• Sonuç bulunamadı

D 1924 VE 1921 ANAYASALARININ KARŞILAŞTIRILMAS

E. ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ

III. MODERNLEŞME AÇISINDAN 1924 ANAYASAS

Özel olarak seçilmiş bir kurucu meclis olmayan fakat milleti temsil eden olan II. Dönem TBMM taraf ndan yap lan 1924 Anayasas ,› › ›222 Türkiye’de en uzun süreli uygulama alanı bulmuş, tek partili ve çok partili dönemde uygulanmış, çok partili rejime geçilirken, başta basın ve dernekler mevzuatı olmak üzere çeşitli kanunlarda belirli ölçüde liberalleşme sağlanmasına, 1950’de muhalefetin de onayladığı demokratik bir seçim kanununun kabul edilmesine rağmen, bir kelimesi bile değişmemiş iken223 27 Mayıs 1960’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nce askıya alınmış, büyük ölçüde değiştirilmesine rağmen kurumsal da olsa 9 Temmuz 1961’e kadar geçerliliğini sürdürmüştür.224

1924 Anayasası ile TBMM, kurucu güç olma niteliğini sonlandırmıştır. Olağanüstü koşullar gereği kurucu meclis olarak çalışmak zorunda olan TBMM, artık normal bir meclis durumunu almıştır. Tek parti döneminde yapıldığı ve çoğunlukla tek parti döneminde uygulandığı halde bu anayasa demokrasiye açıktır. Siyasi parti kurulmas n yasaklamaz, hatta bu hususta 1961 ve 1982 Anayasalar ndan daha ileridir. › › › Çünkü dernek kurma özgürlüğü içinde düşünülen siyasal parti kurma hakkı Türklerin doğal haklarından sayılmıştır. Şu veya bu yönde bir partiyi yasaklayan hüküm dahi içermez. Ancak 1924 Anayasası, demokratik düzenin işleyişini sağlam bir güvence altına alacak hükümlerden yoksundur. Anayasaya aykırı kanun çıkarılamayacağını belirten anayasa, bu hükmüne hiçbir güvence getirmemiştir. Bütün bu aksaklıklarına rağmen 1924 Anayasası Türk siyasal hayatının gelişmesine yardımcı olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin siyasi tarihinde ve modernleşme sürecindeki yeri çok önemli olan bir anayasad r. Zira; henüz 1924 Anaya› sası’nın meclisteki görüşmelerinde demokratik, laik değişimin olacağı sinyali verilmişti. Meclis müzakerelerinde bazı maddeler üzerinde sert tartışmalar yaşanmış, Cumhurbaşkanı’na veto hakkı ile başkomutanlık verilmesi konularında TBMM direnç göstermiş ve parlamenter sisteme

222

Cemil KOÇAK, “Siyasal Tarih (1923-1950)”,Türkiye Tarihi-4, Çağdaş Türkiye 1908-1980, (Yay. Yön: Sina AKŞİN), Cem Yayınevi, İstanbul, 2002, s.137.

223

Ergun ÖZBUDUN, Demokrasiye Geçiş Sürecinde Anayasa Yapımı, Bilgi yay nevi, Ankara, 1993, › s.53.

224

Ahmet MUMCU, 1924 Anayasas , › Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi C.II-Say :5’den Ayr Bas m, › › › Türk Tarih Kurumu Bas mevi, Ankara, 1986,› s. 384.

