• Sonuç bulunamadı

Yukarıda da belirtildiği gibi, akran öğretimine ilişkin alanyazın incelendiğinde yapılan çalışmaların genellikle matematik öğretimi, fen öğretimi, okuma yazma öğretimi, yabancı dil öğretimi, müzik aletlerinin öğretimi ile hukuk, muhasebe, spor, tıp, hemşirelik alanlarına yoğunlaştığı göze çarpmaktadır. Akran öğretimi genellikle öğrenilmesi zor olan bir alanda başarılı olan öğrencilerin başarısız olan öğrencilere ders verme etkinliği olarak uygulanmaktadır. (Topping, 1988; Robinson ve Morrow, 1991; Potter, 1997; Topping ve Ehly, 1998; Johnson, 2002; Demirel, 2013; Can, 2009; Odel, 2010; Subaşı 2002, Sevenhuysen vd., 2013, Karabulut, 2003; Thornton, 1994). Ulusal Alanyazın taramasında benzer bir çalışmaya rastlanamamış olup, uluslararası yazında ise mesleki ve teknik eğitim alanında akran öğretimine ilişkin çok az sayıda çalışmanın yapıldığı görülmüş ve turizm ve otelcilik alanında ise birkaç çalışmaya rastlanmıştır. (Wray, 2010; Capstick ve Flemning, 2002; McCleary ve Weaver, 1990).

Uluslararası yazında mutfak eğitimi ile ilgili olarak ise çalışmaların çoğunlukla sağlıklı beslenme, beslenme bilgisi, bilinçli gıda tüketimi obeziteden kaçınma gibi konularının akranlar aracılığı ile öğrenimine yoğunlaştığı görülmüştür (Nelson vd., 2013; Liquori vd., 1998; Salvy vd., 2009; Bevelander vd., 2013).

Mutfak becerilerinin akran öğretimi yöntemi ile öğretilmesi ile ilgili olarak Oakley vd. (2017), akran öğretenler ve yetişkinler aracılığı ile yaşları 11 ile 14 arasında değişen 6. ve 7. Sınıf öğrencileri üzerinde yaptıkları araştırmada, mutfak eğitiminin öğrencilerin mutfak becerilerine ilişkin tutum, öz yeterlilik inancı, mutfak bilgi ve becerisi üzerine etkisini ve uygulanabilirliğini test etmeyi amaçlamışlardır. Araştırmanın uygulamalı eğitimlerinin sonucunda, akran öğretiminin uygulandığı grubun “bilgi” boyutunda ön-test son- test ölçümleri arasında anlamlı bir şekilde artış gösterdiği ortaya çıkmıştır. Ancak yapılan gözlem sonuçlarına göre yetişkinlerce verilen eğitimlere göre akran öğretenlerce verilen derslerin akran öğretenlerce belli kısımlarını hızlı geçildiği, daha informal biçimde ders işlendiği ve akran öğretenlerin bazı kesme tekniklerini yanlış uyguladıkları ortaya çıkmıştır.

Lavelle vd. (2016), erken yaşlarda beslenme bilgisi, mutfak bilgi ve becerilerini edinmenin ileriki yaşlarda görülebilecek diyabet ve obezite gibi hastalıklardan korunmanın

önemli bir stratejisi olduğunu vurgulamışlardır. Özellikle yemek pişirmeyi öğrenme yaşını tespit etmeye yönelik olarak yapılan araştırmada katılımcıların mutfak becerilerini daha çok çocukluk ve ergenlik döneminde kazandıkları ortaya çıkmıştır. Katılımcılar mutfak becerilerinin nereden öğrenildiğine ilişkin 22 kaynak belirtmişlerdir. Bu kaynakların sıralaması incelendiğinde ilk üç sırayı %60 oranla anne, %16 oranla evde yaşayan başka birisi ve %13 oranla ise arkadaşlar almıştır. Buna göre %13’lük oranla 3. Sırada yer alan arkadaşlar aynı zamanda katılımcıların akranları olarak değerlendirilip, akranlar aracılığı ile mutfak becerilerinin kazanımının çocukluk ve ergenlik dönemine dayandığı ve mutfak becerilerinin öğreniminde akranların önemli bir etkisinin olduğu söylenebilir.

MacKenzie ve Arbor (1979), lise düzeyinde verilen 12 haftalık beslenme bilgisi dersinin 4 haftasını çapraz akran öğretimi uygulaması kapsamında yapmışlardır. Ön-test son- test kontrol gruplu araştırmanın sonucunda deney grubunun puanlarının kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek çıktığı saptanmıştır.

Birnbaum vd. (2002) beslenme bilgisi dersinde 7. Sınıf öğrencilerinin 6. Sınıf öğrencilerine liderlik ettikleri araştırmalarında akran öğretiminin de dahil edildiği derslerde öğrencilerin doğru besin tercihi yapma oranlarında artış olduğuna yönelik anlamlı farklılıklar bulmuşlardır.

