• Sonuç bulunamadı

Madde 179 - Şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı birinci derecede şirket mesuldür. Şu kadar ki; şirkete karşı yapılan icra takibi semeresiz kalmış veya şirket her hangi bir sebeple sona ermiş ise, yalnız ortak veya ortakla birlikte şirket aleyhine dava açılabilir ve takip yapılabilir.

Yukarıki hükümler, ortakların şahsi mallarına ihtiyati haciz koymaya mani değildir. Bu fıkra hükmünce konulmuş bulunan ihtiyati hacizler hakkında İcra ve İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında derpiş edilen müddet, birinci fıkranın ikinci cümlesi hükmünce ortağa karşı dava veya takibe başlama salahiyetinin doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Bununla beraber, ihtiyati haciz zabıt varakasının tebliğinden itibaren kanuni müddet içinde şirkete karşı takibe veya davaya başlanmadığı takdirde ihtiyati haciz düşer.

III- İLAM:

Madde 180 - Yalnız şirket aleyhine alınmış olan ilam, şirket hakkındaki takip semeresiz kalmadıkça veya şirket her hangi bir sebeple sona ermiş olmadıkça ortaklar hakkında icra edilemez.

İcra emrinin şirkete tebliğine rağmen borç ödenmediği takdirde alacaklı şirketle birlikte ortakların veya bazılarının da doğrudan doğruya iflasını istiyebilir.

IV- İFLAS:

1. ŞİRKETİN İFLASI:

Madde 181 - Şirketin iflası halinde; şirket alacaklıları alacaklarını almadıkça, ortakların şahsi alacaklıları şirket mallarına müracaat edemezler.

2. ŞİRKETİN VE ORTAKLARIN İFLASI:

Madde 182 - Şirketin iflası, ortakların iflasını gerektirmez. Ancak depo kararına rağmen para yatırılmadığı takdirde alacaklı depo kararının ortaklara veya içlerinden bazılarına da tebliğini ve muktezasını yerine getirmedikleri takdirde şirketle birlikte iflaslarına karar verilmesini mahkemeden talebedebilir. Bu hakkını kullanmamış olan alacaklının, şirket masasından alacağını tamamen alamaması halinde ortakları iflas yoliyle dahi ayrıca takip hakkı mahfuzdur.

Ortakların mallarına gerek adi takip gerek iflas yolu ile müracaat olunursa bunların şahsi alacaklıları ile şirket alacaklıları arasında bir tekaddüm ve imtiyaz hakkı yoktur. Ancak şahsi alacaklılar arasında kanunen rüçhan hakkı olanların bu hakları mahfuzdur.

3. ORTAKLARIN HAKLARI:

Madde 183 - Şirketin iflası halinde ortaklar, koydukları sermaye ve işlemekte olan faizler için masaya giremezler. Ancak işlemiş faizlerle ücretler ve şirket lehine yaptıkları masraflar için her hangi bir alacaklı gibi masaya girebilirler.

V - TAKAS:

Madde 184 - Şirkete borçlu olan kimse bu borcunu ortaklardan birinde olan alacağı ile takas edemez.

Bir ortak da şahsi alacaklısına olan borcunu şirketin aynı şahıstaki bir alacağı ile takas edemez.

Buna mukabil şirketin bir alacaklısı aynı zamanda ortaklardan birinin şahsi borçlusu ise 179 ve 182 nci maddeler gereğince ortağın şirket borcundan dolayı şahsen takip edilebildiği andan itibaren gerek şirket alacaklısı ve gerek ortak takas hakkını haizdirler.

DÖRDÜNCÜ KISIM : ŞİRKETİN İNFİSAHI VE ORTAKLARIN AYRILMASI A - İNFİSAH:

I - SEBEPLERİ:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 185 - Kollektif şirketler, 195 inci madde hükmü mahfuz olmak üzere Borçlar Kanununun 535 ve 536 ncı maddelerinde ve aşağıda yazılı sebeplerle infisah eder:

1. Konkordato ile neticelenmiş olsa bile şirketin iflası;

2. Şirket sermayesinin tamamı veya üçte ikisi zayi olup da tamamlanmasına veya geri kalan kısmı ile iktifaya ortaklarca karar verilmemiş olması;

3. Şirketin diğer bir şirket ile birleşmesi;

4. Tescil ve ilan 157 nci maddede gösterilen müddet içinde veya sonra yapılmamışsa, aradan ne kadar müddet geçmiş olursa olsun ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine ve noter marifetiyle diğer ortaklara münasip bir mehli havi ihtarname gönderilmiş olmak şartiyle mahkemece feshe karar verilmiş olması;

5. 196 ncı madde hükmü mahfuz olmak üzere ortaklardan birinin iflası.