uygun bir geciktirici veto hakkı tanınmış, başkomutanlıkta TBMM’nin manevi şahsına bırakılarak tasarıda Cumhurbaşkanının başkanlık sistemine yakın olan yetkileri parlamenter sisteme uygun hale getirilmiştir.225 Yine on ve on birinci maddelerin görüşülmesi sırasında seçme hakkının kadın-erkek her Türk’e tan nmas hususu › › tartışılmıştı. Onuncu madde demokratik seçme hakkını, on birinci maddede milletvekili seçilme hakk n düzenliyordu. Anayasa Komisyonu’nun tasar s nda her iki maddede › › › › kad n› -erkek ayrımı yapılmaksızın düzenleme yapılmış, bu haliyle bir çok Batı anayasalarından da ilerici bir düzenlemeydi. Ne var ki, mecliste bu hakların şimdilik kadınları kapsamaması yönünde bir irade çıkmış, seçme ve seçilme hakları yalnızca yeterliliğe sahip Türk erkeklerine tanınmıştı. Bu tasarıdan daha geri bir düzenlemeydi. Ancak bu haklar on sene sonra 1934 yılında yapılan bir anayasa değişikliği ile Türk kadınına da tanınarak onlarında siyasi sürece katılımları sağlanmışsa da, seçme yaşı kad n ve erkek he› r ikisi içinde on sekizden yirmi ikiye ç kar larak siyasal hayat m zda › › › › bugüne kadar gelen bir tartışma yolu da açılmış oluyordu.226 Yine de hak tan nd ktan › › sonra oluşan ilk meclise uzun süre ulaşılamayacak sayıda kadın milletvekili girmiştir.227

Avrupalılaşma düşüncesinin gerçekleştirilmesinin ve yeni devletin siyasal ve toplumsal istikrarını sağlama denemesinin normatif temelini oluşturan, I. Dünya Savaşı sonrası Avrupa anayasaları gibi hukuk devleti nitelikleri taşıyan228 1924 Anayasas › seçim işlerinin düzenlenmesini ayrı bir kanuna bırakmıştır. Bu nedenle Türk seçim sistemi, zaman zaman değişmiş ve üzerinde tartışma yapılan önemli konulardan biri olmuştur. Seçim kanunlarının hepsinde, milletvekili sayısını nüfusa göre saptayan esas vard . Her k rk bin Türk’e b› › ir milletvekili seçiliyor ve böylece milletvekili say s sürekli › › olarak art yordu. 1946 y l na kadar seçimler çift dereceli olarak yap ld . Oy vermenin › › › › › gizliliği ve oy sayımının açıklığı ile seçimlerin yargı denetiminde yapılması ise ancak 1950 y l seçiml› › erinde gerçekleşebilmiştir.229 Bu tarih Türk siyasi hayat n n › ›

225

Şükrü KARATEPE, Darbeler, Anayasalar ve Modernleşme, İz Yayıncılık, İstanbul, 1997, s.159- 160.

226

MUMCU, a.g.e., s.392.

227

Perihan ERGUN (TURGUT), Cumhuriyet Ayd nlanmas nda Öncü Kad nlar m z› › › , Tekin Yay nevi, › İstanbul, 1998, s.108. Yalnızca 22 Temmuz 2007 y l genel seçimlerinde parlamentoya tarihimizde eskiye › › nazaran çok kadın milletvekili (48 kişi) girmiştir.

228

RUMPF, a.g.e., s.23.

229

demokratikleşmesi açısından önemli bir dönüm noktası iken Akşin’e göre; bu tarih Atatürk Devrimi’nin kesintiye uğradığı, “Kısmi Karşı Devrim”in başladığı tarihtir.230

1924 Anayasas , Türkiye’deki d› evrim hareketleri ve cumhuriyetle yönetilen devletlerin anayasalarının da dikkate alınarak ulusal ihtiyaçlara cevap verecek şekilde hazırlanmak istenmiştir. Bu bağlamda 1924 Teşkilat- Esasiye Kanunu k sa, basit, › › sağlam yapılı ve kendi içinde tutarlı bir metin olup231, devletin kuruluşu, organları ve bunların işleyiş biçimini düzenlemiş olduğu gibi temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümlere de yer vermiştir.

1924 Anayasası, 1921 Anayasasının temel ilkelerine dayanmış, o dönemde bilerek eksik b rak lan düzen› › lemeleri tamamlamış, 1876 Kanun- Esasisini ve 1921 › Teşkilat-ı Esasiye Kanununu açıkça yürürlükten kaldırmıştır. Böylece ikili anayasal düzene son vermiştir. 1924 Anayasası, yasamanın üstünlüğü ilkesinin katı bir biçimi olan güçler birliği sitemi ile bu ilkenin yumuşak bir biçimi olan güçler ayrılığı sistemi arasında bir sistem kurmuştur. Yürütme erki yasama erkinden 1921 Anayasasındaki halinden daha fazla ayrılmış ancak kabine sistemlerinde görülen yetkilerle de donatılmamıştır.232