• Sonuç bulunamadı

2.2. İlgili Araştırmalar

2.2.3. Motivasyonla İlgili Araştırmalar

Öğretim sürecinde öğrenmenin gerçekleşebilmesi için güdülenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle de öğrencilerin öğrenmede güçlük çektiği matematik dersinde daha çok dikkat edilmelidir. Bu sebepten Balantekin ve Oksal çalışmalarında ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin matematiğe karşı motivasyon seviyelerini öğrenmek için bir ölçek geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda 5’li likert tipinde hazırlanan, 41 maddeden oluşan taslak 308 öğrenciye uygulanmıştır. Uygulanan ölçeğin yapı geçerliliği faktör analiziyle belirlenmiştir. Analiz sonucunda üç faktör belirlenmiştir. Birincisi dışsal motivasyon; ikincisi motivasyonsuzluk; üçüncüsü içsel motivasyon olarak isimlendirilmiştir. Faktörlerin aldıkları değerler doğrultusunda Balantekin ve Oksal’ın hazırlamış olduğu ölçeğin geçerlilik ve güvenirliklerinin kabul edilebilecek düzeyde olduğu sonucu çıkarılmıştır (Balantekin & Oksal, 2014).

Tahiroğlu ve Çakır çalışmalarını, ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin matematiği öğrenmeye ilişkin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmek için yapmışlardır. Araştırmacılar, ölçeklerini geliştirirlerken öncelikle alan taraması yapıp öğretmen ve öğrenci görüşlerini de dikkate alarak beşli likert tarzı ölçek taslağı oluşturmuşlardır. Taslak, uzman görüşlerinin katkılarıyla 67 ilkokulda öğrenim gören dördüncü sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Uygulama sonrasında 50 maddeden oluşan ölçek geliştirilerek 276 ilkokulda öğrenim gören dördüncü sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Toplanan veriler açıklayıcı faktör analizi ve Varimax modelleriyle döndürülmüş temel bileşenler analiziyle çözümlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre; geliştirilen ölçek kabul edilebilir düzeyde geçerli ve güvenilir olduğu ortaya konulmuştur (Tahiroğlu & Çakır, 2014).

Bozkurt ve Bircan’ın çalışması ilkokul beşinci sınıf öğrenenlerinin matematik motivasyonları, matematik dersi akademik başarıları ve bunlar arasındaki ilişkiyi belirlemek üzerine yapılmıştır. Çalışmada betimsel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmada öğrenenlerin matematik motivasyonları ortaya koyabilmek için Aktan ve Tezci’nin geliştirdiği “Matematik Motivasyon Ölçeği”, matematik dersindeki başarılarını ortaya koyabilmek içinse ilk dönem karnelerinde matematik dersinden aldıkları puanlar kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler SPSS 20.0 paket programı, t-testi ve ilişki analizleriyle çözümlenmiştir. Çalışmanın son evresi olan sonuç kısmında ise; öğrenenlerin matematik motivasyonları ve ilgili derste başarılarının yüksek olduğu ortaya konulmuştur. Bu durumun oluşmasında cinsiyet değişkeni olumlu yönde bir farklılık yaratmamıştır. Bunun yanı sıra kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre matematik sınavlarındaki kaygı düzeylerine bakıldığında anlamlı bir farklılık görülmektedir (Bozkurt & Bircan, 2015).

Sarıtepeci ve Yıldız’ın araştırmalarının amacı; harmanlanmış öğrenme ortamlarının öğrenenlerin derse katılımı ve derse karşı motivasyonuna yönelik etkisini belirlemektir. Bu çalışmada deneysel model kullanılmıştır. Veriler katılımcı ve motivasyon ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde SPSS 20.0 programından, araştırma öncesi ve sonrasında gruplar arası ve grup içi farklılıkları ortaya çıkarmak için de t-testinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucuna göre; harmanlanmış öğrenmenin ortaöğretim seviyesinde olan öğrenenlerin derse karşı güdülenmelerinin gelişiminde olumlu yönde bir etkiye sahip olduğu görülmüştür (Sarıtepeci & Çakır, 2014).