2. İSTİSNALAR:

Madde 186 - Şirket mukavelesinde muayyen bir veya birkaç sebebe munhasır olmaksızın umumi olarak fesih sebeplerinden her hangi birinin vücudu halinde şirketin infisah

etmiyeceğine dair olan şart muteber değildir. Ancak kanunun amir hükümlerine muhalif olmamak kaydiyle muayyen bazı fesih sebeplerinin şirketin infisahını mucip olmıyacağı şirket mukavelesinde kabul olunabilir.

3. MUHİK SEBEPLER:

Madde 187 - Haklı sebep, şirketin kuruluşu mucip olan fiili veya şahsi mülahazaların şirket maksadının husulünü imkansız kılacak veya güçleştirecek surette ortadan kalkmış olmasıdır;

hususiyle:

1. Bir ortağın, şirketin idare işlerinde veya hesaplarının tanzimi hususunda şirkete ihanet eylemiş olması;

2. Bir ortağın kendisine düşen esas vazife ve borçları yerine getirmemesi;

3. Bir ortağın şahsi menfaatleri uğrunda şirketin ticaret unvanını veya mallarını suistimal etmiş olması;

4. Bir ortağın, uğradığı daimi bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için lüzumlu olan kabiliyet ve ehliyetini kaybetmesi;

gibi haller haklı sebeplerdendir.

Bu maddenin 1,2 ve 3 sayılı bentleri gereğince fesih sebebi meydana getirmiş olan ortağın dava hakkı yoktur.

4. HUSUSİ HALLER:

A - SERMAYE KOYMA BORCUNUN YERİNE GETİRİLMEMESİ:

Madde 188 - Sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesinden dolayı fesih davası açabilmek için önce ortağa noter vasıtasiyle münasip mehli havi bir protesto gönderilmek lazımdır.

B - KARİNE:

Madde 189 - Mukavelede yazılı müddetin sona ermesinden sonra işlere devam etmek suretiyle zımmen uzatılmış bulunan veya müddeti bir ortağın hayatı ile tahdit edilmiş olan şirketler, muayyen olmıyan müddet ile kurulmuş sayılırlar.

5. ORTAKLARIN ŞAHSİ ALACAKLILARIN VAZİYETİ:

A - ŞİRKET MÜDDETİNİN UZATILMASI HALİNDE İTİRAZ HAKKI:

Madde 190 - Şirket müddetinin uzatılması hakkında ortaklarca ittihaz olunan karara, ortaklardan herhangi birinin şahsi alacaklısı tarafından itiraz olunabilir.

İtirazda bulunabilmek için alacaklının ilam veya o mahiyetteki vesikaya yahut katileşmiş icra takibine dayanması ve uzatma kararının ilanı tarihinden itibaren on beş gün içinde itirazın noter vasıtasiyle tebliği için notere müracaat edilmesi şarttır. Müddetinde bu itiraz

yapılmamışsa itiraz hakkı düşer.

Müddetin uzatılması hakkındaki karar tescil ve ilan edilmemiş ise alacaklı her zaman bu karara itiraz edebilir.

B - HACİZ VE ŞİRKETİN FESHİNİ İSTEME HAKKI:

Madde 191 - Bir ortağın şahsi alacaklısı, borçlunun şahsi mallarından ve kanunun 145 inci maddesi gereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa, tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurmaya ve altı ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonu için hüküm ifade etmek şartiyle, şirketin feshini istemeye salahiyetlidir.

Mahkemece feshe karar verilmezden önce şirket veya diğer ortaklar borcu öderlerse, fesih davası düşer.

II - HÜKÜMLERİ:

1. TESCİL VE İLAN:

Madde 192 - Şirketin infisahı halinde ortaklar keyfiyeti tescil ve ilan ettirmekle

mükelleftirler. İflas sebebiyle şirketin infisahı halinde bu mükellefiyet iflas memuruna aittir.

