• Sonuç bulunamadı

Cemiyet esaslı tertipler ve faaliyetleri sayesinde Rumları ayaklanacak duruma getirmişti. Papazlar Mora’da kasaba kasaba, köy köy gezerek paskalya gecesi isyanın başlayacağını ve bütün Müslümanların imha edileceğini bildiriyor ve bu sırrı vaktinden önce kimseye söylememek için emin ettiriyorlardı. 12 Şubat 1821’de Patros Başpiskoposu Germanos Kalavratya üstünde Meryem Ana’nın resmi olan bayrağı eline alarak tüm Rumları Türklere karşı mücadeleye çağırarak isyanı başlatır. Din adamlarınn çoğu derneğin üyesi olduklarından bütün kiliselerde isyanı destekleyecek şekilde maddi yardım topluyorlar ve manastırlarla, kiliselerde cephane depoluyorlardı. Bir kısım Metropolit, papaz ve keşişler Rusya ve Avrupa ülkelerine mektup yazarak Türkleri kötülüyor ve yardım talep ediyorlardı96. Ayaklanmada Rusya’nın

büyük etkisi olmuştur 97. Yunan İsyanında Etnik-i Eterya’nın üyeleri isyanın ilk

Mora’da başlamasını istediği halde İpsilanti Eflak ve Boğdan’da harekete geçilmesini uygun görmüştü. Bu şekilde hem Rusya’nın yardımını sağlamayı

94 Sofuoğlu, A; a.g.e, s.36 95 Sofuoğlu, A; a.g.e, s.41 96 Türkmenoğlu, E; a.g.e, s.115 97 Sofuoğlu, A; a.g.e, s.42

hem de Rum, Sırp ve Bulgarları da isyana teşvik etmeyi düşünmüştür. Eflak - Boğdan’daki Osmanlı kuvvetleri İpsilanti’nin kuvvetlerini dağıttılar. Zaten İpsilanti’nin düşünceleri de gerçekleşmemişti. 98 Çünkü Eflak-Boğdan halkı

Latin ırkından olduklarından Rumların davasına hizmette kendilerinde bir menfaat görmediler. Nihayet Rus Çarı bu gelişmeler karşısında İpsilanti’yi desteklemeyerek isyan hareketini ayıplamıştır.

Bu isyanın hazırlanışı, çıkışı ve gelişmesinde başrolü Fener Rum Patrikhanesi oynamıştır. Durumu kendisi ile 1951 yılında mülakat yapılan Makarios şöyle açıklamıştır:”Belki malumunuzdur 1821 Yunani ihtilalinde kilise önderlik etmiştir. İlk ihtilal bayrağını papazlar açmış ve böylece Yunanistan istiklalini ele geçirmişir.”99 Rus idaresine girmiş olan Kırım’dan gelen Yunus Bey Megali

İdea Planının Patrik Grigorios tarafından hazırlandığını ifade etmiş ve bununla ilgili belgeler getirmiştir. Belgeler Yunan İsyanının hazırlanmasında Etnik-i Eterya Cemiyetinin ve İstanbul’daki Rum Ortodoks Patrikhanesinin dolayısı ile Patrik Gregorios’un olduğunu ortaya koymaktaydı 100.

Patrik Rusya’nın siyaseti icabı isyanı tatbik etmesi üzerine, Osmanlı Hükümetinden korktuğundan hareketlerini kamufle etmek amacı ile bir aforozname düzenleyerek “Etnik-i Eterya üyelerinin yapmış oldukları yeminlerin batıl olduğunu, üyelikten çekilmeyerek devlete karşı savaşanların lanet altında kalacağını” ilan etti. Bu aforoz namenin İstanbul ve Rumeli’de etkisi görüldüyse de Mora İsyanı’nın yatışmasında etkisi olmadı.Yunus Bey’in belgelerle ortaya koyduğu iddialar doğrultusunda II.Mahmut Patrikhanenin aranması teklifini kabul etti. Arama sonucunda Mora’lı asi kaptanlara yazılan yazılar, İstanbul’da

98 Sofuoğlu, A; a.g.e, s.44 99 Türkmenoğlu, E; a.g.e, s.115 100

Macar, E; Fener Patrikhanesi,s.36 “Yine aynı sebepten dolayı, Ruslara yardım, 1651 yılında da IV.Mehmet II.Parthenios’u idam ettirdi. Bu tarihten itibaren de Patrik protokoldeki yerini kaybetti ve Sadrazam ile muhatap kılınmaya başladı.”