Turizm ve otelcilik eğitiminde akran öğretimi ile ilgili alanyazın taramasında öğrencilerin öğrenme stilleri ve öğrenci merkezli öğretim üzerine yapılmış çalışmalara rastlanmış ve akran aracılı öğrenmenin öğrenme stilinin bir boyutu olduğu ve aktif öğrenme için önemli bir öğretim stratejisi olduğu vurgulanmıştır. (Barron ve Watson, 2006; Green ve Sammons, 2014; Kim ve Davies, 2014; McCleary ve Weaver, 1990; Miller vd., 2013)

McCleary ve Weaver (1990), yüksek katılımlı akran tabanlı eğitim adlı yükseköğretim seviyesinde turizm pazarlaması dersi üzerinde bir çalışma yapmışlardır. Dersi alan sınıf ikiye ayrılarak öğrencilerin sıra ile ders vermesi sağlanmıştır. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin derse katılımını teşvik edilmesi üzerine etkili sonuçlar elde edilmiş, öğrencilerin iletişim ve liderlik becerisi kazandığı sonucuna varılmıştır. Uygulamada yaşanan en büyük zorluğun ise bu programı uygulamanın çok zaman gerektirdiğidir. Bu nedenle uygulamayı sadece belli konularda ya da konunun en önemli yerlerinin anlatımı için kullanılmasının uygun olabileceğini belirtmişlerdir.

Capstick ve Fleming (2002), Bournemouth üniversitesi konaklama işletmeciliği alanında verilen bir kurs programı dâhilinde ikinci sınıf öğrencilerinin birinci sınıf öğrencilerini akran destekli öğretim yöntemi ile ders verdiği ve akran danışmanlığı (mentorluk) yaptığı bir çalışmayı incelemişlerdir. Bu çalışmada akran destekli öğretimin

birinci sınıf öğrencilerinin kritik düşünme becerilerinin geliştireceği, öğrencilerin kurstaki performanslarını artıracağını belirtmişlerdir. Ayrıca çalışmaya katılan öğrencilerin akran öğretimi ve grup çalışmaları ile birbirlerini desteklemelerinin bilgi seviyelerini artırdığını belirttiklerini rapor etmişlerdir.

Wray (2010), Konaklama işletmeciliğinde öğrenci bağlılığı ve öğrencilerin deneyimleri isimli doktora tezinde öğrencilerin okula adaptasyonlarında ve özellikle grup ve takım çalışmalarında akran öğretiminin önemini vurgulamıştır. Özellikle konaklama işletmeciliği bölümlerinde yiyecek içecek hazırlama gibi uygulamalı derslerinin ağırlıklı olduğunu ve atölyelerde çalışıldığına dikkat çekerek ağırlıklı olarak grup çalışmalarının ve beceri eğitimlerinin olması nedeniyle öğrencilerin akran ve fakülteleri ile yakın etkileşim içinde olduğunu da ifade etmiştir.

Kim ve Davies, (2014), lisans düzeyinde verilen turizm ve otelcilik derslerinde öğrenci merkezli eğitim üzerine öğretmen görüşlerini inceledikleri bir araştırma yapmışlar aynı zamanda akran ilişkinlerini de incelemişlerdir. Öğrencilere çeşitli görevler vererek onların aktif bir şekilde derse katılımı sağlanmıştır. Görevlerden bir tanesi yiyecek içecek üzerine turistik talebin akademik literatür bilgilerini göstermek üzerinedir. Öğrenciler bunun için akranları ile etkileşim kurarak şarap ve yiyecek tadımının da yapıldığı çekim merkezlerini ziyaret etmiş ve bunu sınıfta akranları ile tartışarak etkileşimli bir ders işlemişlerdir. Ayrıca ulusal şarap merkezine bu kapsamda bir gezi de organize etmişlerdir. Çalışma sonucunda akranlar arası etkileşimin öğrencilerin öğrenmesi üzerine olumlu etkilerinin olduğu ortaya konmuştur.

Yeme içme sektörü her geçen gün daha popüler olmakta ve sürekli yenilenmektedir. Mutfakta kullanılan teknik ve reçeteler sürekli güncellenmektedir. Mevcut eğitim müfredatları içine bu yenilikler kolaylıkla adapte edilememektedir. Aşçılık mesleğine karşı olumlu tutumun geliştirilmesi akran öğretimi yöntemi ile desteklenebilir. Akran öğretimi yönteminde akran öğreten rolünü üstlenen öğrenciler bir üst sınıfa geçmiş olan öğrencilerden seçilmiş olup bilgi beceri olarak alt sınıf öğrencilerinden üst seviyededirler. Ayrıca beceri eğitimleri sayesinde öğrenciler güncel bilgi ve teknikleri kazanabilmektedir. Öğrenciler farklı işletmelerde beceri eğitim aldıkları için hepsi aynı teknikleri öğrenememekte, işletmenin özelliğine göre farklı beceri ve bilgiler edinmektedirler. Akran öğretimi ile aşçılık mesleğine ilişkin farklı bilgi ve becerilerin öğrenciler arası transferi söz konusu olabilir. Bu açıklamalar ışığında akran öğretiminin üst sınıfa geçmiş olan öğrencilerin uygulama ağırlıklı dersleri ve işletmelerde beceri eğitimi almış olmalarından dolayı alt sınıftaki öğrencilere güncel bilginin aktırılmasında da daha etkili bir öğretim stratejisi olabileceği düşünülmektedir. Akranlar

aracılığı ile aktarılan mesleki bilgi beceri ve sektör ile ilgili tecrübeler akran öğrenen rolündeki öğrenciler için ilk başta belirsiz olan kritik bir dönem olan beceri eğitimi hakkında ihtiyaç duydukları bilgiyi kendilerine yakın buldukları bir akranı aracılığı ile öğrenmekte ve merak ettikleri hususları onlara rahatlıkla sorup öğrenebilmeleri mesleğe ilişkin olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olabilir.Tüm bu açıklamalar tez çalışmasının temel sorusunu oluşturmaya ışık tutmuştur.