• Sonuç bulunamadı

Fiziksel Koruma Açısından Nükleer Araştırma Reaktörleri ve Nükleer Güç

Bu bölümde nükleer emniyeti tehdit eden tehditler ve fiziksel koruma programları açısından nükleer araştırma reaktörleri ve nükleer güç santralleri arasındaki farklar incelenecektir.

2.5.1 Nükleer emniyeti tehdit eden tehditler açısından araştırma

reaktörleri ve güç santralleri arasındaki farklar

N ü k le e r e m n iy e ti te h d it e d e n te h d itle r n ü k le e r s ila h y a p m a a m a c ıy la n ü k le e r m a d d e h ırs ız lığ ı, “ k irli b o m b a ” y a p m a a m a c ıy la n ü k le e r m a d d e h ırs ız lığ ı v e n ü k le e r te s is le rin sa b o ta ja u ğ ra m a s ı b a ş lık la rı a ltın d a in c e le n m iştir.

2.5.1.1 Nükleer silah yapma amacıyla nükleer madde hırsızlığı

N ü k le e r g ü ç s a n tra lle rin d e g e n e llik le k u lla n ıla n % 3 -5 z e n g in lik te U 235 iç e re n n ü k le e r y a k ıtın a k sin e , a ra ş tırm a r e a k tö rle rin d e g e n e llik le y ü k s e k z e n g in le ş tirilm iş u ra n y u m (Y Z U ) k u lla n ılm ış tır (U A E A , 2 0 1 6 c ). Y Z U k u lla n ım ı d a h a y ü k s e k n ö tro n a k ıla rın a sa h ip d a h a y o ğ u n ç e k ird e k le re , y a k ıt ik m a lle ri a ra s ın d a d a h a u z u n sü re k u lla n ım sü re s in e v e d a h a ç e şitli k u lla n ım a la n la rın a im k â n s a ğ la m a k ta d ır. A n c a k Y Z U ’d a n k a y n a k la n a n e m n iy e t te d b irle ri g ö z ö n ü n d e b u lu n d u ru la ra k 1 9 7 8 ’d e A B D ’n in o lu ş tu rd u ğ u A ra ş tırm a v e T e s t R e a k tö rle ri iç in D ü ş ü k Z e n g in lik (Reduced Enrichment fo r Research and Test Reactors) p ro g ra m ı B M ta ra fın d a n ta k ip e d ilm iş v e B M d e s te ğ iy le 1980 y ılın d a g e rç e k le ş tirile n U lu s la ra ra s ı N ü k le e r Y a k ıt D e ğ e rle n d irm e s i s o n u c u n d a n ü k le e r a ra ş tırm a re a k tö rle rin d e k u lla n ıla n y a k ıtla rın % 2 0 ’d e n az z e n g in lik te U 235 iç e rm e s i g e re k tiğ i s o n u c u n a v a rılm ıştır. B u b a ğ la m d a y a p ıla n Y Z U y a k ıtı d ü ş ü k z e n g in le ş tirilm iş u ra n y u m (D Z U ) y a k ıta d ö n ü ş tü rm e ç a lış m a la rı s o n u c u n d a 2 0 1 5 y ılın a g e lin d iğ in d e 93 a ra ş tırm a re a k tö rü n d e Y Z U y a k ıtla r D Z U y a k ıtla ra d ö n ü ş tü rü lm ü ş y a d a Y Z U y a k ıt k u lla n a n b u re a k tö rle r k a p a tılm ış tır. F a k a t g ü n ü m ü z d e ç a lış ır d u ru m d a k i y a k la ş ık 150 a ra ş tırm a re a k tö rü n d e Y Z U k u lla n ım ın a d e v a m e d ilm e k te d ir.

