• Sonuç bulunamadı

Mutfak Turizmi Kavramı ve Özellikleri

2.3. Mutfak ve Turizm İlişkisi

2.3.1. Mutfak Turizmi Kavramı ve Özellikleri

Turist istek ve ihtiyaçlarında görülen değişiklikler, turizmin kıyı kesimlerde, belirli yerlerde ve yaz aylarında yoğunlaşması gibi nedenlerle turizm çeşitlendirme faaliyetleri gittikçe önem kazanmaktadır. Turizm çeşitlendirme faaliyetleri rekabet avantajı, turizm sezonunu uzatma ve mevsimlere yayma, turizm talebinin ülke içinde farklı destinasyonlar arasında eşit dağılımını sağlama gibi üstünlükleri sayesinde ilgi görmektedir. Bu kapsamda mutfak turizmi de, turistlerin bölgeye çekilmesinde, bölgedeki turist sayısını artırmada, bölgenin tanıtımına ve kalkınmasına katkıda bulunan önemli bir araçtır (Doğdubay ve İlsay, 2016: 169). Çünkü, bir bölgenin mutfağında yer alan yiyecekler, o bölgeye ait konaklama, doğa, iklim gibi çekicilikler arasında yer almakta, o bölgenin tercihinde ve bölgeyi tercih eden turistlerin yaşadığı deneyimler üzerinde etkili olmaktadır (McKrecker vd., 2008: 137).

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyararşi’sinin birinci basamağında yer alan yeme- içme ihtiyacının giderek temel ihtiyaç niteliğinden çıkıp turistik deneyimlerinin

17

vazgeçilmez unsuru haline gelmesinden doğan mutfak turizmi, turizm sektöründe en fazla ele alınan konulardan biridir (Hjalager ve Corigliano, 2000: 281). Du Rand ve Heath (2006: 207), mutfak turizminin, bir niş veya alternatif turizm çeşidi olarak algılanabileceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, bazı araştırmacılar mutfak turizmini, kültür turizmi (Santich, 2004; Ignatov ve Smith, 2006) kapsamında ele alırken, bazıları ise alternatif (Uyar ve Zengin, 2015) veya özel ilgi turizmi (Hall ve Sharples, 2003; Shenoy, 2005) kapsamına dahil etmektedir.

Daha önceki bölümde belirtildiği gibi, alanyazında yiyecek-içecek ile turizmi ilişkilendiren çalışmalarda bu ilişkiyi açıklamak için çeşitli kavramlar kullanılmaktadır. Bu kavramlar, gastronomi turizmi, gurme turizmi, mutfak turizmi, yiyecek turizmi gibi farklı şekillerde ele alınmaktadır (Telfer ve Wall, 1998; Cusack, 2000; Hall ve Sharples, 2003; Cohen, 2004; Cohen ve Avieli, 2004; Quan ve Wang, 2004; Mitchell ve Hall; 2003; Shenoy, 2005; Du Rand ve Heath, 2006; Doğdubay ve Giritoğlu, 2011; Smith ve Xiona, 2008; Chuang, 2009; Henderson, 2009; Montanari ve Staniscia, 2009; Yüncü, 2010; Karim ve Chi, 2010; Ottenbecher ve Harrigton, 2013; Shalini ve Duggal, 2015). Bu yaklaşımlar genellikle birbirleri yerine kullanılmaktadır. Ancak kendilerine yönelik talebi belirleyen turist tutumunun ilgi düzeyi ve sayısına göre ince farklılıkları bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, talep düzleminde gerek niceliksel gerekse niteliksel açıdan birbirinden farklılaşma eğilimindedirler. Bunun yanı sıra, bu yaklaşımlar yiyecek tüketimine yönelik turizm faaliyetleri oluşturması bakımından da birbirleriyle ilişkili olma eğilimi göstermektedir (Hall ve Sharples, 2003: 11). Bu kavram kargaşasını giderebilmek için öncelikle kavramlar arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılacaktır.

Hall ve Sharples (2003: 11), özel ilgi turizmi altında yiyecek turizmini şemsiye kavram olarak önermiş, bu kavramların farklılık ve bezerliklerini turistlerin ilgi düzeyi ve talep önceliklerine göre sıralamıştır. Sözü edilen sıralama Şekil’2 de yer almaktadır.

18

Şekil 2. Özel İlgi Turizmi Olarak Yiyecek Turizmi

Kaynak: Hall. M. C. ve Sharples, L. (2003). “The Consumption of Experiences or The Experiences of Consumption? An Introduction to The Tourism of Taste”, Food Tourism Around the World içinde (ed.: M.C. Hall, L. Sharples, R. Mitchell, N. Macionis ve B. Cambourne). Burlington. Elsevier Butterworth- Heinemann, s.11.

