• Sonuç bulunamadı

Diğer bölümlerde de bahsedildiği üzere sosyal sermayenin ölçülmesi ile ilgili zorluklar mevcuttur. Birçok ülkede buna rağmen sosyal sermaye düzenin araştırılması amacıyla çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Ülke veya bölgenin gelişmişlik düzeyleri dikkate alınarak sosyal sermayenin kalkınmaya olan etkisi analiz edilmeye çalışılmıştır.

2.6.1. Uluslararası Literatür Araştırmaları

Sosyal sermaye düzeyini ölçmek için karma ülkelerde yapılan çalışmaların en bilinen örneği Dünya Bankası tarafından 1995 yılında yapılan Dünya Değerler anketidir. (Norris, 2002: 17-19). 47 ülkede yapılan Dünya Değerler anketi sosyo ekonomik kalkınma göstergeleri ile sermaye göstergeleri arasında güçlü bir korelasyon olduğu tespit edilmiştir.

Knock ve Keefer’in Dünya Değerler anketinde elde ettikleri verilerle 29 Piyasa ekonomisi için 1980-1992 döneminde normlar sosyal güven ve cemiyet üyelikleri ile ekonomik performans arasındaki ilişki incelenmiştir (Knack-Keefer, 2007: 125). Güven ve norm değişkenliklerine yatırım denklemlerinde yer verilmiş ve elde edilen sonuçlar sosyal sermaye ile büyümenin anlamda ilişkisi olduğunu kanıtlamıştır.

Jon Fidimuc ve Klarita Gerxhan (Fidrmuc-Gerxhan, 2007: 1-38) tarafından 2004 yılında Avrupa ülkelerindeki sermaye seviyesini ölçmek amacıyla 15 Avrupa birliği ülkesi ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 13 aday ülke anket çalışması yapılmıştır.Anket her ülkede 1000 kişiye uygulanmıştır. Sosyal sermaye ile ilgili kentsel katılım,sosyal ağlar ve fedakârlık alt başlıklarında sorular sorulmuştur. Dünya değerleri anketindeki güven sonuçları kullanılmıştır. Araştırma değerlendirilmesinde logit model kullanılıştır. AB’nin eski üyesi ülkelerde yeni üye olan ülkelere nazaran sosyal sermaye düzeylerinin yüksek olduğu saptanmıştır.

Reino Hjeppe’nin çalışmasında 27 ülke için güven, sivil örgütlere katılım, kişi başı gayri safi yurtiçi hâsıla,ve gayri safi yurtiçi hasılanın artışı arasındaki ilişki incelenmiştir. Sonuçlar güvenin ülkelerin ekonomik büyümeleri arasındaki farklılıkları ortaya koymaktadır (Hjerppe, 1998: 1-26).

Paul Whieley sosyal sermaye ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki incelemiştir 1970-1992 yılında baz olarak alınan 34 ülkede neo klasik büyüme modelinde örnek alarak araştırma yapmıştır. Çalışmasında temel bileşenler analizi kullanmıştır (Whiteley, 2000: 444).

Sjoerd Beugelsdijk ve Tan Schaik çalışmalarında Avrupa’yı 54 bölgeye ayrılmıştır ve sosyal sermayenin bölgesel kalkınma etkisini araştırmışlardır. 1950-1998 arası süreci kapsayacak şekilde araştırma yapmışlardır. 54 bölge İtalya, Fransa, Almanya, ispanya, Hollanda, Belçika, birleşik krallıkları kapsayan 7 ülkeden meydana gelmektedir. Regresyon yöntemi kullanılarak veriler analiz edilmiştir sonuçlar incelendiğinde ise ülkedeki güven oranlarının farklı olduğu görülmektedir (Beugelsdijk- Schaik, 2003: 518).

Terrence Casey, çalışmasında Güney İngiltere ile Kuzey İngiltere arasındaki gelişmişlik farkında sosyal sermayenin rolünü incelemiştir. Güven düzeyi Kuzey İngiltere’de düşükken Güney İngiltere’de yüksektir. Araştırmada 4 gösterge kullanmıştır (Casey, 2004: 96-116).

Fabio Sabatini yaptığı çalışmada ekonomik kalkınma ile sosyal sermaye arasındaki ilişkiyi ölçmüştür. Araştırmada sosyal sermayenin 4 boyut ele alınmıştır. Bağlayıcı sosyal sermaye olarak güçlü aile bağları, köprü kuran sosyal sermaye olarak zayıf gayri resmi bağlar, birleştirici sosyal sermaye olarak gönüllü organizasyonlar ve politik katılımlar kullanılmıştır. Araştırmada temel bileşenler analizi kullanılmıştır. Analize göre gayri resmi ağlar, gönüllü organizasyonlar ile sosyal refah arasında güçlü ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca bağlayıcı sosyal sermaye ve aktif politik katılımın ile negatif ilişkili olduğu tespit edilmiştir. (Sabatini, 2005: 1-35).

