı ABD, tüm askerî varlığını (152.000 civarındaki ABD askerî) 31 Aralık 2011‟e kadar Irak‟tan çıkartmıĢ olacak(Çetinsaya- Özhan, 2009:39).

-ABD, Irak yargı kurumlarından izin almaksızın Irak halkının meskenlerine baskınlar düzenleyemeyecek(Çakır, 2009:77).

-ABD, Irak topraklarını, komĢu ülkelere zarar vermek için kullanamayacak. -Bu anlaĢma Barack Obama yönetimini de bağlayacak.

YaĢanan son geliĢmeler göz önüne alındığında;

-ABD‟nin Irak‟tan tamamen çekilmesinin bölgesel dengelerin bozulmasına yol açacağını, tamamen çekilmesi durumunda bölgede Ġran, Rusya Federasyonu (RF) ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)‟nin etkinliğinin, ABD ve Ġsrail‟i rahatsız edecek Ģekilde artacağını, böyle bir durumun ABD tarafından kabul görmeyeceğini,

-ABD‟nin Irak‟ta güvenliği ve istikrarı tesis etmeden çekilmesi, Bush Yönetimi‟nin küresel teröre karĢı açtığı savaĢın ve Ortadoğu‟ya yönelik projelerin baĢarısız olduğunun kabul edilmesi anlamına geleceğini,

-ABD BaĢkanı Bush‟un 2 Mayıs 2007 tarihindeki, “Geri çekilme için takvim teklif etmek, baĢarısızlık için tarih teklif etmektir ve bu da sorumsuzluktur.” açıklamasına rağmen, 2008 sonrası dönemde Cumhuriyetçi BaĢkan adayının (McCain) açıklamalarının aksine ABD‟nin 44. BaĢkanı Obama‟nın, Irak‟tan çekilmeye sıcak baktığı,

-ABD‟den aldığı destek ile her alanda ABD tarafında yer alan IKBY‟nin, ABD‟nin bu desteğini kaybetmemek için, ABD Güçleri‟nin ülkeden ayrılmalarını istemeyecekleri değerlendirilmektedir.

AnlaĢma metni incelendiğinde Irak devletinin egemenliğine yapılan sayısız vurgu ile ABD‟nin iĢgalci ülke görünümüne son verilmesi arzusu açıkça gözlemlenmektedir. Böylece Irak merkezi hükümetinin zedelenen meĢruiyet ve otoritesi yeniden onarılmak istenilmekte, bağımsız bir Irak kurgusu öncelenmektedir. Irak‟ta güvenlik sorunu konusunda yetki ortak oluĢturulacak komisyona verilirken, ABD askerleri kentsel alanlarda daha az görünerek hem zayiat riskini minimize edecek hem de daha az tepki görecek Ģekilde Irak‟taki varlıklarını en az 3 yıl daha sürdürmeye devam edeceklerdir. Kentsel alanlar dıĢında ya da kentlerde oluĢturulan güvenli bölgelerdeki büyük askerî üslerde konuĢlanarak Irak devleti ve güvenlik güçlerine istemleri doğrultusunda geçici destek verecek olan ABD, böylece Irak‟taki etkinliğini devam ettirirken güvenlik yükünü bir anlamda Irak ordusu ile paylaĢmıĢ aynı zamanda Irak‟taki varlığının meĢruiyetini sağlamıĢ olacaktır. Kısaca, ABD‟nin Irak‟tan çekilme planı ve güvenlik anlaĢması Irak‟tan koĢulsuz ve bütünü ile bir çekilmeyi değil, Irak devletine koĢullu ve görece azaltılmıĢ destek sağlayan bir Amerikan varlığını öngörmektedir. Bu durum Amerika‟nın Irak‟taki varlığı açısından büyük oranda bir güç indirimi olarak tanımlanabilir. ABD‟nin çekilme planını uygulama kararının arkasında dıĢ politikadaki değiĢim havasının etkisinin ötesinde baĢkaca nedenler olduğunu da değerlendirmek gerekmektedir. (BahçeĢehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik AraĢtırmalar Merkezi,2009:4,6)

Öncelikle ABD‟nin Irak‟a bu ölçüde güç tahsisi ileride müdahale gerektirebilecek diğer var olan ve olası kriz alanlarına yönelik hareket kabiliyetini kısıtlayan bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede ABD‟nin halihazırda gerek Afganistan gerekse Irak‟ta görev yapan askerî personelinin görev değiĢimi konusunda (rotasyon) yetersiz kaldığı belirtilmekte ve bunun Amerikan ordusunun moral ve motivasyonu açısından olumsuz etkileri gündeme getirilmektedir. Irak‟ta görev yapan ABD askerleri arasında intihar olayları ile firarların giderek arttığının çeĢitli araĢtırmalarda açıklanması bu durumun en önemli göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla ABD‟nin çekilme planı Irak‟taki askerî yükün azaltılması ve Afganistan‟a yoğunlaĢmasına olanak sağlayacaktır. Öte yandan, Irak

savaĢının maliyetinin sürekli artması ve bunun ABD bütçesine getirdiği ek yük önemli bir diğer unsur olarak ortaya çıkmaktadır. 2003‟ün baĢında 100 milyar dolar olarak hesaplanan savaĢın maliyet hesabı her geçen yıl artmıĢtır. George W. Bush‟un, 2.9 trilyon dolarlık 2008 bütçe önerisi içerisinde terörle mücadele, Irak ve Afganistan için 245 milyar dolar ödenek ayrılmasını önermesi son dönemde tartıĢmaları yoğunlaĢtırmıĢtır. Irak savaĢının ABD‟ye maliyetinin 700 milyar dolar ile 2 trilyon dolar arasında olduğu iddiaları haber ajanslarında manĢet olarak geçerken kamuoyunda ciddi rahatsızlığa neden olmuĢtur. Demokrat lider Harry Reid konu ile ilgili açıklamasında; "Irak savaĢı için 400 milyar dolar belki daha fazla para harcandı. Nasıl ki çöl ortasında yapılan olimpik yüzme havuzu için harcanan para boĢa gitmiĢse bu para da öyle israf edildi" diyerek Irak savaĢına yönelik tepkilere önemli bir örnek vermiĢtir. Bu maliyet ABD merkezli finansal krizle birlikte düĢünüldüğünde Bush yönetimine karĢı tepkiler her geçen gün artmıĢ ve BaĢkanlık seçimlerinde Obama‟nın değiĢim mesajı ile birlikte yürüttüğü seçim kampanyasının odak noktası olmuĢtur. (BahçeĢehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Stratejik AraĢtırmalar Merkezi, 2009:4)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SAVAġ SONRASI IRAK’TA YENĠ YÖNETĠM ĠNġA SÜRECĠ: SEÇĠMLER, REFERANDUM, ANAYASA

Benzer Belgeler