Şirketin feshi bir ortağın ölümünden ileri gelmişse tescil ve ilan dilekçesi, ölünün mirascılariyle birlikte bütün ortaklar, mirascıların iştiraki mümkün olmıyan veya güç olan hallerde sağ kalan ortaklar tarafından verilir.

2. ORTAKLARIN İDARE HAKLARININ SONA ERMESİ:

Madde 193 - Şirketi idareye salahiyetli olanlar, infisah halindeki şirket nam ve hesabına muamele yapamazlar; aksi takdirde bu muamelelerinden müteselsilen ve hudutsuz olarak mesul olurlar. 194 üncü madde hükümleri mahfuzdur.

Fesih keyfiyeti usulen tescil ve ilan edilmedikçe bütün ortakların üçüncü şahıslara karşı mesuliyetleri devam eder.

3. MUVAKKAT İDARE:

Madde 194 - Bir ortağın hacir altına alınması veya iflasına karar verilmesi halinde, Borçlar Kanununun 537 nci maddesi hükmü tatbik olunur.

B - ORTAKLARIN ŞİRKETTEN AYRILMASI:

I - HALLER:

1. BİR ORTAĞIN ÖLÜMÜ:

Madde 195 - Şirket mukavelesinde şirketin ölen ortağın mirascılariyle devam edeceğine dair hüküm yoksa, mirascılarla diğer ortakların ittifakla verecekleri karar üzerine şirket aralarında devam edebilir. Mirascılar veya içlerinden biri şirkette kalmaya razı olmazlarsa, diğer ortaklar ölen ortağın payı üzerindeki miras hisselerini razı olmayan mirascılara vermek suretiyle onları şirketten çıkarır ve şirkete devam edebilirler. Sağ kalan ortaklardan birinin şirketin devamına razı olmaması sebebiyle ittifak hasıl olamadığı takdirde şirket infisah eder.

Şirketin, ölen ortağın mirascılariyle diğer ortaklar arasında kollektif şirket olarak devam edeceği hakkında şirket mukavelesinde hüküm varsa; mirascılar kollektif sıfatiyle şirkete devam edip etmemekte serbesttirler. Şirketten devamını isterlerse, diğer ortaklar kabule mecburdurlar. Ancak, kollektif sıfatiyle şirkette kalmak istemiyen mirascı varsa, ölen ortağın payından kendisine düşen miktar ile komanditer olarak şirkete kabul edilmesini teklif edebilir.

Diğer ortaklar bu teklifi kabule mecbur değillerdir. Mirascılar şirkete kollektif ortak veya komanditer olarak dahil olup olmıyacaklarını ortağın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde şirkete bildirmeye mecburdurlar. Keyfiyetin şirkete bildirilmesine kadar, mirascılar şirkette komanditer olarak kalmış sayılırlar. Bu müddet içinde beyanda bulunmamış olan mirascılar müddetin hitamından itibaren kollektif ortak sıfatını iktisap ederler.

2. BİR ORTAĞIN İFLASI:

Madde 196 - Ortaklardan birinin iflası halinde, müflis ortak şirketten çıkarılabilir. Bu takdirde şirket diğer ortaklar arasında devam eder ve müflisin payı, masaya ödenir. Şu kadar ki; mukavele ile ortakların bu hakkı kaldırılabilir.

3. HAKLI SEBEPLER:

Madde 197 - Bir ortağın şahsına ait sebeplerden dolayı şirketin feshinin istenebileceği hallerde ve mukavelede hüküm bulunduğu takdirde diğer ortakların ekseriyeti, onun şirketten çıkarılması suretiyle şirketin devamına karar verebilirler.

Bu kararın noter marifetiyle tebliğinden itibaren üç ay içinde, çıkarılan ortak tarafından iptali diğer ortaklara karşı dava edilmediği takdirde bu karar kesinleşir.

4. FESHİN İHBARI:

Madde 198 - Müddeti belli olmıyan şirketlerde ortaklardan biri feshi ihbar ettiği takdirde diğer ortaklar feshi kabul etmiyerek ortağı çıkarıp şirketin kendi aralarında idamesine karar verebilirler.