Şekil 2’de turistlerin ilgi düzeylerinden yola çıkılarak yapılan sınıflamada, ilk düzey gurme turizmi ve gastronomi turizmi olarak ikiye ayrılmaktadır. Gurme turizmi, turist açısından pahalı veya yüksek seviyede ilgi gören restoranı, şaraphaneleri, pazarı ve festivalleri içermektedir. Bu gruba dahil olan turistlerin çoğu faaliyetleri yiyeceklerle ilgili olup, tüketilen ürünlerin seçkin olması yönünde bir eğilim mevcuttur. Şekilde dikey eksendeki turist sayısı ile yatay eksendeki yiyeceğe olan ilgi düzeyleri arasındaki ilişki verilmiş, bu ilişkiye göre ilgi düzeyi arttıkça turist sayısında azalma olduğu ifade edilmiştir. Buna göre katılımcı sayısı en az olan gurme turizmidir. Gastronomi turizmi, gurme turizminde olduğu gibi seyahatin birincil motivasyon unsurudur. Yiyecek ve içeceklerle ilgili olarak daha geniş bir ilgi alanını kapsar. Bu ilgi yiyecek, kültür ve yiyeceklerin üretim yerleri dahil daha geniş boyutları kapsayan bir ilgiyi içermektedir.

BİRİNCİL İKİNCİL DESTEKLEYİCİ GURME TURİZMİ GASTRONOMİ TURİZMİ MUTFAK TURİZMİ KIRSAL/KENTSEL TURİZMİ Katıl an T u rist Yüksek İlgi

Orta Derece İlgi

Düşük İlgi

Düşük İlgi veya İlgisiz

19

İkinci düzey olan mutfak turizminde yiyeceğe orta derecede bir ilgi duyulmaktadır. Bu gruba dahil olan turistler yaşam tarzının bir parçası olarak yerel bir pazarı, yiyecek festivalini, restoran ve şaraphane ziyaret etme gibi faaliyetlerde bulunurlar. Üçüncü düzey kırsal turizm çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu düzeyde yiyeceğe düşük ilgi duyulmaktadır. Sadece değişiklik olsun diye veya sıra dışı olduğu için yerel pazarı ziyaret etmek, yiyecek festivaline katılmak, şaraphane gezmek söz konusudur. Dördüncü seviye yalnızca seyahat ve turizmle ilişkilendirilir. Yiyeceğe karşı düşük ilgi veya ilgisizlik söz konusudur. Bu gruptaki turistler seyahat süresince yemek zorunda oldukları için tüketim eğiliminde bulunurlar ve bilinen restoranları tercih ederler. Turist sayısının en fazla olduğu düzeydir.

Benzer bir ayrım da Kim ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Onlara göre gurme ve gastronomi turizminde yemek, turistlerin belirli bir destinasyonu tercih etmelerindeki birincil motivasyon kaynağıdır. Mutfak turizminde yemeğin tüketilmesinden ziyade yemeklerle ilgili faaliyetler ağırlıktadır. Kırsal turizmde ise, yemek bir fiziksel ve biyolojik bir gereksinim olarak ikincil motivasyon kaynağı olarak görülür (Kim vd., 2009). Ignatov ve Smith (2006: 237) ise, gastronomi ve mutfak ayrımı yapmıştır. Gastronominin yiyecek-içecek uyumu, pahalı ve kaliteli yiyeceklerden zevk alma, üst seviye yaşam tarzından oluştuğunu, mutfağın ise, yiyeceklerin hazırlanması, kullanılan malzemeler, yiyeceklerin üretim ve tüketimi, etkinlikler, motivasyonlar ve turizm unsurlarını kapsadığını ifade etmişlerdir.

Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde, aralarında farklılıklar olmakla birlikte, bu kavramların tamamının birbiriyle paralellik gösterdiği söylenebilir. İlgili alanyazın da bu turizm türü genellikle “Gastronomi Turizmi” veya “Mutfak Turizmi” olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada “Mutfak Turizmi” kavramı tercih edilecektir. Bunun nedeni ise, yiyecek kavramının üzerinde durduğu gıda tüketiminin ötesinde, yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılacak malzemelerden, hazırlama ve sunumuna kadar birçok süreci kapsamasının yanı sıra, sosyo-kültürel boyutu da içeren bir kavram olmasıdır. Ignatov ve Smith (2006: 237) de yaptıkları çalışmalarda “mutfak turizmi” kavramını tercih etmişlerdir. Bununda gerekçesini şu şekilde ifade etmişlerdir: “Yalnızca pişirmeye yapılan vurgu oldukça dardır, oysa mutfak terimi; içindeki malzemeleri, yiyeceklerin hazırlanmasını, içecekleri, yiyecek üretimini, motivasyonu, etkinlikleri, kurumsal yapıyı ve turizmi içermektedir”.

