• Sonuç bulunamadı

MISIR-İNGİLİZ ORTAK YÖNETİMİ (CONDOMINIUM)

Sudan’daki Mısır etkisinden dolayı İngiltere, işgal gücü gibi görüntü vermemek için 19 Ocak 1899’da iki devletin ortak yönetimi olan “condominium” dönemini başlattı.

Ülkenin resmi adı da “İngiliz-Mısır Sudanı” olarak değiştirildi ve 1956 yılındaki bağımsızlığa kadar da böyle kaldı. Osmanlı Devleti, Sudan’daki bu İngiliz-Mısır ortak yönetimini tanımadığını ilan ederek, İngiltere’yi protesto etti.440 Fransızların Vaday ve Güney-batı Sudan taraflarına ilerlemesi441 ile II.Abdülhamid, bu bölgedeki Osmanlı

“hukuk ve menfaatinin korunmasını” ve “ o havalideki memalik-i İslamiye’nin yed-i ecanibe geçmemesi esbabının istihsali”nin sağlanmasını istemişti.442 Bu irade bize göstermektedir ki: Osmanlı devleti, İngiliz-Mısır ortak yönetiminde olsa dahi Sudan’ın hukuken kendi toprağı olduğunu beyan ve ilgisinin devamını ilan etmektedir. Osmanlı Devleti 1898-1899 tarihinde kurulan İngiliz-Mısır ortak yönetimini tanımamış ve bunu da İngiltere’ye karşı protesto etmiştir. Uluslararası hiçbir antlaşmada, Sudan’daki h kimiyetine zarar verecek bir kararı hukuki olarak kabul etmemiştir.443 Osmanlı fethettiği yerleri birer vatan parçası olarak gördü ve her karış toprağını binlerce şehidin kanı ile yıkamadan terk etmedi. H lbuki İngilizler işgal ettiği yerleri vatan olarak görmediği için, gider geliri aştığında bütün sömürgelerinden çekilmişlerdi.444 Bunun yanında Osmanlı Devleti Afrika’daki İslam topraklarının emperyalist güçlerin eline geçmemesi için de önlemler almaya çalışmaktaydı.445 İslam topraklarını koruyup, üzerinde yaşayan Ehli Müslim’in haklarını da Osmanlı Sultanı ve Müslümanların Halifesi olarak savunmaya azami gayret göstermiştir.

Sudan’ın egemenliği gibi önemli bir konuyu İngiliz-Mısır Ortak Yönetim Antlaşması ortada bırakmıştı.446 Sudan’a kim müdahale etmişti. Eğer Mısır ise, o zaman eski dönem geri geliyor demektir ki, Osmanlı-Mısır yönetimi tekrardan tesis ediliyor manası

440 Arslan, a.g.m., s.108, 115.

441 Spaulding ve Kapteijns, a.g.e., s.30.

442 Arslan, a.g.m., s.109; bakınız arşivden nakleden Arslan: 10 Teşrinisani 1315 /22 Kasım 1899 tarihli irade-i hususiye; BOA, İrade-i Hususiye, 1317.B.18, no:48.

443 A.g.m., s.115.

444 Erhan Afyoncu, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu III, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2003, s.1

445 Arslan, a.g.m., s.109.

446 Ataöv, a.g.e., s.76; bakınız nakleden Ataöv: Mekki Shibeika, British Policy in the Sudan:1882-1902, London, 1952; Mekki Shibeika, The Sudan in the Century:1819-1919, Cairo, 1947.

72

çıkıyor. Böyle bir hukuki sonuç İngiliz çıkarları için mantıklı değildi. Ancak egemenlik İngiltere de olursa da buna Mısır, Sudan, Osmanlı Devleti ve Fransa ile Avrupa Devletleri hemen karşı çıkacaktılar.

Antlaşmada işgal kuvvetlerinin hukuki durumu hakkında bir şey söylenmiyordu.447 Osmanlı Devleti, Mısır yönetimini öne sürerek Sudan’da h kimiyet kurmak isteyen İngiltere’nin yapmış olduğu düzenlemelerin hiç birini kabul etmemiş ancak imk nsızlıklar yüzünden de her hangi bir karşı harekette bulunamamıştı.448 İngiltere, Osmanlı Devleti I.Dünya Savaşı’nda kendisine savaş açınca (6 Kasım 1914), Mısır, Sudan ve Kıbrıs’ı resmen işgal etti. Osmanlı Devleti ise bu ilhakı ve İngiltere tarafından yapılan bütün antlaşma ve kayıtları geçersiz olarak ilan etti.449

