• Sonuç bulunamadı

Nükleer araştırma reaktörleri ve ilgili tesisler farklı amaçlara, kurulumlara, bütçelere ve personel düzenlemelerine sahip olmalarından dolayı etkili FKP uygulama ve sürdürmede pek çok zorlukla karşılaşılmaktadır. Bu zorluklar aşağıda özetlenmektedir (UAEA, 2016a):

2.4.1 Tasarımdan kaynaklanan emniyet zafiyetleri

Günümüzde mevcut araştırma reaktörlerinin pek çoğunda tesis kurulurken nükleer emniyet bir öncelik olarak görülmemiş; reaktörler eğitim, araştırma ya da radyoizotop üretimi gibi belirli bir amaca yönelik tasarlanmıştır. Bu nedenle tasarımdan kaynaklanan bir takım emniyet zafiyetleri bulunabilmektedir:

- Deneyler için kullanılan ışınlama tüpleri ve pnömatik ışınlama sistemleri nedeniyle reaktör kalbine kolay erişim

- Reaktör kalbinde yeniden düzenlemeler yapmayı kolaylaştırmak için açıkta duran kalp ve yakınlarında bulunan, kolayca ulaşılabilecek el aletleri

- Talimatları kolaylaştırmak için düzenlenmiş cam duvarlı kontrol odaları - Yerleşik bilgisayar sistemlerine erişimin kolay olabilmesi

- Kullanılmış yakıt havuzlarının maliyeti düşürme amacıyla açık ve korumasız bırakılması

2.4.2 Aletlerin ve işletme donanımının hazır bulunması

Araştırma reaktörlerinde araştırma ve eğitim faaliyetlerinde kolaylık sağlamak amacıyla sıklıkla aletler ve donanım hazır bulunmaktadır. Örneğin reaktör kalbine yakıtı yerleştirmek ya da içinden çıkarmak için çubuklar, vinçler ya da yakıt kapları, elektrikli el aletleri, taşınabilir zırhlama blokları gibi aletler ve donanım hazır bulunabilmektedir. Bu tür aletlerin ve donanımın reaktör yakınında, fiziksel koruma önlemleri alınmadan kullanıma hazır bulunması emniyet zafiyetine neden olmaktadır.

2.4.3 Güvenliğe yönelik tasarım

Nükleer güç santralleri ile karşılaştırıldığında daha az ısıl enerjiye ve bölünme ürününe sahip olmasından dolayı nükleer araştırma reaktörleri, bir kaza durumunda daha az zarara neden olmakta, bu nedenle genelde daha az çeşitlilikte ve yedeklemeli güvenlik sistemlerine sahip olmaktadır. Güvenlik sistemlerinin daha az güçlü olması düşmanın kullanmak isteyebileceği bir duruma neden olmaktadır. Sistemlerin daha güçsüz olmasına neden olabilecek konular şu şekilde derlenmiştir:

- Kısıtlı güç kaynakları - Tepkime kontrolü türleri - Bozunma ısısının giderilmesi

- Yangına karşı korunmanın daha az olması

- Güvenlik sistemlerinde sınırlı çeşitlilik/yedekleme - Sınırlı bölümlendirme

2.4.4 Maddenin hırsızlık açısından çekiciliği

Genellikle araştırma reaktörlerinde kullanılan uranyum nükleer güç santrallerinde kullanılandan daha yüksek zenginliktedir. Yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyuma sahip

nükleer araştırma reaktörlerinde 25-50 kg madde hırsızlığı yaşanması durumu teröristlerin nükleer silah yapabilmeleri için yeterli miktarda nükleer maddeye erişebilmelerini olası kılabilmektedir (Bunn ve Braun, 2003). Özellikle çok sık kullanılmayan araştırma reaktörlerinde yakıt yanmasının az olması, kullanılmış ya da ışınlanmış yakıttan kaynaklanan doz oranlarının düşük olmasına neden olmaktadır. Bu doz oranı maddeyi çalmak isteyen düşmanı anında etkisiz hale getirebilecek doz oranından düşük olabilmekte ve dolayısıyla daha az caydırıcı özelliğe sahip olabilmektedir. Bu yüzden hırsızlık açısından araştırma reaktörlerindeki nükleer madde, nükleer güç santrallerindekilerden daha çekici olabilmektedir. Bu çekiciliği arttırabilecek diğer hususlar şunlardır:

- Yakıt bileşenlerinin hacmi ve ağırlığı açısından fiziksel durumu ve dolayısıyla taşınabilirliği

- Kimyasal işlemlerin karmaşıklığı ve kapsamı açısından kimyasal durumu - Nükleer madde miktarı

- Nükleer maddeye erişim kolaylığı

2.4.5 Başka tesislerle ortak yerleşim

Araştırma reaktörleri daha büyük organizasyonların içinde (ör. tıbbi radyoizotop üretimi veya eğitim yerleşkeleri), hatta hiç de reaktörlerle ilgili faaliyetlerin yürütülmediği tesislerle beraber yer alabilirler. Benzer şekilde nükleer araştırma reaktörleri farklı tesislerle beraber aynı emniyet yönetimi altında da işletilebilirler. Sınai veya araştırma tesisleri gibi farklı tesislerle ortak yerleşimin olması özel emniyet önlemlerinin alınmasını gerekli kılmaktadır. Aşağıda, genellikle araştırma reaktörleri ile birlikte bulunan tesislerin listesi verilmektedir:

- Radyoizotop üretim tesisleri - Yakıt araştırma ve üretim tesisleri

- Taze yakıt, kullanılmış yakıt veya radyoaktif kaynakları depolama tesisleri - Radyoaktif atık depolama ve imha tesisleri

- Laboratuvarlar, sıcak hücreler - Işınlama tesisleri

2.4.6 Bilgi erişiminde ve paylaşımında açıklık

Araştırma reaktörlerinde ve ilgili tesislerde yapılan işlevsel çalışmalar genellikle personel, yükleniciler, ziyaretçi bilim insanları, öğrenciler ve diğer ziyaretçiler tarafından reaktöre

erişimin kolaylıkla sağlanmasını gerektirir. Eşlik edilmeden yapılabilen çok sayıda geçici çalışan erişimi fiziksel koruma sisteminde büyük karmaşıklıklara neden olmaktadır. Buna ek olarak, bilim topluluğunun ayrılmaz parçası olan bilgi paylaşımı ve veri şeffaflığı ilkeleri bilgisayar tabanlı sistemler dâhil olmak üzere fiziksel koruma sistemi açısından zafiyet yaratabilmektedir. Bilim insanlarının ve araştırmacıların genellikle yüksek düzeyde bilgisayar bilgisine bilgi teknolojisi altyapısına erişim haklarına sahip olmaları üzerinde ayrıca durulması gereken bir nokta oluşturmaktadır.

2.4.7 Araştırma reaktörleri kullanım amaçlarının çeşitliliği

Daha önce de belirtildiği gibi araştırma reaktörleri eğitim, araştırma, nitelikli personel yetiştirme, ışınlama, nötron saçılma deneyleri, nötron radyografisi, kaynak/radyoizotop üretimi, tıbbı tedavi ve araştırma ve nötron aktivasyonu gibi pek çok farklı amaç için kullanılmaktadır. Bu çeşitlilik, emniyet açısından standart bir yaklaşım geliştirilmesini engellemektedir.

2.4.8 Bütçe

Araştırma reaktörleri farklı kurum ve kuruluşlar tarafından ortak sahip olunabilir ve mali açıdan desteklenebilir. Bu durum tesis bütçesinin kapsamını ve öngörülebilirliğini, dolayısıyla emniyet için ayrılacak bütçeyi de etkilemektedir. Ayrıca, bütçe kısıtlamalarının olduğu durumlarda nükleer emniyet bütçesi üzerine baskı uygulanabilmektedir. Bu açıdan bütçe kısıtlamaları uygun nükleer emniyet sistemlerinin uygulanması ve sürdürülmesi açısından zorluk yaratabilmektedir.

2.4.9 Düzenleyici ve uygulayıcı sorunları

Araştırma reaktörünün ve ilgili tesislerinin işleticileri nükleer emniyet kültüründen yoksun olabilirler, kimi zaman reaktörün kullanım amacının, düzenleyici gereksinimlere uyum sağlamaktan daha önemli olduğunu düşünebilirler. Bu durum nükleer emniyet uzmanlığının olmaması ya da nükleer tesisin düzenleyici kuruma direk bağlı olmasıyla daha da kötüleşebilir. Bunun gibi koşullar etkili bir düzenleyici denetimin yapılamamasına neden olabilir ve emniyet önlemlerinin uygulanmasını önemli ölçüde karmaşıklaştırır.