B ü y ü k o la s ılık la te r ö r ö rg ü tle rin e s a tm a k a m a c ıy la o rg a n iz e su ç ö r g ü tle rin in y a d a n ü k le e r sila h y a p m a k a m a c ıy la te r ö r ö rg ü tle rin in n ü k le e r a ra ş tırm a r e a k tö rle rin d e h ırs ız lık y a p m a la rı o la sılığ ı d e ğ e rle n d irild iğ in d e Y Z U y a k ıt k u lla n a n a ra ş tırm a re a k tö rle rin in b ü y ü k ris k te şk il e ttiğ i g ö r ü lm e k te d ir (B u n n v e d iğ e rle ri, 2 0 0 3 ). A ra ş tırm a re a k tö rü n d e k u lla n ıla n y a k ıtla r y ü k s e k n ö tro n a k ıs ın d a u z u n sü re, sü re k li o la ra k ış ın la n ırs a ç o k r a d y o a k tif o lm a k ta d ırla r. B u n u n la b irlik te , a ra ş tırm a re a k tö rü d e n e y le ri g e n e llik le k ıs a sü re li o la ra k g e rç e k le ş tirilm e k te v e d e n e y le r a ra s ın d a r e a k tö r d u rd u ru lm a k ta d ır. A y rıc a b a z ı a ra ş tırm a re a k tö rle ri d ü ş ü k g ü ç te ç a lış tırılm a k ta d ır. B u n e d e n le rle , h e rh a n g i b ir a ra ş tırm a r e a k tö r h a v u z u n d a k i h a rc a n m ış y a k ıt, ç o k r a d y o a k tif o lan , r a d y o a k tif o lm a y a n v e a ra d a k i fark lı ra d y o a k tiv ite d e ğ e rle rin e sa h ip d ü z e n e k le ri iç e re b ilm e k te d ir. B u b a ğ la m d a a ra ş tırm a

reaktörlerinde U235 açısından yeterli zenginlikteyse ışınlanmış yakıt bile nükleer silah yapmak için kullanılabilmektedir.

Nükleer güç reaktörleri ise sürekli güç sağlamak amacıyla işletildikleri için mümkün olduğu kadar uzun süre, aralıksız çalıştırılmaktadır. Reaktörler genellikle bakım ya da reaktörlerindeki yakıt çok uzun süre boyunca yanıp da yakıtın reaktivitesi önemli ölçüde düşene kadar yeniden yakıt doldurmak için kapatılmamaktadırlar. Bu nedenle, güç reaktörlerinden alınan harcanmış yakıt genellikle yüksek radyoaktif düzeyde bulunmakta ve radyoaktivite seviyesinde araştırma reaktörlerinde olduğu gibi değişkenlik göstermemektedir. İnsanların bu kadar yüksek seviyede radyoaktiviteye maruz kalması çok kısa sürede ölümle sonuçlanacak radyasyon hastalığına neden olmaktadır. Bu bağlamda intihar saldırısı yapabilecek teröristlerin bile bu derecede yüksek radyoaktiviteye sahip harcanmış yakıt hırsızlığı gerçekleştirmesi olası gözükmemektedir. Öte yandan, araştırma reaktörü yakıtı bazı durumlarda yüksek oranda radyoaktif, bazı durumlarda daha az radyoaktif olabilmektedir. Bunun sonucunda, dozimetre ya da radyasyon dedektörü kullanmayı bilen eğitimli bir terörist, ölümüne hemen sebep vermeyecek seviyede radyasyon yayan yakıtı çalmayı seçebilmektedir.

Sonuç olarak teröristlerin ya da organize suç örgütlerinin YZU yakıt kullanan nükleer araştırma reaktörlerinden YZU yakıtları çalmaları ile nükleer silah için gerekli bölünebilir madde kaynağını sağlamaları mümkünken, DZU yakıt kullanan araştırma reaktörlerinden çalınacak DZU nükleer silah için gerekli bölünebilir madde kaynağını sağlayamamakta ve doğrudan nükleer silah yapımında kullanılamamaktadır. Bu bağlamda YZU yakıt yerine DZU yakıt kullanan araştırma reaktörlerinin yaygınlaşması nükleer emniyet açısından büyük önem arz etmektedir.

2.5.1.2 “Kirli bomba” yapma amacıyla nükleer madde hırsızlığı

“Kirli bomba” yapımı için araştırma reaktörleri ya da güç reaktörlerinden ziyade hastanelerden ya da sanayi tesislerinden çalınacak radyoaktif maddelerin kullanılması daha muhtemeldir. Bununla beraber genellikle hastanelerde ve sanayi tesislerinde bulunan kaynaklar ancak birkaç gram radyoaktif madde içermektedir ve bu kaynakların neden olacağı radyoaktif maddenin kirli bomba ile dağılımı çok geniş bir alanı etkileyemeyecektir. “Akıllı” bir terörist farklı hastanelerden ve sanayi tesislerinden çaldığı küçük radyoaktif maddeleri birleştirerek büyük bir “kirli bomba” yapabilir. Ancak bunun yerine iyi korunmayan bir araştırma reaktör sahasından çalabileceği ışınlanmış yakıt çubuklarını