Paul Bullen ve Jeny Onyx sermaye ölçmek için anket çalışması yapmışlardır. Avustralya’nın New South Wales şehrindeki ve kırsal bölgesinde tesadüfi olarak seçilen 18-65 yaş arasındaki 1211 kişiye anket çalışması uygulamışlardır (Bullen-Onyx, 1997) Sosyal sermayenin ölçüm yapan her bölgede farklı farklı oldu izlenmiştir.

Cheng ve Mittelhammer’in yapmış oldukları çalışmada sosyal sermaye ve kurumsal faktörlerin küreselleşme sürecinde ülkelerin ekonomik kalkınma etkileri ölçülmüştür. Sosyal sorumluluk derecesi ve güven göstergeleri kullanılmıştır. Kısa ve uzun dönem olarak incelenmiş ve sonuçta sosyal sermaye ve kurumsal faktörlerin hem kısa hem de uzun dönemde ekonomik kalkınma üzerinde pozitif etkilere sahip olduğu çıkmıştır. (Cheng-Mittelhammer, 859-888).

2.6.2. Ulusal Literatür Araştırması

Sosyal sermaye ile ilgili Dr. Nalan Yetim tarafından 2002 yılında Mersin esnaf ve sanatkârlar Odası’nda kayıt üyeleri tesadüfi örneklem ile yapılmıştır. Çalışmada ki-kare testi uygulanmıştır. Mersinde bulunan kadın girişimcilerin sosyal demokrafik özellikleri,iş kurma nedenleri, kadına ait girişim anlayışını özelleştiren sosyal sermaye faktörler olarak ele alınmıştır (Yetim, 2002: 79-90).

Türkiye’de sosyal sermaye ve ekonomik kalkınma ilişkisini inceleyen çalışmıyor oldukça azdır. Türkiye’de için yapılan çalışmalardan biri Karagül ve Akçay tarafından 2002 yılında sosyal sermaye arasındaki ilişki gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş 36 ülke için ele alınmıştır. En küçük yöntemi kullanılmıştır. Sosyal sermayenin göstergesi olarak dünya derler anketinden elde edilen güven verileri kullanılmıştır. Kontrol değişken olarak yatırım/gsyih oranı başlangıç yılı olarak 1960 ve 1980 yılına ait kişbaşı gelir düzeyleri nüfus artış oranı, ticari açık göstergesi kullanılmış ve beşeri sermaye göstergesi olarak da ortaokul ve liseli ait okullaşma oranları modele dâhil edilmiştir (Karagül-Akçay, 2002: 82-90).

Türkiye’de yapılan en önemli çalışmalardan olan Erselcan tarafından 2009 yılında sosyal sermayenin bölgesel kalkınmaya etkisinin araştırıldığı tez çalışmasıdır. Konuya ışık tutan bu çalışma aynı bölgede bulundukları halde farklı gelişen üç il - Kayseri, Sivas ve Yozgat – incelenmiş ve bu komşu iller arasında şaşırtıcı biçimde öne çıkan Kayseri’nin gelişme farkının hangi nedenlerden kaynaklandığı, sosyal sermayenin bu farkın yaratılmasında bir etkisinin olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Sivas, Kayseri, Yozgat bölgesinde yürütülen araştırmanın sonuçları, her iki sosyal sermaye çerçevesinin de, fiili ve bağlayıcı sosyal sermayenin, oldukça zayıf olduğuna dair açık kanıtlar niteliktedir.

Burcu Özcan tarafından “Sosyal Sermaye ve Ekonomik Kalkınma” adlı çalışmasında 46 Avrupa ülkesinin sosyal sermaye ve ekonomik kalkınması arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Sonucunda ise sosyal sermayenin kalkınmayı olumlu etkilediği sonucuna varılmıştır.

Musa Keskin tarafından yazılan “Sosyal Sermaye ve Bölgesel Kalkınma: Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Üyelerinde Sosyal Sermaye Düzeyi ve Belirleyicilerinin Analizi” yüksek lisans tezinde sosyal sermayenin bölgesel kalkınmaya olan etkisinin nasıl olduğunu incelemeye çalışmıştır. Çalışmada sosyal sermayenin önemli faktörlerden biri olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Erzurum ili üzerinde şgerçekleştirilen çalışmada Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’na üye olanların sosyal sermaye seviyelerinin yeteri kadar iyi olmadığı, güven, yardımlaşma, resmi ve resmi olmayan ağlara katılımlarının düşük olduğu sonucuna yazar tarafından ulaşılmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KONYA KARAMAN BÖLGESİNİN SOSYO-EKONOMİK YAPISI