2.4.10 Araştırma reaktörünün saha yerleşimi

Pek çok araştırma reaktörü nükleer emniyet ve güvenlik açısından zor koşullara sahip coğrafik yerlerde bulunmaktadır. Aşağıda belirtilen özelliklere sahip olan yerler bu konuda örnek olarak verilebilir:

- Nüfusun yoğun olduğu yerlere yakınlık - Tesis etrafında yoğun trafik olması

- Olumsuz iklim veya aşırı hava koşullarının sıklıkla yaşanması - Depremsel hareketlilik

- Emniyet açısından sakıncalı topoğrafya - Gözetimsiz çalışma durumu

- Diğer tesislerle bir arada bulunması

2.4.11 Emniyet uzmanlığı seviyesi

Büyük araştırma reaktörleri haricinde, nükleer emniyet sorumlulukları genellikle tek bir tesis personeline yüklenmekte ve nükleer emniyet faaliyetleri ile ilgilenmek bu personelin yapmakla sorumlu olduğu işlerden sadece bir tanesi olabilmektedir. Bu bakımdan bu personelin emniyet sistemi konusunda bilgi ve tecrübe eksikliği olabilmektedir. Bu durum tesis yönetiminde veya düzenleyici kurumda emniyet uzmanlığının olmaması nedeniyle etkili kontrolün ve denetimlerin yapılamaması ile daha da kötüleşebilmektedir. Uzmanlık eksikliği şu sonuçlara neden olabilmektedir:

- Emniyeti gözetme ve uygulama sorumluluğu büyük oranda göz ardı edilir.

- Emniyet sorumluluğu üstlenilmesine rağmen emniyet konusundaki bilgi ve tecrübe eksikliği nedeniyle ortaya çıkan sonuç yetersiz olur.

- Emniyet sorumluluğu ticari şirkete devredilir, genellikle ticari şirketlerin esas motivasyonu etkili emniyet oluşturmaktan ziyade maddi kazanç sağlamaktır.

2.4.12 Tesisin yaşlanması sorunları

Araştırma reaktörlerinin % 70’inden fazlası 30 yaşın üstündedir. Dolayısıyla, bu tür reaktörler eski teknolojiyle ve emniyet hususlarına yeterince önem verilmeden inşa edilmişlerdir. İnşadan geçen süre boyunca birtakım güçlendirmeler yapılmış ise de yeterli emniyet sağlanamamış olabilir. İnşa süresince ya da daha sonraki güçlendirmelerde sisteme

eklenen emniyet unsurlarının etkinliği zamanla azalmış olabilir. Bu açıdan tesisin yaşlanmasından kaynaklanan zayıflıklar şu şekilde özetlenebilmektedir:

- Sağlam engel tasarımının olmaması

- Emniyet ve güvenlik bileşenlerinin bozulması

- Güçlendirme yapmaya olanak sağlamayan altyapılar, tesis tasarımları

- Güvenilirlik araştırması yapılmadan tesise ya da tesisin emniyet bileşenlerine erişim sağlamış eski yükleniciler

2.4.13 Çalışması askıya alınmış araştırma reaktörleri

Bazı nedenlerden dolayı çalışması askıya alınmış araştırma reaktörlerinde emniyet tedbirlerinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Bu reaktörlerde şu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

- Sahada kalan yakıt

- Düzenleyicinin ve uygulayıcının daha az temkinli davranması nedeniyle emniyet gözetiminin azalması

- Bütçe ve personel yetersizliği

- Yakıtın tam yanmaması nedeniyle düşük radyasyon miktarı

- Yakıtın tam yanmaması nedeniyle düşük radyasyon yayılması ve radyoaktif maddelerden yayılan radyasyon miktarının zamanla azalmasından dolayı maddenin kendini korumasının zamanla azalması

2.4.14 Nükleer ve diğer radyoaktif maddelerin taşınması

Araştırma reaktörlerinde yapılan çalışmalar nedeniyle tesis sahası içinde nükleer madde veya diğer radyoaktif maddeler sıklıkla resmi emniyet prosedürleri uygulanmadan taşınmaktadır. Prosedürlerin olmaması ya da uygulanmaması özellikle hırsızlık açısından potansiyel emniyet zayıflığı sonucu doğurmaktadır.

2.5

Fiziksel Koruma Açısından Nükleer Araştırma Reaktörleri ve

Benzer Belgeler