Yukardaki fıkra hükmü, bir ortağın şahsi alacaklısının 190 veya 191 inci maddeler gereğince itiraz veya fesih hakkını kullanması hallerinde de caridir. Bu takdirde şirketin idamesine dair verilen karar alacaklıya tebliğ edilir ve borçlu ortak hesap yılı sonunda şirketten çıkarılır.

5. İKİ KİŞİLİK ORTAKLIKTA:

A - MUHİK SEBEPLER:

Madde 199 - Yalnız iki kişiden ibaret bir kollektif şirkette, ortaklardan birinin şirketten çıkarılmasını gerektiren haklı sebepler mevcut ise, diğer ortağın talebi üzerine mahkeme fesih ve tasfiyeye hükmetmeksizin şirkete ait bütün iş ve muameleleri ve şirketin mevcudunu alacak ve borçları ile beraber davacı ortağa terk ve tahsise ve ortağın şirketten çıkarılmasına karar verebilir. Bu halde, çıkarılan ortak hakkında 204 üncü madde hükmü tatbik olunur.

B - DİĞER SEBEPLER:

Madde 200 - İki kişiden ibaret olan bir şirkette ortaklardan birinin şahsi alacaklısı, 190, 191 ve 198 inci maddelere göre haiz olduğu itiraz veya fesih hakkını kullanır veya ortaklardan biri iflas ederse, diğer ortak, 199 uncu madde hükümlerinden faydalanabilir.

II - HÜKÜMLER:

1. TESCİL:

Madde 201 - Bir ortağın şirketten çıkması veya çıkarılması halinde, ortaklar keyfiyeti tescil ve ilan ettirmekle mükelleftirler.

Bir ortağın ölümü halinde 192 nci maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.

Bir ortağın şirketten çıkarılması ve çıkması üçüncü şahıslara karşı ancak tescil ve ilan tarihinden itibaren muteber olur.

Çıkan veya çıkarılan ortak, keyfiyetin tescil ve ilan tarihine kadar vukubulan şirket muamelelerinden üçüncü şahıslara karşı mesuldür.

2. AYRILAN ORTAĞIN PAYI:

A - HESAP TARZI:

Madde 202 - Şirketten çıkarılan veya çıkan ortağın payı, mukavelede aksine hüküm yoksa, çıkmanın talebolunduğu veya ortağın çıkarıldığı tarihteki şirket mevcudu esas tutularak tayin olunur.

B - ÖDEME TARZI:

Madde 203 - Çıkarılan veya çıkan ortak, yukardaki madde gereğince tayin olunan payını şirketten ancak nakden alabilir.

C - ÖDEME ZAMANI:

Madde 204 - Çıkarılan veya çıkan ortağın 202 nci maddede yazılı esaslara göre tayin edilecek payı, mukavelede gösterilen tarihte ve mukavelede hüküm yoksa ayrılmadan sonra ilk yapılacak bilanço zamanında ödenir.

Çıkarılan veya çıkan ortak ayrılma tarihinden önce girişilen işler tasfiye edilmedikçe şirketteki sermaye payını alamaz.

D - TAMAMLANMAMIŞ İŞLER:

Madde 205 - Çıkarılan veya çıkan ortak, ayrılmadan önce başlamış olan işlerin doğrudan doğruya neticeleri olan hak ve borçlara iştirak eder.

Çıkarılan veya çıkan ortak, evvelce başlanmış işlerin kalan ortaklar tarafından faydalı sayılacak surette tamamlanmasına ve bir sonuca bağlanmasına engel olamaz. Şu kadar ki;

bahsolunan işlerin derhal tasfiyesi kabil olmadığı takdirde çıkan veya çıkarılan ortak, her

hesap yılı sonunda o yıl içinde bitirilen işlerin hesaplarını ve cari muamelelerin o zamanki vaziyeti hakkında bilgi verilmesini istiyebilir.

BEŞİNCİ KISIM : TASFİYE A - UMUMİ HÜKÜMLER:

I - MUKAVELE SERBESTİSİ:

1. ESAS:

Madde 206 - Şirket mukavelesinde başka hükümler bulunmıyan hallerde tasfiye, bu kısımdaki hükümlere göre yapılır.