öğrenme ve yüz yüze öğrenme modelinden yararlanılmıştır. Harmanlanmış öğrenme modeli, internet destekli öğretim teknolojilerinin eğitim öğretimin gerekleri yönünde etkileşime girmesidir. Çalışma deneysel modelle gerçekleştirilmiş ve veriler başarı testi ile motivasyon ölçeğiyle elde edilmiştir. Çalışmanın sonucunda; harmanlanmış öğrenme modeliyle eğitim alan öğrenenler ile yüz yüze eğitim görenler başarılı ve derse güdülenmelerinin de yüksek olduğu görülmüştür. Kalıcılık testine bakılacak olursa harmanlanmış öğrenme modeliyle eğitim alan öğrenenler daha yüksek sonuçlar elde etmiştir (Ünsal, 2012).

Emrahoğlu ve Öz’ün çalışması, bilgisayar destekli tasarlanmış bir programın ilköğretim altıncı sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma deneysel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Fen ve Teknoloji dersinde işlenen ”Uzayı Keşfediyoruz” ünitesi, ilköğretim programındaki kazanım ve becerilere uygun olarak Macromedia Flash MX programında tasarlanmıştır. Uygulama 10 saatlik zaman diliminde deney grubuyla gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubuyla ders süreci klasik yöntem kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veriler başarı testi sayesinde toplanmıştır. Toplanan veriler SPSS programı ve t-testi yardımıyla çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda; bilgisayar destekli öğretim modelinin klasik modele göre öğrenenin ders başarısı üzerinde daha etkili olduğu ve başarı seviyesini artırdığı görülmüştür (Emrahoğlu & Öz, 2008).

Kırılmazkaya, Keçeci ve Zengin tarafından yapılan araştırmanın amacı; Fen ve Teknoloji ders öğretmenlerinin bilgi iletişim teknolojileri kullanımına ilişkin tutumlarını belirlemek ve Bilgisayar Destekli Öğretim aktiviteleriyle gerçekleştirilen ilgili dersin öğrenenlerin tutum ve başarılarına etkisini belirlemektir. Araştırma,20 Fen ve Teknoloji öğretmeni ve 58 öğrenenle gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Öğretmenlerin içinde gönüllü olanların dersleri video kaydına alınmıştır. Veriler; bilgisayar tutum anketi ile kimyasal bağlar başarı testiyle toplanmıştır. Toplanan nicel veriler MANCOVA’yla nitel veriler ise betimsel analiz tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırmanın sonucu ise; ilgili konunun öğreniminde Bilgisayar Destekli Öğretim kullanılması öğrenenlerin başarılarında olumlu anlamda etkili bulunmuştur (Kırılmazkaya, Keçeci, & Zengin, 2014).

Tutkun, Öztürk ve Demirtaş’ın araştırması; matematik dersinde bir eğitim teknolojisi aracı olarak bilgisayar programları ile öğrenme-öğretme basamaklarında bilgisayar programlarının etkililiğini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada belgesel taramaya dayalı tanımlayıcı modelden faydalanılmıştır. Toparlanan veriler, ana problem ve

yan problemlere ilişkin çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda ise; hazırlanan programlar; matematik kavramlarını soyuttan somuta dönüştürmüştür. Öğrenenlerin üst seviye bilişsel becerilerine, matematiği nasıl kullanacaklarını öğrenmelerine ve üç boyutlu algı oluşturabilmelerine katkı sağlamıştır. Öğretmenin ezbere yönelik öğrenme ortamlarının aksine öğrenenin etken ve keşfedici olduğu öğrenme ortamlarını organize etmesine destek sağlamaktadır (Tutkun vd., 2011).