20

Mutfak turizmi kavramı, yiyecekler vasıtasıyla farklı kültürleri deneyimlemeyi ifade eder (Kivela ve Crotts, 2006: 356). Diğer bir ifadeyle, insanların seyahatleri sırasında ortaya çıkan yiyecek deneyimleri ile ilgilidir. Bazı insanlar seyahatleri ve tatilleri süresince evde yedikleri yiyeceklere benzer yiyecekler ararlar. Buna karşın, diğer kültürlerin yiyeceklerini merak edip tatmak isteyen, farklı yiyecek deneyimi yaşamak isteyen insanlar da vardır (Karim ve Chi, 2010: 533). Bu bağlamda, mutfak turizmi genellikle amacı yerel lezzetleri keşfettirip unutulmaz mutfak deneyimleri kazandırmak olan seyahatler olarak tanımlanabilir (Horng ve Tsai, 2012: 41). Mutfak turizmi kavramı aslında çok eskidir. Tüccarlar binlerce yıl önce ticaret yapmak ve evlerine getirmek için farklı ve egzotik gıda arayışı doğrultusunda yurtdışına seyahat etmişlerdir (Yun vd., 2011: 1). Ancak bu kavram ilk kez 1998 yılında turistlerin yiyecek yoluyla diğer kültürleri tanıyabileceğinden yola çıkılarak önerilmiştir (Du Rand ve Heath, 2006: 207).

Mutfak turizmi “bölgesel yiyeceklerin satın alınması ya da tüketilmesi sırasında yapılan seyahatler” olarak tanımlanmaktadır (Yun vd., 2011: 2). Green ve Dougherty (2008: 150)’e göre mutfak turizmi, genel olarak benzersiz ve unutulmaz yeme-içme deneyim arayışı olarak tanımlanan, turistler ile yerel yiyecek sistemlerini birbirine bağlayan bir yoldur. Başka bir ifadeye göre, bir bölgeye özgü yiyecek ve içeceklere ilişkin unsurları içeren kültürel öğelerdir (Smith ve Costello, 2009: 100). Mutfak turizmi sadece yeme- içme ile ilgili değil, aynı zamanda gıda festivallerinden çiftlik ziyaretlerine kadar değişen olaylar ile de ilgilidir (Karim ve Chi, 2010: 533). Daha açık şekilde ifade etmek gerekirse, yerel ve geleneksel yemeklerin tadımı, bunlarla ilgili üretim biçimleri, etkinlikler, belirli besinleri üreten destinasyonların ziyareti, yemek kursları, yerel pazarlardan alışveriş gibi yemeğin etrafında gelişen soyut kültürel özellikler ve yemeklerin ardındaki öykü de mutfak turizminin kapsamını oluşturmaktadır (Smith, 2007: 111). Bu kapsamda Smith ve Xiao (2008: 290) mutfak turizmi kaynaklarını olanaklar, aktiviteler, etkinlikler ve organizasyonlar olmak üzere dört temel kategori altında incelemiştir. Bunlar Çizelge 1’de sunulmaktadır.

21

Çizelge 1. Mutfak Turizmi Kaynaklarının Tipolojisi

Olanaklar Aktiviteler Etkinlikler Organizasyonlar Binalar/Yapılar  Gıda işleme tesisleri  Şaraphaneler  Bira fabrikaları  Çiftçi pazarları  Yiyecek ve içecek müzeleri  Restoranlar Arazi Kullanım Alanları  Çiftlikler  Meyve bahçeleri  Üzüm bağları  Kırsal restoran bölgeleri Rotalar  Şarap rotaları  Yiyecek rotaları  Gurme turları Tüketim  Restoranlarda yemek yemek  Yerel yiyeceklerin kullanıldığı piknik alanlar  Perakende yiyecek ve içecek satışı  Kendin pişir kendin ye imkanları Turlar  Şarap bölgeleri  Tarımsal bölgeler  Şehirlerin yiyecek bölgeleri Eğitim/Gözlem  Aşçılık okulları  Şarap tadımı/eğitim  Şaraphane ziyaret  Aşçılık yarışmalarını izleme  Yiyecek ve içecek kitap ve dergilerini okumak Misafir Şovları  Yemek ve şarap şovları  Pişirme araçları mutfak şovları  Ürün lansmanları Festivaller  Yiyecek festivalleri  Şarap festivalleri  Hasat festivalleri  Restoran sınıflandırma ları veya sertifikasyon sistemleri  Yiyecek ve şarap sınıflandırma ları  Dernekler