2. ORTAKLARIN KARARLARINA RİAYET MECBURİYETİ:

Madde 207 - Tasfiye memurları tasfiye zamanında ortakların tasfiyeye mütaallik ittifakla verdikleri kararlara göre hareket ederler.

Tasfiye memurlarının tayini ve azli veya onlara verilecek talimatla ilgili kararlara iştirak hakkı, bir ortağın iflası halinde iflas idaresine, ölümü halinde mirasçılara ve hacir altına alınması halinde kanuni mümessile aittir. Mirascılar bu hususata ittifakla bir mümessil tayin ederler. İttifak hasıl olmadığı takdirde mümessilin tayini mahkemeye aittir.

Ortaklarla tasfiye memurları arasında çıkan ihtilaflar, basit muhakeme usulüne göre incelenir. Tasfiye memurları ve ortaklar dinlenir. Kararın en kısa bir zamanda verilmesi lazımdır. Bu husustaki kararlar katidir.

II - HÜKMİ ŞAHSİYETİN DEVAMI:

Madde 208 - Tasfiye haline giren şirket, ortaklarla olan münasebetlerinde dahi tasfiye sonuna kadar ve ehliyeti 232 nci madde hükmü mahfuz kalmak kaydiyle, tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetini muhafaza ve ticaret unvanını (Tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.

III- İFLAS:

Madde 209 - Bir kollektif şirketin tasfiye halinde bulunması, iflasına engel olmaz.

IV - ŞİRKET ALACAKLILARININ RÜÇHAN HAKKI:

Madde 210 - Kollektif şirket alacaklılarının şirket malları üzerinde ortakların şahsi

alacaklarına karşı haiz oldukları rüçhan hakları, şirketin infisahından sonra dahi devam eder.

B - TASFİYE MEMURLARI:

I - UMUMİ OLARAK:

Madde 211 - İflastan başka hallerde bir kollektif şirketin tasfiyesi, tasfiye memurlarına aittir.

II - SEÇİM VE TAYİN:

Madde 212 - Tasfiye memurları şirket mukavelesiyle, şirketin devamı sırasında veya infisahından sonra ortakların ittifakiyle seçilir.

Birinci fıkra hükümlerine uygun olarak bir tasfiye memuru seçilmemişse, bütün ortaklar veya bunların kanuni mümessilleri tasfiyeye memur sayılır. Bununla beraber ortaklardan birinin talebi üzerine ait olduğu mahkeme tasfiye halindeki şirket için bir veya bir kaç tasfiye memuru tayin eder. Mahkeme lüzum görürse dilekçeyi tebliğ ederek diğer ortakları

dinleyebilir.

Gerek ortakların seçecekleri gerek mahkemenin tayin edeceği tasfiye memurlarının ortaklardan veya üçüncü şahıslardan olması caizdir.

III - AZİL:

1. TASFİYE MEMURU OLAN ORTAKLAR:

A - İNFİSAHTAN ÖNCE TAYİN OLUNANLAR:

Madde 213 - Tasfiye memurları şirket mukavelesiyle veya infisahtan önce ortaklarca verilen bir kararla ortaklar arasından seçilmişlerse, diğer ortakların ittifakiyle azledilebilirler;

ittifak olmadığı takdirde, ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayı mahkemece azlolunabilirler.

Azil davası infisahdan önce dahi açılabilir.

B - İHFİSAHTAN SONRA TAYİN OLUNANLAR:

Madde 214 - İnfisahtan sonra ortaklar arasından seçilen tasfiye memurları, diğer ortakların ittifakiyle azledilebilirler. İttifak olmadığı takdirde ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayı mahkemece azlolunabilirler.

2. ORTAK OLMIYAN TASFİYE MEMURLARI:

Madde 215 - Ortak olmıyan tasfiye memurları, şirket mukavelesi veya sonradan verilen bir kararla yahut şirketin infisahından sonra seçilmiş olsalar bile, herhalde ortakların ittifakiyle azlolunabilirler. İttifak hasıl olmadığı takdirde, ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayı mahkemece azlolunabilirler.

Azil davası infisahdan önce dahi açılabilir.

3. MAHKEMECE TAYİN OLUNAN TASFİYE MEMURLARI:

Madde 216 - Yukarıki madde hükmü, mahkemece tayin edilen tasfiye memurlarının azli hakkında da caridir.

IV - MUAMELE TARZI:

1. BİRLİKTE HAREKET:

Madde 217 - Şirket mukavelesi veya sonradan ittihaz olunan kararla tasfiye işlerini yalnız başına idareye mezun kılınmamış olan tasfiye memurları birlikte hareket ederler.

Yalnız başına harekete mezun iseler, keyfiyet usulü dairesinde tescil ve ilan olunur.

2. TEVKİL:

Madde 218 - Bir tasfiye memuru vazifesini diğer bir tasfiye memuruna veya üçüncü

şahıslara devredemez. Şu kadar ki, bazı muayyen iş ve muameleleri ifa için tasfiye memurları içlerinden birini veya bazılarını yahut başka bir şahsı tevkil edebilirler.

3. TEMSİL:

Madde 219 - Tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve hariçte temsil salahiyeti tasfiye memurlarına aittir.

Tasfiye memurları şirket için faydalı gördükleri takdirde sulh, feragat, kabul ve tahkime ve hususiyle hakem seçmeye dahi salahiyetlidirler ve zaruret halinde yeni muameleler de

yapabilirler.

Tasfiye halinde bulunan kollektif şirket namına tanzim olunan bütün evrak ve senetlerin

"Tasfiye halinde bulunan filan şirketin tasfiye memurları" ibaresi ilave edilmek suretiyle tasfiye memurları tarafından imzalanması şarttır.

Bir tasfiye memurunun vazifesini ifa dolayısiyle işlediği haksız fiillerden şirket dahi mesuldür.

4. YALNIZ BAŞINA HAREKET:

Madde 220 - Üçüncü şahıslar tarafından yapılacak teklif, icap, ihbar, ihtar ve tebliğ gibi beyanların tasfiye memurlarından yalnız birine karşı ifası kafidir.

Şirketin menfaatleri için tehlike umulan hallerde hususiyle kanun yollarına gidilmesinde tasfiye memurları tek başlarına hareket edebilirler.

5. SALAHİYETLERİN GENİŞLETİLMESİ VEYA DARALTILMASI:

Madde 221 - Tasfiye memurlarının kanunen haiz oldukları salahiyetler, ortaklar tarafından ittifakla veya haklı sebebe dayanılarak mahkemece verilen karar ile daraltılıp genişletilebilir.

Tescil ve ilan olunmadıkça salahiyetlerin daraltılması, hüsniyet sahibi üçüncü şahıslar hakkında hükümsüzdür.

V - TESCİL VE İLAN:

Madde 222 - Tasfiye memurlarının tayin, tebdil ve azilleriyle haiz oldukları salahiyetlere dair şirket mukavelesinin hükümleri ve ortaklar veya mahkeme tarafından verilen kararlar tescil ve ilan olunur.

VI- ÜCRET:

Madde 223 - Ortaklar arasından seçilen tasfiye memurları, mukavelede veya sonradan verilmiş bir kararda tesbit edilmediği takdirde, ücret alamazlar.

Ortak olmıyanlardan tayin edilen tasfiye memurları, ücret kararlaştırılmasa bile mahkemece halin icabına göre takdir edilecek münasip bir ücret istiyebilirler.

VII - MESULİYET:

Madde 224 - Kanun, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareket ederek üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurları kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsil olarak mesul tutulurlar.

Tasfiye memurları, tayin ve istihdam ettikleri kimselerin kanun, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareketlerinden dolayı da Borçlar

Kanununun 100 üncü maddesi hükmünce gerek üçüncü şahıslara gerekse ortaklara karşı müteselsil olarak mesuldürler.

Bu davalar, davacının zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren iki yılda ve her halde zararı doğuran fiilden itibaren beş yılda müruruzamana uğrar. Şu kadar ki, zararı doğuran fiil bir suç teşkil ettiği ve Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun bir müruruzamana tabi olduğu takdirde tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.

C - TASFİYE İŞLERİ:

I - MUHAFAZA TEDBİRLERİ:

Madde 225 - Tasfiye memurları, tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının muhafazası için basiretli bir iş adamı gibi gerekli tedbirleri almakla ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa zamanda bitirmekle mükelleftirler.