Osmanlı hükümetinin yaptığı hazırlıklarla ilgili bilgiler, Dışişleri Bakanlığında çalışan Fenerli Rum Beylerinden alınan Devletin safhaları, Odesa’daki Etnik-i Eterya merkezinden gönderilen silahlar, Dünya Ortodoksluk alemine yazılan yardım beyannameleri, yardımlara ait makbuzlar ele geçirilmiştir. Bu şekilde Patrik Grigorios’un isyanda parmağı olduğu kesin olarak anlaşılınca aforoz nameye rağmen resmi elbiseleri ile 22 Nisan 1821’de Patrikhanenin kapısı önünde asılmıştır. Suçlu bulunan diğer Metropolitlerde ülkenin diğer yerlerinde idam edildiler 101. Patriğin asıldığı kapı bugün “Kin Kapısı” olarak

adlandırılırken, bu kapının açılmaması Rumların Türklere karşı olan kinini simgelemektedir 102.

Patriğin idamı bütün Hıristiyan dünyasında heyecana sebep oldu. Nitekim Rus halkının da heyecanı karşısında Laibech’den dönen Çar bu mesele üzerine eğilmeye başladı ve 1821 Haziran’ında Osmanlı Hükümetine ültimatom vererek Osmanlı askerinin Eflak-Boğdan’dan çekilmesini ve Hıristiyanlara ciddi garantiler verilmesini istedi 103.Osmanlı Hükümeti

Rusya’nın isteklerini reddetti ve Rusya ile diplomatik ilişkiler kesildi. İngiltere ve Avusturya Yunanlılara yardımın ihtilal prensibini tanımak demek olacağından Rusya’yı ihtar etti. Rusya kendi himayesinde bir Yunanistan’ın taraftarıydı. Bu nedenle Babıali ile anlaşma yolunu tuttu 104.

Avusturya Başbakanı Metternich meseleyi milletlerarası bir konferansa taşıdı ve konferans sonunda Osmanlı Hükümeti’nin Yunanlılara bazı imtiyazlar vermesine karar verildi. Osmanlı meselenin kendi iç meselesi olduğunu kabul ettiğinden, bu kararı reddetti. Ancak Rusya’nun tutumunun gittikçe

101

Sofuoğlu, A; a.g.e, s.49

102

Sofuoğlu, A; a.g.e, s.51”Patrik Yermanos idam olayının delili olarak bilinen Grigorios’un Rus Çarı’na yazdığı mektubun müsveddesini Rus elçisi İgnatiyev’e göstermiştir.”

103

Sofuoğlu, A; a.g.e, s.51

104

sertleştiğini gören İngiltere insiyatifi ele aldı ve Osmanlıya ültimatom vererek askeri harekatın durdurulmasını istedi. Çünkü İngiliz Başbakanı Chaning Yunanistan’ın er ya da geç istiklalini kazanacağına, bunu Rusya’ya borçlu olmak yerine İngiltere’ye borçlu olursa Akdeniz’de kendisine dost bir devlet ortaya çıkacağına inanıyordu. 105İngiltere’nin girişimi en fazla Rusya’yı

sinirlendirdi. Çünkü İngilizler bu şekilde hareketle Yunanlıları kurtarmış olmaları dolayısı ile kendine minnettar bırakmış oluyordu. Sonunda 7 Ekim 1826’da Akerman Anlaşması imzalandı, ancak anlaşmaya Yunan İsyanına dair hiçbir hüküm konulmadı106.

Mora’da bağımsız bir Yunan Devleti kurulması, Rusları tatmin etmekten uzaktı. Çünkü Rusların hedefi Megali İdea’ya ulaşmaktı. Onlar için kazanılan bu bağımsızlık Büyük Yunan İmparatorluğu’nun kuruluşunda başlangıçtan başka bir şey değildi107.

Aslında Osmanlı Devleti’nin manevi şahsiyetini zedeleyecek her türlü hareketin Rum Metropolitleri tarafından ne zaman ve nerede yapılacağı hiç belli olmuyordu. Bu tür hareketlerin yoğunlaştığı merkezlerden biriside İzmir Metropolithanesi idi. Rusya’yı memnun etmek isteyen İzmir Metropoliti Hrisostomos 13 Mart 1913 tarihinde Ayafotini Kilisesi’nde Rusya’nın kuruluşu münasebeti ile bir ayin düzenledi. Rus temsilcilerinin de kayıldığı ayinde bütün Rus Çarları Ortodoksluğa ve Rumluğa hizmetlerinden dolayı anıldı ve dua ederek minnetle yadedildi. 108Cemiyet 1877-1878 Osmanlı – Rus Savaşında

Yunalıların Girit’i ilhakında önemli rol oynamıştır. Fener Patrikhanesi ile Rusya güdümündeki Etnik-i Eterya ajanları sıkı bir işbirliği içinde çalışmışlardır. Girit’in isyanında da kilisenin oynadığı rol herkes tarafından görülmüş ve dönemin Yunan Başbakanı Venizelos “ Patrikhane Yunanistan’ın emrine

105 Gürün, K; a.g.e, s. 109 106 Sofuoğlu, A; a.g.e, s.55 107 Türkmenoğlu, E; a.g.e, s.116 108 Yalçın, E; a.g.e, s.85

girmelidir. Bu şekilde birleşmiş bir Patrikhane ilerideki büyük davalarda büyük rol alacaktır.” demiştir 109 .