• Sonuç bulunamadı

1.7. Sosyal Sermayenin Ölçülmesi

2.1.1 Michael Woolcock ve Ekonomik Kalkınma

Woolcock, ekonomik kalkınma ve sosyal sermaye arasındaki ilişkiyi açıklayan, önemli kalkınma teorileri geliştirmiştir. Woolcock ve Narayan sosyal ağların istihdam

olanaklarını kolaylaştırdığını “Ne bildiğin değil, kimi bildiğin önemlidir” cümlesiyle açıklamaktadır (Woolcock ve Narayan 2000:225-226). Bu kavram, özel bir kulübe üyelik kazanmanın içeriden bağlantıları gerektirdiği, iş ve sözleşmelerle ilgili kazanımların yüksek mevkideki yakın arkadaşların sayesinde gerçekleştiği, insanların zor duruma düştükleri zaman, ailelerinin ve en yakın arkadaşlarının hep yanlarında olacaklarını bildikleri şeklinde birçok şeyi içermektedir.

Woolcock, sosyal sermaye kavramının gelişim aşamalarını şu şekilde açıklamaktadır (Woolcock 2001:17-19) : 1990’lara kadar kalkınma teorileri, iktisadi kalkınmada sosyal ilişkilerin rolüne pek değinmemekteydi. Örneğin, 1950’ler ve 1960’lar esnasında modernleşme teorisi, geleneksel sosyal ilişkilere ve yaşam biçimlerine kalkınma yolundaki zorluklar şeklinde değerlendirilmekteydi. 1970’lerde kurumsal ve politik elitler arasındaki sosyal ilişkileri kapitalist sömürünün temel mekanizması olarak ele alan Bağımlılık Okulu ve Dünya Sistemleri Teorisyenleri, yoksul ülkelerin sosyal karakteristiklerini bu ülkelerin üretim araçları ile olan ilişkileri ve sermaye ile emeğin amaçları arasındaki çelişki bakımından tanımlamaktaydı. 1980’lerin ve 1990’ların başlarında oldukça önemli hale gelen Neoklasik İktisat , sosyal ilişkilere tek başına hiçbir ayırt edici özellik atfetmemekteydi. Soğuk Savaş sonrası etnik şiddetten ve sivil savaşlardan, finansal krizlere ve geniş çaplı yolsuzluklara kadar yaşanan olaylar, ulusların refahı ve zenginliği ile ilgili olduğu için sosyal boyutun üzerinde önemle durulması gerektiğini gözler önüne sermiş, böylece sosyal sermaye literatürü bu mücadele sahasındaki temel bir öğe konumuna gelerek tüm sosyal bilim disiplinlerine katkıda bulunmaya başlamıştır.(Özcan,2011:118)

Sosyal sermaye konusunda arasındaki ilişkiyi Woolcock ve Narayan dört farklı kapsamında incelenmektedir. (Woolcock-Narayan, 2000: 229-235):

2.1.1.1. Topluluk Yaklaşımı

Bu yaklaşımda Sosyal Sermaye oluşturan kurumlar yerel dernekler, kulüpler ve kamusal gruplar şeklindeki yerel organizasyonlardır. Sosyal sermaye fazlasının topluluğun refahının üzerinde olumlu etkilere sahip olmakla birlikte bir takım olumsuz etkileri de içerdiği belirtilmektedir. Sosyal sermayenin olumsuz yanlarını tamamen gözardı etmiş olmasıyla eleştirilen yaklaşımda, organizasyonların sayı ve yoğunluğunun

fazla olması sosyal sermayenin de gelişmişliğini işaret etmektedir. Az gelişmiş üçünçü dünya ülkelerinde formel ve enformel kuruluşların sayısının gelişmişliği beraberinde getirmemesi üzerinde de durulmuştur.

