• Sonuç bulunamadı

MUHALEFET PARTİLERİNİN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

E. Kurumun Bağımsızlığı

IV. MUHALEFET PARTİLERİNİN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu TBMM’nin 22. dönem çalışmaları arasındadır. Bu dönemde mecliste yedi partili bir yapılanma mevcuttu. Bu yapılanmada AKP, CHP, ANAP, DYP, HYP, SHP ve GP yer almıştır. Ancak bunların içinde sadece AKP, CHP ve ANAP’ın Mecliste grupları olduğundan, çalışmamızda Mecliste grubu olan muhalefet partilerinin (CHP, ANAP) görüşlerine daha yer verilecektir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Meclisteki tüm partilerde, Türkiye’de kurulacak olan bir kamu denetçiliği kurumunun, insanların hak ve hukuklarını arama konusunda yeni bir pencere açacağına, demokrasimizde yeni bir açılım sağ- layacağına ve bir boyutuyla da, AB müktesebatına uyumumuz konusunda bir mesafe kat edileceğine dair genel bir kanaatin olduğunu söylemek mümkündür. Öyle ki 5521 sayılı kanuna 249 kabul oyu kullanılmışken, ret oyu kullanan vekillerin sayısı sadece ikide kalmıştır. Ancak Cumhurbaşkanı’nın vetosuyla beraber muhalefet tutumunu biraz sertleştirmiş ve 5548 sayılı kanunun Genel Kurul oylamasında 49 ret oy kullanılmıştır. Bu oylamada kabul sayısı 213 olarak gerçekleşmiştir. Her iki kanunun oylamasında da birer çekimser oy kullanılmıştır.317

Muhalefet partilerinin 5548 sayılı kanunun oylanmasında, ret oylarındaki artışı, bu partilerin kamu denetçiliği kurumunun oluşturulmamasına yönelik genel bir tavır olarak algılamak doğru değildir. Çünkü muhalefetin itirazı kurumun oluşturulmasına yönelik değil, Cumhurbaşkanı’nın vetosu paralelinde kanunun bazı maddelerine ilişkin olmuştur. Bu eleştirilerde, CHP’nin tavrı ANAP’a göre daha sert olmuştur.

317 Genel Kurul Tutanakları, “22. Dönem 4.Yasama Yılı Genel Kurul Tutanakları”, TBMM Tutanak

Dergisi, C. 124, 129, 116. Birleşim, 131. Birleşim (Olağanüstü),

http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil4/bas/b116m.htm, (18.05.2008)

Cumhuriyet Halk Partisi’nin KDKK’ya yönelik eleştirilerinden bazıları şunlardır;318

• Kurum temel kanun olarak çıkarılmak istenmektedir. Oysa mutlaka anayasal bir kurum olarak düzenlenmelidir. Kurumun hem saygınlığını hem gücünü hem de inanılırlığını artırmak açısından bu son derece önemlidir.

• Kanuna göre kamu denetçilerinin görevleri sebebiyle bir suç işledikleri öne sürüldüğü takdirde haklarında ceza soruşturması ve kavuşturması yapılabilmesi TBMM Başkanı’nın iznine bağlıdır (33. madde). Bu bir dokunulmazlıktır ve CHP dokunulmazlıkların tümüne karşı olduğundan, böyle bir uygulamaya gidilmemelidir. • Anayasanın 87. maddesinde TBMM’nin görevleri sayılmıştır. Bu

görevler arasında yasama organına bağlı bir yürütme organı, bir idari kurum, kurma yetkisi yoktur. Bu nedenle kamu denetçilerinin seçimine ilişkin kanunun 11. maddesi yeniden düzenlenmeli ve bu kişilerin seçimi Cumhurbaşkanı veya yüksek yargı organlarınca yapılmalıdır.

• Kurum sadece kişilerin başvuruları üzerine harekete geçmektedir (17. madde), oysa kurumun uygulandığı ülkelerin genelinde, kamu denetçileri re’sen de harekete geçebilmektedir. Kuruma kendiliğinden harekete geçebilme yetkisi de verilmelidir.

• Kanuna göre; başvuruya neden olan eylem ve işlemler, en fazla doksan gün öncesini kapsamalıdır (17. madde). Bu süre Türkiye şartlarına uygun değildir. Çünkü Türkiye geniş bir coğrafyaya sahip bir ülke olup, ombudsman veya kamu denetçiliğinin ne olduğu veya ne işe yaradığını bilmeyen çok insan vardır. Bu

318 Genel Kurul Tutanakları, “22. Dönem 4.Yasama Yılı Genel Kurul Tutanakları”, TBMM Tutanak

Dergisi, C. 124, 129, 116. Birleşim, 131. Birleşim (Olağanüstü),

http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil4/bas/b116m.htm, (18.05.2008)

nedenle bu süre diğer ülkelerdeki gibi altı ay, bir veya iki yıl olarak belirlenmelidir.

• Kurumun uygulandığı ülkelerinde kamu denetçiliği göreviyle görevlendirilen kişiler, yaşamlarının sonuna kadar siyasetle uğ- raşamazlar gibi ya da ticaretle uğraşamazlar gibi kurallar koyulmaktadır. Buna benzer kurallara kanunda yer verilmelidir. Aksi takdirde bu kişiler ünvanlarını siyasal veya çıkar amaçlı kullanabilirler.

• Kanun yerel idareler için kanunun yürürlüğü girdiği tarihten bir yıl sonra yürürlüğe girecektir (40. madde). Kamu denetçileri daha çok yerel hizmetlere ilişkin konularla muhatap olacağından kanun, yerel idareler içinde kanunun yürürlük tarihinden itibaren geçerli olmalıdır.

Anavatan Partisi’nin KDKK’yla ilgili eleştirileri ise, daha çok kanunun hazırlanış aşamasında ve Genel Kurul görüşmelerinde, muhalefetin düşüncelerinin iktidarca yeterince ciddiye alınmamasına yönelik olmuştur. ANAP’a göre kanunun hazırlanması ve görüşülmesi sırasında muhalefet partilerinin görüşlerine daha çok yer verilmiş olsaydı, kurum daha güçlü temeller üzerine oturtulmuş ve kanun Cumhurbaşkanınca veto edilmeyecekti. Ayrıca ANAP da CHP gibi kurumun anayasal bir kimlik kazanması gerektiğini belirterek, kanunun temel bir kanun olarak düzenlenmesinin yanlış olduğunu belirtmiştir.319

Bu eleştirilerden anlaşılacağı üzere muhalefet partileri kurumun oluşturulmasına karşı değildirler. Muhalefetin karşı olduğu kuruma ilişkin kanundaki bazı düzenlemelerle ilgilidir. Bu durum, kamu denetçiliği kurumunun Türkiye’de

319 Genel Kurul Tutanakları, “22. Dönem 4.Yasama Yılı Genel Kurul Tutanakları”, TBMM Tutanak

Dergisi, C. 124, 129, 116. Birleşim, 131. Birleşim (Olağanüstü),

http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil4/bas/b116m.htm, (18.05.2008)

http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil4/bas/b131m.htm, (18.05.2008)

* Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5521 Sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 3, 4, 9, 11, 13, 15, 22, 26, 30, 33, geçici 1 ve 41 inci maddelerini uygun bulmayarak bir daha görüşülmek üze- re, bu hususta gösterilen gerekçeyle birlikte, TBMM Başkanlığı’na geri göndermiştir.

anayasal bir kurum olarak oluşturulması yönünde büyük bir uzlaşma olduğunu ortaya koymaktadır.

V. CUMHURBAŞKANI’NIN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU