• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4: 19. YÜZYIL ISLAHAT HAREKETLERİ

4.5. Moltke’den Goltz’a Kadar Geçen dönemdeki Prusyalı Askerler

Moltke ve arkadaşlarının memleketlerine dönüşünden, Kaehler nezaretindeki askeri heyetin gelişi (1882) ve Colmar von der Goltz’un bu heyete katılışına kadar geçen (1883) uzun zaman içinde, etkin ve düzenli bir Prusya askeri yardımı söz konusu değildir. İstanbul’a gelen Prusyalı subaylar ya tek gelmişler veya ordularını tamamen terk ederek Osmanlı hizmetine girmişlerdir. Yani bu dönemde Osmanlı ordusunda resmi bir görevle vazife gören resmi bir askeri heyete rastlanmamakla beraber, birçok Prusyalı subayın gayr-ı resmi olarak Osmanlı ordusunda çalıştıkları görülmektedir (Wallach, 1985:21).

Sultan II. Mahmut döneminin sonlarına doğru, Prusya Kralı III. Frederik Wilhelm’in kardeşi olan Prens August von Preussen’in misafir olarak İstanbul’a geldiği ve padişahla görüştüğü anlaşılmaktadır. Bu görüşmenin neticesinde, Prens August’un bizzat seçtiği beş topçu subayının İstanbul’a gelerek uzun yıllar boyunca Osmanlı hizmetinde kaldığı görülmektedir. Ancak, Alman arşiv vesikalarına dayanarak Jehuda L.Wallach tarafından yazılmış olan eserde, bu heyetin gelişiyle ilgili yeterince bilgi bulunmamaktadır. Esencan’ın naklettiğine göre bu heyette bulunan subayları prens kendisi seçmiş ve heyetin İstanbul’a gönderilmesi için teklifi, Osmanlı padişahına bizzat prens yapmıştır. Heyette bulunan beş subayın, hemen hepsinin müslümanlığı seçerek Osmanlı tebaasını kabul etmeleri, kafalarda soru işaretleri oluşturmaktadır. J.Wallach’ın eserinde bu konuda yeterince bilgi verilmemesi de casusluk veya Alman nüfuzu için gizli faaliyetlerde bulunmak amacıyla böyle bir seçim yapılmış olabileceğini akla getirmektedir. Her ne kadar, Osmanlı Devletinin kendilerine sunduğu cazip imkânlar ve makamlar, bu tercihin oluşmasında etken olmuşsa da, söz konusu heyetin hemen hemen tamamının böyle bir tercihte bulunması dikkate alınması gereken bir gerçektir (Esencan, 1946:9;Wallach, 1985).

Prusya Prensi August tarafından seçilerek İstanbul’a gönderilen beş topçu subayı şunlardır:

Topçu Üsteğmen von Kuczkowski: Türk ordusunda tümgeneralliğe kadar yükselen Kuczkowski, Prusya topçu subay ve astsubaylarından müteşekkil heyetin komutanı olarak da görev yapmış ve Türk topçusunun yeniden teşkilatlanması için çalışmıştır.

Osmanlı hizmetine girdikten sonra müslümanlığı seçen Kuczkowski, “Muhlis Paşa” ismini almıştır (Yılmaz, 1993:35 ; Esencan, 1946:9).

Topçu Teğmen Wendt: 1838–43 ve 1850–90 yılları arasında topçuluk danışmanı, topçuluk grubu üyesi ve Türk Harbiye nezaretinde planlayıcı olarak görev yapmıştır. Tümgeneralliğe kadar yükselen Wendt, müslümanlığı kabul etmiş ve “Nadir Paşa” ismini almıştır (Yılmaz, 1993:35 ; Esencan, 1946:9).

Topçu Teğmen Schwenzfeuer: 1838–1841 ve 1850–1873 yılları arasında topçu sınıfının talim ve terbiyesinde görev alan Schwenzfeuer, 1873 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Osmanlı ordusunda general rütbesine kadar yükseltilen Schwenzfeur, müslümanlığı kabul etmiş ve “Rami Paşa” ismini almıştır (Yılmaz, 1993:35 ; Esencan, 1946:9).

Topçu Teğmen Lohling: 1838 yılında gelen heyetin bir üyesi olduğu bilinen Lohling hakkında, elimizde fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Müslüman olarak “Mahir Bey” ismini alan Lohling’in paşa yapılmayarak Albay olarak kaldığı, ancak maaş olarak aynı ücreti aldığı görülmektedir (Esencan, 1946:9 ; Wallach, 1985:21).

Topçu Teğmen Wiesental: 1838 yılında prens August tarafından gönderilen beş topçu subayından biri olan Wiesental hakkında elimizde başka hiçbir bilgi bulunmamaktadır (Esencan, 1946:10).

1882 yılında Kaehler heyetinin İstanbul’a gelişine kadar geçen süre içerisinde, Osmanlı ordusunda münferit olarak görev yapan yabancı subaylar şunlardır:

Topçu Teğmen Grunwald: 1851 yılında Osmanlı hizmetine girmiştir. Daha sonra generalliğe terfi eden Grunwald paşa, 1856–1888 yılları arasında Türk Topçu Okulu Komutanlığı da yapmıştır (Yılmaz, 1993:36).

İstihkâm Teğmen Bluhm: Teknik konularda danışmanlık görevi de yapan Bluhm, tümgeneralliğe kadar yükselmiş ve 1851–1887 yılları arasında Osmanlı hizmetinde bulunmuştur (Yılmaz, 1993:36).

Topçu Teğmen Strecker: 1854–1890 yılları arasında Osmanlı hizmetinde bulunan ve Tümgeneralliğe kadar yükselen Strecker, 1877–78 Osmanlı-Rus Harbinde Varna’da Türk Topçu Komutanlığı, 1883’de Doğu Rumeli Türk Milis Kuvvetleri Komutanlığı,

Harbiye Nezaretinde Komisyon Başkanlığı ve topçu üyeliği görevlerini yapmıştır. Müslüman olmayı kabul eden Strecker, “Reşit Paşa” ismini almıştır (Yılmaz, 1993:36). Yüzbaşı Von Malinowski: 1846–1869 yılları arasında İstanbul’da Türk Harp Akademilerinde öğretmenlik görevi yapan Malinowski, müslüman olmayı seçerek “Emin Bey” ismini almıştır. (Ancak aynı Malinowski’nin Prusya milliyetçiliğinin hocası olan kişi olduğunu belirtmekte yarar görüyorum) 3. Topçu Tugayı Komutanlığı da yapmış olan Malinowski, 1880 yılında İstanbul’da vefat etmiştir (Yılmaz, 1993:36 ; Wallach, 1985:21).

Piyade Üsteğmen Drigalski: 1853–1885 yılları arasında Türkiye’de görev yapmıştır. Tümgeneralliğe kadar terfi eden Drigalski, Doğu Rumeli milis kuvvetleri komutanının başyaverliği görevinde bulunmuştur (Yılmaz, 1993:36).

Bunların yanı sıra, farklı zaman dilimlerinde Osmanlı ordusunun hizmetine girmiş Prusyalı subayların isimleri de şöyledir: Graach, Falk, Rabback, Godlewski, Jungmann, Schmidt, Becke, Wagemaan, Böhn, Wrange ve Stolpe (Yılmaz, 1993:36).

Görüldüğü gibi söz konusu dönemde Osmanlı ordusunda hizmet eden Prusyalı subayların sayısı oldukça fazladır. Bunların içerisinden, müslümanlığı kabul ederek Osmanlı tabiyetine geçmiş olanların yanı sıra, görev yaptığı süre içerisinde dinini ve tabiyetini değiştirmeyerek sadece para kazanmak için çalışmış olanlar daha çoğunluktadır.

Wallach tarafından, hiçbir resmi görevi olmadan, sadece para kazanmak için geldikleri öne sürülen 1838–1883 yılları arasında görev alan Prusyalı subayların, Türklüğe ve Müslümanlığa geçmiş olanların bile Prusya devleti ile irtibatlarını kesmedikleri görülmektedir. Hatta Prusya devletinin Türkiye’de çalışan Prusyalı öğretmenlerin gelecekleri ve onların terfileriyle ilgilendiklerini yine Wallach’ın eserinden öğrenmekteyiz (Wallach, 1985: 21).

Aslında Prusyalı subayların hiç olmazsa kendi vatanları için yaptıkları en büyük hizmet, Osmanlı ordusuna cephanesiyle birlikte 500 Krupp topu aldırmak olmuştur. 21 Temmuz 1873 tarihinde değeri bir milyon lira (altı milyon Talerden fazla) tutan bu silah siparişinin, Alman Krupp firmasına verilmesinde şüphesiz ki aslen Prusyalı olan Osmanlı paşalarının da etkisi büyük olmuştur (Wallach,1985:22).