2.1.1.2. Ağlar Yaklaşımı

Bu yaklaşım sosyal sermayeyi avantajları ve dezavantajları ile birlikte değerlendirmektedir. Sosyal sermaye bir toplumun fertlerine çok iyi hizmetler sunabildiği gibi grup üyelerinin yükümlülükleri arasına ekonomik olmayan taleplerin de yüklenmesine yol açabilir. Yatay ağlar kadar düşey ağların da öneminin vurgulandığı bu yaklaşımda kuvvetli aile ve topluluk içi bağların yanısıra farklı etnik yapı, din ve sosyo ekonomik yapıdaki topluluklar arasındaki zayıf bağların önemi vurgulanmaktadır. Ağlar yaklaşımı, kalkınma araştırmalarında özellikle de bölgesel kalkınmada önemli bir etki yaratmıştır. Bölgesel kalkınma, aktörlerin sosyal sermaye düzeyi ile doğrudan bağıntılıdır. Aktörler arasındaki güvenilir ilişkiler, bir sosyal ağ içerisinde hareket etmeyi kolaylaştırır. Sosyal sermaye, aktörler arasında. kaynak ve bilgi akışını kolaylaştıran bir bağlantı köprüsü gibidir (Fürst vd. 2001:42). Diğer taraftan sosyal sermaye; bireyler, işletmeler, yönetimler, araştırma merkezleri gibi bölgede faaliyet gösteren anahtar konumdaki sosyo-ekonomik aktörlerin kollektif kapasitesi olarak değerlendirilebilir. Bu kapasite; bölgesel öğrenme sürecini gerçekleştirme ve hızlandırabilmek için ortak değerler sistemi, normlar ve kurumlar temelinde ağlar ve diğer işbirliği türlerini oluşturma ve bunların etkin kullanımına yöneliktir. Yenilik politikaları kapsamında sosyal sermaye; bir bölgedeki ürünler, süreçler ve hizmetler gibi yeni ya da gelişmiş ekonomik aktivitelerin oluşumunda bilginin üretimi, dağılımı ve ekonomik kullanımını kolaylaştıran etkin bölgesel yenilik sistemi yaratılmasını sağlar.

2.1.1.3. Kurumsal Yaklaşım

Kurumsal yaklaşım ise sivil toplumun politik, yasal ve kurumsal çerçeve ürünü olduğundan söz etmektedir. Sosyal grupların ortak çıkarlar doğrultusunda faaliyet göstermeleri resmi kurumların kalitesi ile ilgilidir (Woolcock-Narayan, 2000: 235). Toplulukçu ve ağlar yaklaşımı sosyal sermayeyi bağımsız değişken olarak ele alırken, kurumsalcı yaklaşım bağımlı değişken olarak ele almaktadır.

2.1.1.4. Sinerji Yaklaşımı

Sinerji yaklaşıma göre devletler şirketleri tek başlarına geniş tabanlı sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak kaynaklara sahip değillerdir, ortaklıkları gerekmektedir çünkü birbirlerini tamamlayıcı niteliktedirler. Sosyal ağlar ve kurumsalcı yaklaşım bunlar içinde en etkin rolü üstlenirken, sinerji yaklaşımının bunların bir sentezi olduğu görülmektedir.

Tablo 2.1: Sosyal Sermayenin ekonomik kalkınma ile ilgili dört yaklaşım

Yaklaşım Aktörler Politik Reçeteler

Toplulukçu Yaklaşım: Yerel Cemiyetler

Toplumsal gruplar, gönüllü organizasyonlar

Küçük güzeldir. Yoksulun sosyal bakımda varlığını tanımak Ağlar Yaklaşım: topluluk

içi veya topluluk dışı toplumsal bağlar

Girişimciler İş adamları Bilgi simsarları

Yerelleşme Erişim ağları oluşturma Sosyal parçaları birleştirme Kurumsal Yaklaşım:

Politik ve yasal kurumlar

Özel sektör ve kamu sektörü

Politik ve sosyal özgürlük sağlamak Saydamlık ve hesap verebilirlik

temin etmek Sinerji Yaklaşımı:

Toplumsal ağlar ve devlet toplum ilişkileri

Toplumsal gruplar, sivil toplum, firma ve

devlet

Üretimin birlikte gerçekleştirilmesi ve tanımlayıcılık ilkesi, katılım ve bağlantılar, yerel organizasyonların

kapasitesini ve ölçeğini geliştirme Kaynak: Woolcock-Narayan, 2000: 239

Tablo’da sosyal sermayenin ekonomik kalkınma ilişkisi ile ilgili dört temel yaklaşımın politikaları incelenmiştir. Bunlar arasında ki esas farklılık bulundukları birimlerin sosyal sermayeyi bağımsız, bağımlı veya araç değişken olarak ele alıp almadıklarıdır. Woolcock’un sosyal sermaye literetürüne katkısı çok fazladır. Sosyal sermayede topluluk içi, topluluk dışı ve birleştirici sosyal sermaye ayrımı Woollcock tarafından yapılmıştır.