Abdurrahman El-Mehdi, I. Dünya Savaşı ve Cihad ilanı sırasında İngilizleri desteklemiş, Osmanlı yönetimine karşı beyanatları ile İslam Birliği fikrini zedeleyici hareketler içinde bulunarak İngiliz yönetimi altında büyük toprakların sahibi olmuş, işgal yönetimi altında Mehdi hanedanlığını kurarak Sudan’da Mirganiler ve Hatmiye tarikatının politik ve dini dengeleyicisi olmuşlardı.450 Ensar cemaatinin imamı ve Ümmet Partisi’nin lideri olan Sadık el-Mehdi, Muhammed Mehdinin torununun çocuğudur.451 Hatmiye, Arabistanlı bir aileye mensup olmakla birlikte köken itibariyle Orta Asyalı olan Muhammed Osman el-Mirgani (1793–1853) tarafından kurulan bir tarikattır.452 Bu tarikat ne Osmanlı-Mısır idaresine karşı çıktı ne de Ensar güçleri ile birlikte İngiliz işgal yönetimine karşı savaştı.453 Mehdi döneminde zulüm ve baskılara maruz kaldıklarından İngiliz-Mısır ortak yönetimine de ses çıkarmadılar. Bu nedenle 1916 yılında liderleri Ali el-Mirgani İngiltere tarafından şövalye ilan edildi.454 Sudan’ın ilk başbakanı ve Ulusal Birlik Partisinin lideri olan İsmail el-Ezheri de Hatmiye kökenliydi. Mehdi taraftarlarının ismi olan Ensar daha çok kırsal kökenli, Mirganilerin

447 A.g.e., s.77.

448 Arslan, a.g.m., s.110

449 A.g.m., s.110.

450 Hoagland, a.g.e., s.176; Mamdani, ,a.g.e., s.171.

451 Abdullahi A. Gallab, The First Islamist Republic, Ashgate, England, 2008, s.1.

452 Kavas, İslam Ansiklopedisi, a.g.e., s.465.

453 Hoagland, a.g.e., s.176.

454 A.g.e., s.176.

73

Hatmiye hareketi ise daha şehirli455 politik ve dini yapı olarak günümüzde varlıklarını halen devam ettirmektedirler.

İngiliz işgali ve yönetimi devam etmesine rağmen bu döneme “İkinci Türkiye Dönemi” denilmişti. İsmen Türk dönemi, fiilen de İngiliz emperyalist yönetimi h kimdi. Karşı devrim süreci başlamıştı. Eskiye dönük ve İngiliz işgal yönetimine zararı dokunacak ne varsa ortadan kaldırılmaya başlandı. Sömürgeciler üst kademelere de kendi vatandaşlarını yerleştirdi. Vilayet sınırlarını değiştirip her vilayetin başına İngiliz vali ve her ilçenin başına da İngiliz kaymakam koydu.456 Sömürge valisi Wingate’in 1914-19 yıllarını kapsayan raporuna göre Sudan sömürge yönetiminde yaklaşık 110 tane İngiliz subay ve memur görev yaparken düzenli birliklerin gücü ise 14 bin kadardı.457 Güney Sudan’a giriş-çıkışları ve Arapçayı yasaklayıp, İslami eğitim kurumlarını kapattılar. Güney Sudan’ın ayrılıkçı fikirlerinin gelişmesi için uygun ortamlar oluşturdular. Viktorya Gölü’ne kadar genişleyen Sudan topraklarını İngiltere 1894 yılında bölerek Uganda devletini kurdu. Ekvator eyaletinde İbrahimiyye adlı şehrin de ismini Nimule olarak değiştirerek Uganda’ya bağladı.458

İşgal yönetimine karşı gelebilecek ortam ve yapılanmaları zayıflattılar. Türk döneminde uygulanan, Mehdi döneminde ise aşırı şeklini alan “merkeziyetçi yapı”yı yıkarak, Sudan’ı zayıflatmak için, Türk dönemi öncesindeki “kabile tarzı” idari yapıya döndürdüler. Feodaller, kabile reisleri ve kendilerine hizmet edebilecek uygun din adamları ile işbirliğine girdiler.459 “Dolaylı yönetim” (indirect rule) sistemi uygulanarak Baggara, Hasaniye, Kababiş ve Şükriye kabileleri konfederasyonu kuruldu, Darfur, Takali ve Sinnar sultanlıklarının kalıntıları da korundu.460 Mehdilik fikirlerinin tekrar yeşermemesi için askıya alınan Tarikatlar serbest bırakılarak teşvik edildi.461 Ensar ve eski Mehdi yönetiminin memurlarının bazısı tutuklandı, bazısı faaliyetleri kısıtlanarak

455 A.g.e., s.178.

456 Ataöv, a.g.e., s.77.

457 Daly, a.g.e., s.17.

458 Mahmut Cuhha, “Mahmut Cuhha’nın Konuşması”, Türkiye-Sudan Ekonomik İlişkilerinin Geliştirilmesi Konferansı, (Hartum,10 OCAK 2001), İstanbul: İAV Yayınları, 2001, s.201

459 Ataöv, a.g.e., s.77.

460 A.g.e., s.78.

461 O’Fahey, Askıya Alınmış, a.g.m., s.111.

74

ev hapsine kondu, bir kısmı ise işbirlikçi oldu,462 mücadeleye devam edenler ise öldürüldü. Bu nedenle Sudan’da bağımsızlığa kadar her hangi bir ayaklanma ve isyan oluşamadı. Bunun tek istisnası ise Darfur ve sultanı Ali Dinar’dı.