etkileyici patlayıcılara bağlayarak kötü niyetli eyleminde başarılı olabilir. Hastanelerde ya da sanayi tesislerinde birkaç kere hırsızlık yapması her defasında yakalanma riskini beraberinde getirirken, araştırma reaktöründe bir kerede yapacağı hırsızlık daha az riskli olabilmektedir. Harcanmış yakıtların kirli bomba yapımı amacıyla çalınması konusunda nükleer araştırma reaktörleri ve nükleer güç santralleri kıyaslandığında ise yakıtın radyoaktivitesi hesaba katılması gerekmektedir. Nükleer güç reaktörleri ve büyük araştırma reaktörlerinde kullanılan yakıt uzun süre ışınlandığında yüksek seviyede radyoaktif olacağı için bomba yapımı için uğraşan teröristin merkezi sinir sistemini etkileyecek ve teröristi kısa süre içinde bayıltacaktır. Bu noktada, sürekli kullanılmadığı için düşük seviyede radyoaktiviteye sahip harcanmış yakıtlara sahip, fiziksel koruma önlemlerinin daha az olduğu küçük araştırma reaktörleri (ör. üniversite yerleşkelerinde bulunan reaktörler) kirli bomba amacıyla hırsızlık eylemleri açısından teröristlere daha cazip gelebilmektedir.

2.5.1.3 Nükleer tesislerin sabotaja uğraması

Nükleer araştırma reaktörleri ile kıyaslandığında nükleer güç santralleri genellikle reaktör çekirdeklerinde daha yüksek radyoaktivitede yakıtlar ve soğutma havuzlarında daha fazla miktarda ve daha yüksek radyoaktivitede harcanmış yakıtlar bulundurmaktadır. Bu bağlamda bir nükleer güç santralinde yaşanabilecek terörist saldırının reaktörün korunak binasının ya da harcanmış yakıt havuzunun sağlayacağı engeli geçmesi, hayati alanlara yeterince hasar vermesi durumunda gerçekleşecek sabotaj nükleer araştırma reaktörüne göre çok daha geniş alanı etkileyecek radyolojik sonuçlara neden olacaktır. Bu bakımdan nükleer güç santrallerine yapılabilecek bir sabotajın neden olacağı sonuçlar açısından teröristler için daha cazip bir saldırı hedefi olabilmektedir. Bununla beraber özellikle şehir merkezinde, kalabalık bölgelerde bulunan ve fiziksel koruma önlemlerinin görece az olduğu nükleer araştırma reaktörlerinin sabotaja maruz kalma riski açısından nükleer güç santralleri ile aynı ölçüde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

2.5.2 Güç reaktörleri ve araştırma reaktörlerinin fiziksel koruma

programları arasında kapsam, şiddet ve yaptırımları açısından

farklılıklar

Nükleer güç santrallerin ve nükleer araştırma reaktörlerinin FK P’leri arasında kapsam, şiddet ve yaptırımları açısından farklılıklar bu bölümde incelenmiştir.

Nükleer araştırma reaktörleri ve nükleer güç santralleri arasında kapsam açısından önemli bir farklılığın nükleer güç santrallerinin kapladığı alan, karmaşık yapısı, sabotaja uğradığında araştırma reaktörlerine göre neden olabileceği çok daha ciddi radyolojik sonuçların engellenmesi amacıyla çoklu fiziksel koruma önlemlerinin ve FKS bileşenlerinin çok daha fazla sayıda olması gerektiği değerlendirilmektedir. Bununla beraber nükleer güç santrallerinin ve nükleer araştırma reaktörlerinin kendilerine özgü yapılarından kaynaklanan farklar bir yana koyulursa kapsam açısından çok benzer olacaklardır. Örneğin bir nükleer güç santralinde korunan alan içine alınmasında fayda görülen türbinler için alınan fiziksel koruma önlemleri bu nükleer güç santrali için hazırlanacak FK P’de bulunurken nükleer araştırma reaktörü için hazırlanacak bir FK P’de böyle bir bölüm olmayacaktır. Benzer bir durumun varlığı, bor nötron yakalama tedavisi tesisine sahip bir nükleer araştırma reaktöründe hasta kişilerin erişim kontrollerine dair fiziksel koruma bilgilerinin araştırma reaktörünün FK P’sinde yer alırken nükleer güç santralinin FK P’sinde yer almayacağı örneğinde de gösterilebilmektedir. Bu bağlamda nükleer tesislerin FK P’lerinin kapsamının tesislerin özgün durumları değerlendirilerek belirlenmektedir.

Bununla beraber derinlemesine savunma ve kademeli yaklaşıma göre kurulacak FKS bileşenlerinin seviyesi ve hazırlanacak FK P’lerin kapsamında yararlanılacak temel iki ölçütten bir tanesi UAEA tarafından kabul edilen nükleer maddenin hırsızlığa karşı sınıflandırılmasıdır (Resmi Gazete, 2012a). İkinci ölçüt ise nükleer tesisin sabotaja uğraması durumunda neden olacağı radyolojik sonuçların şiddetidir. Sabotajın neden olduğu radyolojik sonuç Devletin belirlediği kabul edilemez sonuç seviyesini aşmakta ise tesiste uygulayıcının en üst düzey fiziksel koruma önlemlerini alması gerekmektedir (UAEA,2011). Sabotaja uğraması durumunda nükleer güç santralleri en şiddetli radyolojik sonuçlara neden olması beklenirken araştırma reaktörlerinin de bulunduğu konum itibariyle yerleşim alanlarına yakın olabilmesinin etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Nükleer tesislerin fiziksel koruma açısından sınıflandırılmasına örnek bir çalışma Finlandiya’da yapılmış ve tesisler hırsızlık ve sabotaj tehditleri göz önünde bulundurularak sınıflandırılmıştır (Tablo1).

Tablo 1’e göre sınıflandırılan tesislerden 1. ve 2. sınıf nükleer tesislerin erişimi kısıtlı alan, işletme alanı, korunan alan ve hayati alan olmak üzere dört emniyet alanı oluşturması gerekirken 3. sınıf nükleer tesislerin en az iki emniyet alanı oluşturması gerekmektedir. Kademeli yaklaşım gereğince nükleer tesisin en dış alanı olan erişimi kısıtlı alanda emniyet

Tablo 1 Finlandiya’da nükleer tesislerin sınıflandırılması

1. Sınıf Tesis 2. Sınıf Tesis 3. Sınıf Tesis

Nükleer güç santrali Nükleer araştırma reaktörü Nükleer madde taşınmadan ya da nükleer maddeden arındırılmasından sonra nükleer güç santrali

Harcanmış nükleer yakıtın kuru ya da havuz deposu

Yüksek seviyeli nükleer atığın işlendiği ya da imhasının yapıldığı tesis

Düşük ya da orta seviyeli atığın işlendiği ya da imhasının yapıldığı tesis. l.sın ıf nükleer maddenin işlendiği ya da depolandığı tesis 2.sınıf nükleer maddenin işlendiği ya da depolandığı tesis 3.sınıf nükleer maddenin işlendiği ya da depolandığı tesis (STUK, 2013)

personeli rastgele devriye gezmesi gerekirken, işletme alanı iki tel örgüyle çevrilmektedir. Korunan alanın çevresi TET’te belirlenen tehdide karşı korunması gerekirken, korunan alan içinde bulunan nükleer güvenlik işlevlerinin yürütüldüğü yapıları, sistemleri ve bileşenleri; nükleer maddeleri, kontrol odasını, alarm merkezini içeren alanlar ise hayati alan olarak nitelendirilmekte ve en üst seviyede korunmaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda nükleer güç santralleri ve nükleer güç reaktörlerinin FK P’leri için uygulanacak yaptırımlara dair herhangi bir farklılığa rastlanmamıştır. Ülkelerin fiziksel koruma konusunda eksiklik tespit etmeleri durumunda uygulayacakları yaptırımlar genel anlamda tüm nükleer tesisleri kapsayacak şekilde belirlenmiş, nükleer güç reaktörü ve nükleer araştırma reaktörleri arasında fark gözetilmemiştir.

2.6 Hayali Bir Araştırma Reaktörü ve İlgili Tesisler için Örnek Bir

Benzer Belgeler