Kaynak: Smith, S. L. J. ve Xiao H. (2008). ‘‘Culinary Tourism Supply Chains: A Preliminary Exemination’’. Journal of Travel Research, 46(3), s.290.

Yukarıdaki tabloda yer alan bilgilere göre olanakların, aktivitelerin, etkinliklerin ve organizasyonların kaynaklık ettiği yapılar, arazi alanları, tüketim,

22

turlar, eğitimler, şovlar ve festivaller gibi başlıca mutfak ürünleri turistlerin tüketim ve gözlem gibi faaliyetleri çerçevesinde ve çeşitli organizasyonların denetim eylemleri kapsamında mutfak turizmi kaynaklarının tipolojisini oluşturmaktadır.

Mutfak turizminin kökleri tarım, kültür ve turizmden gelmektedir (Cusack, 2000; Selwood, 2003; Du Rand ve Heath, 2006). Bu üç unsur, mutfak turizminin bir destinasyonda deneyim olarak pazarlanması için aktivite ve imkan sağlamaktadır. Tarım yiyeceği, kültür tarihi ve estetiği, turizm ise altyapı ve servisleri sunmakta olup, bu üç unsuru mutfak turizmi deneyimi olarak birleştirmektedir. Bu yargıyı destekler nitelikte Quan ve Wann (2004) da mutfak turizminin, tarım ürünlerini değerli kılmak, diğer toplumların yiyecek kültüründen yararlanmak, bir takım eğlence programları oluşturmak, yiyeceği ön plana çıkararak destinasyonları pazarlamak, yerel kimliği geliştirilerek yöresel yiyeceklerin değersiz olarak algılanmamasında ve turizmin pazarlanmasında küçümsenmemesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Mutfak turizminin katkılarına değinilecek olunursa, kişisel ve yerel katkıları çeşitli araştırmacılar tarafından dile getirilmiştir. Kişisel katkılara bakıldığında, turistlerin seyahat motivasyonlarını, pişirme alışkanlıklarını değiştirir, yerel lezzetlere yönelik deneyimleri geliştirerek onları eğitir, yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler, turist ile yerel halk arasında duygusal bir bağ kurulmasını sağlar ( Du Rand ve Heath, 2003; Karim ve Chi, 2010; Kim vd., 2010), yerel katkıları ise, bölgeye turist çekerek ekonomik ve toplumsal kalkınmayı sağlar, bölgelerin tanıtılması ve kültürel yapılarının korunmasını sağlar, tarımsal üretimi canlandırır, yerel ve bölgesel turizm kaynaklarını yaygınlaştırır ve güçlendirir, markalaşma ve rekabet avantajı sağlar, turizm harcamalarını artırır, yıl boyunca turist çekme ve kalış süresini uzatmak şeklinde sıralanabilir (Quan ve Wang, 2004; Ignatov ve Smith, 2006; Du Rand ve Heath, 2006; Karim, 2006; Okumuş vd., 2007; Henderson, 2009, Kim vd., 2010; Ottenbacher ve Harrington, 2013).

Mutfak turizmi, günümüz pazarında istikrarlı bir şekilde büyümektedir. Sadece turistler için değil, aynı zamanda destinasyonun sosyal, ekonomik ve çevresel gelişimine katkıda bulunur (Karim ve Chi, 2010: 534). Yerel kültürü ve yerel kimliği temsel eder, bunun yanı sıra yerel kültürlerin mutfakları hakkında ilginç hikayeler

23

içerir. Bu nedenle, özgün mutfaklar sadece seyahatin popülerliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda bir ülkenin kültürel imajını da geliştirir (Horng ve Tsai, 2012: 41).

Yukarıdaki yapılan açıklamalar çerçevesinde mutfak turizminin, ekonomik, eğitimsel, kültürel ve sosyolojik boyutları olan önemli bir kavram olduğu, seyahat süresince sadece açlık duygusunu giderme olarak görülemeyeceğini, bunun aksine yerel kalkınmaya etkileyip katkı sağlayacak bir turizm çeşidi olduğu söylenebilir.